20
Bu bağlamda aynı rivayetin geri planda kalmış fakat hayli dikkat çekici
diğer bir varyantı önem kazanmaktadır. Muhammed el-Makdisî’nin (v.
380/990) Ahsenü’t-Tekâsim adlı eserinde zikrettiği ve isnad açısından daha
sağlam olduğunu söylediği “
Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır.
Onlardan yetmiş ikisi cennette, bir tanesi de cehennemdedir” rivayeti,
kucaklayıcı ve tefrikaya yol açan söylemi giderici bir içeriğe sahiptir.
Konumuz olan rivayet ile ilgili ayrıntılı bilgi için Mevlüt Özler’in
İslâm
Düşüncesinde 73 Fırka Kavramı adlı kitabını okuyunuz.
İslâm tasavvuf düşüncesinde Necmeddîn-i Kübrâ (v. 618/1221) tarafından
dillendirilen, “Allah’a ulaşan yollar, yaratıkların nefesleri sayısıncadır”
söylemi, Orta Asya, Anadolu ve Balkanlar’ı kuşatan coğrafyanın dinî
anlayışının şekillenmesinde büyük tesir bırakmıştır. Mevlâna Celâleddîn
Rûmî’nin (v. 672/1273), “Biz pergel gibiyiz. Bir ayağımız şeriatta sağlamca
durur, öteki ayağımız yetmiş iki milleti dolaşır” sözü aynı anlayışı ifade
etmektedir. Hacı Bektâş Velî, Yunus Emre gibi şahsiyetler de dinî
yaşantılarında, irşat ve
tebliğ faaliyetlerinde yetmiş iki millet kavramını
öncelemişler, bu kavramı dışlamacı yönü ile değil kuşatıcı özelliğiyle
kullanmaya özen göstermişlerdir (Aydınlı, 2008, s. 157–159).
Dostları ilə paylaş: