Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++


Yetmiş Üç Fırka Rivayeti ve Yetmiş İki Millet Söylemi



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə28/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   283
ILH2004-MZHP

Yetmiş Üç Fırka Rivayeti ve Yetmiş İki Millet Söylemi 
“Yetmiş üç fırka hadisi” diye meşhur olan rivayette Hz. Peygamber, geçmişte 
Yahudi ve Hıristiyanların yetmiş bir veya yetmiş iki fırkaya ayrıldığını, kendi 
ümmetinin ise yetmiş üç fırkaya ayrılacağını, bunlardan birinin cennete, 
diğerlerinin ise cehenneme gideceğini haber vermektedir. Cennetlik grubu 
fırka-i nâciye, yani ‘kurtuluşa eren grup’ olarak vasıflayan Hz. Peygamber, 
bu topluluk için “benim ve ashâbımın yolu üzerine olanlardır” demekte, 
rivayetin başka bir varyantında, bu grubun çoğunluğu ve bütünlüğü (cemâat
temsil ettiğini belirtmektedir. 
Bu hadisin sahih olup olmadığı hakkında hadis ve kelam âlimlerince 
birçok değerlendirme yapılmıştır. Yetmiş üç sayısını hakikat olarak anlayan 
ve mezhep sayılarını bu rakamla sabitlemeye çalışan yazarlar yanında, bu 
sayının kesretten kinaye olduğunu, yani çokluğu bildirdiğini belirten yazarlar 
da bulunmaktadır. Hadis hakkındaki değişik tespit ve değerlendirmeler bir 
tarafa,  İslâm tarihi bize gerçekten de İslâm ümmeti içerisinde çok sayıda 
fırkalaşmanın ortaya çıktığını göstermektedir. Bu çıkışlar günümüzde de 
sürmektedir. Gelecekte de sürmesi beklenmektedir. Zira İslâmiyet düşünce 
serbestiyeti sağlayan bir dindir. Böyle bir hürriyetin altında fikrî ve siyasî 
ayrılıkların baş göstermesi tabiidir. 
Konumuz olan rivayet aslında tarihi realiteyi göstermesi açısından 
gerçekçidir. Fakat içeriği itibarıyla istismara müsaittir. Bu yüzden hemen 
hemen her mezhep kendisinin ‘kurtulan fırka’ olduğunu ileri sürmüş, 
diğerlerini ise dalalet/sapkınlık ile itham etmiş, onları cehennemlik olmaya 
layık görmüştür. Edebiyâtı konu eden bölümümüzde belirttiğimiz gibi, 
Bağdâdî, Malatî gibi birçok Mezhepler Tarihi müellifi Ehl-i Sünnet’i 
‘kurtulan fırka’ olarak ilan etmektedir. Buna mukabil, Meselâ Mekhûl en-
Nesefî’ye göre Mürcie mezhebi, Kalhatî’ye göre İbâziyye mezhebi, Kâdı 
Abdülcebbâr’a göre ise Mu‘tezile mezhebi ‘kurtulan fırka’dır (Kutlu, 2008, s. 
91-2; Aydınlı, 2008, s. 23). 


 
 
20
Bu bağlamda aynı rivayetin geri planda kalmış fakat hayli dikkat çekici 
diğer bir varyantı önem kazanmaktadır. Muhammed el-Makdisî’nin (v. 
380/990) Ahsenü’t-Tekâsim adlı eserinde zikrettiği ve isnad açısından daha 
sağlam olduğunu söylediği “Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. 
Onlardan yetmiş ikisi cennette, bir tanesi de cehennemdedir” rivayeti, 
kucaklayıcı ve tefrikaya yol açan söylemi giderici bir içeriğe sahiptir.  
Konumuz olan rivayet ile ilgili ayrıntılı bilgi için Mevlüt Özler’in İslâm 
Düşüncesinde 73 Fırka Kavramı adlı kitabını okuyunuz. 
İslâm tasavvuf düşüncesinde Necmeddîn-i Kübrâ (v. 618/1221) tarafından 
dillendirilen, “Allah’a ulaşan yollar, yaratıkların nefesleri sayısıncadır” 
söylemi, Orta Asya, Anadolu ve Balkanlar’ı kuşatan coğrafyanın dinî 
anlayışının  şekillenmesinde büyük tesir bırakmıştır. Mevlâna Celâleddîn 
Rûmî’nin (v. 672/1273), “Biz pergel gibiyiz. Bir ayağımız şeriatta sağlamca 
durur, öteki ayağımız yetmiş iki milleti dolaşır” sözü aynı anlayışı ifade 
etmektedir. Hacı Bektâş Velî, Yunus Emre gibi şahsiyetler de dinî 
yaşantılarında, irşat ve tebliğ faaliyetlerinde yetmiş iki millet kavramını 
öncelemişler, bu kavramı  dışlamacı yönü ile değil kuşatıcı özelliğiyle 
kullanmaya özen göstermişlerdir (Aydınlı, 2008, s. 157–159). 
 

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin