fikrî ve fiilî bir sisteme işaret etmektedir. Arapça kökenli bu sözcüğün
dilimizdeki anlam alanı, Hanefîlik, Şâfiîlik gibi fıkhî/hukukî ve Sünnîlik,
Şiîlik gibi itikadî/siyasî dinî oluşumları hep birlikte kapsamaktadır. Oysa
İslâm Mezhepleri Tarihi’nin ya da orjinal ismiyle İlmu Makâlâti’l-Fırak’ın
konusu, inanç ve siyaset ekseninde oluşan fırkalaşmalardır. Dolayısıyla bu
bilim dalı fıkıh tarihinde teşekkül eden mezhepleri doğrudan konu edinmez.
İSLÂM MEZHEPLERİ TARİHİ Allah’ın insanlara peygamberi Hz. Muhammed vasıtasıyla gönderdiği İslâm
dininin takipçileri olan Müslümanlar, 2. Ünitemizde üzerinde duracağımız
nedenlerle Hz. Muhammed’in vefatından sonra siyasi, dinî ve fikrî konularda
ayrılığa düştüler. Bu ayrılıklar hicri 30’lu yıllardan itibaren çeşitli cemaat-
leşme ve hizipleşmelere yol açtı. Bunlardan bir kısmı ileriki yıllarda daha
geniş topluluklara hitap eder oldular ve kurumsallaştılar. Her oluşumun
kendine mahsus farklı yorumları birer kesin inanç halini aldı. İnançlar
üzerine eserler yazıldı ve böylece bir literatür oluştu.
Kısaca değindiğimiz bu süreç sonunda İslâmiyet kökenli çeşitli mezhepler
teşekkül etmiş oluyordu. Bazı mezhepler tarihte kaldılar, eriyip yok oldular.
Bazıları ise günümüze kadar hayatta kalmayı başardı. Tarihte kalanların
önemli bir bölümü fikirleriyle daha başka akım ve mezhepleri etkiledi.
Söz konusu süreç İslâmiyet’in on dört asırlık tarihinde değişik şartlarda
tekerrür etti. Günümüzde bu tekrarlar sürmektedir. Gelecekte de sürmesi
beklenmektedir. İslâm Mezhepleri Tarihi, söz konusu ettiğimiz süreç ve
oluşumları konu edinen bir bilim dalıdır.
Tanımı Bir bilim dalı olarak İslâm Mezhepleri Tarihi için şu tanımı yapmak
mümkündür: “Geçmişte ve günümüzde siyasî ve itikadî gayelerle vücut bulmuş ‘İslâm Düşünce Ekolleri’ diyebileceğimiz beşeri ve toplumsal oluşumların; doğdukları ortamı, doğuş sebeplerini, teşekkül süreçlerini,