SosiologiYA. Sosial psiXologiYA. Sİyasət sociology social pshychology politics 2022 Cild 2, n 3


SOSĠOLOGĠYA. SOSĠAL PSĠXOLOGĠYA. SĠYASƏT



Yüklə 1,75 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə69/117
tarix06.02.2023
ölçüsü1,75 Mb.
#123053
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   117
Ali Asker. Cait Çakmak. JURNAL Cild 2 N 3 (1)

SOSĠOLOGĠYA. SOSĠAL PSĠXOLOGĠYA. SĠYASƏT
SOCIOLOGY. SOCIAL PSHYCHOLOGY. POLITICS 2022 Cild 2, N 3 
49-64 
 


~ 59 ~ 
yönelik hamlelerinin yetersiz ve başarısız olduğu görülmüştür. Buna sebep olarak yeni 
bağımsızlığını kazanmış Türk cumhuriyetlerinin hami devlet sendromu ve Türkiye‘nin politikalarını 
yavaş şekilde yürütmesi gösterilebilir. Turgut Özal‘ın başdanışmanlığını yapmış olan Engin Güner 
söz konusu başarısızlığı ―geciktik‖ şeklinde yorumlamıştır [23, s.77]. Tüm bunlarla birlikte Turgut 
Özal kurmaylarına Türk cumhuriyetleriyle ilişkileri geliştirecek birkaç maddelik direktifler 
vermiştir. Söz konusu direktifler Türk cumhuriyetlerinin ekonomik kalkınmasını; Türkiye ile 
kültürel bağlarının güçlendirilmesini ve halklar arasında köprü kurulmasını hedeflemiştir. Aslında 
Özal‘ın Türk cumhuriyetlerine yönelik politikası her ne kadar geç kalmışsa da oldukça olumlu 
politikalar içermiştir. Turgut Özal‘ın ani vefatı ise Türkiye ile Türk cumhuriyetleri arasındaki bağı 
derinden etkilemiş, bu ülkelerle ilişkilerin seyrini değiştirmiştir. 
Azerbaycan ile Turgut Özal iktidarındaki Türkiye arasındaki dış ilişkilerin ana konusu 20 
Şubat 1988-12 Mayıs 1994 tarihlerinde gerçekleşen Birinci Dağlık Karabağ Savaşı olmuştur. 
Azerbaycan Cumhuriyeti 18 Ekim 1991‘de bağımsızlığını kazanmış ve Türkiye 9 Kasım 1991‘de 
bu yeni Türk devletini tanıyan ilk devlet olmuştur. 14 Ocak 1992 tarihinde imzalanan protokol ile 
ilişkiler büyükelçilik düzeyine çıkarılmıştır. Türk dış politikasının Türk cumhuriyetlerine yönelik 
hamlelerinin örnekleri olarak Azerbaycan ile 24 Ocak 1992‘de Dostluk, İş Birliği ve İyi Komşuluk 
Antlaşması; 11 Ağustos 1992‘de Askeri Eğitim İş Birliği Antlaşması; 2 Kasım 1992‘de Ticari ve 
Ekonomik İş Birliği Antlaşması; 6 Mart 1993‘de Karadeniz Ekonomik İş Birliği Eğitim, Kültür ve 
Haberleşme Anlaşması imzalanmıştır. Ayrıca, Batı‘nın da yardımıyla Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol 
Boru Hattı çalışmaları başlatılmıştır [7, s.26]. Turgut Özal iktidarındaki Türkiye‘nin Karabağ 
meselesindeki tutumuysa genel Türk cumhuriyetlerine yönelik Türk dış politikasının istisnalarından 
birini oluşturmuştur. Bu meselede Türkiye iki farklı politika izlemiştir. Farklı politika izlenmesinin 
sebebi ise Sovyetler Birliği‘nin varlığıyla alakalı olmuştur. Bilindiği üzere Azerbaycan Cumhuriyeti 
18 Ekim 1991 tarihine kadar Sovyetler Birliği‘nin bir parçası olmuştur. Türkiye bu süreçte 
Sovyetler Birliği‘nin iç işlerine karışmak istememiş ve tarafsızlık ilkesini benimsemiştir. Türk dış 
politikası için talihsizlik ise 20 Ocak 1990 tarihinde yaşanmıştır. Bu olay üzerine Turgut Özal 
―Onlar Şii, biz Sünni‘yiz‖ şeklinde bir açıklama yapmıştır [39]. 
Azerbaycan Cumhuriyeti‘nin bağımsızlığını kazanmasından sonra Türkiye, Karabağ 
meselesinde Azerbaycan‘ın yanında yer alarak somut hamlelerde bulunmuştur. Bu durumda dahi 
Türkiye‘deki politika üretimindeki ikilem kendisini göstermiştir. Dönemin Başbakanı Süleyman 
Demirel, Kafkasya‘daki barış durumunun devam ettirilmesi için Ermenistan ile arasında yaşanan 
problemde Azerbaycan‘ın temkinli davranmasını istemiştir [27, 68]. Kısacası Türk bürokrasisi 
saldırgan Ermenistan‘a karşı aktiflik ilkesiyle Azerbaycan‘ın yanında yer almak istememiştir. 25-26 
Şubat 1992 tarihlerinde yaşanan Hocalı Katliamı ve 27 Mart- 3 Nisan 1993 tarihlerinde Kelbecer 
bölgesinde gerçekleştirilen saldırılar sonrasında Turgut Özal inisiyatifi eline alarak Ermenistan ile 
sınırı kapatma kararı almıştır. Söz konusu toprakların Azerbaycan‘a ait olduğunu belirten Turgut 
Özal 5 Nisan 1993‘de Ermenistan‘a yönelik askeri müdahaleyi gündeme getirmişse de [17] olumlu 
bir sonuç alamamıştır. Turgut Özal 28 Nisan 1992 tarihinde ise Karabağ Değişim Planı‘nı 
sunmuştur. Buna göre Ermenistan‘a Dağlık Karabağ bölgesi; Azerbaycan‘a ise Nahçıvan ile 
arasındaki bölge verilecekti [41]. Çatışmaların devam ettiği evrede ise Turgut Özal işgalci 
Ermenistan‘ın geri çekilmesi için BM çatısı altında çalışmalarda bulunmuş ve sonuç olarak BM 
Güvenlik Konseyi‘nin dört kararı çıkarılmıştır. Fakat bu kararlar istenildiği ölçüde 
uygulanamamıştır [37, s.227]. Gerek uluslararası aktörlerin BM Güvenlik Konseyi kararlarını 
uygulamaya istekli olmaması gerekse Rusya‘nın Ermenistan‘ı desteklemesi sonucu Türkiye 
Azerbaycan‘a yönelik destek politikasında yalnız bırakılmıştır. Tüm bunlarla birlikte Türkiye‘nin 
Azerbaycan‘ın bağımsızlığı sonrası Karabağ meselesine yönelik tutumu tarafsızlık ilkesinden 
taraflılık ilkesine geçse de etki bazında yetersiz olmuş, Türkiye fiili olarak Azerbaycan‘a destek 
vermemiştir [25, s.25].

Yüklə 1,75 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   117




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin