****************************************************
Sendikal örgütlenme mücadelesinin önemi ve devrimci önderliğin tayin edici rolü
Son yılların işçi hareketi kendini iki farklı biçimde dışa vuruyor. Bunlardan birincisi özelleştirme karşıtı mücadele, ikincisi ise sendikal örgütlenme mücadelesidir.
Özelleştirme karşıtı mücadele özünde iş olanağını ve mevcut iktisadi-sendikal hakları koruma amacı taşıyor. Hareketin önderliğini ise salt sendikalist çizgide dahi az buçuk bir mücadele bilinci, iradesi, gücü kalmamış bulunan bir “öncü” kuşak tutuyor. Buna, hareketi düzen içinde tutmaya ve tabandaki dinamikleri sonuçsuz eylemlerle yorup kötürümleştirmeye yönelik bir tarzda denetliyor, demek daha doğru olacak.
‘91 kırılmasından sonra yaşanan bütün pratik deneyimlerin de gösterdiği gibi, özelleştirme karşıtı mücadele, içinde bir takım önemli potansiyel olanaklar barındırsa da, verili durumuyla sınıf hareketinin önünü açmaktan oldukça uzak.(117)Sendikal bürokrasiyi aşacak, reformist anlayışlardan fazlaca etkilenmemiş militan bir öncü kesim oluşmadan (ki bu da ancak giderek militanlaşan bir hareketin bağrında, bizzat mücadeleyle birlikte oluşabilir), özelleştirme karşıtı mücadelenin bugüne kadarki başarısız tabloyu bozması beklenmemelidir.
Elbette bu, komünistlerin, özelleştirme karşıtı işçi hareketine müdahale görevlerini önemsizleştirmiyor, tam tersine. Zira Parti, siyasal süreçlerdeki kilidi çözecek bir siyasal işçi hareketi için, her türlü potansiyel imkanı düne göre çok daha büyük bir titizlikle değerlendirmek sorumluluğuyla yüzyüzedir. Özellikle özelleştirilmeyi bekleyen kamu işletmelerindeki işçilerin dışavurduğu her türlü tepkiyi sermaye düzenine karşı militan bir mücadele hattına kanalize etmeye çalışmak, söz konusu sorumluluğun en temel boyutudur. Bu açıdan görevimiz, salt devrimci taktikler oluşturmak, bunu genel bir propaganda olarak işlemek değil, bu taktikleri somut müdahalenin konusu etmektir. Gücümüzün ve olanaklarımızın elverdiği her durumda, özelleştirme karşıtı işçi hareketine doğrudan bir müdahale çabası içinde olmaktır.
Hareketin önünü tutan kesim yılgın olsa da özelleştirme karşıtı mücadelenin gerçek dinamiği tabandaki görece genç işçi kuşağıdır. Bunun kendisi dahi, partinin bu alana somut müdahalesine büyük bir önem kazandırıyor. Söz konusu müdahaleyi önemli kılan diğer bir etken de, Partinin sendikalaşma mücadelesi alanındaki görevleriyle bağlantılıdır. Sınıf hareketi payına -aşağıda da değineceğimiz üzere- değerli potansiyeller taşıyan sendikalaşma mücadelelerine geniş ölçekte müdahale edebilmek, mevcut sendikal olanakların harekete geçirilmesiyle, sendikal mevzilerin etkin tarzda kullanılmasıyla mümkündür. Bunun bir yanı bir takım başarılı sendikalaşma pratiklerine yaslanarak sendikalarda mevzilenmekse, diğer bir yanı da mevcut sendikaların tabanına yaslanarak sendikalar üzerinde basınç yaratmak, böylelikle dışında olunduğun(118)da bile sendikal olanaklardan yararlanabilmektir. Özelleştirme karşıtı mücadelenin dinamiği olan kesimleri kazanabilmek, sendikalaşma mücadelelerine etkin desteklerini sağlamak, sınıf dayanışmasını örmek, bu bakımdan da büyük önem taşıyor.
Dostları ilə paylaş: |