Plastik ambalajların hem doğaya hem de insan hayatına çok büyük zararlar veriyor ve bu plastikler denizde olursa 400 yıl, karada olursa 800 yıl doğada kalıp bu süre boyunca toprağa suya zehir saçıyor, artık üçüncü dünya ülkeleri bile yasaklıyor diyen Temel’in açıklamaları şöyle:
"Kanser vakalarıdaki artışın sebebi plastik poşetler"
“Plastik poşet ve ambalajlar çok ucuza mal oluyor ve bu yüzden de üreticiler maliyeti düşürmek için genellikle plastik ambalajları tercih ediyor. Ancak uzun zamanda doğaya ve insan sağlığına verdikleri zarar yaptıkları kardan çok büyük, özellikle plastik ambalajlarda satılan yağlara çok dikkat edilmeli, eğer plastik şişe ince olursa ve bir de güneşe veya ısıya maruz kalırsa içindeki polimer maddeler yağ ile çözünüp kansorejen maddeye dönüşüyor. Son yıllarda kanser hastalarının artışının en büyük etkilerinden biri plastik ambalajlar diyebiliriz.
"Plastik ambalaj teneke kutulardan daha tehlikeli!"
"Peynir ve süt de plastik ambalajlara girdi ve bu ambalajlar süt ve süt ürünleri için çok sakıncalı. Örneğin bir de özellikle peynirde vakumlama işlemi yapılıyor, plastik ısıtılarak ürün ambalajlanırken kimyada çift ve üçlü bağlar dediğimiz bağlar çözünür ve vitamin kaybına neden olur.
Bu yüzden en sağlıklısı köylerde satılan açık süt ve köy peynirleri. İkinci sırada plastik ambalaj yerine teneke peynir daha az risk taşıyor.”
Bu işlem esnasında gaz haline dönüşen uzun zincirli klor bileşikleri sıkışarak şişe içinde kalmaktadır.
Eser oranda çözülme ihtimali vardır ki, klor gazı kanserojen özellik taşır.
Su alırken de çok dikkat etmek gerekiyor çabuk kırılan, şekli bozulmuş, güneşe maruz kalmış pet şişelerden uzak durulmalı ve imal tarihi ile son kullanma tarihine çok dikkat gerekiyor.”
“Plastik torbalar ise ışık altında kimyasal çözünmeye uğrar. Zaman içinde daha küçük ve daha zehirli petro-polimerlere bölünürler. (CNN.com/technology November 16, 2007).
“Plastik torbalar ise ışık altında kimyasal çözünmeye uğrar. Zaman içinde daha küçük ve daha zehirli petro-polimerlere bölünürler. (CNN.com/technology November 16, 2007).
Dolayısıyla toprak ve suyumuz zehirlenir.
Sonuçta bu mikroskopik zehirli parçacıklar besin zincirine girer.
İşte o zaman doğal hayatın geleceği tehlikededir. (World Wildlife Fund Report 2005).
Çevreye saçtığımız bu atıklarla bilmeden bir veya birçok hayvanın katili olabiliriz.
Plastik torbaların çevreye saçılması nedeniyle balina, yunus, fok gibi memeli hayvanların yanı sıra balıklar ve deniz kaplumbağaları gibi 200 farklı deniz canlısının hayatı tehlikeye girmektedir. (World Wildlife Fund Report 2005).
Çöpten beslenen kara hayvanları veya kuşlar da bu tehlikeden etkilenmektedir.”
“İnsanların ucuz ve kolay bulduğu bir ambalajlama ve taşıma aracı olan plastik poşetler birkaç dakika veya birkaç saat kullanılıyor.
“İnsanların ucuz ve kolay bulduğu bir ambalajlama ve taşıma aracı olan plastik poşetler birkaç dakika veya birkaç saat kullanılıyor.
Oysa bu kısacık kullanımın bedeli çok ağır. Plastik poşetlerin doğaya tekrar karışması 400 ila 1000 yıl sürüyor.
Bu soruna birçok çözün araştırılıyor: Çöp dağlarını küçültmek için geri kazanım, ya da imha…
Geri kazanım pahalı bir yöntemdir.
Bir ton plastik torbanın işlenme ve dönüşümü dört bin dolara mal olurken, aynı ürün marketlere sadece 32 dolara satılmaktadır. (Jared Blumenfeld- Director of San Francisco’s Department of the Environment).
Ayrıca geri kazanılan plastikle çocuk oyuncağı üretmemek, sera örtüleri yapmamak, sağlık ürünü ya da yiyecek ambalajında kullanmamak gerekir.
Plastiğin imhası gelişigüzel yapılamaz. Çöplüklerde bozunma ürünleri ve metan gazıyla birlikte kendi kendine tutuşur ve düşük sıcaklıklarda yanarsa toksik gazlar açığa çıkar.
İdeal olan plastik maddeyi 1400 derecede yakmaktır, 900 derecede bile iki saniyeden fazla yanma olmazsa zehirli gazların açığa çıkması önlenemez.”
“Sokakları, caddeleri, kırsal alanları ve denizleri kaplayan bu amabalaj çılgınlığı ve çöp dağları dünyanın her yerinde rahatsızlık yaratıyor ve nihayet önlemler alınmaya başlanıyor.
“Sokakları, caddeleri, kırsal alanları ve denizleri kaplayan bu amabalaj çılgınlığı ve çöp dağları dünyanın her yerinde rahatsızlık yaratıyor ve nihayet önlemler alınmaya başlanıyor.
Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin yasaklama yoluna gidiyor.
Çin hükümeti 1 Haziran’dan başlayarak 0,025 milimetreden daha ince plastik poşet üretmeyi ve marketlerde satışını yasakladı.
Kuralı ihlal eden firmalara ceza verilmesi öngörülüyor.
Çin, sadece torbaları paralı yapmakla, her yıl 37 milyon varil petrolü tasarruf edecek. (CNN.com/asia January 9, 2008).
Norveç, Avustralya, Bangladeş, Ruanda, İsrail, Kanada, Batı Hindistan, Botswana, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika, Uganda, Taywan ve Singapur’da plastik torba kullanımı yasaklandı ya da yasaklanma yolunda adımlar atıldı. (PlanetSave.com February 16, 2008).
San Francisco, tüketmenin kutsal bir özgürlük sayıldığı Amerika’da, 27 Mart 2007’de plastik torba kullanımını yasaklayan ilk kent oldu. (NPR.org National Public Radio).
Oaklanda ve Boston ise yasaklama yolundalar. (The Boston Globe, May 20, 2007).
İrlanda, 2002 yılında Avrupa’da bir ilk olarak plastik torbaları “plastax” ismiyle vergilendirdi ve sonuçta kullanımını % 90 oranında azalttı.
Bu yılın sonunda Paris’te 2010’a kadar bütün Fransa’da peyder pey yasaklama uygulamaya geçecek.”
“Türkiye, dünyadaki bunca deneyim ve görece düşük plastik torba tüketimi açısından şanslı sayılabilir.
“Türkiye, dünyadaki bunca deneyim ve görece düşük plastik torba tüketimi açısından şanslı sayılabilir.
Değişik ülkelerin deneyimlerinden ders çıkarabiliriz.
Örneğin, mağaza zincirlerinde ince poşetin kullanımını tümden kaldırıp, daha kalın ve kaliteli poşetin de parayla satılması uygulamasına geçilebilir.
File ve bez torba kullanımına geri dönüş yapılabilir.
Bez torba kullanmakla: HAFTADA 6 plastik torbayı kullanımdan çıkartmış oluruz. Bu da AYDA 24 torba YILDA 288 torba, ortalama bir yaşam sürecince, yani HAYATTA 22 bin 176 torba eder. ÜLKEMİZDE her beş kişiden biri bunu yapsa yaşamımız süresince 31 milyar 46 milyon 400 bin plastik torbadan kurtulmuş/kaçınmış oluruz.
Kanada hükümeti, kanserojen madde içeren plastik biberonların ülke genelinde satışını yasakladı.
Kanada hükümeti, kanserojen madde içeren plastik biberonların ülke genelinde satışını yasakladı.
Sağlık ve Çevre bakanlıklarının ortak çalışmaları sonucu, plastik biberonların ana maddesi olan Bisfenol A (BPA)'nın zehirli ve tehlikeli maddeler listesine dahil edilmesine karar verildi.
Karar, resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ülkedeki çevreci gruplar da karara destek verdi. Çevreci Savunma grubundan Dr. Rick Smith, Bisfenol A'nın, plastik su bardakları, yeniden doldurulabilen su bidonları, plastik ambalaj malzemeleri ve diş hekimlerinin kullandığı diş dolgu maddeleri başta olmak üzere daha birçok alanda kullanıldığını belirtti.
"Bisfenol A'yı zehirli ve tehlikeli kılan şey, onun sıcakla temas ettiğinde kanserojen etki göstermesidir." diyen Smith, bu yüzden plastik biberonların kullanılmaması ve uygulamanın yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Sağlıklı beslenme için doğru gıdaları tercih etmek kadar mutfakta kullandığımız eşyaların da önemi var.
Sağlıklı beslenme için doğru gıdaları tercih etmek kadar mutfakta kullandığımız eşyaların da önemi var.
Daha pratik olduğu için tercih ettiğimiz plastik saklama kapları, teflon tencerelerimiz çizilmesin diye kullandığımız plastik kaşıklar ve daha birçok mutfak eşyası doğru seçim yapılmadığında sağlığımız için büyük bir risk oluşturuyor.
Rengarenk saklama kapları, limon sıkacakları, çırpıcılar, doğrayıcılar... Ev kadınlarının değişmezlerindendir plastik mutfak eşyaları. Pratik olması, az yer kaplaması bir de ucuzluğu sebebiyle hemen her mutfağa girmiştir. Plastik kaşıklar ise daha çok teflon tencereler çizilmesin diye kullanılır. Ancak çoğu kez ısıya dayanamayarak yarı yolda bırakır bizi. Hal böyle olunca, kadınların bir araya gelip sohbet ettiği beş çayının ana konularındanbiri plastik kapların bulaşık makinesinde yıkanıp yıkanamayacağı olur. Ama asıl sorgulanması gereken şey çoğu kez göz ardı edilir: Mutfakta plastik eşyalar kullanmak ne kadar sağlıklı?
Plastik maddelerin kanserojen içerdiklerini birçoğumuz biliriz. Ancak Onkolog Dr. Mehmet Fatih Akyüz, 'plastik maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır' demenin doğru olmayacağını söylüyor. Önemli olan, kaliteli ve denetimden geçmiş plastikleri doğru bir şekilde kullanmak. Mesela plastik saklama kaplarının içine yüksek sıcaklıkta yiyecekleri koymak ve uzun süre bekletmek sakıncalı. Çünkü plastik maddeler sıcakla etkileşim haline girdikten bir süre sonra içeriğindeki maddeleri geçirme ihtimali var. Sıcakla etkileşimi kadar plastiklerin aşınmamasına da dikkat etmek gerekiyor. Çünkü plastik maddeler aşındıkça üzerinde mikrop üremesi kolaylaşıyor.
Sema Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Çaşkurlu; ekmek, et, sebze doğramak için kullandığımız plastiklere özellikle dikkat etmemiz gerektiğini söylüyor. Çaşkurlu, bu doğrayıcılar üzerinde oluşan çiziklerin mikropların üremesi için çok elverişli bir ortam olduğuna da dikkat çekiyor.
Cam, tahta ve çelik kullanın Sema Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Çaşkurlu: Plastikler aşındıkça üzerinde mikrop üremesi kolaylaşır. Bu kapları kullanmadan önce ıslak olmamasına dikkat etmeli. Islak ortamda mikroplar daha çabuk ürer. Mümkünse tahta malzeme kullanılmalı. Bunların da sabun ve çamaşır suyu kullanılarak iyi yıkanması gerekir. Plastik bulaşık makinesinde yıkanabilir ama sıcaklık yüksek olursa plastikteki birtakım maddeler açığa çıkabilir. Plastiğe sıcak yiyecek konulduğunda içindeki maddeyle etkileşir. Daha doğal kapları tercih etmekte fayda var. Mesela çelik en uygunu. Saklama kabı olarak cam kullanılabilir. Plastik kaşık yerine de tahta kaşığı tercih edin. *** Plastik, hastalık sebebi Onkolog Dr. Mehmet Fatih Akyüz: Plastiğin belirli bir ısıdan sonra içerdiği maddeleri geçirmesi kanserojen etkiler gösterebilir. Bir diğeri de karbon dediğimiz maddelerde de benzer bir mekanizma ile ortaya çıkan BPA maddesidir. Bu madde özellikle kadınlarda meme, erkeklerde de prostat kanserine neden olabiliyor. Bunun nedeni bu maddenin vücutta östrojen hormonuna dönüşmesi. Bu hormon küçük yaştan itibaren alınırsa çocuk ergenliğe normalden daha erken bir zamanda girebiliyor. Kanser dışında kemik erimesi, obezite gibi hastalıklara sebep olabiliyor.
Cam, tahta ve çelik kullanın Sema Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Çaşkurlu: Plastikler aşındıkça üzerinde mikrop üremesi kolaylaşır. Bu kapları kullanmadan önce ıslak olmamasına dikkat etmeli. Islak ortamda mikroplar daha çabuk ürer. Mümkünse tahta malzeme kullanılmalı. Bunların da sabun ve çamaşır suyu kullanılarak iyi yıkanması gerekir. Plastik bulaşık makinesinde yıkanabilir ama sıcaklık yüksek olursa plastikteki birtakım maddeler açığa çıkabilir. Plastiğe sıcak yiyecek konulduğunda içindeki maddeyle etkileşir. Daha doğal kapları tercih etmekte fayda var. Mesela çelik en uygunu. Saklama kabı olarak cam kullanılabilir. Plastik kaşık yerine de tahta kaşığı tercih edin. *** Plastik, hastalık sebebi Onkolog Dr. Mehmet Fatih Akyüz: Plastiğin belirli bir ısıdan sonra içerdiği maddeleri geçirmesi kanserojen etkiler gösterebilir. Bir diğeri de karbon dediğimiz maddelerde de benzer bir mekanizma ile ortaya çıkan BPA maddesidir. Bu madde özellikle kadınlarda meme, erkeklerde de prostat kanserine neden olabiliyor. Bunun nedeni bu maddenin vücutta östrojen hormonuna dönüşmesi. Bu hormon küçük yaştan itibaren alınırsa çocuk ergenliğe normalden daha erken bir zamanda girebiliyor. Kanser dışında kemik erimesi, obezite gibi hastalıklara sebep olabiliyor.
Bunlara dikkat edin! Hastalıklara karşı dirençsiz olmaları sebebiyle plastik eşyalardan en çabuk çocuklar etkileniyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Doç. Dr. Öner Özdemir, tüm bu tehlikelere karşı kaliteli plastiğin seçilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Plastiğin kalitesi nasıl anlaşılır? Plastiğin türlerinin, birden yediye kadar numaralandırıldığını söyleyen Özdemir, herhangi bir yerden plastik ürün alırken altında yazan numaraya bakmak gerektiğini belirtiyor. 3, 6 ve 7 No'lu plastikler zararlı gruba girdiğinden uzak durmamız gerekiyor. Eğer ürünün altında hiçbir rakam yoksa -ki Türkiye'de özellikle pazarda satılan ürünlerde yok- daha da kötü! Bu sebeple elimizden geldiği kadar kaliteli ürünlerin satıldığı yerlerden almakta yarar var. Daha önceden satın aldığınız plastiklerin kalitesini kötü kokusundan ve ıslak bir mendille silindiğinde mendile boya vermesinden anlayabilirsiniz.
Bunlara dikkat edin! Hastalıklara karşı dirençsiz olmaları sebebiyle plastik eşyalardan en çabuk çocuklar etkileniyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Doç. Dr. Öner Özdemir, tüm bu tehlikelere karşı kaliteli plastiğin seçilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Plastiğin kalitesi nasıl anlaşılır? Plastiğin türlerinin, birden yediye kadar numaralandırıldığını söyleyen Özdemir, herhangi bir yerden plastik ürün alırken altında yazan numaraya bakmak gerektiğini belirtiyor. 3, 6 ve 7 No'lu plastikler zararlı gruba girdiğinden uzak durmamız gerekiyor. Eğer ürünün altında hiçbir rakam yoksa -ki Türkiye'de özellikle pazarda satılan ürünlerde yok- daha da kötü! Bu sebeple elimizden geldiği kadar kaliteli ürünlerin satıldığı yerlerden almakta yarar var. Daha önceden satın aldığınız plastiklerin kalitesini kötü kokusundan ve ıslak bir mendille silindiğinde mendile boya vermesinden anlayabilirsiniz.
Bilim adamları, plastiğin içinde bulunan kimyasalların insanlara nasıl zarar verdiğini belirlediler.
Bilim adamları, plastiğin içinde bulunan kimyasalların insanlara nasıl zarar verdiğini belirlediler.
Nature Reviews Endocrinology isimli dergide yayınlanan çalışmada, araştırmacılar BPA'nın da dahil olduğu Endokrin Bozucu Kimyasallar'ın (EDC) kansere yol açan etkisini tespit ettiler. Tufts Üniversitesi Tıp Okulu'nda görevli araştırmacılar, kimyasalların hayatı tehdit eden etkilerinin bilinmesine rağmen, kimyasalların sağlığı nasıl etkilediğine yönelik çalışmaların daha karmaşık stratejiler ortaya çıkardığını söylediler.
Uzmanların araştırmaları kimyasallarla temasın organ oluşumu süresince olduğunda zarara yol açabileceğini gösteriyor. Kanıtlar, BPA ve diğer Endokrin bozucu kimyasallara maruz kalmanın yetişkinlik süresi boyunca ortaya çıkan hastalıklara katkıda bulunduğunu gösteriyor. Bu kimyasallar sanayileşen dünyada kanser oranlarını da artırırken, ayrıca obezite ve davranış değişikliğiyle de bağlantılı olduğu kaydedildi.
Plastik şişelerde, kutularda, yeniden kullanılabilir gıda ambalajlarında ve gıda kutularında bulunan BPA'nın endüstrileşmiş ülkelerde bunun gibi daha birçok yerde kullanıldığı ve kanserle ilişkili olduğu açıklandı.
Plastik , doğada bulunmayan insan müdahelesi ile meydana getirilip dünya petrolünün %4′ü plastik üretiminde kullanıldığı bilinmektedir.Belli bir basın ve sıcaklık ile meydana getirilir. Suya dayanıklı plastik ambalajlar yüksek ısıya maruz kaldıklarında yiyeceklerinize zehirli toksinler damlatır. Dioksin 2004 yılında zehirlenen Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yushchenko’nun zehirlenmesine neden olan kimyasalın adı. Yüz kondisyonunun korkunç bir şekilde bozulması ve klorakneleriyle Toksik İntikamcı’ya benzedi. Ancak bir karikatür dergisinde değil. Ciddi bir şekilde hastalandı, neredeyse ölüyordu. Dioksin çok sayıdaki insan yapımı toksiklerden biridir. Endüstriyel sürecin yan ürünleri sayesinde açığa çıkarlar, her an her yerde bulunurlar, hatta o kadar ki canlı varlıkların bedenlerinde bile az miktarda da olsa mevcutlar. En çok besin yoluyla, hatta kirli havanın solunmasıyla bile geçebilir.
Plastik ambalajlarla saklama kapları gerçekten sizi bazı kimyasallara maruz bırakırlar. Ama dioksinler onlardan biri değildir. Aslında dioksin hemen hemen asla ticari plastiklerde bulunmaz. Eğer bulunsaydı mikrodalgadaki ısıyla açığa çıkıp yiyeceğinize geçebilirdi ama oda sıcaklığında tutulan plastik su şişesinde ya da soğuk tutulan bir saklama kabında bir şey olmazdı çünkü bu toksiğin kimyasal reaksiyona girebilmesi için ısıya ihtiyacı vardır. Her şekilde tehlikeli olabileceğinden üreticiler bu maddeyi kullanmazlar.
Eğer endişelenilecek bir şey varsa o da plastiklere esnekliğim sağlayan ftalat ya da plastikleştirici olarak bilinen diğer bir grup kimyasaldır. Plastikleştiriciler çok küçük bir oranda yiyeceğinize geçebilir ancak toksik ya da doksinler gibi ölümcül değildir.
Plastikleştiriciler yüksek oranda astım, hormon a l problemler ve diğer medikal problemlere yol açabilir. Bazı bilim insanları göğüs kanserini tetikleyen östrojen gibi, plastik-leştiricilere maruz kalmanın da göğüs kanseri riskini de tetiklediğini söylüyorlar. Ancak plastikleştiriçilerle kanser arasındaki bağlantı, eğer varsa bile kapsamlı olarak tartışılmamış, bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
Pratikte ne kadar plastikleştiricinin yiyeceklerinize geçtiği ve risk oluşturup oluşturmadığı kesin değil. Fakat John Hop-kins Üniversitesi Su ve Sağlık Merkezi uzmanı, “Kendinizi korumak bu kadar kolayken neden kendinizi bu kimyasallara maruz bırakıyorsunuz?” diyor.