Proje I dersi GÖrsel medyanin iletiŞİme etkileri



Yüklə 371,67 Kb.
səhifə5/14
tarix08.01.2018
ölçüsü371,67 Kb.
#37380
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

SONUÇ:

Sözün özü, ardı arkası kesilmeden, defalarca yinelenerek verilen görüntü ve imgeler

bireylerin beyinlerinin ve kalplerinin derinliklerine kadar işler ve kalıcı izler bırakır. Bütün bunlar özellikle de, özdeşim kurma eğilim ve ihtiyacında olan bireyleri derinden etkiler. Sıklıkla ve periyodik olarak yinelenen hayatla ilgili örnek yaşam modelleri ve toplumsal rollerle ilgili örnek davranış kalıpları, insanın doğasıyla, toplumsal ve kültürel gerçeklerle bağdaşıp uyuşmuyorsa, bu tür modellerle özdeşim kurarak yetişmiş bireylerin kişiliklerinin sağlıklı olmasını beklemek hayalcilik olur. Böylesi bireylerin toplumun beklenti ve istekleri doğrultusunda davranış sergilemelerini beklemek ise çok daha büyük bir yanılgı olur. Çoğunluğu böylesi bireylerden oluşan toplumların da, varlıklarının sağlıklı temeller üzerinde sürdürebileceğini ümit etmek, bu toplumların geleceklerine güvenle bakabileceklerini iddia etmek, aşırı ve yanıltıcı bir iyimserlik olur. Burada, yapılan bilimsel araştırmalara dayanarak bir kez daha üzerine basa basa , haykırıyorum ki.; sistematik olarak ve periyodik bir şekilde yinelenerek sergilenen görüntü ve imgeler bireylerin, özellikle de çocukların ve gençlerin cinsiyet, meslek ve siyasetle ilgili eğilim, tutum, duygu, değer, beklenti ve davranışlarında yoğun bir şekillendirici ve belirleyici etkiye sahiptir!...

3. ETKİLEŞİMLİ TELEVİZYON YAYINCILIĞI

Çağımızda televizyon gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu açıdan televizyonun etkileme gücü diğer kitle iletişim araçlarına oranla oldukça yüksektir. Bu yoğun etki izleyicileri tamamen ‘pasif’ bir sürecin içine itmekteydi. Ancak televizyon yayıncılığında etkileşim olgusunun kendini göstermesi ile birlikte izleyiciler pasiflikten kurtularak aktif bir sürecin içine girmişlerdir. Etkileşimli televizyon yayıncılığının gerek alt yapısı ve gerekse kullanıcılara sunduğu hizmetler itibariyle IP Televizyon Yayın Teknolojisi’ne bir temel hazırladığı da gerçektir.




4. İNTERNET TEKNOLOJİSİ

Bilgisayar bugün teknolojinin her alanına egemen bir durumdadır. Bu egemenliğin altında yatan en temel etken internet teknolojisidir. Günümüzde bilgisayarların iletişimden, ticarete , eğitimden sağlığa kadar her alanda kullanılmasının sebebi internet olgusunun yaygınlaşması ve gelişmesidir. Buna ek olarak IP Yayın Teknolojisi’nin temel yapısını da internet oluşturmaktadır.


5. SOSYALLEŞMEDE TELEVİZYONUN ETKİSİ


Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi Dr. Hüseyin Emin Öztürk'ün 'Çocuğun Sosyalleşmesinde Televizyonun Etkisi' konulu araştırmasına göre, ilköğretim çağındaki çocukların televizyon tutkusu her geçen gün artıyor. Dr. Öztürk, ‘‘Çocukların televizyon tutkusunu ailece aşın. Evde televizyona ‘büyükbaba statüsü' verip baş köşeye koymayın’’ önerisinde bulunuyor. Araştırmaya göre çocuklar en çok yerli filmler seyrediyor, açık saçık sahnelerden rahatsız oluyor, yabancı müzik dinlemekten hoşlanıyor.

Çocuğun televizyon alışkanlığında ailenin televizyon tutumunun etkisinin çok büyük olduğunu söyleyen Dr. Öztürk, ‘‘Hele hele ailenin topluca oturduğu ve sohbet etme imkanı olan odadan televizyon uzak tutulmalı. Aile içi iletişimi engelleyen televizyon lüzum görüldükçe ailece seyredilmeli‘‘ dedi. Dr. Öztürk, araştırmanın 8'i devlet, 7'si özel okul olmak üzere toplam 15 okulda, 1538 öğrenci ile yapılan görüşmeler sonucunda yapıldığını vurguluyor.

‘‘Televizyon çocuğa hiçbir zaman arkadaş olmaz. O kendine yüklenen komutları yerine getiren bir robot. Ciddiye alınmamalı’’ diyen Dr. Hüseyin Emin Öztürk, çocuğu televizyonla baş başa bırakmaktansa ona hoşça vakit geçirecek başka imkanlar sağlanması gerektiğini söylüyor. Dr. Öztürk, ‘‘Çocuklara televizyonu yasaklamak çare olamaz. Onlarda yasaklanan şeylere karşı aşırı bir merak var. Anne baba olarak televizyon seyredilmesine rehberlik yapmak ve seçici davranmak gerekiyor’’ diyor.

Televizyonun çocuklarda dil gelişimini sağladığı, hayal dünyasını geliştirip, söz dağarcığı ve bilgisi artırdığı konusunda olumlu görüşler de bulunduğunu söyleyen Dr. Öztürk, şöyle diyor:

‘‘Kişilik oluşumu ve yapılanmasında temel, çocuklukta atılıyor. Çocuğun psikolojik benliğinde açılan yara çok zor kapanıyor. Televizyonlarda korku ve şiddet içeren filmler yayınlanmamalıdır. Yayınlanacaksa da mutlaka gece geç saatlerde yayınlanmalı.’’

Öğrencilerin yüzde 27.8'inin televizyondan öğrendikleri ile ailesinden öğrendikleri arasında bir çatışma yaşadığını, bu çatışmanın da dini, ahlaki ve kültürel konularda olduğunu söyleyen Dr. Öztürk, reklamların da özellikle alt gelir grubu aile çocuklarında etkin olarak, tüketim eğilimlerini artırmakta olduğu uyarısını yapıyor.


1.GENÇLERİN KİMLİK GELİŞİMİ VE SOSYALLEŞME SÜRECİNE TELEVİZYON DİZİLERİNİN ETKİSİ


Öz Toplumu oluşturan bireylerin sağlıklı gelişimi, toplumun sağlığı için gereklidir. Toplumun geleceği ise, bu günün genç neslidir. Gençlerin kimlik gelişimi ve sosyalleşme sürecinde, bu süreci olumlu ve olumsuz yönde etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlardan biri de kitle iletişim araçlarından en yaygın olan ve etkisi kaçınılmaz hale gelen televizyonlardır. Televizyonlar, gençlerin sosyalleşme sürecini ve kimlik gelişimini hem olumlu hem de olumsuz olarak etkilemektedir. Bu araştırmada, gençlerin sosyal gelişimi ve kimlik geliştirme sürecine televizyon dizilerinin olumlu ve olumsuz etkileri tespit edilmeye çalışılmıştır. 6

1.1.GİRİŞ:


Toplumsal değişim sürecinde meydana gelen değişimleri ve gelişmeleri en kolay ve hızlı bir biçimde benimseyip, bunu hayatına aktaran ya da hayatını buna göre şekillendiren genç bir nesil söz konusudur. Öyle ki, gençler giydikleri kıyafetlerden, kullandıkları cep telefonlarından, fiziki imajlarından benimsedikleri kız-erkek ilişkilerine varıncaya kadar, hayatlarının her alanlarında bu kültürel değişim sürecinin etkisinde kalmaktadırlar. Bu değişim sürecinin vazgeçilmez unsurlarından birisi de televizyonlardır ki, özellikle her hafta gösterime giren diziler bu süreçte etkili bir konuma sahiptir. Bu sürecin birer parçası olan gençler de bu durumdan nasibini almaktadır. Gençler kimlik geliştirirken özellikle dizilerde canlandırılan karakterleri model almakta, davranışlarına bu doğrultuda yön verebilmekte ve onlar gibi olmaya çalışabilmektedirler. Bu araştırmada, gençlerin sosyal gelişimi ve kimlik geliştirme sürecine televizyon dizilerinin etkisi; gençlerin bu dizilerden ve özellikle dizilerdeki karakterlerden etkilenip etkilenmedikleri ve eğer etkileniyorlarsa bu etkinin ne ölçüde olduğu incelenmektedir. Türk televizyonlarında halen her hafta yayınlanmakta olan televizyon dizilerinin, oyuncularının ve canlandırılan karakterlerin gençler üzerindeki olumlu-olumsuz etkileri ve bu durumun gençlerin kimlik gelişimi ve sosyalleşme sürecinde sahip olduğu etki oranı tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, araştırmada, kimlik gelişimi ve sosyalleşme kavramlarının teorik analizi yapılarak, ilgili kaynaklar gözden geçirilmiştir. Ayrıca konu ile ilgili kaynaklık edebilecek makaleler ve bildiriler araştırmanın amacı doğrultusunda incelenmiş ve yararlanılmıştır.



Yüklə 371,67 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin