Türkçe Transcript (*)
|
Meśelu-lcenneti-lletî vu’ide-lmuttekûn(e)(s) tecrî min tahtihâ-l-enhâr(u)(s) ukuluhâ dâ-imun vezilluhâ(c) tilke ‘ukbâ-lleżîne-ttekav ve’ukbâ-lkâfirîne-nnâr(u)
|
Ali Bulaç Meali
|
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkâr edenlerin sonu ise ateştir.
|
Edip Yüksel Meali
|
Erdemlilere söz verilen cennetin örneği şudur: Altından ırmaklar akar, yemişi de süreklidir gölgesi de. Bu, erdemlilerin sonudur. Kafirlerin sonu ise ateştir.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Müttakilere vaad olunan cennetin misali şöyledir: Altından ırmaklar akar durur, yemişleri süreklidir, gölgeleri de. İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kâfirlerin akıbeti de ateştir.
|
Süleyman Ateş Meali
|
(Allah'ın emirlerine karşı gelmekten) Korunanlara va'dedilen cennetin durumu şöyledir: Altından ırmaklar akar; yemişi de süreklidir, gölgesi de. İşte korunanların sonu budur. İnkar edenlerin sonu da ateştir.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Sakınıp korunanlara vaat edilen cennetin temsilî anlatımı şu: Altından ırmaklar akar, yemişleri de sürekli, gölgesi de. İşte korunup sakınanların son yurdu. Kâfirlerin son yurdu ise ateş...
|
Yusuf Ali (English)
|
The parable of the Garden which the righteous are promised!- beneath it flow rivers: perpetual is the enjoyment thereof(1854) and the shade therein:(1855) such is the end of the Righteous; and the end of Unbelievers in the Fire.(1856) *
|
M. Pickthall (English)
|
A similitude of the Garden which is promised unto those who keep their duty (to Allah): Underneath it rivers flow; its food is everlasting, and its shade; this is the reward of those who keep their duty, while the reward of disbelievers is the Fire.
|