Rehber ansiklopediSİ 1


AKCİĞERLİ BALIKLAR (Dipnoi)



Yüklə 3,06 Mb.
səhifə112/133
tarix21.10.2017
ölçüsü3,06 Mb.
#8653
1   ...   108   109   110   111   112   113   114   115   ...   133

AKCİĞERLİ BALIKLAR (Dipnoi)


Alm. Lurchfische (m), Fr. Dipneustes, İng. Lungfishes. Familyası: Balçıkbalığıgiller (Lepidosirenidae), Boynuzdişligiller (Ceratodidae). Yaşadığı yerler: Avustralya, Güney ve Batı Afrika ile Güney Amerika’nın tatlı suları. Özellikleri: Hem solungaç hem de akciğer solunumu yapabilirler. Çeşitleri: Tropikal Afrika’da “Senegal balçık balığı”, “Nil balçık balığı”, Avustralya’nın Burnett ve Mary ırmağında “Akciğerli barramunda”, Güney Amerika’da “Karamaru” adındaki balıklar.

Solungaç solunumu yapmakla beraber ihtiyaç duyulduğunda hava solunumu da yapabilen tatlı sularda yaşayan ilgi çekici balıklar takımı. Vücutları uzunca yapılı ve yuvarlakçadır. Sırt ve anal yüzgeçleri bulunmaz. Göğüs ve karın yüzgeçleri zeminde sürünmeye yarayacak biçimdedir. Bazılarının vücudu büyük yuvarlak pullarla örtülüdür. Pulsuz gözükenlerinde de deri altında küçük yuvarlak pullar mevcuttur. İskeletleri yeşil renkli olup, kısmen kıkırdak, kısmen kemiklidir. İki metre boyunda ve 15 kilogramdan ağır olanları vardır.

Akciğerli balıkların burun delikleri ağız boşluğuna açılır. Solungaçlarından başka, kısa bir tüple yemek borusunun alt bölgesine bağlı bir veya ik adet akciğerleri vardır. Bunlar gerçek akciğer değildir. Etrafları bol miktarda kılcal damarlarla örülmüş hava keseleridir. İstenildiği zaman akciğer görevi yaparlar. Yaşadıkları çevrenin suyu kuruduğu zaman balçığa gömülerek akciğer solunumu sayesinde kurak mevsimi atlatırlar. Hem solungaç, hem de akciğer solunumu yaptıklarından “çift solunumlu” anlamına gelen “Dipnoi” ismiyle de anılırlar.

Çoğunun nesli tükenmiş olmasına rağmen; bugün Avustralya, Güney Amerika ile Güney ve Batı Afrika’nın tatlı sularında yaşayan akciğerli balıklar vardır. Gündüzleri çoğunlukla su diplerinde göğüs ve karın yüzgeçlerine dayanarak dinlenir veya yavaş yavaş sürünerek yer değiştirirler. Balık, kurbağa ve sümüklü böcek gibi su hayvanlarını avlayarak beslenirler. Zaman zaman su yüzeyine çıkarak hava solumak suretiyle oksijen ikmali yaparlar. Akciğerlerini hava ile doldururken, geceleri çok uzaktan duyulan horultulu sesler çıkarırlar. Kendilerine yaklaşılınca yılan gibi tıslar ve ısırırlar.

Kurak mevsimlerde sular çekilmeye başlayınca, akciğerli balıkların herbiri kendine balçık içinde bir tünel kazarak içine yerleşir. Tünelin üzerinde havanın girişine yarayan gözenekli bir kapak bulunur. Balık, çamurdan koza içinde mukuslu bir sıvı ifraz eder. Bunun sayesinde derisinin kuruması önlenmiş olur. Balık, kozasında derin bir uykuya dalar. Vücut fonksiyonlarını da yavaşlatır. Akciğerli balıklar gerekli oksijeni yuvanın üstündeki delikten almaya devam ederler. Yaz uykusu süresince gerekli enerji için kendi kas dokularının bir kısmını eriterek harcarlar. Bu suretle yağmurların tekrar başlayıp, akarsuların canlanmasına kadar hayatlarını sürdürürler. Kas dokusunun besin olarak harcanması sonucu bir mevsim içinde 3 santimlik bir boy kaybı olur. Bazan uzun süren kuraklık dönemlerinde vücutlarının yarısını eritirler. Afrika akciğer balıklarının, çamur kozalarında dört yıldan fazla yaşadığı tesbit edilmiştir.

Dişiler yumurtlamak için su dibinde bazan bir metreden daha derin delikler açarlar. Yumurtalarını buraya bırakırlar. Erkekleri yumurtalara bekçilik yapar ve onları yüzgeçleriyle yelpazeleyerek su akımı meydana getirmek suretiyle havalandırırlar. Yumurtalar 10 gün içinde açılarak yavrular çıkar.

Akciğerli balıkların eti lezzetlidir. Yerliler avlayıp yerler. Bilhassa yaz uykusunda iken kozalarını bularak onları rahatça yakalarlar. Bazan da toprağı kenarlardan oyarak kozayı toprak tabakayla beraber uzaklara naklederler. Koza içinde uyuyan balık bunun farkına varmaz.

Abiyogenez (Kendiliğinden oluş) fikrinin savunucularından olan Aristo, Cnidos yakınlarındaki bir gölde bulunan balıkların suların kurumasıyla kaybolduklarını (öldüklerini), aylar sonra yağmur sularıyla dolan gölde, tatlı su kefallerine benzer balıkların yüzdüğünü gördü. Bu balıklar yumurtalardan çıkmadığına göre, çamur ve kumlardan meydana gelmiştir dedi. Cansız maddelerde canlıyı meydana getiren aktif bir özün var olduğunu söyledi. Aristo ve taraftarlarının “Abiyogenez” fikirleri sonradan gelen fen adamları tarafından deneylerle çürütüldü. Pasteur, bu deneylerinden dolayı ödül kazandı.

Aristo’nun kuraklıktan sonra gölde gördüğü balıklar yukarıda bahsedilen çift solunumlu balıklardandı. Suların kurumasıyla balçığa gömülmüş ve akciğer solunumu yapmışlardı. Gölün yağmur sularıyla dolmasıyla balçıktan çıkarak solungaç solunumuna tekrar dönmüşlerdi.

AKÇAAĞAÇ (Acer)


Alm. Spitzahorn (n), Fr. Erable, İng. Maple. Familyası: Akçaağaçgiller (Aceraceae), Türkiye’de yetiştiği yerler: Karadeniz bölgesi.

Kışın yaprağını döken ağaçlardan. Yaprakları ele benzer, sapları uzundur. Akçaağaç yarı gölge ağacıdır. Filizden büyür ve en fazla 600 sene yaşayabilir. Gövdeleri silindir şeklinde, kabuğu yeşilimsi, üstü düz ve parlaktır.

Memleketimizde bu cinsin 10 türü yetişir. Dere kenarlarında, park ve yol kenarlarında yetiştirilir.

Kullanıldığı yerler: Kerestesi mobilya imalinde çok kullanılır. Dayanıklı ve parlak renkte olup serttir. Kerestesinde bulunan düğme biçimindeki urlar güzel ve süslüdür.

AKÇAKOCA


Osmanlı akıncı beyi. Doğum yeri ve tarihi bilinmemektedir.

Akçakoca, Osman Gazinin yakın arkadaşı ve kumandanlarındandı. Sakarya çevresi ile İzmit taraflarına akınlar yaptı ve bir çok Bizans kalesini fethetti. Ermenipazarı ve Kandıra’yı aldı. Konur Alp ve Abdurrahman Gazi ile beraber Samandra ve Aydos kalelerini fethetti.

Osman Gazinin oğlu Orhan Beye şehzadeliğinde lalalık eden Akçakoca, İzmit üzerine akınlarda bulunurken 1328’de Kandıra yakınında vefat etti. Daha sonra İzmit fethedilince, Akçakoca’nın ismine nisbetle buraya Koca-ili denildi.

Akçakoca’nın oğlu Hacı İlyas ve torunu Gebze kadısı Fazlullah, Osmanlı Devletinde önemli hizmetlerde bulunmuşlardır.



Yüklə 3,06 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   108   109   110   111   112   113   114   115   ...   133




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin