3.4. Bâbü’l-Ebvâb (Derbend) Bâbü’l-Ebvâb’ın diğer Azerbaycan şehirlerinden farkı burasının Müslü-
manlar geldikten sonra yerli idareciler değil de hep Arap yöneticiler tarafın-
dan idare edilmesiydi. Müslümanlar kuzeyden gelecek Hazarlardan emin
olamadıkları için şehrin güvenliğine büyük önem veriyorlardı.
422
Bâbü’l-Ebvâb şehri deniz kenarındaydı. Burada gemilerin giriş-çıkışları
için rıhtım vardı. Şehir Erdebil’den daha büyüktü. Burada ürünler az olduğu
için daha çok civardan mallar getirilmekteydi. Şehrin kenarları ise surlarla
çevriliydi. Hazar denizi kıyısında olan bu şehir Cürcân, Taberistan ve Dey-
lem’in liman şehriydi.
423
Tüm bunlardan başka şehirde köleler de mevcuttu.
Diğer yerlerden buraya köle getiriliyordu. Burasının ketenini Azerbaycan,
İrmîniyye ve diğer yerlerde görmek mümkün değildi. Keten burada üretile-
rek diğer yerlere götürülüyordu.
424
İbn Havkal’a göre Bâbü’l-Ebvâb şehrinin limanı, Şam şehrinde olduğu
gibi Sur, Beyrut ve İstanbul şehirlerinin haliçlerindeki gibi zincirlerle kapa-
lıydı. Limanı idare edenler bu zincirleri kilitli tutuyorlardı. Gemiler izin alma-
dan bu zincirleri geçemiyorlardı. Sadece izin verildiği zaman kilitler açılıyor
ve gemilerin limana dâhil olması sağlanıyordu. Bu şehir Hazar denizi kıyısın-
daydı. Hazar denizine ise Taberistan denizi de denmiştir.
425
Tarihçi Mes‘ûdî
(ö. 345/956) Hazar denizi hakkında bilgi verdiği zaman buraya Bâbü’l-ebvâb
421
İbn Havkal, Sûretü’l-arz, 336.
422
Velihanlı, Arap Hilâfeti ve Azerbaycan, 70.
423
İstahrî, Mesâlikü’l-memâlik, 184.
424
İstahrî, Mesâlikü’l-memâlik 184; İbn Havkal, Sûretü’l-arz, 339.
425
İbn Havkal, Sûretü’l-arz, 339.
− Asif Adilov −
~ 107 ~
ve el-Cîl denildiğini de söylemektedir. Ona göre bundan başka bu denize Ta-
beristan, Deylem ve Cürcân da deniliyordu.
426