SevgiLİ kardeş muhammed el-hamiS'İN ÖVGÜSÜ



Yüklə 427,13 Kb.
səhifə5/6
tarix17.01.2019
ölçüsü427,13 Kb.
#99260
1   2   3   4   5   6

KİTABIN SONU

Hamd, nimetiyle salih amelleri tamamlayan, Selefi bir yol ve Ahmed bin Hanbel'in mezhebine göre yazmış olduğum bu yapraklarımın baş bölümleriyle oluşan "Dinde kaçınılmaz konular" adlı eserimi de tamamlayan Allah'a (c.c.) olsun.

Allah’dan (c,c.) umarak yazdığım bu eseri Onun Kerim olan yüzü için halis bir şekilde olmasını ve bu İslami konu­ları öğretmede Ehli Hak olan alimlerin görüşlerinin kuvvetliğine de bağlanarak Cennatin-Naim'i kazanmak için bir sebep teşkil etmesini dilerim.

Bazıları da şöyle demiştir :

"Her mümin için kendi aki­desinin sahih ve doğru olduğunu uzman şahıslar önünde açıklayıp belli etmesi gerektiğini eğer düzgün ise Allah (c.c.) katında onun akidesinin sahihliğine şahitlik ederler, eğer tersi ise o zaman da Allah'a (c.c.) bunun fesat olup bun­dan dolayı da tevbe etmesini beyan ederler."

Hak bizzat kendisi bir delil olup basiretten hali değildir. Mutlaka hakkın yardımcıları bulunur. İhlas sözden kalbin derinliklerine dalar. Delilin kuvvetliliği ve beyanın güzel­liği de vicdanı istimlak eder. Bunlara da nefsin içindeki yankılardan tereddütler gelir ve ondan geriye dönmesi de ar­tık imkansız olur. Aynı şekilde kalbin derinliklerine imanın karışmasından sonra "İlimden sonra Haktan geriye dön­menin imkansızlığı gibi" bu da imkansız olur.

Bu yazdığım kitabı da hicri 1332 yılında Recep ayında Cumartesi günü bitirdim. 152

Basıma Süren Müellefin Son Sözü

Evvel ve Ahir olan Allah'a (c.c.) hamd olsun. Salat-u Se­lam da benzeri görülmemiş Nebisine, Aline ve sahabelerine olsun.

İmdi; İlk kitap serilerinden "Dinde kaçınılmaz konular" adlı eser aslından hattı ile, baştan başa incelemeye tabi tutulmuş, tahsis edilmiş ve güzelleştirilmiştir. Bu benim yaz mevsiminde Mekke-i Mükerreme'deki derslerin tatili sırasında Mısır'a gittiğim sırada gelişmiştir.

Ben bu kitabın ikinci kısmına bazı şahsi talikler yapıp ve burada kebair ile iman şubelerini de konularda anlatıp o şekilde basacağız. (İnşaallah)153

Bu kitap Hicri yılının 1332 yılında Şevval ayının 20. de basılmıştır.

A- Mısır Adalet Bakanlığı müftüsü Allame Şeyh İmam Muhammed Buhayt'ın Övgüsü

Hamd nimetiyle salih amelleri tamam kılan Allah'a (c.c.)dır. Salat-u Selam da Efendimiz olan, açık mucizeler­le desteklenmiş Muhammed'e (s.a.v.), Aline, ashabına, diğer tabi olanlara ve hizbine olsun. İmdi:

Mekke müderrislerinden olan Şeyh Ebu Bekr bin Muham­med Arif Havkir'in "Dinde kaçınılmaz konular" adlı eseri­ni okudum. (Allah onu düşmanlarından korusun)

İlk başlayanlar için çok faydalı bir eser olarak buldum. Onlardan elbette ki Alimlerin de nasipleneceğine inanıyorum. Özellikle bu dinin akide yönünü ele almış ve uzunca kitaplarda yazılan bu yazıları O kısaltmıştır. Üslubunda bir sadelik, manalarında da bir kolaylık göze çarpar. Müellif bu eserinde icaz sanatlarını kullanmaktan (edebiyat yapmaktan) ve konuları çokça uzatmaktan sakınmış ve kitap önümüze or­ta halli bir şekilde belirmiştir. Netekim işlerin en hayırlısı or­ta olanıdır.

Allah (c.c.) müellife de Onun gibi bu dinde yetişmiş diğer bir çok Alime de en güzel karşılığı versin. Çünkü O (c.c.) dilediği her şeye Kadir'dir. Karşılığı da en cömert olan­dır. Allah (c.c.) beni de Onu da razı olduğu şeylerde muvaf­fak kılsın. Çünkü O (c.c.) işiten, yakın olan ve dualara icabette bulunandır.

Allah'ın fakir ve aciz kulu

M. Buhayt Ezher’de Hanefi Alimlerinden

Allah (c.c.) Onu da tüm müslümanları da afv etsin (Amin) 154



1 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/3-5.

2 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/6-7.

3 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/14.

4 Zariyat: 51/56.

5 Taha: 20/110.

6 Şura: 42/11.

7 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/15-16.

8 Şeriat te "Evvel" ismi gelmiştir. Kadim ismi Allah'ın (c.c.) isim­leri arasında bulunmamaktadır. Bilakis O bir vasıftır. Kur'an'da ve Sün­nette varid olmamıştır. Nitekim bunu Şeyh Abdülaziz bin Baz Tahavi Ki­tabına yaptığı ta'likin'de de vurgulamıştır. Muhammed El-Hamis.

9 İbadetin en güzel tariflerinden olup, Allah'ın (c.c.) sevdiği, razı olduğu tüm sözleri ve zahiri batini tüm amelleri yapmak, bunların zıtlarından da kaçınmak.

10 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/17-19.

11 Zümer: 39/3.

12 Bakara: 2/165.

13 Yunus: 10/31.

14 Nasıl olabilir ki şöyle söylüyorlardı: "Lebbeyk! Senin ortağın yoktur. Ancak bir ortak var ki o da senin bize verdiğin." Muhammed El-Hamis.

15 Araf ve Hud.

16 Hud: 11/2.

17 Nuh: 71/3.

18 En'am: 6/14.

19 En'am: 6/114.

20 En'am: 6/164.

21 Hasen bir hadistir. Buna benzer bazı hadisleri Tirmizi (3585), Beyhaki ve başkaları rivayet etmişlerdir.

22 Bunu Taberi ve başkaları Ata bin Ebi Rebah'dan rivayet etmiştir. Tavus da bunu: "Kim Allah'ın (c.c.) indirdikleriyle hükmetmezse iş­te onlar kafirlerin ta kendileridir." Ayetini tefsir ederken söylemiştir. Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/20-23.

23 Nüşre (Sihiri bozmak): Rukye ve ilaçtan bir bölümdür. Kendi­sine cin çarpması sonucu hastalık peyda gelmiş olduğunu zanneden ki­şiler için tedavi edilen ilaçlardandır. Hastalığı ortadan kaldırmaya vesi­le olduğu için nüşre diye isimlendirilmiştir. Nihaye İbni Esir kitabında (5/14) şöyle demiştir: "Ebu Davud' un (3868), Ahmed' in (3/294) ve baş­kalarının Cabir bin Abdullah (r.a.) dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle den­miştir: "Rasulullah'a (s.a.v.) Nüşre' den soruldu şöyle buyurmuştur:

"O şeytan işidir." Hasan-ı Basri (r.ha) den gelen bir rivayette ken­disi şöyle demiştir: "Nüşre (sihiri bozmak) sihirdendir."

24 Hadiste geçen Enva'nın yirmi sekiz menzili bulunmaktadır. Ay her gece bu nevi yıldızların menziline iner.

Allah'ın (c.c.) ayeti de bu istikamettedir:



"Aya da bizler menziller takdir ettik." Her on üç gecede bu nevilere düşer. Bir yıldız fecrin doğuşuyla birlikte mağrib’te bulunur. Sonun­da doğar ve doğuda da o zamanda onu karşılar. Hepsi de yılın bitimiyle biterler. Araplar önceden bunların menzillere düşmesini yada doğmalarının sonucu yağmur yağdığına inanırlardı. Yağmuru o nev'lere (yıldız­lara) dayandırırlardı. Ve "Filanca yıldızdan dolayı bizlere yağmur yağ­dı." derlerdi. Bunların nev diye isimlendirilmesinin nedeni: Bunlardan bi­ri batıya düşünce doğuya da bir yıldız doğarmış. Nev burada yıldız doğ­du manasında kullanılır.

Alimler "Filanca yıldız sayesinde üzerimize yağmur yağdı" diyen bir kişinin kafir olup olmadığı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bazıları küfür derken bazıları da küfür saymamışlardır. Bunlardan küfürdür diyenler şöy­le demiştir: "Kim sadece yıldızların sayesinde yağmurun geldiğine, on­ların yeryüzünü evirip çevirdiğine inanıyorlarsa o zaman kafir olur. Tıp­kı bazı Cahiliyye'nin zan ettiği gibi. Bu büyük bir alim kitlesinin görü­şüdür. Doğrusu da budur.

Bunların üzerine şunu da demişlerdir: "Şayet bir insan: "Filanca yıl­dız sayesinde bizlere yağmur yağdı" der ve bunun Allah'dan (c.c.) ve merhametindendir derse, yıldızların, nevlerin, vb. sadece vesile olduğuna inan­sa bunlardan bir şeylerin olmadığını kastetse; Mesela:

"Filanca vakitte bizlere yağmur yağdı vb..." derse o zaman kafir ol­maz.

Bunun da mekruh olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır. Doğru gö­rüşe göre bu da mekruhtur. Mekruh olmasının sebebi: Küfür ve dışında olan sözlere iki de bir gitmeye müsait olduğu ve bunu diyene kötü zan bes­lenebileceği içindir. Bak. Nihaye: 5/22. Müslim (Nevevi): 2/60.


25 Bu amelleri yok eder. Bunu Allah (c.c.) salih ve ihlaslı yapılma­dığı süre kabul etmez. Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/24-27.

26 Bunu ilmi kelam diye isimlendirenler bidatçilerdir. Çünkü Eh­li Sünnet Alimleri bunu Tevhid diye adlandırmışlardır. İki ayrı isimlen­dirme. Tevhidin kaynağı: Kur'an ve Sünnettir. Kelam ilminin ise: Felse­fe, Mantık, Cedel. Nitekim Selef bu sapık olan şeylerden nehyetmiştir.

27 Şura: 42/11.

28 Muhalefetun lil Havadis: Mahlukatından hiç kimseye benzememesidir. Ne zatında, ne sıfatlarında, ne de fiillerinde. O'nun (c.c.) zatı cev­her ve arazla ya da başka sonradan çıkan şeylerle vasfolunmaz. Bunlar­dan hiçbir şey O'na, sıfatlarına ve fiillerine benzemez. (Gerçek Dip­not'tan)

İlk başlarda da vurgulandığı üzere kıdem Allah'ın (c.c.) isimlerinden değildir. Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: "O Evveldir, Ahirdir." (Muhammed El-Hamis)



29 Kıyam bi-Nefsihi: Hiçbir şeye ihtiyacı olmaması, herkesin O'na (c.c.) ihtiyacı olmasıdır. (Gerçek Dipnot'tan)

30 Bununla beraber Allah'ın (c.c.) ve Rasulü 'nün vasf etmediği şey­le O'nu (c.c.) vasf etmek caiz değildir. (Gerçek Dipnot'tan.)

31 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/28-32

32 Maturidiyye sadece sekiz sıfatı tesbit etmişlerdir. Bunlar: Hayat, Kudret, İlim, İrade, Sem, Basar, Tekvin'dir. Bazılarında muzdarip ve bazılarında ise ihtilaftır. Bunların dışındakileri ise tatil etmektedirler. (Muhammed el-Hamis).

33 Tevbe: 9/40.

34 Hadid: 57/4.

35 Am (genel) olan beraberlik ise; Müellifin de kitabında belirtti­ği gibi "onun kudretinin, ilminin, herkes ile beraber olmasıdır."

36 Lakin Eşarilerin çoğu bunun aksinedir. Onlara göre; Kelam harf ve ses değildir. Bunun manası nefsiyle kaimdir. Lafızlarda mahluk­tur. Koyuldukları şeye delalet etsin diye. Böylece Kur'an'a, sünnete ve selefe muhalefet etmişlerdir.

37 Tevbe: 9/6.

38 Buhari (2990), Müslim (1861), İbn-i Ömer'den (r.a.) hadisi bu manada zikretmiştir.

39 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/33-36

40 Yasin: 36/82.

41 Ahzab: 33/62, Fetih: 48/48.

42 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/37-38

43 İslam şeriatında yapılan her zıt iş kişinin şahadetini itiraf ede­nin itirafının yalan olduğunu göstermez. Bu yaptığı zıt iş küfür ise o za­man farklı.

44 Yani Şeyhu'l-İslam İbn-i Teymiyye (rh).

45 Sa': Bin kırk dirheme eşittir. Yaklaşık olarak 2.917 kg. dır. (Mütercim)

Doğrusu; Onlara kefaretin gerekmediğidir. Çünkü bunun hakkında bir delil yoktur. Bu Malik ve Ebu Sevr'in görüşüdür.



46 Bu mesele hakkında ihtilaf edilmiştir. Sahih olan görüşe göre Ve­linin ölünün yerine -eğer borcu varsa- oruç tutabileceğidir. Buhari ve Müs­lim'in Aişe (r.anha) dan rivayet ettikleri hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöy­le buyurmuştur:

"Kimin oruç borcu olduğu halde ölmüşse velisi onun yerine tu­tabilir." Bu görüşte olanlar:

"Hadis Alimleri (Allah hepsinden razı olsun), Şafii muhaddislerinden bir topluluk, Ebu Sevr. İmamı Beyhaki İmamı Şafiinin bu hadis hakkında sahih taliki yaptığını nakletmiştir. Hadis sahih rütbeli bir hadis­tir. Elhamdülillah.



47 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/39-44

48 Şuurlu bir şekilde teslim olmakla beraber. (Muhammed El-Hamis.)

49 Kendisine layık manalardan delalet eden isim ve sıfatlarıyla tek oluşu. (Muhammed El-Hamis.)

50 İslam'da ölüm meleğinin Azrail diye isimlendirildiği varid de­ğildir. İsrailiyattan olsa gerek.

51 Ayetin tamamı: "Şüphesiz ki ben Cehennemi topluca insan ve cinlerden doldura­cağım." (Hud: 11/119, Secde: 32/13)

52 Meryem: 19/17.

53 Bazı meleklerden tabi. Çünkü üstünlük iman ve takvadır. Cibril'in imanı ile salih olan beşerin imanı bir değildir. Dikkat et! Bu konuda ayrıntılara girmemek daha uygun ve daha doğrudur. (Mahmud El-Haddad.)

54 Fussilet: 41/42.

55 Hicr: 15/9.

56 Ahmed bin Hanbel 3/387 ve başkaları rivayet etmiştir. "İrvau’l-Galil" adlı eserinde Muhaddislerin Şeyhi bu hadisi hasetlenmiştir.

57 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/45-48.

58 Nisa: 4/165.

59 En'am: 6/124.

60 Yusuf: 12/24

61 Yunus: 10/63.

62 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/49-53.

63 Müslim: 590. Müellifin bunu Sahihi Müslim'e izafe etmesi da­ha uygundur.

64 Müslim: 588; Süneni Beyhaki: 2/154. Bu iki hadiste kast edilen emir vücup manasındadır.

65 Müminun: 23/100.

66 AI-i İmran: 3/169.

67 Hadis sahihtir. Müellif bu manada rivayet etmiştir. Sahih olan laf­zı şöyledir:

"Allah (c.c.) peygamberlerin cesetlerine toprağı haram kılmıştır." Ebu Davud: 1047,1531; Nesei: 1374; İbn-i Mace: 1085; Ahmed: 4/8; Hakim: 1/278 vb. Evs bin Evs'in hadisinden.



68 Müslim: 2278; Ebu Hüreyre (r.a.)'dan. Tam lafzı şöyledir: "Ben ademoğlunun efendisiyim. İlk cesedi kabirden ayrı tutula­nım. İlk şefaat veren ve olunanım (Allah'ın izni ile)" İki konumda da Ebu Said (r.a.) den Tirmizi rivayet etmiştir. 3148, 3615. Müslim'in riva­yet ettiği gibi.

69 Yasin: 36/51.

70 Münkünattan maksat: Akıllara imkansız gelmeyen şeylerdir.

71 Müminun: 23/102.

72 Enbiya: 21/28.

73 Zuhruf: 43/75. Buna benzer Buhari rivayet etmiştir. 6544; Müslim 2844. vb.

74 Buhari buna benzer rivayet etmiştir: 573; Müslim: 633. Teşbih görünen şeylerin değil görme olayının açık seçik bir halde görüleceği ile ilgilidir.

75 Kıyame: 75/22.

76 Rasulullah (s.a.v.)'in: "On alamet çıkmadan kıyamet kopmaz" diye buyurduğu hadiste yu­karıda zikredilen ilk üç madde zikredilmemiştir. Hadiste bunların yeri­ne Nebi (s.a.v.) şunları söylemiştir:

"Doğudan, batıdan ve Arap yarımadasında ay ve güneş tutulma­larının olacağını bildirmiştir." (Muhammed El-Hamis)

77 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/54-61.

78 Saffat: 37/96.

79 Kamer: 54/49.

80 Müslim Ali (r.a.) dan namazın başlangıcında okunan: "Yüzümü semavatı ve yeryüzünü yaratan Allah'a (c.c.) karşı hanif, müslüman olarak..." ayetinden bu hadisi rivayet etmiştir. (Mürselat: 771)

81 Şuara: 26/80

82 Kehf: 18/79.

83 Kehf: 18/82

84 Nisa: 4/165.

85 Bakara: 2/285.

86 Teğabun: 64/16.

87 Ğafir: 40/17.

88 Nisa: 4/65.

89 Tirmizi rivayet etmiştir: 2517; İbn-i Hibban: 2549; vb. Muhaddislerin şeyhi bunu "Muşfiletu'1-Fakr" adlı eserinde hasenlenmiştir. (22)

90 İbn-i Mace: 90,4022 vb. Günümüzün değerli muhaddisi (Elbani) sahihihin'de rivayet etmiştir. (154)

91 Ebubekir Bin Muhammed Arif Havkir, Tevhid, (Dinde Kaçınılmaz Konular), Tevhid Yayınları, (Mütercim: Abdullah Alpaslan Tunçer), İstanbul 1999: 20/62-67.

92 Rum: 30/6.

Yüklə 427,13 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin