5:1,2 Mezmur yazarı başlangıçta, Tanrı’dan yalnızca sözlerini işitmekle yetinmemesini, iniltilerini de dikkate almasını ister. Bu mantıklı bir ricadır. Kutsal Ruh, iniltilerimizi, konuştuğumuz sözcükler kadar kolay bir biçimde yorumlayabilir.
Mezmur yazarı Tanrı’dan hem iniltilerini hem de feryadını işitmesini istemektedir. Bu isteği sözcüklerin ötesinde bir anlam taşır. Ses tonunun yükselip alçalması; sesinin derin, içten perdesini fark etmesini ima eder.
Davut’un Rab’be, “Kralım ve Tanrım” diye hitap etmesi, Rab’le olan samimi ilişkisini göstermektedir. “Duam sanadır” sözlerinde, gerçek Tanrı’nın yalnızca dua ettiği Tanrı olduğu görülür. “Sana, yalnızca sana.” Tanrı’yla ilişkimiz eşsizdir ve bu ilişkide Tanrı bize sahip çıkar.
5:3 Davut’un duaları birdenbire başlayıp birdenbire biten dualar olmayıp, düzen içindedirler. Rab onun sesini her sabah işitti. Tanrı adamı her sabah bir övgü ve dua sunusu hazırladı ve Rab’den gün boyunca kendisini açıklamasını bekledi. Genellikle Tanrı’nın verdiği karşılıklara dikkat etmeyiz. F. B. Meyer, “Yanıtların çoğunu kaçırırız, çünkü rıhtımda, geri dönecek olan gemileri beklemekten yoruluruz.”
5:4-6 Düşmanlarının daima farkında olan Davut’un, Tanrı’nın kutsallığını ve doğruluğunu hatırlamasıyla dualarına duyduğu güven güçlenir. İmanlılar lütuf tahtına giden içsel bir yola sahiptirler. Tanrısızlar için ise böyle bir durum söz konusu değildir. Tanrı kötülüğün hiçbir şeklinden hoşnut olmaz. Kibirlilere
Tanrı’nın önünde ayrıcalık tanınmaz. Kötülük yapanların bütününden nefret eder Tanrı – Tanrı’nın bütünüyle sevgi olduğu ve bu nedenle nefret edemeyeceği düşüncesinin anlamsızlığını kanıtlayan bir gerçek! Tanrı’nın kutsallığı, bütün kötülükleri cezalandırmasını gerektirir.
Dostları ilə paylaş: |