Soruşturma evraki incelendi



Yüklə 1,62 Mb.
səhifə5/27
tarix03.05.2018
ölçüsü1,62 Mb.
#49955
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   27

Beşinci Doküman;

Görevli memur tarafından şahsın üst araması yapılmak istendiğinde avcunun içerisinde parçalanmış kâğıt parçaları ele geçirilmesi üzerine, parçalanan kağıt parçaları birleştirildiğinde; Elazığ Emniyet Müdürlüğünde görevli iken Bilgi işlem Dairesi Başkanlığına atanan Emniyet Müdürü Ahmet KOCABAL 'ın, APK Daire Başkanlığına atanan Can BAŞER,
Metsel ÖZBAYKAL, Haşim KARADAĞ, Mehmet BAYDOĞAN ve Güngör ŞENER isimli amirlerin isim ve soy adlarının yazılı olduğu görülmüş, ancak söz konusu not kâğıdı Elazığ Emniyet Müdürlüğünce Kriminal Polis Laboratuvarlarına gönderilmediği,
Altıncı Doküman;

Hikmet ÖZER 4.Sınıf, meslekten geçme, kadroya tayini çıktı, sıkıntı oluşturabilir, Palu’ya verilebilir, okulda sınıflarda Alevilik propagandası yapıyor, İzmit Mustafa SAĞLAM 2.Sınıf merkezde kalması için önayak olsun, sağlık şartı vs. takdim edilsin” şeklinde kamu kurumlarında çalışan personellerin örgüt tarafından fişlendikleri fişlenen kişilerin merkezde veya ilçelerde görevlendirilmeleri için örgütsel çalışma yürüttükleri,
128 Mb’lik Memory Stick

Şahsın çantasında ele geçirilen Sony Marka Memory Stick/Floppy Disk Adapter MSAC-FDZM ve buna takılı 128 MB’lik memory stick ile ilgili yapılan teknik çalışma neticesinde incelenen 128 MB’lik Memory Stick’e bilgisayar ortamında erişilememesi sonucu okunamadığı, bu da memory stick’in ya hiç kullanılmamış ve yeni olabileceği ya da arızalı olabileceğinin değerlendirildiği,
Nokia Marka Cep Telefonu

Şahsın üzerinden çıkan Nokia 3310 marka cep telefonuna el konulduğu, ancak cep telefonundaki sim kartla ilgili şahsın irtibatlı olduğu kişilerin tespit edilmesine yönelik olarak dönemin GSM operatöründen kayıtların istenmediği ve fihrist bölümünün çıktısının da alınmadan cep telefonunun şahsa teslim edildiği,
4.Olay-04.06.2014 tarihinde A. isimli şahıs tarafından Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen ihbar mektubunda“kendisinin Ağrı İlinde yaşayan bir esnaf olduğunu, yaklaşık bir ay öncesine kadar Fetullah GÜLEN cemaati içinde faaliyet gösterdiğini, yaptıkları bir toplantıda adliye çalışanlarının fişlendiğine dair bazı evraklar gördüğünü, bu durumun kendisini rahatsız ettiğini, kendisinin vatanının milletinin iyiliği için hareket ettiğini düşünürken aslında insanların haklarına girdiklerini, bundan dolayı toplantı sonrasında unutulan ve ekte gönderdiği evrakları gizlice aldığını ve gönderdiğini, evrakları unutan kişinin aynı zamanda Ağrı İli Taşlıçay Adliyesinde çalışan G. isimli şahsın olduğu” içerikli ihbarın gereği için Ağrı ve Iğdır Emniyet Müdürlüklerine gönderildiği, konu ile ilgili Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan 2014/5054 “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek” suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında, hukuk dışı olarak Ağrı ve Iğdir Adliyesinden görev yapan Hakim ve Savcıların . siyasi felsefi, dini görüşlerine, ırki kökenlerine kadar tüm bilgilerin not almak suretiyle adli personelin fişlenmesi olayı ile ilgili Ağrı Taşlıçay Adliyesinde görevli Zabıt Katibi G.Ağrı İli M Tipi Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz Koruma Memuru olarak görev yapan Y. ile Iğdır Adliyesinde görevli iken Iğdır Üniversitesi Rektörlüğüne geçiş yapan A. isimli şahısların 25.09.2014 tarihinde yakalandıkları ve fişleme notlarını yazdığı tespit edilen A. isimli şahsın sevk edildiği Iğdır Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/53 sorgu sayısına kayden tutuklandığı,
Şüpheli G.’ un Ağrı Emniyet Müdürlüğünde 25.09.2014 tarihinde alınan ifade beyanında özetle;

“Taşlıçay Atatürk Ortaokulu 2.sınıfta okumakta iken isimlerini hatırlamadığı üniversite öğrencileri vasıtasıyla Fetullah GÜLEN cemaati ile tanıştığını ve cemaate ait evlerdeki toplantılara katıldığını, bu toplantılarda F. GÜLEN’ e ait vaazlar ve videolar seyrettirildiğini, 2006-2007yıllarında Mersin Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümünü kazandığını ve okumak için gittiği Mersin ilinde cemaatin evinde 2 yıl kaldığını, 2008 yılında eğitimine ara vererek tekrar sınavlara girdiğini ve 2009 yılında Zabıt Kâtipliği sınavını kazandığını ve Taşlıçay Adliyesinde işe başladığını, 2011 yılına kadar cemaatin ev toplantılarına katılmaya devam ettiğini, Zaman Gazetesi ile Sızıntı Dergisine abone olduğunu, 20 TL miktarında gazeteye borcu olduğundan Zaman Gazetesinden arayan kişiye bu borcu ödemesi için kredi kart bilgilerini verdiğini, ancak bu şahsın kredi kartından 20 TL yerine 187 TL gibi bir para çektiğini öğrenmesi üzerine F.GÜLEN cemaatinden uzaklaştığını, cemaatin evinde kaldığı 2010 yılında cemaatin evinde kendisinin de katıldığı bir toplantıda Naci isimli öğretmen olduğunu bildiği bir şahsın kendisine siz üniversite eğitimi alırken burs aldınız şimdi vefa borcunuzu ödeyin diyerek 100 TL burs adı altında kendisinden para istediğini, kendisinin de elden bu şahsa iki kez bu parayı verdiğini, verdiği bu paranın nerede kullanıldığını bilmediğini, 2012 yılının yaz aylarında Kemal ve Kamil olarak ismini bildiği cemaatin ders sorumlusu olan bir şahsın kendisine saklaması için bir çanta verdiğini, bu çantanın 1,5 yıl kadar kendisinde kaldığını çantayı açtığında içerisinde Ağrı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda çalışan infaz koruma memurlarının isimleri karşılarında kişisel bilgileri, inançları, ahlaki durumları, siyasi görüşleri, mezhebi vb. şeylerin yazıldığı, ayrıca bazı isimlerin karşısında 1-2-3-4-5 gibi rakamların bulunduğu, yine Iğdır Adliyesinde çalışan şahısların bilgilerinin ve olayların bulunduğu tutanak şeklinde A4 ebatlarında kağıtların bulunduğunu, GÜLEN cemaatinin bu tür bilgiler ile kuramlarda çalışan şahısların kişisel sosyo ekonomik ve ahlak yapıları ile ilgili bilgilerini ellerinde tuttukları, yine kuramlarda çalışan kendilerine yakın olarak tabir ettikleri şahısları ve düşman olarak gördükleri şahısları tespit ettikleri, yakın olarak gördükleri şahıslarla çalışma ortamı hazırlamak amacıyla bu tür bilgileri topladıklarını düşündüğünü ,kendisinin de böyle fişlendiğini, katıldığı toplantılarda cemaatin basın ve yayın organlarının satılması ile ilgili bir kişinin görevlendirildiğini, bu şahsında toplantılara katılanlara satımı ile ilgili tekliflerde bulunduğunu, abonelik koçanları ile satış yaptıklarını, Lise dönemi içinde Ağrı ilinde yaklaşık 30 tane cemaatin evinin olduğunu, üniversite dönenimde cemaat yapılanması ile ilgili olarak oluşturulan hiyerarşik yapılanmanın; BBTM (Büyük Bölge Talebe Mesulü) şehrin kaç BTM den oluştuğuna göre 1BBTM sorumlusu yaklaşık 4-5 BTM’ den sorumlu olduğunu, BTM (Bölge Talebe Mesulü) bölgenin büyüklüğü veya şehrin kaç EV ABİSİ’ nden oluştuğuna göre 1BTM sorumlusu yaklaşık 4-5 Ev Abisinden sorumlu olduğunu, Mersin ilinde kaldığı süre içerisinde bir çok kez cemaat evi değiştirdiğini, bunun nedeninin ise ev abilerinin dayatmalarına karşı çıkmasından dolayı olduğunu ” beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mağdur/Müşteki Muhammed F.’in Ağrı Emniyet Müdürlüğünde 25.09.2014 tarihinde alınan ifade beyanında özetle;

22.04.2011 yılından beri Ağrı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kuruntunda infaz koruma memuru olarak görev yaptığını, 2009-2010 yılında üniversite sınavına hazırlanmak amacıyla Ağrı FEM dershanesine gittiğini, 2011 yılının Ocak veya Şubat aylarında İnfaz Koruma Memurluğu sınav sonuçlarının açıklandığını öğrendiğini, aynı gün Ağrı Endüstri Meslek Lisesinde Mobilya Dekorasyon öğretmeni olan soy ismini bilmediği daha önceden tanıdığı Naci isimli şahsın kndisini telefon ile arayarak F.Dershanesine davet ettiğini dershaneye gittiğinde kendisi ile birlikte İnfaz Koruma Memurluğunu kazanan 12-13 kişinin dershanede olduğunu, burada Naci Hoca ’nın toplantıya katılan kişilere hitaben “İnfaz Koruma Memurluğu sınavını biz size kazandırdık, bunun bir bedeli var, ilk maaşınızın % 70 ’lik kısmını hibe olarak hizmete vermeniz gerekiyor, bunun dışında aylık gelirinizin %20’sini her ay düzenli olarak burs olarak vermelisiniz” dediğini, kendisinin bit duruma itiraz da bulunduğunu ve kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.


D-NETİCE VE KANAAT:

'‘Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)” isimli yapılanmanın 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu 1 ve 7 inci maddelerinde ifade edilen anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde örgütlü yapıya sahip bir örgütlenme olduğu kanaati oluşmuş ise de;

“Cebir ve Şiddet” başlığı altında ifade edilebilecek faaliyetler dikkate alındığında; Soruşturmanın tamamına ve ele geçirilen delillerin tümüne vakıf olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı işlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca cebir ve şiddete ilişkin verilerin bu unsurun gerçekleşmesi olarak göz önüne alınıp değerlendirilmesi ile 3713 sayılı kanunun tanımladığı “terör örgütü ” niteliklerinin tamamlanacağı ve soruşturma konusu yapının “terör örgütü” olarak nitelendirilebileceği değerlendirilmektedir.

Ayrıca Fetullah GÜLEN hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19.12.2014 tarihli ve 2014/3025 Değişik İş sayılı kararı ile “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme" suçundan, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 24.02.2015 tarihli ve 2015/1144 Değişik İş sayılı kararı ile de “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etme” suçlarından Yakalama Emri çıkartıldığı anlaşılmıştır.



TERÖRLE MÜCADELE DAİRE BAŞKANLIĞI

USULSÜZ DİNLEME DEĞERLENDİRMSİ


BİLGİ NOTU-2

Konu: Usulsüz Dinlemeler hk.

1990’lı yıllardan itibaren bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknoloji ve bilişim alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Özel televizyon ve radyoların yoğun bir rekabet ortamı içerisinde çoğalması, iş ofislerinden başlamak üzere bilgisayar ve cep telefonlarının kullanımının artması ile ülkemiz adeta iletişim yağmuruna tutulmuştur.

Bu iletişim alanına hâkimiyet müspet veya menfi anlamda sadece topluma değil teknik, ekonomik, politik, askeri, sosyal konularda da uluslararası alanda istikamet belirleyecek bir güce de sahip olma anlamına gelmektedir.

Bu süreçte, sosyal ve ekonomik yapıyı bozmaya çalışan terör ve organize suç örgütleri; TV, radyo, bilgisayar, cep telefonu, uydu telefonu, internet gibi iletişim araçlarını yoğun şekilde kullanmışlardır. Bu gelişmeler, suçların çeşitleri, nitelikleri ve özellikle de işleniş biçimlerinde önemli değişiklik ve kolaylıkları beraberinde getirmiştir. Aynı şekilde kolluk kuvvetlerinin de nitelikli personel ve donanıma olan ihtiyacı artmış, aynı ihtiyaç bu ve benzeri suçlar ile mücadelede diğer kamu kurumlan için de bir zaruret halini almıştır.

Adli olarak iletişimin denetlenmesi 01.06.2005 tarihine kadar 4422 sayılı “Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu ile düzenlenirken, bu tarihten itibaren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile düzenlenmiştir.

İstihbarat teşkilatları tarafından yürütülen önleyici kolluk faaliyetleri; işlenmiş bir suç ile ilişkili olmayıp kolluk birimlerinin kuruluş yasalarında yer alan görevleri kapsamında, yasada belirtilen suçlar ile sınırlı olarak ulusal güvenliğin sağlanması ve demokratik hukuk devletine yönelik tehdit unsurlarına ilişkin faaliyetlere yöneliktir. Önleyici ve adli amaçlı iletişimin denetlenmesi, aralarındaki nitelik farkı gözetilerek ayrı yasalarla düzenlenmiştir.

Ülkemizde iletişimin denetlenmesine ilişkin hükümler, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Kanunu, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununda düzenleme yapan 5397 sayılı Kanun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 2813 sayılı Telsiz Kanunu, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile bu kanunların uygulanmasını gösteren yönetmeliklerde düzenlenmiştir.

2014 yılından itibaren yapılan çalışmalarda, 2013 yılı ve öncesinde birçok ilimizde hukuka aykırı adli ve önleme dinlemelerinin yapıldığı tespit edilmiştir. Usulsüzlükleri tespit edilen görevliler hakkında gerekli adli ve idari süreçler başlatılmış ve devam etmektedir.


ooxword://word/media/image6.png

*06.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6526 saydı kanun ile Ceza Muhakemesi Kanunu ’nun 135. ve 140. Maddelerinde değişiklik yapılmıştır. "

TEM Dairesi Başkanlığı’nda 2014 'yılı itibarı ile dinleme sayılarının olağan seviyeye düştüğü buna rağmen operasyon ve yakalanan şahıs sayısında önemli bir değişiklik olmadığı, adli dinlemelerin en yoğun yaşandığı 2013 yılına göre dinleme sayısının 2014 yılında %83 oranında azaldığı, buna rağmen operasyonların %17 yakalamaların %13 arttığı görülmektedir.

ooxword://word/media/image8.png

KOM Dairesi Başkanlığında 2014 yılında, 2013 yılma göre dinleme sayısının %81 oranında azaldığı buna rağmen gerçekleşen operasyonların %1 yakalanan şahısların % 4 oranında azaldığı görülmektedir.

Yukarıda ki tablolardan da anlaşılacağı üzere 2014 yılı öncesinde birimlerimizce yapılan dinlemeler suçla mücadele amacım ötesine geçmiş, vatandaşlarımızın özel hayatın gizliliğine dair anayasal haklarının ihlal edilmesi ile demokratik hukuk devletine olan güveni sarsıcı boyutlara ulaşmıştır.
*Konuya ilişkin olarak HSYK Müfettişleri, Mülkiye Müfettişleri ve Polis Başmüfettişleri tarafındanyapılan çalışmalar devam etmektedir. Müfettişlerimizin çalışmalarını tamamlamaları ve tevdi raporlarının hazırlanmasının ardından kesin sonuçlara ulaşılacaktır.

Adli ve önleme dinlemelerine ilişkin yapılan çalışmalarda; çok sayıda siyasetçi, bürokrat, akademisyen, gazeteci, işadamı ve sivil toplum kuruluşu mensubunun gerçekte bağlantılı olmadıkları suç ve terör örgütleri ile ilişkili gibi gösterilerek haklarında dinleme kararlarının alındığı, bazı mahkeme kararlarının ise sahte isimlerle ya da açık kimlik bilgisi belirtilmeksizin IMEI numaraları üzerinden verildiği tespit edilmiştir.

DİNLENEN ŞAHISLARIN MESLEK VE KONUMLARI

(Önleme Dinlemeleri)


SİYASİ PARTİ MENSUP VE YÖNETİCİLERİ

(Milletvekili, İl-İlçe Parti Yöneticileri, İl-İlçe Belediye Başkanları)

Ak AK PARTİ

177

CHP

53

MHP

103

BBP

23

TOPLAM'>TOPLAM

356





*Önleme dinlemeleri 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun Ek 7. Maddesi hükümlerine göre sadece İstihbarat Dairesi Başkanlığınca gerçekleştirilmektedir.

Kabine üyelerinin sık görüştükleri kişiler (danışman, koruma, sekreter, sosyal çevre vs.) üzerinden dinlendiği, örneğin Sayın Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında Başbakan olarak Antalya ilimize AK Parti il Kongresine katılmak amacıyla ziyaret gerçekleştirdiği, AK Parti İl Başkanının ziyaret tarihlerini kapsayacak şekilde açık kimlik bilgileri gizlenmek suretiyle 26 günlüğüne teknik takibe alındığı tespit edilmiştir

Sosyal medyada özel hayatlarına ilişkin görüntüleri yayınlanan Milliyetçi Hareket Partisi mensubu on kişiden dördünün istifa etmeden önce iletişimlerinin tespit edildiği anlaşılmıştır.

Ülkemizin siyasi hayatını derinden etkileyen ve farklı siyasi partilerin mensuplarının da hedef alındığı kaset skandalları değerlendirilirken, hedef adres ve kişilerin günlük rutinleri bilinmeksizin bu eylemlerin gerçekleştirilemeyeceği; kişilerin özel hayatına, zaaflar günlük rutinlerine dair ön bilgilerin ise iletişim araçlarının sinyal bilgilerine ulaşma ve değerlendirme yetkisine sahip kamu kurumlarının imkanları dışında derlenmesinin mümkün olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.




DİĞER MESLEK GRUPLARI

YARGI MENSUPLARI

(Hakim, Savcı, Adli Tıp Uzmanı, Zabıt Katibi)



140

ÜST DÜZEY ASKERİ PERSONEL

471

ÜST DÜZEY EMNİYET PERSONELİ

(Emniyet Müdürü, Emniyet Amiri)



385

MİT MENSUBU

12

ÖSYM ÇALIŞANI

33

TOKİ YÖNETİCİLERİ

6

TÜBİTAK PROJE ÇALIŞANI

3

SAVUNMA SANAYİ(Aselsan)

25

BDDK

5

EPDK

11

ÜST DÜZEY BÜROKRAT

(Vali, Kaymakam, Genel Müdür, İl Müdürü)



370

GAZETECİ

112

İŞ ADAMI

73

ÖĞRETİM ÜYESİ

60

TOPLAM

1.706





Hedef kişiler hakkında organize suç örgütü üyesi olmak, uyuşturucu madde ticareti yapmak, terör örgütü üyesi olmak gibi farklı konularda art arda kararlar alınması, bazen yıllarca devam eden teknik takibe rağmen hiçbir adli işlem tesis edilmemiş olması ve hayatın olağan akışı içerisinde aynı kişinin yukarıda sayılı suçların tamamını işlemesinin gerçekçi olmaması göstermektedir ki dinlemelerde amaçlanan bir suçun aydınlatılması değil hedef kişinin bütün hayatının sıkı bir takip altına alınmak istenmesidir.
Yapılan çalışmalardan usulsüz dinlemeleri gerçekleştiren kişilerin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması FETÖ/PDY örgütüne iltisaklı kimseler olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere FETÖ/PDY örgütünün temel amacı Türkiye’de devletin bütün anayasal kuramlarını ele geçirmektir. Usulsüz dinlemeler de örgüt tarafından bu amaca ulaşmak için kullanılan yöntemlerin başında gelmektedir. Örgütün bu sayede;
Ülkenin siyasi hayatını dizayn etmek için kamu oyunun dikkatini çekmesi muhtemel ya da tehdit ve şantaj unsuru olabilecek bilgilere ulaşmayı,

Örgütün muhalif / Hasım gördüğü siyasetçi, bürokrat ve kanaat önderlerinin özel yaşantılarına dair bilgileri tehdit ve şantaj maksatlı ele geçirmeyi,

Örgüte gelir sağlamak için baskı uygulanacak iş adamlarının ticari faaliyetleri ve özel hayatlarına dair bilgi elde etmeyi,

Örgüt mensuplarının faaliyetlerini denetleyerek bu kişilerin örgütten kopmaları halinde yapılanmaya zarar verecek eylemlerde bulunmalarının önüne geçebilmeyi,

Özel bir kurgulama yapıldığı taktirde örgütün ele geçirmeyi hedeflediği anayasal kurumların kamuoyu nazarındaki itibarını ve güvenirliğini yıpratacak bilgileri temin etmeyi,

Yurt dışındaki faaliyetlerine destek sağlamak amacıyla yabancı istihbarat servislerinin ilgisini çekecek bilgilere ulaşmayı amaçladığı değerlendirilmektedir.

Kabine üyeleri, millet vekilleri, parti yöneticilerinin doğrudan ya da sık görüştükleri kişiler (Danışman, Koruma, Sekreter vs) üzerinden dinlenerek 17-25 Aralık sürecinde olduğu gibi ülkenin siyasi hayatına antidemokratik müdahalelerde bulunulduğu,

Örgüt kadrolarına istihdam sağlayabilmek amacıyla çeşitli üniversiteler, özel okullar, yurtlar, dersaneler açıldığı/ inşaa edildiği ve bu kurumlar için devlete ait arazilerin hibe usulü ile elde edilebilmesi, teşvik ve hibe alınabilmesi için ilin vali, belediye başkanı gibi üst düzey yöneticilerinin dinlenildiği, elde edilen bilgilerin bu amaç için kullanıldığı,

Bilimsel ve Teknolojik hizmet veren (TUBİTAK, Aselsan gibi ) kuruluşların yönetici ve çalışanlarının dinlenmesi sayesinde gelişmekte olan savunma sanayisine ilişkin yüksek maliyetli ihalelerin örgütle bağlantılı şirketlere kazandırılmasının ve uluslar arası çıkar çevrelerinin beklentilerinin karşılanmasının amaçlandığı,

Yine Bilim ve Teknoloji üreten kurumlara yönelik usulsüz dinlemelerle elde edilen bilgilerin, uluslar arası anlaşmalar üzerinde söz sahibi olabilmek ve güvenlik politikalarını örgüt menfaatleri doğrultusunda şekillendirebilmek için kullanıldığı,

EPDK ve BBK gibi ekonmik özerk kurumlara yönelik yapılan dinlemelekin Hükümetin Ekonomi politikaları üzerinde söz sahibi olmak, rant elde etmek, gerektiğinde elde edile bilgileri siyasi iktidar yıpratmak gayesi ile gerçekleştirildiği,

Kamu kurum / kuruluşlarının yöneticilerine yönelik dinlemeler ile bu kurumların açmış olduğu ihalelerin örgüte yakın şirketlere kazandırılmasının ve kurumların tüm iş ve işlemlerinin kontrol altına alınmasının hedeflendiği,

Özellikle merkez medya örgüt menfaatleri ile çakışan yayınların engellenmesi ve meşruiyet sorunu yaratacak algının önüne geçilebilmesi için medya patronları, gazete yöneticileri, köşe yazarları ve medya şirketlerinin santrallerine yönelik dinleme faaliyeti yürütüldüğü,

İş adamlarının baskı altına alınarak örgüte gelir sağlanması için yasa dışı dinlemeler ile bu kişilerin iş ve özel yaşantılarına dair mahrem bilgilerin temin edildiği öngörülmektedir.

Hukuka aykırı dinlemelerle ilgili olarak bir ilimizde belli bir inanç kesimi hedef alınırken başka bir ilimizde siyasetçi ve gazetecilerin hedef alındığı, bir diğer ilimizde ise finans faaliyetlerine yönelik dinlemeler yapıldığı anlaşılmıştır. Özellikle farklı etnik ve dini gruplara mensup vatandaşlarımıza yönelik olarak gerçekleştirildiği değerlendirilen dinlemelerde ; bir ilimizde Alevi – Bektaşi din adamı ve kanaat önderlerinin ve bu inancı paylaşan vatandaşlarımızın, bir ilimizde Şii inancına mensup vatandaşlarımızın hedef şahıs kapsamında dinlendiği anlaşılmaktadır.

Dini grupların yanı sıra farklı etnik kimliğe sahip vatandaşlarımızın da dinleme konu olduğu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bazı illerimizde toplumda Kürt kimliği ile tanınan ve öne çıkan bazı kamu görevlisi, sivil toplum kuruluşu üyesi, kanaat önderi vatandaşlarımızın dinlendiği görülmektedir.

Dinlemeler esnasında hayatın akışına aykırı bir biçimde ; farklı inanış, kanaat ve dünya görüşüne sahip çok sayıda insanın aynı soruşturma kapsamında suçlandığı, aynı kişinin farklı illerin farklı soruşturmaları kapsamında aynı anda işlenmesi mümkün görünmeyen fiillerin faile olduğu iddiası ile dinlendiği, örgüt yöneticiliği ve üyeliği gerekçesi ile uzun süre yapılan dinlemelerin belli bir süre sonunda hiçbir işlem yapılmadan pasife alındığı tespit edilmiştir.

PDY ‘nin farklı dinn etik gruplar içerisinde sızmaya çalıştığı, böylelikle grupları örgütün hedefi doğrultusunda yönlendirebilmeyi amaçladığı bilinmektedir. Usulsüz dinlemelerin bu hedefe ulaşmak, aynı samanda ülkemizi istikrarsızlaştırmak, toplumsal barışa zarar vermek, devletin belli bir etnik ve dinsel grubu hedef aldığı algısı yaratılarak Gezi Parkı Olaylarında olduğu gibi hükümeti hedef alan toplumsal olayları tetiklemek amacıyla kullanabileceği değerlendirilmektedir.


Adli soruşturmalar esnasında ilgili mevzuat hükümlerine göre başka suretle delil eldeedilmesinin mümkün olmadığı hallerde başvurulması gereken iletişim tespit kararı bu kurala riayet edilmeksizin öncelikli olarak uygulamaya konulmuştur. Örneğin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen ve kamuoyunda Selam-Tevhid olarak bilinen sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturması esnasında 593 hedefe yönelik karar alınmıştır. İle devlet üniversitelerine ak telefon numaraları da bulunmaktadır.
Yüklə 1,62 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin