HUKUK KAVRAMI OLARAK KİŞİ VE TÜRK HUKUKUNDA KİŞİ ve KİŞİLİK
İnsan-Kişi Kavramı
Hukukun ve koruduğu düzenin başlıca varolma kaynağı insandır.İnsan ilişkilerini düzenlemek hukukun birinci amacıdır.
Medeni Kanunumuzun 8.maddesi kişinin medeni haklardan yararlanacığını bu kuralın istisnası olamayacağını belirtir.Henüz doğmamış çocuk,sağ doğmak kaydı ile hak ehliyetine sahiptir.Hak ehliyeti medeni haklardan yararlanma ehliyetidir.MK madde 8/2’de her kişi haklara ve borçlara ehil olmakta eşittir kuralını getirir.Kuralın istisnaları yaş gibi insan doğasından kaynaklanan istisnalardır.
Kişilik kavramı ise benlik ve bilinç sahibi olma şartlarını da eklediği için daha geniştir.Dolayısıyla kişinin sadece kendine ait özel yaşamı ile ilgili hertürlü sırrını yine kendisi bilme hakkına sahiptir.Bu hakka yapılacak hertürlü yasadışı girişimi engelleme hakkı vardır.Kişi sadece hak ehliyetine sahiptir.Kişilik kavramı ise içinde hak ehliyetinin yanısıra fiil ehliyeti ve kişilik hakları gibi değerleride saklar.
Gerçek kişiler;insanlardır.Tüzel kişiler ise hukukun tanıdığı kağıt üzerinde mal veya insanların ortaklığı sonucunda kurulmuş hukuksal olarak kişi kimliği verilmiş kuruluşlardır.Gerçek kişilerin yaşam süreleri bazı hizmet ve görevlerin devamlılığı için kısadır.Bu yüzden işlerin devamlılığı için hukuksal olarak bu çeşit bir kişi kavramına ihtiyaç doğmuştur.
Fiil Ehliyeti (Medeni Hakları Kullanma Ehliyeti)
Kişinin kendi davranışı ile hak sahibi olarak borç altına girebilmesi için aranılan ehliyettir.Bu ehliyete sahip olan kişi kendi yaptığı hukuki işlemlerle borç ilişkisi kurar,değiştirir veya ortadan kaldırır.Fiil ehliyeti çeşitli özel ayırımlar ve koşullara uygun olarak başka isimler ile karşımıza çıkar.Bunlara örnek olarak;sözleşme yapabilmesine ilişkin ise akit ehliyeti,dava takip edebilmesine ilişkin ise dava ehliyeti sıralanabilir.
Ayırt Etme gücü ::Kişinin makul suretle hareket edebilmesi,yaptığı eylemlerin sonucunu önceden öngörebilmesidir.Akıl iradesinin yeterli derecede gelişmesidir.Kişi belirli durumlarda temyiz kudretinden yoksun olduğu halde başka durumlarda sahip olabilir.Geçici akıl hastalığı veya sarhoşluk sonucu yaptığı hukuki bazı işlemlerinde ayırt etme gücü yok kabul edilir.
Ayırt Etme gücü ::Kişinin makul suretle hareket edebilmesi,yaptığı eylemlerin sonucunu önceden öngörebilmesidir.Akıl iradesinin yeterli derecede gelişmesidir.Kişi belirli durumlarda temyiz kudretinden yoksun olduğu halde başka durumlarda sahip olabilir.Geçici akıl hastalığı veya sarhoşluk sonucu yaptığı hukuki bazı işlemlerinde ayırt etme gücü yok kabul edilir.
Ergin Olma :Kişinin belirli bir yaşa gelmek suretiyle varsayılan olgunluğa eriştiği yaştır.Evlenme yaşı Medeni Kenunda belirlenmiştir veya sözleşme yapabilme yaşı bellidir.
Kısıtlı bulunmamak veya kısıtlanmamak .Kısıtlı olma hali fiil ehliyetinin tamamen veya kısmen kaldırılmasıdır.Yasada belirlenrek kısıtlı olma haline karar verilir.Kısıtlılanmak halleri ise şunlardır.akıl hastalığı veya zayıflığı,israf hali,ayyaşlık suihal ve kötü iradedir.
Tam ehliyetliler:Temyiz kudretine sahip,reşit ve akıllı olan kişilerdir.
Tam ehliyetliler:Temyiz kudretine sahip,reşit ve akıllı olan kişilerdir.
Sınırlı ehliyetsizler:Ehliyetlerinin sınırlanması kendi menfaatleri ve dış etkilerden onları korumak içindir.
Sınırlı ehliyetliler:Bunlar kendilerine kanuni müţavir tayin edilen kimselerdir.Tamamen hacir altına alınmalarına gerek yoktur ancak fiil ehliyetinden kısmen yoksun bırakılmaları menfaatleri için gereklidir.
Tam ehliyetsizler:Bu kişiler temyiz kudretinden tamamen yoksun kişilerdir.Taraf oldukları hukuksal işlemlerin hiçbir geçerliliği yoktur.
Kişi ve mal topluluklarına hukukun kazandırdığı anlamdır.Hukukun doğal ihtiyacı sonucunda doğmuşlardır.İnsan yaşamının sınırlı olması nedeni ile ticari ve sosyal yaşamın devamlılığı kesintiye uğrayamaz.Hukuk tekniği açısından her görevin bir sahibi olmamlı ve bu görevler devamlı olmalıdır.Eski Türk hukuk düzeninde de bu amaçla kurulmuş tüzel kişiler vardır ve bunlara vakıf adı verilir.
Kişi ve mal topluluklarına hukukun kazandırdığı anlamdır.Hukukun doğal ihtiyacı sonucunda doğmuşlardır.İnsan yaşamının sınırlı olması nedeni ile ticari ve sosyal yaşamın devamlılığı kesintiye uğrayamaz.Hukuk tekniği açısından her görevin bir sahibi olmamlı ve bu görevler devamlı olmalıdır.Eski Türk hukuk düzeninde de bu amaçla kurulmuş tüzel kişiler vardır ve bunlara vakıf adı verilir.
Tüzel kişi; belli bir amacı gerçekleştirme amacı ile kurulmuş hukuken tanınmış bağımsız kişi veya mal topluluklarıdır.Tüzel kişilerin her şeklinin belli bir ortak amacı vardır.kazanç paylaşmak amacı ile kurulanlar şirketler ideal amaçlar için kurulanlar ise vakıflar veya derneklerdir
a)İzin : Yetkili organın izni ile kurulması gerekir.Yasama veya idari organların iznidir.SSK ve bütün KİT’ler bu yönteme örnektir.
a)İzin : Yetkili organın izni ile kurulması gerekir.Yasama veya idari organların iznidir.SSK ve bütün KİT’ler bu yönteme örnektir.
b)Tescil: Bu sistemde tüzel kişilik yetkili organ tarafından yapılan araştırma sonucu yürülükteki mevzuata uygun ise tescil ile kurulur.Ticaret Kanununa tabi ţirketler anonim,limited ţirketler buna örnektir.