20-Müşteki Hüseyin TÜRKER 14/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat döneminde Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında Şube Müdürü olarak görev yaptığını, hakkında tanzim edilen gizli soruşturma raporunu öğrendiğini, bu kapsamda sicil amirlerince şahsına yüksek not takdir edilmesine rağmen, TTK Başkanlığında görevden alınması istenen kişilerle ilgili listeye kendisinin sonradan eklendiğini ve hakkında gerçek dışı iddialarla yer değiştirme formu hazırlandığını, TTK'dan ayırmalarında 2-3 ay sonra sicil raporlarının bozularak fişlendiğini, bu belgeleri yazan daktilo memurundan 2009 yılında öğrendiğini, hakkında hazırlanan fişleme belgeleri nedeniyle doktora yapmış olmasına rağmen mesleğinde yükselemediğini, 14/12/2010 tarihinde 28 Şubat döneminde yayınlanan genelgeler ortadan kaldırılmış olmasına rağmen o belgeler nedeniyle halen görevinde yükselemediğini, mağdur olduğunu, 28 Şubat sürecini gerçekleştiren cuntacı yapılanmadan ve bunun MEB uzantılarından şikâyetçi olduğunu, cezalandırılmalarını istediğini belirtmiştir. (107. klasör, sayfa 122)
Müştekinin ifadesi sırasında sunmuş olduğu belgenin incelenmesinde, İrticai Kadrolaşma başlıklı, ekler olarak Devlet kurumlarındaki irticai kadrolaşmanın kurumlara göre dağılımı, devlet kurumlarında görev yapan ve irticai olduğu iddia olunan çevrelerle iltisaklı şahısların isim listeleri, bölümleri yer alan belgede, Devlet Bakanlıkları ve bağlı kuruluşlarda irticai olduğu iddia olunan kesimlerde yer alan gruplarla ilişkileri bulunduğu belirtilen toplam 2639 kişinin belirtildiği, Milli Eğitim Bakanlığı personeli olarak 41 kişi, öğretmenler olarak ise 949 kişinin isim isim fişlenmesine ilişkin listenin bulunduğu anlaşılmıştır. (107. klasör, sayfa 5-70)
Müşteki ile ilgili Talim Terbiye Kurulu Başkanı tarafından imzalı 20/10/2000 tarihli yer değiştirme teklif formunda “Şube Müdürü olarak alanı ile yeterli bilgiye sahip olmayan, görev yaptığı birime ve daireye gelişen teknolojinin getirdiği bilgi, becerileriyle değişen eğitim mevzuatını takip edemeyen ve dolayısıyla görev tanımları çerçevesinde verimli bir çalışma gösterememektedir... Bakanlığımız bünyesinde yanlış örnek teşkil ederek diğer personelin çalışmada gösterdiği motivasyon ve verimini düşürmeye sebebiyet vermektedir” şeklinde açıklamalara yer verildiği, ancak müştekinin kendisinin hazırlayıp sunmuş olduğu sicil notları ve kanaatlerine bakıldığında 1990-2000 arası sicil notu ortalamasının 92.7 olduğu, hakkında verilmiş bütün kanaatlerin de olumlu ve yüksek olduğu, 2000-2009 yılları arası sicil notu ortalamasının 95.1 olduğu, yine bütün kanaatleri olumlu ve yüksek olduğu, 2000 yılında 2. sicil amiri olarak kanaat bildiren Talim ve Terbiye Kurulu Başkanının kanaatinin ise “Çağdaş zihniyette değildir, güvenilmez, dedikoducu bir uzmandır” şeklinde olduğu, bununla ilgili de iptal davası açıldığının belirtildiği, yine müştekinin şikâyeti üzerine Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından düzenlenen 02/03/2011 tarihli Talim ve Terbiye Kurulu Eski Başkanı ve diğer ilgililer hakkındaki Başmüfettiş Gürkan GÜNER ve Müfettiş Yardımcısı Sabri YOLCU tarafından düzenlenen raporda ise 20/10/2000 tarihli, müştekiyle ilgili yer değiştirme teklif formunun somut bilgi ve belgeye dayanmadan hazırlandığı iddiasının sübuta erdiği ve TTK Başkanının bu fiilinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu açısından disiplin cezası gerektirdiği, ancak eylemin ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığının belirtildiği anlaşılmıştır. (107. klasör, sayfa 87-117)
21-Müşteki Sağra GÖBEL 10/12/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
Kendisinin 28 Şubat döneminde öğretmen olduğunu, kılık ve kıyafet nedeniyle hakkında soruşturmalar açıldığını, 2000 yılının Ocak ayında memuriyetten atıldığını, mağdur olduğunu belirterek şüphelilerin cezalandırılmasını ve açılacak davaya katılmak istediğini belirtmiştir. ( 249. klasör, sayfa 82-83)
22-Müşteki Yurdanur ACUN 10/12/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
Kendisinin 28 Şubat döneminde öğretmen olduğunu, kılık ve kıyafet yönetmeliğine aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında soruşturmalar açıldığını, 2000 yılının Ocak ayında memuriyetten atıldığını, mağdur olduğunu belirterek şüphelilerin cezalandırılmasını ve açılacak davaya katılmak istediğini belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 104-105)
23-Müşteki Zehra ZEYBEK 11/12/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
Kendisinin 28 Şubat döneminde öğretmen olduğunu, kılık ve kıyafet yönetmeliğine aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında soruşturmalar açıldığını, 2000 yılının Ocak ayında memuriyetten atıldığını, mağdur olduğunu belirterek şüphelilerin cezalandırılmasını ve açılacak davaya katılmak istediğini belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 126-127)
24–Müşteki Emine KILINÇ 28/02/2013 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
28 Şubat döneminde öğretmen olduğunu 1997-2000 yılları arasında yapılan soruşturmalar neticesinde görevine son verildiğini, 2006 yılına kadar görevini yapamadığını,28 Şubat darbeci zihniyetinin dayatması sonucu geleceğini karattıklarını, maddi ve manevi kayba uğradığını, gazetelerde irticacı öğretmenler diye afişe edildiklerini, mağduriyetine neden olan bütün 28 Şubatçılardan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 206)
25–Müşteki Leyla GÜNGÖR 11/03/2013 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
Öğretmen olduğunu, 28 Şubat döneminde başörtüsü kullandığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldığını, sözlü tehditlere maruz kaldığını, tehlikeli ve yasa dışı eylem yapan bir insan gibi gösterildiğini, 21/02/2001 tarihinde siyasi ve ideolojik amaçlarla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak suçlamasıyla devlet memurluğundan çıkarıldığını, 2006 yılındaki disiplin affıyla göreve dönebildiğini, mağdur olduğunu belirterek şikâyetçi olmuştur. (249. klasör, sayfa 232-235)
26–Müşteki Ayşe KAYA 01/05/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
28 Şubat döneminde öğretmen olduğunu, kılık kıyafeti nedeniyle hakkında disiplin soruşturmaları açıldığını, 2000 yılında görevinden atıldığını, mağdur olduğunu, demokratik parlamenter düzene darbe yaparak siyasi iktidarı alaşağı eden toplumun bütün kesimleri arasında haksız zulümle mağduriyetler oluşturarak ülkenin kalkınmasına engel olan şüphelilerden şikâyetçi olduğunu belirttiği, 28/11/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde de, İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR, Doğu AKTULGA, Fevzi TÜRKERİ ve 28 Şubat sürecinin diğer planlayıcısı ve uygulayanlardan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (109. klasör, sayfa 17-20)
27–Müşteki Nural ÜN 28/11/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat sürecinde öğretmen olduğunu, başörtülü olması ve kılık kıyafeti nedeniyle hakkında soruşturmalar açıldığını, 7 aylık disiplin soruşturması sonunda meslekten ihraç edildiğini, ayrıca hakkında yetkili mercilerin emirlerine riayetsizlikten dava açıldığını, 28 Şubat sürecinde telafisi olmayan mağduriyetler yaşadığını, Çevik BİR, Erol ÖZKASNAK, Fevzi TÜRKERİ, Batı Çalışma Grubu ile tespit edilecek diğer sorumlulardan şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (109. klasör, sayfa 42)
28–Müşteki Neziha SAĞLAM 10/05/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1999 yılında öğretmen olduğunu, memuriyete başladığı 1989 yılından beri giydiği ve kullandığı kıyafetleri nedeniyle mağdur edildiğini, 2000 yılı Mayıs ayında görevden atıldığını, Danıştay'a yaptığı başvurusunun özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davalarının reddedildiğini, mağdur olduğunu, şüphelilerin cezalandırılmasını, açılacak davaya katılmak istediğini belirttiği, 28/11/2012 tarihli şikâyetinde de, İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR, Doğu AKTULGA, Fevzi TÜRKERİ ile 28 Şubat post modern darbesinin planlayıcısı ve uygulayıcılarından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (109. klasör, sayfa 74-82)
29–Müşteki Hasan AKAY 17/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1997 yılında Burdur İmam Hatip Lisesinde okul müdürü olarak görev yaptığını, tahminine göre mayıs ayı sonunda okulda görevli Milli Güvenlik dersine giren 58. Tugayda görevli albayın kendisinin yanına geldiğini, okulda kız öğrencilerin sadece Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarının kapalı olması gerektiğini,buna uyulmadığını, bu konuda rapor hazırlayıp Tugay Komutanına vereceğini söylediğini, bir sonraki öğretim yılının başlangıcında askeriye tarafından okul müdürlüğüne gönderilen yazıda, kız öğrenciler için kılık kıyafet mevzuatına uyulmadığı için Milli Güvenlik dersi için öğretmen görevlendirilmesi yapılmayacağının belirtildiğini, ardından hakkında idari soruşturma başlatıldığını, o dönemin Milli Eğitim Müdürü tarafından maaş kesme cezası ile cezalandırıldığını, ardından tenzili rütbe ile Bucak ilçesinde öğretmen olarak görevlendirildiğini, kendisine gösterilen irticai faaliyette bulunan Milli Eğitim Bakanlığı personeli başlıklı yazıda 807. sırada kendisinin isminin bulunduğunu, yöneticilere baskı yaparak cezalandırılmasını ve görevden alınmasını sağlayan 58. Topçu Er Eğitim Tugay Komutanından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (138. klasör, sayfa 270-271)
30–Müşteki Nihal YÜCE 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat döneminde öğretmenlik yaptığını, başının kapalı olması nedeniyle hakkında tutanaklar tutulduğunu, 28 Şubat sürecinde baskı ve yönlendirmede bulunan Çevik BİR, Erol ÖZKASNAK, Fevzi TÜRKERİ ve isimlerini bilmediği komuta kademesinden şikâyetçi olduğunu, mesleğinden atıldığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, askeri yetkililer ile onların emirlerini yerine getiren mağduriyetine neden olan kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (191. klasör, sayfa 168)
31–Müşteki Mehmet Yaşar SOYALAN 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
Halen Mazlum-Der İstanbul Şubesinde Başkan yardımcısı olarak görev yaptığını, 28 Şubat döneminde öğretmen olduğunu, ayrıca Gündüz Gazetesinde yazar olarak çalıştığını, gazetede yazdığı yazılar nedeniyle sürekli takip edildiğini, postasına isimsiz tehdit mektupları geldiğini, o dönem mağdur edilen kişilerin mağduriyetleri için çalışma yürüttüğünü, özellikle Milat Gazetesinde 01/12/2011 tarihinde başlayıp 05/12/2011 tarihine kadar devam eden yazı dizisinde belirtilen kamu görevlileri ile ilgili düzenlenen personel durum takip çizelgesi türünden belgelerin araştırılmasını, Batı Çalışma Grubu tarafından yapılan çalışmaların fişleme işlemlerini gerçekleştiren kişilerin tespit edilip cezalandırılmasını istediğini, o dönem özellikle başörtüsü yasağından dolayı bir çok gencin mağdur edildiğini, ikna odaları kurulduğunu, ikna odalarına ilişkin Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulunun 1999 yılında düzenlediği yazının fotokopisini sunduğunu, o dönemde başörtülü olan öğretmenlik ve doktorluk gibi mesleklerde çalışan kamu görevlilerinin başlarını açmaya zorlandıklarını, yargı makamlarının 28 Şubat kararları ile etki altına alındığını, 28 Şubat sürecinde görev yapan Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR ve kararlara iştirak eden komuta kademesinden şikâyetçi olduğunu belirttiği,
Müştekinin sunmuş olduğu belgelerin incelenmesinde, 1999 tarihli Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu başlıklı müdür tarafından yazılan yazıda,“kılık kıyafet yönetmeliğine uymayan öğrencilere yasa ve yönetmelik hükümlerini anlatarak ve psikolojik-rehberlik yapılarak ikna etmek aksi halde disiplin soruşturmasına muhatap olacaklarını duyurmak amacıyla aşağıdaki kişilerden oluşan komisyonlar oluşturulmuştur.Görüşmeler sonucunda hazırlanacak raporlar müdürlüğe sunulacaktır. Konu ile ilgili görüşmelerin yapılacağı öğrenci listesi ektedir” denildiği, yazı altında Komisyon l ve Komisyon ll adıyla üçer kişilik 2 adet Komisyon oluşturulduğu anlaşılmıştır. (191. klasör, sayfa 214,216-217)
32–Müşteki Fatma BUDAK 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1999 yılında öğretmen olduğunu, başörtülü olarak görev yapması nedeniyle hakkında disiplin soruşturmalarının açıldığını, bu soruşturmaların 28 Şubat 1997 tarihinde alınan kararlar doğrultusunda yapıldığını, yapılan soruşturmalar sonucunda meslekten atıldığını, eşinin de sürekli bir işi olmaması nedeniyle mağdur olduğunu, 2006 yılında çıkarılan yasa ile mesleğe döndüğünü, hakkındaki işlemlerinde 28 Şubat 1997 tarihinde hükümete dikte ettirilen kararlar nedeniyle yapıldığını, mahkemelerin de sürecin etkisiyle taleplerini reddettiğini, bu kararlarda aktif olarak yer alan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı KARADAYI, diğer komutanlar Çevik BİR, Doğu AKTULGA, Fevzi TÜRKERİ ve diğer askerlerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (191. klasör, sayfa 252-253)
33–Müşteki Berrin TUNA 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1993 yılında İngilizce öğretmeni olarak göreve başladığını, 28 Şubat 1997 tarihine kadar kılık kıyafetinde, hayat tarzında ve davranışlarında hiçbir değişiklik olmadığını, 28 Şubat sürecinde oluşan psikolojik ortam ve etkili şahısların etkisi ile baskı kurulmaya başlandığını, başörtüsünü çıkarmalarını istediklerini, hakkında disiplin soruşturması açıldığını, 2001 yılında meslekten atıldığını, 2006 yılında mesleğine dönene kadar mağdur olduğunu, mağduriyeti yaşatan herkesten şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (191. klasör, sayfa 376)
34–Müşteki Gülsüm PEKER ALPAY 08/10/2012 tarihli şikâyeti ve 10/05/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1997 yılında Felsefe grubu dersleri öğretmeni olarak göreve başladığını, kılık kıyafet yönetmeliğine uymadığı gerekçesiyle cezalandırıldığını, ancak yönetmeliğin diğer maddelerine uymayan kişilere ceza uygulanmadığını, ayrımcılığa tabi tutulduğunu, görevden uzaklaştırıldığını, 1997 yılı Haziranında mezun olduğu kılık kıyafetiyle girmiş olduğu İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde yüksek lisans sınavını kazandığını, başörtülü olması nedeniyle kayıt yaptıramadığını, oradaki öğrencilik hayatının bitme durumuna geldiğini, 28 Şubat post modern darbesi olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti Devletini işlemez hale getiren bürokrasiyi ve adaleti etkileyerek kendisini işinden eden şüpheliler Çevik BİR, Erol ÖZKASNAK, Fevzi TÜRKERİ ve İsmail Hakkı KARADAYI'dan şikâyetçi olduğunu belirttiği, müşteki vekili işe o dönemde yasaları hakkı ile uygulamaya gayret eden bazı mahkemelerin taciz edildiğini, heyetlerinin sürüldüğünü ve dağıtıldığını örnek olarak, İstanbul İdare Mahkemesinde öğrenciler ve öğretmenler lehine yasa gereği haklı ve hukuki karar veren bir mahkeme heyetinin dağıtıldığını belirtmiştir. (191. klasör, sayfa 358-359)
35–Müşteki Ülkü ÖZ 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1997 yılı Ocak ayında öğretmen olarak görev yaptığını, göreve başladığı tarihte idare tarafından sorun yapılmayan kılık ve kıyafetinin 28 Şubat 1997 tarihinden itibaren sorun yapılmaya başlandığını, psikolojik baskı altına alındığını, hakkında soruşturmalar açıldığını, 2001 mart ayında memuriyet görevinden ihraç edildiğini, çalışmak için özel okullara da kıyafet yüzünden müracaat edemediğini, 2006 yılında çıkan afla görevine döndüğünü, maddi ve manevi kayıplara uğradığını, 28 Şubat 1997 tarihinde başlayan ülkedeki darbe ortamının sorumluları İsmail Hakkı KARADAYI, Çevik BİR, Doğu AKTULGA ve Fevzi TÜRKERİ ile diğer sorumluların cezalandırılmasını istemiştir. (191. klasör, sayfa 367-368)
36–Müşteki Mahmut FİLOĞLU 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat sürecinde Pendik Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptığını, baskılar sonucunda şube müdürlüğünden Tarih öğretmeni olarak atandığını, yürütmeyi durdurma kararı aldığını, bunun üzerine Ağrı Tutak Şube Müdürlüğüne atandığını, tekrar yürütmeyi durdurma kararı aldığını, mahkeme kararı çıkana kadar rapor aldığını, Adıyaman Çelikhan'a tayininin çıkartıldığını, kendisinin behçet hastalığı eşinin de zehirli guatr hastalığını belirterek dilekçe ile başvurduğunu, kabul edilmediğini, İdare Mahkemesine başvurarak yürütmeyi durdurma kararı aldığını, idarenin bu kez 2001 yılında Erzurum'un Tekman ilçesine tayinin yaptığını, o tarihte Tekman'da teröristler tarafından 5 öğretmenin şehit edildiğini, ailesinin endişeleri nedeniyle emekli olduğunu, Pendik Milli Eğitim Şube Müdürü iken Faruk Nafiz Çamlıbel Liseli Milli Güvenlik dersi öğretmeni emekli subayın hakkında fişleme yaptığını, tahkikattan sorumlu şube müdürü olarak görev yaptığı bu dönemde Alparslan Lisesi Din Kültürü öğretmeni hakkında fişleme yapan Milli Güvenlik öğretmeni emekli binbaşının ifadesini aldığını, emekli binbaşının öğretmenlerle ilgili bilgileri aylık olarak 1. Ordu Komutanlığı vasıtasıyla Batı Çalışma Grubuna gönderdiğini ifade ettiğini, şikâyet dilekçesinde belirtmiş olduğu kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (191. klasör, sayfa 397-398)
37–Müşteki Katip ARTUK 27/09/2012 havale tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat döneminde Genç ilçesinde Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptığını, o dönem gelen Milli Eğitim Müfettişlerinin kendisine 8 yıllık kesintisiz eğitim hakkında görüşlerini sorduklarını, kendisinin de alt yapının yetersiz olduğu gerekçesiyle 8 yıllık kesintisiz eğitimin ülkeye yararı olmayacağını söylediğini, müfettişlerin sen bu görüşle “28 Şubat karşıtı mısın” diye sorduklarını, daha sonra kendilerini Genç ilçesi Çaytepe beldesinde bulunan metruk okula götürerek sorunları anlattığını, müfettişlerin hazırladıkları raporda kendisinin alınması yönünde görüş beyan ettiklerini, buna bağlı olarak Milli Eğitim Bakanının kendisinin görevden alınması konusunda Bingöl Valiliğinden görüş istediğini, valinin de kendisinin eğitim ve öğretime büyük katkıları olduğu yönünde görüş belirttiğini, bu yazıya rağmen haksız olarak görevden alındığını, ilçede öğretmen olarak atandığını, mahkemeye dava açtığını, kazandığını, bu kez Edirne Keşan ilçesine Milli Eğitim Şube Müdürü olarak atadıklarını oradan da emekli olduğunu, bu süreçte mağdur olduğunu belirterek şikâyetçi olmuştur. (139. klasör, sayfa 12)
38–Müşteki Muammer TURHAN 18/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1984-1998 tarihleri arasında fiilen başarı ile idarecilik yaptığını, 26 Ağustos 1998 tarihinde geçirdiği pansiyon ve başörtüsü soruşturmaları nedeniyle görevden alındığını, okula 4 bayan öğretmenin başı kapalı olarak geldiğini, başlarını açarak derslere girdiklerini, kendisinin kasıtlı olarak başörtüsüne müdahale etmiyor diye şikâyet edildiğini, hakkında soruşturmalar açıldığını, Aysun GENÇ adlı Biyoloji öğretmeninin ihraç edildiğini, Aynur SEÇKİN isimli Matematik öğretmeninin yapılan baskılara dayanamadığını istifa ettiğini, diğer iki öğretmenin de başlarını açmak zorunda kaldıklarını, suçu olmamasına rağmen görevden alındığını, dönemin Yozgat Valisinin, Milli Eğitim müdürüne talimat vererek Yozgat Lisesi Müdürü, İmam Hatip Lisesi Müdürü ve Anadolu Lisesi Müdürlerinin irticacı olduklarını belirterek görevden alınmasını istediğini, Milli Eğitim Müdürünün kendisine “sayın müdürüm vali beye yapılan baskılar sonucu hakkında şikâyetler var, sizi almak zorundayız aslında sizinle hiçbir davamız yok siz ve okulunuzu hiç görmedik, hiç tanımayız... yeni geldik buna rağmen almak zorundayız” şeklinde konuşmalar yaptığını, öğretmenlerinin küçük düşürüldüğünü, hatta Aysun GENÇ adlı bayan öğretmenin Milli Eğitim Müdürü tarafından tuvalette bile “başörtülü olarak neden okula geliyorsun” diye rahatsız edildiğini, Milli Eğitim Müdürü ve müfettişlerin sık sık okula baskınlar yaparak başörtüsü suçlusu aradıklarını,
İleri Gazetesi sahibinin kendi bürosunda “ hocam sizi görevden aldırmak için çok lüzumsuz yazılar yazdırdık” diye itirafta bulunduğunu, çevresinde ve öğrencisinin gözünde suçlu ve küçük düşüren 1997-1998 dönemi üst idarecilerinden davacı ve şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (139. klasör, sayfa 67-69)
39–Müşteki Abdulbaki ÖZBEK 20/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1997 yılında Ceylanpınar Halk Eğitim Merkezi Akşam Sanat Okulunda müdür olarak görev yaptığını, 28 Şubat kararlarından sonra kendisinin, ailesinin dini inançlarının ve çocuklarının neden İmam Hatip Lisesine gittiklerinin sorgulandığını, müfettişlerin geldiğini, çocuklarının neden İmam Hatip Lisesine gittiklerini ve eşinin neden başörtülü olduğunu sorduklarını, kendisini psikolojik baskı altına aldıklarını, kendisinin o dönem fişlendiğine ilişkin listenin posta yolu ile iş yerine 2007 yılında tanımadığı kişi tarafından gönderildiğini, fişleme yapan ve belgeyi düzenleyen kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (139. klasör, sayfa 83)
40–Müşteki Osman YAMAN 15/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
28 Şubat sürecinden önce Çorum ili Osmancık ilçesinde Matematik öğretmeni olarak çalıştığını, 1999 yılı Ağustos ayında gerçekleşen Marmara depremi ile ilgili öğrencilerin soru sorması üzerine depremlerin insanlarla ilişkisinin olabileceğini dile getirdiğini bu konuşma nedeniyle hakkında idari soruşturma açıldığını, soruşturma sonunda mahrumiyet bölgesi olan Mecitözünün uzak bir köyüne sürüldüğünü, bu atamanın 2000 yılında yapıldığını, 2002 yılının Haziran ayında yeniden Çorum/Merkezde göreve başladığını yalnızca inançları nedeniyle soruşturmalar geçirdiğini, mağdur olduğunu belirterek şikâyetçi olmuştur. (139. klasör, sayfa 285)
41–Müşteki Ayşe Adile ÖZAŞKIN 15/10/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1997 yılında Edebiyat öğretmeni olduğunu, 28 Şubat döneminde, memuriyete başladığı dönemden beri giydiği kıyafetinin yasa dışı olarak gösterildiğini, sürekli disiplin soruşturmalarıyla manevi baskı altında tutulduğunu, 2001 yılı Aralık ayında görevinden atıldığını, şüphelilerin darbe kararları çerçevesinde maruz bırakıldığı baskı, cebir ve tehdit altında o güne kadar kurmuş olduğu şahsi düzeninin bozulduğunu, şüphelilerin cezalandırılmasını, açılacak davaya katılmak istediğini belirtmiştir. (240. klasör, sayfa91-92)
42–Müşteki Semra AKGÜN 11/12/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
1996 yılında sınıf öğretmeni olarak Gaziantep Mehmet Çolakoğlu İlkokulunda göreve başladığını, 1 yıl süre ile bu okulda bir sıkıntı yaşamadığını, daha sonra aynı ilde Ömer Güzel İlköğretim Okuluna tayin edildiğini, göreve başladıktan sonra kılık kıyafeti nedeniyle okula teftiş amacıyla gelen Milli Eğitim Müfettişlerinin baskısına maruz kaldığını, müfettişlerin başını açmasını, zaten darbe olacağını, ilk etapta başörtülülerin tutuklanacaklarını söylediklerini, hakkında 1998 yılında disiplin soruşturması açıldığını, okul müdürünün kendisi ve diğer başörtülü öğretmenleri çağırarak, Gaziantep Garnizon Komutanının bulundukları Şehit Kamil İlçe Kaymakamına kendilerinin isimlerini vererek başörtülü olarak derslere alınmamaları gerektiğini söylediğini, 06/11/2000 tarihinde meslekten uzaklaştırıldığını, 2006 yılında çıkan afla öğretmenliğe geri döndüğünü, maddi ve manevi olarak mağdur olduğunu bu sebeple o dönem yöneticilerinden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 257-258)
43–Müşteki Neşe ÖZDEMİR ÖZHAN 19/11/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1986 yılında Giyim Üretim Teknolojisi dersi öğretmenliği görevine başladığını, 28 Şubat döneminde kıyafetinin tehdit kabul edilerek çalışma hayatının engellendiğini, disiplin cezaları verildiğini, 18/01/2000 tarihinde memuriyet görevinden atıldığını, İdare Mahkemesine dava açtığını, özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim ve savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davaların reddedildiğini, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, şüphelilerin cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 307-309)
44–Müşteki Permin ÖZDEMİR 19/11/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;
1990 yılında Matematik dersi öğretmenliği görevine başladığını, 28 Şubat döneminde kıyafetinin tehdit kabul edilerek çalışma hayatının engellendiğini, disiplin cezaları verildiğini, 15/12/2000 tarihinde memuriyet görevinden atıldığını, İdare Mahkemesine dava açtığını, özellikle şüpheli Fevzi TÜRKERİ'nin yönettiği, hakim ve savcıları yönlendirme toplantıları nedeniyle davaların reddedildiğini, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, şüphelilerin cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 344-345)
45–Müşteki Gülşen DURU 21/12/2012 tarihli şikâyetinde özetle;
Kendisinin öğretmen olduğunu, 1997 yılında okula gelen kılık kıyafet genelgesi nedeniyle hakkında disiplin cezaları verildiğini, sonra başka bir okula tayininin çıkarıldığını, orada da 1 hafta çalıştıktan sonra soruşturma nedeniyle açığa alındığını, Edirne İdare Mahkemesine yaptığı başvurunun olumsuz sonuçlandığını, sonuçta görevden ihraç edildiğini, mağdur edildiğini, 28 Şubat darbesini hazırlayan askerler, Çevik BİR, Erol ÖZKASNAK, Fevzi TÜRKERİ ve diğer görevlilerden şikâyetçi olduğunu, cezalandırılmalarını istediğini belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 363)
Dostları ilə paylaş: |