KEMAL SEVEN: (29:19 – 29:20) Var var hocam
X17 ERKEK: (29:21) Evet vardır.
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (29:21 – 31:43) Ha Niçe ile (anlaşılmıyor) oturmuş olana, evet bi ilçe olanlar varsa ve bu Niçedeki hiç bi insan anlayışı vardır. Niçe bi yöde, insan yani onun anlayışına göre mahlukla hiç bi insan arasında gerilim bi köprüdür ve insan o köprüden geçtiği andan işte onlara o köprüyü geçeken yani işte insan olacaktır diyor. Önemli zaten burda gelip bi insanlar yok şimdi mesela ne toplumla aynı toplum olan bu özgür lük ıı kenine şiar edinmiş ve devleti de hiyerarşik olmayan bir şekilde yaşayan bir toplum olarak düşümektedir. İnsan toplum ilişkisini anlamlıca ortaya koyabilmek en temel yöntem kurumudur. O halde insan toplumunun temel bi kategöri olarak araştırma yapmağa sunarsak neden öznellenelendiğini ilgili burda (anlaşılmıyor) olursak dediğim gibi toplum insanı hayvanlar içersinde (anlaşılmıyor) bir oluşumdur. İkincisi insanlar olduğu kendisi de insan bireylerini inşa eden oluşumdur. Toplumlar, toplumlar haricinde örnek yapsam bu tamamen altındadır bu noktalardan yola çıkarak insanın toplum bilimleri toplumları araştırması gerekmektedir ve buradan yola çıkarsa ulaşılabilir toplumsal gerçeklerin inşa edilmiş sebeplerden olmalarıdır. İnsanlığın gittikçe içine düştükleri yanıysa toplumsal kurumsal yapılara doğru gerçeklik atfetmeleridir. Şimdi mesela buradaki amaç birden ki araştırırken en önemli (anlaşılmıyor) birbirimize hiçbir zaman (anlaşılmıyor) bir gerçektir bu. Hiçbir toplumsal anlamıyla doğal toplumdan sonra hiçbir toplumsal yapı doğal diğildir. Hepsi inşa edilmiştir, toplumsal hiyerarşik yapıları veya oluşmalarını insanların içindeki ilişkilerinin bir zorunluluğu olarak inşa edilmiş yapılardır. Yani mesela bugün en büyük şey kapitalist modernitenini en büyük iddiası böyle bir mesela şey vardır toplumsal vesaireden öyle bir insan doğası, öyle bir doğal anlayışa sahiptirler ki kapitalizm aslında doğal bir olgudur yani kapitalizm ezme ezilme ilişkileri doğaldır ve bunların sorgulanmaması gerekir, insanı insan yapan şeyler bunlardır deyip ezeli ve ebedi olan yani ezelden gelmiş ebede kadar devam edecek olgular olarak sorgulayabilmektedirlerdi kapitalist işte esneklik içinde yani
X18 ERKEK: (31:42 - 31:43) (Konuşması anlaşılmıyor)
CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (31:43 - 38:12) Tabi siz algılayabileceğiniz kadar şey dersiniz Aristo insan karakterisklerin (anlaşılmıyor) dışında yaşayamaz. Ya tek başına yaşar ya da tanrıdır ya da bizce öyle bir insan yoktur der. Ancak tanrı oldukça bizim iktidarla ilişkilerimiz dışında yaşar ve görevi ona göre doğaldır bazı insalar yönetmek için doğmuştur, bazı insanlar yönetilmek için doğmuştur. Bunların hepsini doğallık nedeni üzerinde anlatmaktadırlar. Toplum bireye prehistorik bakmamaktadır yani ne toplumun taş eritme gücü vardır ne de bireyin toplumdan tamamen kopma şansı vardır ve bu önemli yani sadece şey yapan bir sistemle Sovyetler birliğinde de olduğu gibi toplumu tamamen merkeze alan yani devlete şahsında toplumu merkeze alan anlayışla ve bireyin veya bireysel hakların ve duruşların tamamen ihmal eden bireyi veya kısaca tamamen ihmal eden sistem de tamamen sorgulanmıştır. Bundan tarifle özellikle 80 sonrası o değişmiş bir anlayıştır devrimciler arasında. Biz zaten örgütlerimiz yüzünden (anlaşılmıyor) olamadık, kahrolsun örgütler, biz bundan sonra diyen insan gurupları top dediğimiz gibi muhtemelen şeydir gördüğü bi şekilde kalıcı dediği anlayışla beraber bu ikisi de iki buluştur ve ikisi de aynı eşit temelde yanlıştır ve ikisi de bizde eşit temelin tam hakikatin uzağında düşündürür öncesi toplumu doğruya yakın bir yaklaşımla temel alan insan örneği üzerine yönlenmiş çalışma ve hakikat rejimine daha anlamlı sonuçlar verebilir gördüğünüzü, gördüğünüzü dediğimizde çok esnek ve özgür bir zihniyet dünyasını temsil etmektedir. İnsan zihniyetindeki esneklikte inceleşti düzeydedir. Zihnimizin birinci özelliği çok esnek bir yapı sergilemesi ikinci özelliği zihniyet esnekliğinin geniş bir doğru algılamalar kümesi kadar yanlış algılamalara da iş bir toplum sergilemesidir. Yani esneklikte bi anlamıyla doğal şeyde (anlaşılmıyor) gelişim ve değişim de sağladığı gibi aynı zamanda esneklik iktidarın insanlar üzerinde oynuyabilceği bir alandır. Bu esneklikten bu esneklikten yola çıkıp birçok insanlar normalde kabul etmiyceği veya karşı çıkıcağı şeyler kabul ettirilmekte dayatılmaktadır. Hani şey demin konuştuğumuz şu insanla bi durumdun yola çıkarak kabul ettiği ve işte işte bir kürt aslında kürt olmadığı aslında kürt diye bişey olmadığı evrimdeki dilinde uydurma bir dil olduğu kabul ettirmeye çalışmışlardır kısmen de belirli yerlerde belirli derecelerde de başarılı olmuşlardır ve bu o yüzden de bu esneklik tek başına iyi bi şey diğildir şeye ulanağı sağlar hani tüm bu kapitalist modernite içindeki insanların (anlaşılmıyor) değiştirilmesine imkan sağlar ama sadece tek fikir değiştirir ve de gerçek zihniyet devrimi yapmak bir zihniyet devrimi yapmak için bundan sıçrama yaratmaya çalışıyoruz ama ha devlet veya iktidarlarsa bu zihnimizdeki zihniyet devrimini gerçekleşmiş zihniyet devriminde geri çekmeye çalışacaktır bunu da unutmamak lazım. O yüzden yani sırf onu (anlaşılmıyor) bir kez bir zihniyet sıçraması yarattık ondan sonra bi daha geri dönmeyiz artık tamam oldu gibi bir anlayışta yanlıştır. Bu demin konuştuğumuz gibi anında an her an kendimizi üretmek zorundayız dedi ancak bunu yapmazsak anında çürümenin ve geri düşmenin de başlangıcı olucaktır. Beşinci olarak da insanın metafizik arayışlara sahip olgular üzerine diyip yöntem ve bilgi sisteme ait sitematiği açısından eşsiz bir örnek durumu sunmaktadır yani bundan (anlaşılmıyor) değerlerle de örtüşür. Yani sadece olgulara bakarak şey yanpmaz aynı zamanda olgular arasında ilişki kurmak, birbirini metafizik değerler, birbirini değerler üzerinden dünyayı anlamlandırmaktadır. Bu anlamıyla da (anlaşılmıyor) ait diğildir tabiki. Diğer hayvanlar şeyler onlar çok daha bi içgüdüyle ve sadece ihtiyaç temelinden dünyayı anlamlandırırken benim neye ihtiyacım var ona göre bir anlam, bir tepkiler vericez insanın verdiği tepkiler özellikle bunca yıldır yaşam zihinsel dönüşümle de beraber zihinsel gelişimle de beraber sadece ihtiyaç veya içgüdü temelinde diğil doğrudan geliştirdiği metafizik inanışlar temelinde böyle yani bunlar da insanı daha farklı kıllar ve o yüzden de bir hakikat arayışının merkezine koyan arayışlardır. Metafizik insan dediğimizde de ahlak metafizik insan özelliğidir demin de dediğim gibi baştan konuştuğumuz gibi işte Sokrat’larla diğer düşnce olsun vesaire hangi yaratılmış bir anlayıştır bu, din önemli bir metafizik özelliktir sanat tüm konularıyla ancak bir metafizik olarak tanımlanabilir ki sanat dediğimiz şey, din dediğimiz şey, ahlak dediğimiz şey hepsi sadece insana özgü kurumlardır ve sadece insanın yarattığı kurumlardır veya anlayışlardır. Yani bir sanat dediğimiz şey yani (anlaşılmıyor) şey deniyolar ne derler fırça deniyolar onlara resim çizdiriyolar ama daha yeni bilinçli olarak yapılmış bir sanat sadece insana özgüdür. Yani din yine insana özgü bir anlayıştır. Bunları metafizik olarak düşündüreceğimiz sırada ahlak sadece insana özgü bir şeydir yani şey konusu ahlak değimiz ve yani, mesela en önemlisi, şu soruyu bi tek insan sorar ne olmalı nası yaşamalıyız ne yapmalıyız çünkü şeyde sadece önünde bi mama var onun bulacağı şey o mama ile yiyceği eğer yemeği ile koyacağı (anlaşılmıyor) ama dış dünya ile ilgili ne olmalı sorusu yani bizim arkadaşlarımız, bizim yoldaşlarımız nası olmalı sorusu sadece insanın sorabileceği bir sorudur ve bu soruyu sorduktan sonra onun dışı da metafizik yönüdür ve o metafizik yön kavrar kavramı göz ardı edersek de sadece şu soru sorulursa da işte sadece bilimsel yöntemin tıkandığı yer de budur, ne olduğu veye ne olacağı, ne olduğu sorusuna sorarsak da o zaman bilimsel yöntemin tıkandığı yerdir. Buyrun,
Dostları ilə paylaş: |