Tarih boyunca putatapicilik 2



Yüklə 130,45 Kb.
səhifə2/6
tarix12.01.2019
ölçüsü130,45 Kb.
#96335
1   2   3   4   5   6

Romada Putatapıcılık

Muhammed Ebu Zehra 'Mukaranatu'l-Edyan' adlı kitabında Roma'daki putatapıcılıktan söz ederken şöyle der:

"Romalılar, tanrılarının emir ve yasaklarının tecelli ettiği tabiatın birden fazla görüntüsü olması sebebiyle tanrılarının adedini de çoğalttılar. Tanrının biri tohumu bitiriyor, diğeri tarlayı gözetiyor, öbürü de meyveleri koruyor. Böylece sürüp gidiyor. Her tanrının kendine özgü bir adı, cinsiyeti ve işi vardı. Yunanlılar'da olduğu gibi Romalılar'da da göğe ait bir tanrı, savaş için bir tanrı, cesaret için de bir tanrı vardı. Onlar gök tanrısına Jüpiter, savaş tanrısına Mars, cesaret tanrısına Hokotis -ona Yunanlılar Herkû'l diyorlardı-adını vermişlerdi. Romalılar, bazı tanrı adlarını ve özelliklerini Eski Mısırlılar'dan atmışlardı. Onlara göre Oziris ziraat tanrısı, İzis ay tanrısı, Meramis şifa tanrısı idi. Mısır tanrılarının, Mısır diline göre de isimleri vardı.

Romalıların tanrılarının sayısı çoktu. Hayatın her görüntüsüne ait bir tanrı vardı, insanda bulunan her güce ait bir tanrı bulunuyordu. Bir çocuk doğduğu zaman bir tanrı gelir ona konuşmayı öğretir, diğeri içmeyi öğretir, öbürü de kemiklerini güçlendirirdi. İki tanrı, çocuk okula giderken ona eşlik eder, diğer iki­si de geri getirir.

Yine Romalılar kentin, yazının, dağın tanrısı olduğuna inanırlardı. Onlara göre her ırmağın, her kaynağın ve her ağacın kendine özel bir tanrısı vardı. Latin yazar Petronius hikayelerinin birinde iyi bir kadının dilinden şunları söylemiştir:

"Ülkemiz tanrılarla dopdolu. Şöyle ki, bir tanrıyla karşılaşman bir erkekle karşılaşmandan daha kolaydır."

Romalılar bir süre geçtikten sonra timsaller edinmeksizin bu çeşitli tanrılara tapar oldular. Hatta her tanrıya ait bir timsal olmaksızın onlara tapıyorlardı. Zira o dönemde Roma ülkesinde put yoktu. Ondan sonra önce ağaçtan put yaptılar, sonra da yumuşak taşlardan Yunan putları şeklinde putlar meydana getirdiler."

Yunan Putatapıcılığı

Muhammed Ebu Zehra 'Mukaranatu'l-Edyan' adlı kitabında şunları kayde­diyor:

"Yunanlılar yeri, göğü, denizi, güneşi, zamanı tanrılaştırdılar. Fakat bu nok­tada da durmayıp, dinlerdeki edebi vasıfları, -sanatları ve onlara etki eden şeyleri izleyip her birinden bir tanrı veya tanrıça yaptılar. Tabiatta üretici güzün tanrıçası Hira, harp tanrısı Merih ve Aris bu tanrılardan idi. Apollon musiki ve ışık tanrısı, Heramis tanrıların elçisi, beyan ve fesahatin tanrısıdır. Asim hikmetin tanrısı, Afrodit aşk ve güzellik tanrısı, Diyonisus şarap, temsil ve trajedi veya dram tanrısıydı.

Her şehrin kendine ait bir tanrısı vardı. Ayrıca diğer birçok tanrılar da bu­lunuyordu. Eğer o şehir, diğer şehrin tanrılarıyla birlikte isimde birleşirse, isimlendirilen farklı olurdu. Bir şehirde o Apollon ise, diğer şehirde iki isim birleşse de Apollon değildir. Fakat bu farklılıkla birlikte Yunanlılar'ın yer, gök ve deniz gibi tapma ve takdis etmede üzerinde anlaştıkları bir çok tanrıları vardı. O tanrılar için her yerde özel bir mabedleri veya kurban takdim ettikleri mezarları bulunuyordu. Yunanlılar'ın ortaklaşa kutsal saydıkları tanrılar ger­çekten çoktu. Onların her biri, kainattaki etkisi açısından tabii güçlerin en büyüğünü temsil ediyordu: Zeus (Müşteri), Hira, Aşina, Artemis, Hermis (Utarid), Eriş (Merih), Afrodit (Zühre), Kernos (Zohal) gibi...

Yunanlılar bu tanrıların herbiri için tapılan bir heykel yapıverdiler. Büyük heykeller için özel mekanlar kurdular. Onlar, tanrıların, tapınaklarda, kahinle­rin dilinden kendilerine ilham verdiklerini zannediyorlardı ve bu mekanlarda tanrılar için adak adıyor ve kurbanlar sunuyorlardı. En meşhuru, Fokis şehrin­deki Apollona ait Delfi tapınağıydı."

Hindistan'da Putatapıcılık

Muhammed Ferid Vecdi 'Dairetü'I-Maarif adlı kitabında Brahmanizm'den bahsederken şöyle diyor:

"Brahmanizm, adını, dört eli ve dört yüzü olan Brahma putundan almak­tadır. Putun bir elinde mukaddes kitapları olan "Veda", ikinci elinde bîr kasık, üçüncü elinde bir teşbih, dördüncü elinde de içinde su olan bir kab bulunuyor­du.

Brahma dinine inananların, tanrıya ait ikinci bir pufları daha vardır. O da Brahma'nın oğlu Vişnu'dur. Onun da dört eli vardır. Birinci elinde sedeften bir borozan, ikinci elinde bir halka vardır ki, söylentilere göre onu çevirdiği zaman hiç kimsenin dayanamayacağı bir ateş çıkar. Üçüncü elinde bir sopa, dördüncü elinde de bir çiçek dalı bulunmaktadır.

Brahmanların üçüncü bir putları daha vardır. Onun adı da Şiva'dır. Onun da dört eli vardır. Birinci elinde asa, ikinci elinde günahkarları bağlayacağı bir ip bulunmaktadır. Geri kalan diğer ellerinde ise bir şey yoktur. Alnında üçüncü bir göz, boynunda insan kafalarından bir gerdanlık bulunmaktadır.

Brahmanlar sığırı kutsal sayarlar ve temiz ruhların sığırların bedenlerine gelip girdiğine inandıkları için sığır kesmeyi haram kabul ederler. Bu inançla­rından dolayı kurban bayramlarında Hintli müslümanlarla onların arasında bir çok çatışmalar çıkmaktadır.

Onlar, yılanları, timsahları ve başka şeyleri de kutsal sayarlar. Ganj nehri­ni kutsal sayan ve onda yıkanmanın günahları temizliyeceğine inanırlar. Bunun için her yıl onlardan milyonlarca insan Ganj nehrine gelir ve hacı olurlar."

Ebu'l-Hasan en-Nedvi 'Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybet­ti?' 11adlı kitabında Brahmanizm'deki putatapıcılıktan bahsederken şunları kaydediyor:

"Putatapıcılık yedinci yüzyılda zirveye çıkmıştı. Putların sayısı Vedalar'da otuzüç iken, bu asırda üçyüzotuzmilyon olmuştu. Güzel, cazip ve hayata yar­dımcı her şey ilah kabul edilip' tapılıyordu: Böylece, putlar, tanrılar ve heykel­ler haddinden fazla çoğalmıştı. Tarihi şahsiyetler, iddia ettikleri gibi bilinen olaylarda ve zamanlarda Allah'ın kendilerinde şekillendiği kahramanlar ve tanrılardandı. Bazı tanrılarının üzerinde tecelli ettiği dağlar, tanrının içinde tecelli ettiği altın ve gümüş gibi madenler, tanrı "Mihadyo"nun başından çıkan Ganj nehri, savaş ve yazı aletleri ile üreme organları, hayvanların en yücesi olan inek, gökteki yıldızlar ve bunlara benzeyen diğer şeyler de tanrı kabul edi­liyordu."


Yüklə 130,45 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin