Hava Yolu Taşımacılığında Kabul Görmeyen Gizli Tehlikeli Maddeler
1. Motorlu taşıt araçları
2. Solunum aparatları
3. Kamp malzemeleri
4. Aşındırıcılar
5. Elektrik şarjlı güç aletleri
6. Yüksek ısı yayan taşınabilir fırınlar
7. Dondurulmuş gıdalar
8. Gaz silindirleri
9. İşaret fişekleri ve patlayıcılar
10. Ağartıcılar
11. Bulaşıcı maddeler
12. Makine aksamları
13. Manyetik maddeler
14. Fotoğraf donanımları
15. Zehirler
16. Radyoaktif maddeler
17. Havuz kimyasalları
18. Sıvı ve benzeri maddeler
-
Çalışanlar şu konularda eğitime tabi tutulmalıdırlar.
-
Tehlikeli maddelerin boşaltılması ve yüklenmesi
-
Test, yenileme, tamir, değiştirme, işaretli konteynerleri ve tehlikeli
-
maddeleri sarma veya ambalajlama
-
Tehlikeli maddelerin taşınmaya hazır hale getirilmesi
-
Tehlikeli maddelerin güvenli bir şekilde taşınması sorumluluğu
-
Tehlikeli maddeleri taşıyan araçların kullanımı
-
Bu süreç 4 kategoriyi içermektedir.
1- Genel farkındalık
2- Güvenlik
3- Özel işlev eğitimi
4- Sürüş eğitimi
İlk 4 kategori madde taşıma şekilleri için istenilirken 4. Kategori yalnız karayolu taşımacılığı için gereklidir.
ÜNİTE 8 TAŞIMA GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ
-
Yüksek dikkat eksikliği ve titiz olunmayan güvenlik prosedürü kaza riskini her zaman artırmaktadır.
-
Demir yolu taşımacılığı diğer taşıma modlarına göre daha güvenli ve çevre dostu olarak bilinir.
-
Risk yönetimini belirleyen en önemli faktörlerden biri içinde bulunulan ortamdır.
-
Taşıma esnasında karşılaşılabilecek her türlü tehlikeye karşı hâlihazırda A, B, C planları olmalıdır.
-
Sigorta, riskten kaçmanın karşılığı olarak kabul edilmektedir.
-
Taşıma işini üstlenen taşıyıcı için, eşya hangi taşıma şekli ile taşınıyor ise o kapsamda taraf olunan uluslararası anlaşmalar, sorumluluklarının sınırını da çizmektedir
-
Taşıma sigortası; alım satım sözleşmesinin yapılmasından sonra taşıma sırasındaki risklere bağlı zararın tazmininin sağlanabilmesi için yapılan sigortadır.
-
Kara yolu taşımacılığı gerek dünya ve gerekse de Türkiye'de son yıllarda gerçekleşen hızlı gelişmeler sonucu çok daha güvenli hâle gelmiştir. Araç güvenlik teknolojilerinin gelişmesi, yolların genişlemesi ve düzgünleştirilmesi, taşıma sektöründe çalışanların eğitim düzeylerinin iyileştirilmesi ve çıkarılan yeni mevzuat ile kara taşımacılığı eski ile karşılaştırıldığında güvenlik açısından çok daha iyi bir durumdadır.
-
Demir yolu taşımacılığı diğer taşıma modlarına göre daha güvenli ve çevre dostu olarak bilinir. AB, demir yollarında daha güveli yük ve yolcu taşımacılığı için yolcu haklarını artırmak, lokomotif kullanıcıları için ehliyet sistemi kurmak ve demir yolu yük taşıma hizmetlerinin kalitesini artırmak gibi reformlar gerçekleştirmiştir.
-
Deniz yolu ile tehlikeli maddelerin taşınmasında dikkate alınacak en önemli kavramlar; sağlık, güvenlik ile çevrenin korunmasıdır.
-
Hava yolu taşımacılığı maliyetli olmakla birlikte çok daha hızlı ve güvenilirdir. Özellikle hassas, pahalı (elektronik aletler ve hızlı bozulma ihtimali olan gıdalar) malların taşınmasında güvenlik açısından çok daha mantıklıdır.
-
Risk yönetimi, riskin tanımlanmasına, analizine, değerlendirilmesine, onunla mücadele edilmesine ve onun izlenmesine ilişkin yönetim politikalarının, prosedürlerinin ve uygulamalarının sistematik bütünü olarak tanımlanabilir. Risk yönetimini belirleyen en önemli faktörlerden biri, içinde bulunulan ortamdır. Karşı karşıya kalına risk, içsel ya da dışsal birtakım etkenlere dayanabilmektedir.
TAŞIMA GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ
Taşıma Güvenliği
Günümüzde ulaşım teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte, ulaşım sistemleri daha ucuz, güvenli ve verimli hâle gelmiştir. Taşımadaki aksaklıklar üç temel sorun ortaya çıkarmaktadır. Bunlar:
1. Ulaşım ağının operasyonel verimliliğinin azalmasına, önemli taşıma gecikmelerine hatta acil ulaşım gerektiren zamanlarda engellere neden olabilir.
2. Bu aksaklıklar yanında ikinci üçüncü aksaklıklara ve kazalara da yol açabilir.
3. Uzun vadede bu aksaklıklar ciddi güvenlik risklerine yol açabilir (çevre kirliliği gibi).
Yalnızca rotun(TAŞIMA ROTASI) ve taşıma türünün ekonomik olması ve taşıma zamanına dikkat edilir. Bunun yanında diğer potansiyel tehlikeler olan kirlilik, kazalar, enerji kullanımı ve ses kirliliği fazla dikkate alınmaz.
Kara Yolu Taşımacılığında Güvenlik
Kara yolunda taşınan maddeler taşınırken virajlarda taşınan toplam yükün yaklaşık olarak yüzde yetmişi (%70) oranında bir kuvvet aracın döndüğü yöndeki taşıma kabının duvarına etki etmektedir.
Aynı şekilde ani hızlanma ve yavaşlamada toplam yükün yüzde ellisi(%50)oranında bir kuvvet aracın ön veya arka kısmına basınç uygulamaktadır. Bu iki kuvvet de yükün zarar görmesinin yanı sıra aracında zarar görmesine neden olmaktadır
Bu nedenle taşınan yükün araç içerisinde sabitlenmesi ve herhangi bir yöne hareket etmesinin engellenmesi gerekmektedir. Yükün hareket etmesinin engellenmesi için çeşitli sabitleme aracı kullanılmaktadır. Taşınan yükler paletli ya da koliler şeklinde ise genel olarak sabitleme paletleri ile hava yastıkları kullanılmaktadır.Taşınan yükler tek parça hâlinde ise sabitleme paletleri ya da hava yastıklarının yerine, sabitleme takozları ile sabitleme kayışları kullanılmaktadır
Demir Yolu Taşımacılığında Güvenlik
Demir yolu ile uluslararası eşya taşımacılığında yüklemeye ilişkin kural ve koşullar UIC’nin yükleme talimatları başlığını taşıyan yasal dokümanında belirtilmiştir. Bu çerçevede yasal düzenleme altı ana başlıktan oluşmakta, yüklemenin nasıl yapılacağı, güvenlik ve emniyet tedbirleri, yük boyutları ve özellikleri bu başlıklar içerisinde tanımlanmaktadır.
-
Yükleme talimatları 120 kilometrenin üzerindeki hızlara uygulanmamaktadır
-
Vagonlar ile diğer taşıma kaplarında herhangi bir revizyonda bulunmak ve mevcut durumlarında değişiklikler yapmak, vagon sahibinin onayı ve izni olmadan mümkün olmamaktadır. Yükleme öncesinde vagonun her türlü yabancı maddeden arındırılmış, gerekmesi hâlinde dezenfekte edilmiş olması gerekmektedir. Yükleme yapmadan önce; vagonun kapıları, kapakları ve çatıları kapatılmalı, duvar kapaklarının kaldırılması ya da yükün hacminden dolayı indirilmesi gerekli olmaktadır. Taşımanın açık vagonla yapılması hâlinde vagon dikmeleri yerlerine yerleştirilmeli ve sabit olmayan parçalar vagona sabitlenmelidir.
-
UIC Standartlarına sahip olan bir vagon için eşyanın cm2’ye 10 kg ağırlığı, UIC standartlarına sahip olmayan vagonlar için ise eşyanın cm2’ye 5 kg ağırlığı geçmesi hâlinde vagonda yatak kullanılması zorunlu olmaktadır. Otomobil taşımalarında taşınan araç ağırlığının her bir tekerleği başına 6,5 tonu geçmesi hâlinde yatak kullanılmalıdır.
-
Elleçleme yaparken, forklift, vinç vb. elleçleme araçlarının yapmış olduğu ağırlığın vagonlarda tekerlek başına 3 tonu, büyük konteynırlarda 2,76 tonu geçmemesi gerekmektedir
-
yüklenen eşyaların vagon yan duvarlarına dayanması hâlinde, eşyaların vagona zarar vermemesi için, gereken emniyet tedbirlerinin alınması gerekmektedir.
-
sürgülü kapılara sahip olan vagonlarının açılıp kapatılmaması engellenmemeli, kapıların emniyetli bir şekilde açılabilmesi sağlanmalıdır. Vagon kapılarının kuvvet limitleri aşılmamalıdır
-
Dikmeler eşyanın uyguladığı kuvveti dengeleyerek ve absorbe ederek eşyanın kaymasını önlemektedir. Dikmelere uygulanacak olan kuvvet sürekli olmamalı, gerektiğinde dikmeler ile eşya arasında takozlar konulmalıdır
-
Düşme, kayma ve devrilme riski olan eşyalar vagona bağlama elemanları ile sabitlenmektedir. Platform vagonlarda taşınan eşyanın ağırlığı 10 ton ve üzerinde, kapalı vagonda taşınan eşyanın ağırlığı 5 ton ve üzerinde ise eşyanın bağlama elemanları ile sabitlenmesi zorunlu olmaktadır.
-
Düşme, kayma ve devrilme riski olan eşyalar vagona bağlama elemanları ile sabitlenmektedir .Vagonun bojileri dâhil başka herhangi bir yere sabitleme yapmak amacıyla bağlama elemanının tutturulması söz konusu olmamaktadır. Parça başına ağırlığı 4 tonu geçmeyen eşyalar dolaylı, 2 tonu geçmeyen eşyalar ise doğrudan bağlanabilmektedir.
-
Ayırma duvarları ile birbirlerinden ayrılmış olan eşyalar 5 en fazla 7 ton olabilmektedir. Ayırma duvarları kullanılarak yüklenmiş olan eşyaların genişliği 2,4 metre, yüksekliği 0,7 metre olmalıdır. Çelik rulo ve kâğıtların yüklenmesinde yükleme beşikleri kullanılmaktadı
-
Dingil başına ağırlık oranının 2/1 olması gerekmektedir
-
Vagon üzerine yerleştirilecek olan eşya doğrudan vagon yüzeyine temas edebileceği gibi, en az dört destek noktası kullanılarak da yüklenilebilmektedir.
-
İki destek noktası asındaki mesafe iki siyah üçgen üzerine bir düz çizgi ile gösterilmektedir
-
Eşyanın destek noktası değerlerini aşması hâlinde bir önceki ve bir sonraki destek değerlerinin farkı bulunarak, yine iki değer arasındaki mesafe farkı belirlenmektedir. Çıkan bu değerler eşyanın destek noktası değerini aştığı mesafe ile çarpılmaktadır. Ardından alt normal değer ile toplanarak vagona yüklenebilecek en yüksek ağırlık bulunmaktadır.
-
Vagona yüklenen eşyanın tavan kısmından vagon boyunu aşması söz konusu olduğunda; eşyanın vagonun tamponundan 40 cm içeride olması, raydan itibaren 2 m yükseklikte olması ve eşyanın taşan kısmı ile iki metrelik mesafe arasında 20 cm fark olması durumunda eşya taşımaya kabul edilmektedir
-
Taşıma sırasında oluşabilecek titreşim nedeniyle vagondan düşme riski bulunan hurda demir (küçük parçalı) döküm artıkları vb. nitelikteki eşyaların yüklenmesinde vagon yan duvarının en üst seviyesinden en fazla 10 cm fark olacak şekilde yükleme yapılmaktadır
-
Küçük parçalı eşyalara örnek olarak maden cevherleri, kömür, içecek üretiminde kullanılan meyveler, şeker pancarı vb. tarım ürünleri verilebilmektedir
-
Bu tür eşyalar kubbeli ve kubbesiz olmak üzere iki şekilde yüklenebilmektedir. Kubbeli yüklemede vagon duvarı üzerinden 50 cm, vagon duvarı ile kubbenin birleştiği bölümlerde 15 cm fark kalacak şekilde yükleme yapılabilmektedir. Kubbesiz yüklemelerde eşya en fazla vagon yan duvarının boyuna kadar yüklenmektedir. Rüzgâr nedeniyle uçuşabilecek olan toz ve granül şeklindeki eşyalar ile RID sözleşmesi hükümlerine göre taşınacak eşyalar kapalı vagonlarda ya da üstü muşamba ile örtülmüş vagonlarda taşınmalıdır
-
Paketli ya da paletli eşyanın boyutları yükseldikçe rijid yükleme kompakt yüklemeye tercih edilmektedir. Rijid yüklemede sabitleme takozlarının yanı sıra bağlama elemanları da kullanılırken kompakt yüklemede genel olarak separetörler, sabitleme paletleri ve hava yastıkları kullanılmaktadır.
-
Eşyanın bağlanması eşyanın hareket etmesini önlediğinden eşyanın kayması, devrilmesi ve düşmesi gibi riskleri en aza indirmektedir. Bağlamada zincir, çelik tel, dokuma kayış vb. malzemelerden üretilmiş bağlama ekipmanları kullanılmaktadır. Kural olarak her iki yöne en az iki (2)adet bağlama işleminin yapılması gerekmektedir.
-
Vagonlara yüklenen uzun eşyalar vagonun boyu ekseninde kayabilmektedir. Bu tür eşyaların yüklenmesinde dingil başına düşen ağırlıklar arasında olması gereken 1/1,25 oranının sağlanmasına dikkat edilmelidir. Uzun ve yüksek eşyaların yan kuvvetlerin etkisine karşı korunması için eşyalar vagonun her iki yanından sağlamlaştırılmaktadır.
-
Eşyanın vagon zeminine zarar vermesinin önlenmesi için kayma patenleri kullanılmaktadır. Bu ekipmanlar eşyanın vagon zeminine değmesini engellediği gibi, aynı zamanda eşyanın kayma riskini de azaltmaktadır. Patenlere sabitleme yapmak için en az 40 mm içeri girebilen vidalı çiviler kullanılmalıdır.
-
Vagonlar yüklenirken vagonun boyu dikkate alınarak her iki yönde boş alanın bırakılması gerekmektedir. Pürüzlü eşyalar için her iki tarafta 30 cm, pürüzsüz yüzeye sahip eşyalar için 50 cm, makine, kablo bobini ve rulo saclar için en az 1 m en fazla 1,5 m mesafe bırakılmalıdır.
-
Vagonun dingil ağırlıklarının aşılmaması, dingiller arasında kabul edilen oranların değişikliğe uğramaması, eşya ve vagonun zarar görmesi ve taşıma emniyetinin sağlanması gereksinimleriyle eşyanın kaymasının sınırlandırılması gerekmektedir.
-
Eşyanın vagona doğrudan bağlanması, sürtünmeyi artıran parçaların kullanılması, vagonla eşya arasında elastik malzemeler konulması gibi yöntemlerle kayma sınırlandırılabilmektedir.
-
Bağlamada dokuma ya da sentetik kayışlar kullanılmaktadır. Bağlama her bir yük birimi için iki adet olmakta en az eşyanın uçlarından 50’şer cm ileride bağlama yapılmaktadır. Bağlama kayışları kopçalarla sabitlenmeli, mümkün olduğunca düğüm yapılmamalıdır. Kopça sabitleme kayışının direncini iki kat artırırken bağlama %60 oranında azaltmaktadır
-
Kâğıt ruloları, silindirik eşyalar, metal rulolar ve kablo makaraları yuvarlanabilir eşyalar olarak tanımlanmaktadır. Bu tür eşyalar kaymanın dışında yuvarlanma riskine de sahip olduklarından vagona tam olarak sabitlenmeleri gerekmektedir.
-
Yedi ton ve altındaki yuvarlanabilir eşyalar doğrudan vagon zemine yerleştirilmemekte, takozların üzerine konularak sabitleştirilmektedir. 10 ton ağırlığa sahip olan yuvarlanabilir eşyalar yataklar üzerine yüklenmeli, ahşap olmaları hâlinde vida ile sabitlenmelidirler. 10 ton ve üzeri yuvarlanabilir eşyalar beşikli vagonlara ya da konteynırlara yüklenebilmektedir.
-
Ağırlığı 7 tona kadar olan eşyaların vagona yüklenmesinde kullanılacak olan takozların en az 350 açıya ve eşyanın çapının sekizde biri ölçüsünde yüksekliğe sahip olması gerekmektedir. Takoz yüksekliği takoz genişliğinin en az 2/3’üne eşit olmalıdır.
-
Sabitlemede en az iki takoz ya da eşyanın uzluğunun 3/4’üne denk gelen tek bir takoz kullanılabilmektedir. Enlemesine ise uzunluğu en az 30 cm eni 5 cm olan takozlar kullanılmaktadır. Takozlarla birlikte sabitleme için çivilerde kullanılmaktadır. Her bir 500 kilogram için bir çivi kullanılmakta, her bir takoz başına en fazla iki çivi kullanılmaktadır
-
Yuvarlanabilir sac ruloları, kablo makaraları vb. eşyaların 10 tondan az bir ağırlığa sahip olmaları hâlinde; tahta yataklar üzerine, 10 tondan fazla ağırlığa sahip olmaları hâlinde metal yataklar üzerine yüklenmeleri gerekmektedir
-
Yatak yüksekliği eşyanın çapının en az 1/12’sine denk olması gerekmesine rağmen, 12 cm’den az olamamaktadır. Eşyanın genişliği çapın 5/10’undan küçük olması hâlinde eşyanın merkez noktalarından sabitleme yapılmalıdır
-
Yüklenecek eşyanın el freni çekilmiş olmalı, araç viteste bırakılmalı, araç takozlanarak bağlama elamanları ile vagona sabitlenmelidir. 6 tona kadar olan araçlarda en az 12 cm, 6 ton üzeri araçlarda 18 cm takoz kullanılmalıdır.
Deniz Yolu Taşımacılığında Güvenlik
Maksimum emniyetli yükleme bir geminin kargo güvenliğinin sağlanması için izin verilen maksimum yükleme kapasitesini tanımlayan bir terimdir. Güvenli Çalışma Kapasitesi ise (SWL) bir deniz aracının operasyon sürecinde güvenli olarak seferini yapabilecek kapasitesini ifade etmektedir. Deniz yolu taşımacılığında güvenlik ve emniyetler ilgili bir diğer tanım olan standardize kargo deniz yolu araçlarında standart ölçü ve özelliklere sahip yükleri ifade etmektedir. Yarı standart yükler belirli bir düzeyde standarda sahip yükleri ifade etmektedir
Deniz yolu taşımacılığı ile ilişkili olarak tehlike ve risk kaynaklarına bakıldığı zaman;
1. Kargoların kargo birimleri içinde güvenlik açıdan yetersiz veya kötü biçimde istiflenmesi,
2. Tank konteyner veya gevşek olan diğer toplu birimlerde konuldukları yüzeyin sürtünme vb. etkileri,
3. Kötü tutulan rampalar, asansörler ve kapılar,
4. güverte alanlarında yetersiz ışıklandırma,
5. Islak yükler,
6. Geminin ani hızlanması ve yavaşlaması,
7. Yetersiz veya yanlış uygulanan kütle ve yük biriminin yerçekimi ve yolculuk sırasında karşılaşılması olası hava koşulları, yanlış türde ya da yetersiz gücü ekipman bağlama kullanımı.
-
Yükün gemi zemine bağlanması (lashing) kurallarına son derece hassas bir biçimde uyulmalı, bağlamada kullanılan ekipmanlar olabildiğince kısa tutulmalıdır
-
Yüklerin güvenli ve emniyetli bir biçimde deniz araçlarına yüklenmesinde Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından yayımlanan Kargo İstifleme ve Güvenliği Deklarasyonuna göre gerçekleştirilmektedir
-
Alınacak önlemlerin geminin mevcut tüm risk ve tehlikelerini ortadan kaldırmış olması gerekmektedir. Dolayısıyla riskler tümüyle kaldırılmadan seferin başlatılmasına izin verilmemektedir
-
Taşınan yüklerin tehlikeli madde olması hâlinde IMDG talimatlarına göre yüklemenin yapılması ayrı bir biçimde istiflemenin yapılması gerekli olmaktadır
-
Yüke ve gemiye etki eden kuvvetler en yoğun olarak geminin hareket yönünde oluşan yatay eksenli kuvvetlerdir. Diğer yandan gemiye etki eden rüzgâr ve dalga gibi durumlar yanal eksenli kuvvet yaratabilmektedir. Dolayısıyla yükün sabitlenmesi bu kuvvetlerin ulaşabileceği maksimum değer dikkate alınarak gerçekleştirilmelidir.
-
Yüklemede görevli olanların master planlama ve kargo hakkında bilgilere dayalı yüklerin istifleme ve güvenliğinin denetlenmesi de dikkat etmeleri, yük güvenliğine etki eden aşırı ivmeleri dikkate almaları tehlikeleri mümkün olduğu ölçüde azaltabilmektedir
Hava Yolu Taşımacılığında Güvenlik
Hava yolu taşımacılığı genellikle küçük boyutlu ve yüksek değere sahip kargoların taşındığı bir taşıma sistemidir
Hava yolu taşımacılığının genel özellikleri dikkate alındığında; yüksek düzeyde uzmanlık gerektiren bir taşıma türü olduğu görülmektedir. Ayrıca hava yolu kargo güvence gereksinimleri ve yöntemler önemli ölçüde kara yolu taşımacılığı güvence gereksinimlerini karşılamaktadır. Aynı zamanda hava yolu kargo birimi "Unit Load Device" olarak adlandırılır (ULD). ULD ve diğer yenilikçi kargo üniteleri hava kargo artırmak için mümkün kılmıştır. Öte yandan ULD lar kamyonla da taşınabilmektedi
Hava yolu ile kargo taşınmasına ilişkin yetersiz güvenlik koşulları iki temel soruna yol açabilmektedir. Bunlardan birisi uçuşun engellenmesi, diğeri ise kargonun kaybedilmesi, diğer araçlara zarar verilmesi ya da çevreye zarar verilmesi gibi sonuçlar doğuran durumlardır
Kargo uçakları çoğunlukla; küçük makine ve parçaları, gıda ürünleri, yedek parçalar ve genel kargo olarak adlandırılan materyalleri taşımaktadır. IATA bu tür yüklerin taşınması, yüklenmesi ve boşaltılmasında kolaylık sağlayabilmek üzere birtakım standartlar sağlamıştır. Bu standartlar çoğunlukla yükleme birimleri ile ilişkilidir. Hava yolunda kullanılan bu birimlere Birim Yük Konteynerleri (ULD) Unit Load Devices adı verilmektedir.
Hava yolu taşımacılığında hava yolu konteynerleri ve paletler birim yükleri oluşturmaktadır. Söz konusu bu yükler kalkış, uçuş ve iniş sırasında bir takım kuvvetlere maruz kalmaktadır. Bu kuvvetler;
• Hızlanma
• Yavaşlama
• Sarsıntı
• Tırmanma
Bu kuvvetlerin yüke etkilerinin ortadan kaldırılması ya da en azından minimum dereceye indirilebilmesi için yükün uçağa sabitlenmesi gerekmektedir. Sabitleme ile ilgili olarak aşağıda belirtilen yöntemler uygulanmaktadır:
• Bloke Etme
• Bağlama
• Kilitleme
Risk Yönetimi
Risk gelecekte ortaya çıkması muhtemel ve istenmeyen bir olayın gerçekleşme olasılığıdır. Genel olarak fiziksel (kazalar, yangınlar vb.), ekonomik (mali dalgalanmalar), doğal olaylar (deprem, sel, fırtına vb.), sosyal olaylar (hırsızlık, kundaklama vb.) gibi ana başlıklardan kaynaklanır
Risk gelecekte oluşabilecek potansiyel olaylara karşı işaretler verir. Riskin iki temel noktası vardır. Bunlar:
• Belirli bir sonuca ulaşamama ihtimali veya istenmeyen bir olayın meydana gelme olasılığı
• Sonuca ulaşamama ihtimali veya riskin meydana gelmesi durumunda sonuca etkisi
Risk temel bir kavram olarak farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Risk kavramı kaçınılmaz olan değişim sonucunda meydana gelen olaylara göre farklı farklı değerlendirilebilmektedir:
• Ortalama Sonuç Olarak Risk
• Sonuçlar Arasındaki Farklılık Olarak Risk
• Kayıp Olarak Risk
• Potansiyel Kazanç Faktörü Olarak Risk
• İlgili Oldukları Alanlara Göre Risk
• Kurum ile İlgili Taraflar Açısından Risk
Karşı karşıya kalınan risk, içsel ya da dışsal birtakım etkenlere dayanabilmektedir. Kimi riskler ise hem iç hem de dış etkenlerden kaynaklanabilir. Organizasyonun türüne, idari yapısına, faaliyet gösterdiği sahaya, coğrafi bölgeye ve diğer pek çok faktöre maruz kalınabilecek, iç ve dış etkenler farklılık gösterecektir.
Bir işletmede risk yönetimi şu nedenlerden ötürü bir ihtiyaç hâlini almıştır:
• İşletmenin varlığının ya da faaliyetlerinin kesintisiz devam etmesi,
• Karşılaşılabilecek sürpriz durumların en aza İndirilmesi,
• Kayıpların maliyetlerinin indirilmesi,
• Gelir istikrarı,
• Sürdürülebilir bir büyüme,
• Sosyal sorumluluk,
• Kanunlara uyum.
Risk değerlendirmeleri resmîleştirilmiş bir çerçeve içinde aşağıdaki soruların ele alınmasını içermektedir:
• Ne yanlış gidebilir?
• Bu tür olaylar ne kadar olasıdır?
• Bu tür olaylar meydana gelirse ne olabilir?
• İlgili riskler nelerdir?
• Riskler kabul edilebilir mi?
• Riskler nasıl en aza indirgenebilir?
Güçlü bir risk değerlendirmesinin altında yatan gereklilikler ise şunlardır:
• Tehlikelerin tespit edilmesi ve tehlikeli olayların analizi,
• Bu olayların ilgili sonuçlarının ya da olasılıklarının tespiti ve analizi,
• İlgili risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi,
• Riskin kademeli bir şekilde azaltılması için uygun kontrollerin tespiti,
• Etkili izleme ve gözden geçirme için bir temelin oluşturulması
Taşıma sırasında karşı karşıya kalınan riskler:
• Malların yükleme, taşıma ve boşaltma işlemlerinde tarafların yükümlülüklerini eksik yerine getirmesi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan durumlar,
• Taşıyıcının elinde olmayan nedenlerle (mücbir sebep) ortaya çıkan kayıplar.
Taşıma sırasında karşı karşıya kalınan riski etkileyen faktörler:
• Taşınan eşya, taşınan malın cinsi ve özelliği (kırılabilir, bozulabilir, yanıcı, patlayıcı, çalınabilir),
• Taşınan malın ambalaj şekli (sandık, kafes, koli, çuval, torba, konteyner, özel ambalaj vb.),
• Taşıma aracı türü ve yola uygunluğu (gemi, uçak, treyler, kamyon, tren),
• Yükleme ve boşaltma şekli (mekanik güç, insan gücü ve teçhizat),
• Yol ve geçiş güzergâhı (yol durumu, ülkelerin konumu, ülkelerin geçiş riski, korsan ve terörist saldırılar),
• Siyasi nedenlerle ülke geçişlerinde yaşanan zorluklar.
Taşıma sırasında karşılaşılabilecek risklerin ayrıntılı olarak analizi gerçekleştirildikten sonra taşıma işlemi gerçekleşmelidir. Taşıma esnasında karşılaşılabilecek her türlü tehlikeye karşı hâlihazırda A, B, C planları olmalıdır
Risk Dağıtım Aracı Olarak Sigorta
Sigortanın konusu mal olabileceği gibi bir olay veya bu olaydan doğan mali sonuçlar olabilir. Bu nedenle sigortada sigortalanabilir bir mali menfaatin bulunması lazımdır
Sigortacı, hiçbir hâlde sigorta ettiren veya sigortadan yararlanan kimsenin kastından doğan zararlardan sorumlu değildir
Sigorta ettiren veya sigortadan yararlanan şahıs kasten rizikonun gerçekleşmesine neden olmuşsa sigortadan doğan haklarını kaybeder. Kasıt dışındaki kusurlardan ise poliçede aksine hüküm bulunmadıkça sigortacı sorumludur. Sigortacı, malın ayıbından ileri gelen zararları da tazmine mecbur değildir.
Dostları ilə paylaş: |