Turizm ve otel iŞletmeciLİĞİ ÖĞrencileri İÇİn hukuka giRİŞ


(Değişik: RG-16/03/2007-26464)



Yüklə 1,25 Mb.
səhifə19/24
tarix21.11.2017
ölçüsü1,25 Mb.
#32425
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24

(Değişik: RG-16/03/2007-26464) Ana yatırımcıdan bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinin onbirinci fıkrasında belirtilen teminat mektubunun yanı sıra tahsis edilecek alanda gerçekleştirilecek sosyal ve teknik altyapının yapımına ilişkin olarak ilgili kurumlardan temin edilecek birim fiyatlara göre hesaplanan toplam yatırım tutarında olan ve Komisyonca da uygun görülen ikinci bir kesin ve süresiz teminat mektubu alınır. Bu teminat mektubu sosyal ve teknik altyapıların tamamlanması ve ilgili kurumlardan kullanılabilir belgesi alınmasından sonra iade edilir.

  • (Değişik: RG-16/03/2007-26464) Alt yatırımcılar tarafından yapılacak tesisler için bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinin onbirinci fıkrasında belirtilen teminat mektubunun alt yatırıma düşen miktarın ilgili muhasebe birimine teslim edildiğine ilişkin alındı belgesinin Bakanlığa verilmesi halinde, ana yatırımcıdan bu tesise ilişkin alınmış teminat mektubu iade edilir.

  • Kesin tahsis yükümlülüklerini yerine getirmeyen yatırımcının tahsisi Bakanlıkça re’sen iptal edilir ve teminat mektupları nakde çevrilerek Hazineye irat kaydedilir. Bu durumda arazi üzerindeki her tür yapı ve tesisler bedelsiz olarak Hazineye intikal eder. Yatırımcı, bunlar için herhangi bir hak ve bedel talep edemez.

  • Ana yatırımcı adına verilen kesin tahsisin iptali ve teminat mektubunun nakde çevrilerek Hazineye irat kaydedilmesine ilişkin Komisyon kararı, Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlük kazanır.

  • Ana yatırımcının tahsisi iptal edildiğinde, alt yatırımcının hakları korunur. Bir başka ana yatırımcının bulunamaması halinde Bakanlık imar parselleri bazında alt yatırımcıların tahsisini devam ettirir.

  • Bu durumda boşalacak olan kamu arazisinin tahsisi için Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uygulanır.


    Kamu kuruluşlarına taşınmaz tahsisi (m. 18)


    • Kanunlarında, turizm yatırımı ve işletmeciliği ile görevli olan kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu yararı bulunması, turizm yatırımı belgesi alması ve imar planlarında belirtilen kullanıma uygun olması şartlarıyla bu Yönetmelikte belirtilen süre ve bedellerle kamu taşınmazları, ilansız olarak tahsis edilebilir.

    • Ancak, kamu kurum ve kuruluşları bu taşınmazlar üzerinde adlarına yapılan tahsisi üçüncü kişilere devredemezler ve tür değişikliği yapamazlar. Aksi takdirde tahsisleri iptal edilir.


    Tahsis şekilleri (m. 19)

    • Bu Yönetmelik kapsamındaki kamu taşınmazları, aşağıda belirtilen şekillerde girişimcilere tahsis edilebilir:

    • Kiralama: Kamu taşınmazları üzerinde yapılacak tesisin tür, sınıf ve kapasitesi, mahalli özellikleri dikkate alınarak Komisyonca belirlenecek süre ile turizm amaçlı kullanılmak üzere girişimcilere kiralanabilir.

    • İrtifak hakkı: Kamu taşınmazları üzerinde, Komisyonca belirlenecek süre ile turizm amaçlı kullanılmak üzere, bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakkı dahil olmak üzere irtifak hakkı tesis edilebilir.

    • Kullanma izni: Kamu taşınmazlarından özel mevzuatı gereğince tapuya tescili mümkün olmayan yerler üzerinde, Komisyonca belirlenecek süre ile turizm amaçlı kullanılmak üzere girişimcilere kullanma izni verilebilir.

    • Kiralama veya irtifak hakkı tesisi ya da kullanma izni verilmesine ilişkin tüm işlemler, bu Yönetmelik hükümleri kapsamında Bakanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığınca yürütülür.


    Ön izin bedeli (m. 20)


    • Yıllık ön izin bedeli; toplam yatırım maliyetinin binde biridir. Ön izin bedeli, Bakanlıkça belirtilen süre içinde Hazineye gelir yazılmak üzere peşin olarak ilgili muhasebe birimine yatırılır. Ancak bu bedel, 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi kapsamında kalan illerde yapılacak yatırımlar için yüzde elli indirimli uygulanır.


    Kullanım bedeli (m. 21)


    • Kullanım bedelinin başlangıç tarihi kesin tahsis tarihidir. Kullanım bedeli, Hazineye gelir yazılmak üzere bu tarihten itibaren yıllık olarak hesaplanıp peşin olarak ilgili muhasebe birimine yatırılır.

    • (Değişik: RG-16/03/2007-26464) Kesin tahsisi yapılan taşınmazların ilk yıl kullanım bedeli, toplam yatırım maliyetinin binde beşidir. Termal ve kış turizmi amaçlı tesislerde bu oran, toplam yatırım maliyetinin binde iki buçuğudur. Ancak bu bedeller, 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi kapsamında kalan illerde yapılacak yatırımlar için yüzde elli indirimli uygulanır. Müteakip yıllar için kullanım bedelleri, bir önceki yıl kullanım bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan üretici fiyatları endeksindeki meydana gelen artış oranı (bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı) kadar arttırılması suretiyle bulunacak bedelden, yüzde iki yıpranma payı düşülmek suretiyle hesaplanır ve tahsil edilir. Ancak bu suretle hesaplanan bedel, bir önceki yıl kullanım bedelinden az olamaz.

    • Tesisin işletmeye açılmasından sonra toplam yıllık işletme hasılatı üzerinden Hazinece yüzde bir oranında pay alınır. Termal ve kış turizmi amaçlı tahsislerde bu oran binde beştir. Ancak, 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi kapsamında kalan illerde yapılacak yatırımlar için bu oran yüzde elli indirimli uygulanır. İşletme hasılatı; işletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal veya hizmetler karşılığında alınan ya da tahakkuk ettirilen her türlü bedellerle, vade ve kur farkları, faiz ve kira gelirleri ile diğer gelirlerden oluşur. Yıllık işletme hasılatını gösteren mali tablolar 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetkili kılınan yeminli mali müşavirlere tasdik ettirilerek en geç bilanço dönemini takip eden Mayıs ayı sonuna kadar ilgili Defterdarlık/Malmüdürlüğüne verilir ve işletme hasılatından alınacak pay ilgili Defterdarlık/Malmüdürlüğüne yatırılır. Ayrıca, tesislerin tamamının veya bir kısmının işletmeciliğinin üçüncü kişi veya kuruluşlara kiraya verilmesi halinde, kiraya veren kira bedeli üzerinden, kiracı/kiracılar ise, kiraya verene ödedikleri kira bedeli mahsup edildikten sonra kalan yıllık işletme hasılatı üzerinden Hazineye yüzde bir oranında pay öderler. Termal ve kış turizmi amaçlı tahsislerde bu oran binde beştir. Ancak, 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi kapsamında kalan illerde yapılacak yatırımlar için bu oran yüzde elli indirimli uygulanır.

    • Tahsis edilen taşınmazın orman arazisi olması halinde; 31/12/2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Köylüleri Kalkınma Hizmetlerine İlişkin Esas ve Usullerin 5 inci maddesinde belirtilen esas ve usullere göre bütçeye gelir kaydedilmek ve bir defaya mahsus olmak üzere Orman Köylüleri Kalkındırma Geliri alınır. Orman Köylüleri Kalkındırma Geliri proje toplam bedelinin orman sahasına isabet eden kısmının yüzde üçüdür. Ayrıca işletmede tür, sınıf ve kapasite değişikliği yapılması halinde, yatırım veya işletme belgesi düzenlendiği tarihteki birim maliyetler üzerinden yapılan değişiklik esas alınarak hesaplanacak bedel her defasında ödenir.

    • Ana yatırımcıya yapılacak tahsislerde Bakanlıkça belgelendirilemeyen ancak kabul edilen imar planında bulunan diğer kullanımlardan alınacak bedeller kesin tahsise ilişkin alınacak Komisyon kararında belirlenir.

    • (3) Bu Yönetmeliğin 12 nci maddesindeki istisnadan yararlanarak ilansız ek alan tahsisi yapılanlar için ilk yıl kullanım bedeli ve hasılat payları, ek alanın, ek alan dahil toplam alana oranlanması sonucunda bulunan ve ek alana isabet eden kapasite üzerinden hesaplanır.

    • (4) Turizm yatırımı veya işletmesi belgeli tesiste meydana gelen tür ve sınıf değişikliklerinde, belgedeki değişikliğin yapıldığı tarih itibariyle o yıl için belirlenen birim maliyetler üzerinden yeni kullanım bedeli tespit edilir. Kapasite artışlarında ise belgedeki değişikliğin yapıldığı tarih itibariyle, artan kapasite için o yıl için belirlenen birim maliyetler üzerinden ek kullanım bedeli tespit edilir.

    • (5) Tespit edilen yeni veya ek bedeller, yatırımcı tarafından tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ilgili muhasebe birimine peşin olarak ödenir.

    • (6) Tesisin türü, sınıfı ve kapasitesinin düşürülmesi halinde kullanım bedellerinde herhangi bir indirime gidilmez.

    • (7) Kullanım bedellerinin iki yıl üst üste ve yatırımcıya ödeme için verilecek 30 günlük süre içinde ödenmemesi halinde kesin tahsis ve tapuya tescil edilen irtifak hakkı iptal edilerek hak tapudan terkin edilir. Bu durumda arazi üzerindeki her tür yapı ve tesis bedelsiz olarak Hazineye intikal eder. Yatırımcı, bunlar için herhangi bir hak ve bedel talep edemez.


    Denetim ve Hakların Sona Ermesi
    Denetim (m. 23)


    • Bu Yönetmelik hükümlerine dayanılarak kiraya verilen veya irtifak hakkı tesis edilen ya da kullanma izni verilen yerlerin denetimi, Maliye Bakanlığının ilgili mevzuattan doğan yetkileri saklı kalmak kaydıyla Bakanlık tarafından yapılır.

    • (Değişik: RG-16/03/2007-26464) Belge iptalinin söz konusu olması durumunda, yatırımcıya yeni belge alması için altı aylık bir süre verilir. Bu süre içerisinde belge alınamaz ise tahsis iptal edilir ve bu Yönetmeliğin 24 üncü maddesi hükümleri uygulanır.


    Tahsisin iptali ve sözleşmenin feshi (m. 24)


    • Tahsis koşullarına, irtifak hakkı, kiralama veya kullanma izni sözleşmelerine aykırı davrananların kesin tahsisleri ve sözleşmeleri iptal edilir. Bu durumda yatırımcıların tüm hakları sona erer, taşınmazlar üzerinde bulunan yapı ve tesisler müştemilatları ile birlikte bedelsiz olarak Hazineye intikal eder ve teminatları nakde çevrilerek Hazineye irat kaydedilir. Yatırımcılar bunlar için herhangi bir hak, bedel veya tazminat talebinde bulunamaz. Yatırımcılar tarafından taşınmaza veya üzerinde bulunan yapı, tesis ve müştemilatlara zarar verilmiş ise, bunun bedeli de ayrıca alınır.


    Tahsis süresinin sona ermesi (m. 25 Değişik: RG-16/03/2007-26464)


    • Kesin tahsisi iptal edilen veya kesin tahsis süresi sona eren kamu taşınmazları üzerinde bulunan yapı ve tesisler, müştemilatı ile birlikte sağlam ve işler halde ve herhangi bir bedel ödenmeden Hazineye intikal eder. Yatırımcılar, bunlar için herhangi bir hak ve bedel talep edemez.

    • Kesin tahsis süresi sona eren kamu taşınmazları, amacına uygun kullanımın devamı şartıyla, bu Yönetmeliğin 22 nci maddesinde belirtilen kullanım bedeli ve hasılat payı üzerinden, en fazla kırk dokuzyıla kadar ilansız olarak aynı yatırımcıya Bakanlıkça yeniden tahsis edilebilir.

    • Kesin tahsisi iptal edilen kamu taşınmazları ile kesin tahsis süresi sona erip bu maddenin ikinci fıkrasına göre aynı yatırımcıya yeniden tahsis edilmeyen kamu taşınmazları üzerinde bulunan ve Hazineye intikal eden yapı ve tesisler, müştemilatı ile birlikte Bakanlıkça, bu Yönetmeliğin 22 nci maddesinde belirtilen kullanım bedeli ve hasılat payı üzerinden, en fazla kırk dokuz yıla kadar, yeni girişimcilere tahsis edilebilir.


    BÖLÜM XI


      1. YAT TURİZMİ MEVZUATI

    Turizm sektöründe faaliyet gösterip Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik kapsamında yer almayan turizm işletmelerinden birisi Yat Turizmidir. Özel yat sahipliğinin yanı sıra yat kiralama (Yacht Chartering) faaliyetinin başta Akdeniz ve Karayip adaları olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaygınlık kazanması, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bu turizm türüne olan ilgiyi artırmıştır.


    Ülkemizdeki uygulamalara bakıldığında, 2634 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1982 yılına kadar olan dönemde yatçılık konusunda özel bir mevzuatın bulunmadığı, bu alanda genel yolcu ve yük taşımacılığı kurallarının uygulandığı görülmektedir. Oldukça karmaşık ve uzun formaliteler içeren bu kurallar yatçıların komşu ülke limanlarından hizmet almalarına ve Türkiye sahillerinden hiç bir bedel ödemeden yararlanmalarına neden oluyordu.
    2634 sayılı Kanun ve Kanuna bağlı olarak 1983 yılında çıkarılan Yat Turizmi Yönetmeliği özel yatlar, yat işletmeciliği, yat limanları yatırım ve işletmeciliği, yatların ve yat limanlarının belgelendirme işlemleri konusunda ihtiyaç duyulan hukuki altyapıyı oluşturmuştur.
    2634 sayılı Kanunun Deniz Turizmi başlıklı Bölümü, (26 – 29. maddeleri) Yat Turizmi Mevzuatının temel kurallarını çağdaş işletmecilik anlayışı ve bu tür turizmden beklenen faydanın en üst düzeye çıkarılması amacı ile ortaya koymaya çalışmıştır.
    Kanunun 26 – 29. maddelerinde 2006 tarih ve 5571 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler yat turizmi mevzuatında uluslararası normlar ve AB Mevzuatı ile uyumu daha ileri düzeyde sağlamıştır.
    Deniz turizmi tesisleri yatırım ve işletmeciliği : m. 26 (Değişik: 28/12/2006-5571/15 m.)
    Gerçek ve tüzel kişiler, Denizcilik Müsteşarlığından işletme izni ve Bakanlıktan belge almak koşulu ile deniz turizmi tesisleri yatırım ve işletmeciliği yapabilirler.

    Deniz turizmi araçları yatırım ve işletmeciliği: m. 27 (Değişik: 28/12/2006-5571/16 m.)
    Gerçek ve tüzel kişiler, Bakanlıktan belge alarak deniz turizmi araçları yatırım ve işletmeciliği yapabilirler.

    Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçları bu Kanunda belirtilen amaçlar dışında faaliyette bulunamazlar.

    Türk Bayrağı çekemeyen deniz turizmi araçlarına, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 823 üncü maddesine bağlı kalmaksızın, Türk Bayrağı çekilmesine izin vermeye Bakanlık yetkilidir.

    Yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türk karasuları ve limanları arasında turizm amacıyla kullanılmasına ilişkin esaslar yönetmelikle belirlenir.


     

    Türk karasuları ve limanları arasında seyir esasları: m. 28 – (Değişik: 28/12/2006-5571/17 m.)
    Özel veya ticarî Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türkiye’ye giriş ve çıkış işlemleri deniz hudut kapılarında yapılır. Deniz turizmi araçları için yapılan bu işlemler sonradan uğrayacakları Türk limanları ve kışlama yaptıkları alanlarda da geçerlidir.

    Deniz turizmi araçlarına Türk limanlarında yapılan sıhhî muamele yabancı bir limana uğramadıkları ve Türkiye’de kaldıkları sürece geçerlidir ve bunlara vize uygulanmaz. Ancak ölüm ve bulaşıcı hastalık halinin, en yakın liman başkanlığına veya en yakın mülki idare amirliğine bildirilmesi zorunludur.

    Türkiye’ye giriş işlemini tamamlamış Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçları; Türk karasuları ve limanları arasında serbestçe dolaşabilirler. Yabancı bayraklı veya yabancıların kullandıkları deniz turizmi araçları, Bakanlar Kurulunca, Genelkurmay Başkanlığı ve Bakanlığın uygun görüşü alınarak tespit ve ilan edilen seyir haritalarına işlenmiş yasak bölgeler dışında kalan kıyı ve koylara gezi amacıyla yanaşabilir ve demirleyebilirler.

    Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türkiye’ye giriş ve çıkış işlemleri ile Türk limanları arasında yapacakları seferler ve kışlama işlemleri ilgili idarelerince düzenlenecek belge üzerinde yapılır. Ancak Türk bayraklı özel deniz turizmi araçları; Türk limanları arasında yapacakları seferlerde bu belgeyi kullanmak zorunda değildir.

    Kruvaziyer gemilerde casino varsa Türk karasularında seyir esnasında kapalı tutulmasına ilişkin gerekli tedbirler ilgili idarelerce alınır.

    Deniz turizmi araçlarının Türkiye'de kalış süresi ve kabotaj hakları: m. 29 –(Değişik: 28/12/2006-5571/18 m.)

    Yabancı bayraklı deniz turizmi araçları, gezi, bakım, onarım, kızaklama veya kışlamak amacıyla Türkiye’de beş yıla kadar kalabilirler. Bu süre yönetmelikte belirtilen esaslara göre Bakanlıkça beş yıl daha uzatılabilir.

    Türk ve yabancı bayraklı yatlar, gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılmak üzere Türk ve yabancı uyruklu kişilere kiraya verilebilir. Bu şekilde kiralanan yatların kiracıları tarafından ticarî amaçla kullanımı yasaktır.

    Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılması yolcu taşımacılığı sayılmaz.”


    2634 sayılı Kanun ve bağlı Yönetmeliğin getirdiği yeni olanaklar ülkemizde yat turizmi potansiyelinin hızla geliştirilmesine yol açmıştır. Sayısal verilere bakıldığında, 1983 yılında 2 yat limanı ile 10 yata hizmet verebilen sektör, 2006 yılında yat limanı sayısını 37’ye, hizmet kapasitesini ise 12.982 yata çıkarmış durumdadır. Planlanan ve inşa halinde olan 24, öneri aşamasında bulunan 40 yat limanı projesinin gerçekleştirilmesi ile bu kapasitenin 50.000 yata çıkarılması hedeflenmektedir.10
    Yat Turizmi Yönetmeliği, yat turizmi konusunu üç başlık altında düzenlemiştir.


    1. Yat limanları yatırım ve işletmeciliği

    2. Yat işletmeciliği,

    3. Yabancı yatların karasularımızdaki seyir esasları ile Türkiye'de kalış süreleri, kabotaj hakları ve yat turizminin geliştirilmesi




    1. Yat limanları yatırım ve işletmeciliği: 2634 sayılı Kanun, yat limanlarını, büyük ölçüde kamu kesimince gerçekleştirilen ticari limanlar için düzenlenmiş mevzuatın dışına çıkarmıştır. Kanunun 26. maddesi ile yapılan bu düzenleme, (2006 tarih ve 5571 sayılı Yasa ile yabancı girişimcilerin yerli ortak alma zorunluluğu kaldırılmıştır) yerli ve yabancı girişimcilerin yat limanı yatırım ve işletmeciliği alanında faaliyet göstermelerine olanak sağlamıştır. Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrası ile yapılan düzenleme çerçevesinde Özel veya kamu kesimi tarafından yaptırılan yat limanlarının Bakanlıkça verilen Turizm İşletmesi Belgesine haiz gerçek ve tüzel kişiler tarafından işletilmeleri olanağı da sağlanmış bulunmaktadır.

    Yat limanları, Yönetmelik kapsamında 4 kategoride sınıflandırılmıştır.


    Ana Yat Limanı: Dalga etkisinden uzak kapalı bir alanı kapsayan büyük çapta, kışlama ve bakım - onarım imkanları yanında, tali yat limanı şartlarına ilave olarak aşağıdaki özellikleri taşıyan yat limanlarıdır.

    a) Akaryakıt ikmal iskelesi,


    b) Hava ve deniz durumu ile ilgili sürekli bilgi sağlayabilecek cihazlar,
    c) İmkanlar ölçüsünde teleks veya teleks hizmeti,
    d) Acil yardım merkezi,
    e) Limanın kapasitesi ve bağlanacak yatların nitelikleri ve uyumlu karaya çekme ve denize indirme tesisat ve teçhizatı (5 tona kadar olan tekneler için meyilli çekek veya vinç ile daha ağır tekneler için ayrıca özel tesisat ve teçhizat),
    f) (Değişik: 4/6/1991-91/1933 K.) Yatların karada park edebilecekleri drenajı yapılmış kapalı ve açık alanlar ile bakım hizmetleri için elektriği, suyu, aydınlatılması ve özel yangın söndürme gereçleri sağlanmış yerler,
    g) En az 2 teknenin onarımının yapılacağı kapalı atölye,
    h) Yeme içme ihtiyacını karşılayacak bir tesis
    i) Spor imkanları.
    Tali Yat Limanı: Tabii veya yapılmış kapalı bir su alanına sahip olan, daha uzun süreli kalış ve onarım imkanları yanında aşağıdaki özelliklere sahip yat limanlarıdır.

    a) Akaryakıt satışı,


    b) 5 tona kadar tekneleri denizden karaya ve karadan denize çekebilecek nitelikte meyilli çekek veya vinç,
    c) Meteoroloji ve denizle ilgili bilgi imkanı,
    d) Çamaşır yıkama veya yıkatma imkanı,
    e) Yangın ikaz sistemi,
    f) Yatçıların dinlenmelerini ve bir arada bulunmalarını sağlayacak sosyal bir mahal,
    g) Gümrüklü ve gümrüksüz satış yerleri,
    h) Telefon ve imkanları ölçüsünde teleks,
    i) Denizde seyreden yatlarla bağlantıyı sağlayacak mevzuata uygun telsiz sistemi,
    j) Gümrüklü veya gümrüksüz eşya emanet deposu,
    k) Teknik servis,
    l) Yat limanı ihtiyacı için kapalı depo,
    m) Yabancı dil bilen en az 1 personel,
    n) Otopark,
    o) Yakın çevrede olmaması halinde yiyecek - içecek ünitesi,
    p) Karada park hizmetinin verilmesi halinde, ana yat limanının bu hizmete ilişkin şartları,
    r) Emniyetli bağlama sistemi.
    Yat Yanaşma Yerleri: Küçük çapta, kısa süreli yanaşmalara imkan tanıyan yat limanları olup bunların 7 ve 8'nci maddelerde belirlenen asgari nitelikleri taşımaları yeterlidir. Bu işletmelerde bakım, onarım, ikmal ve kışlama tesisleri ile jeneratör bulundurulması ihtiyaridir
    Yat Çekek Yeri: Deniz üzerinde yapılaşma zorunluluğu olmayan ve yatlara kışlama, karada muhafaza,bakım ve küçük onarım (tersane ve büyük onarım tesisleri hariç) hizmetlerini verebilecek niteliklerle, Bakanlıkça belirlenecek tesis ve teçhizata sahip olan çekek yerleri 7 ve 8'nci madde şartları aranmaksızın belgelendirilir. Çekek yerlerinde giriş ve çıkış kontrolü ile teknelerin emniyetinin sağlanması, karada ve denizde çevre kirliliğini önleyici tedbirlerin alınmış olması gerekir.
    (Ek: 4/6/1991 - 91/1933 K.) Yat çekek yerlerinde giriş ve çıkış kontrolü ile yangın, hırsızlık soygun vb. yönünden teknelerin emniyetinin sağlanması, karada ve denizde çevre kirliliğini önleyici tedbirlerin alınmış olması gerekir. Bu nitelikleri taşımayan yat çekek yerlerine faaliyet izni verilmez.
    Yat limanları, Anayasa ve Kıyı Kanunu gereği, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan deniz, kıyı ve sahil şeridi üzerinde yapılaşmayı gerektirmektedir. Bu yerlerdeki arazilerin girişimciye tahsisi için;


    • Yat limanı kuruluş yerinin imar planında yat limanı yeri olarak belirlenmesi,

    • Projesinin Yönetmelikte öngörülen fizik nitelikleri gerçekleştirmiş olması,

    • Yatırım belgesi alması

    • Sahil şeridinin proje için girişimciye tahsis edilmesi gereklidir.


    Yat limanlarının idaresi (m. 13)
    Yat limanlarının işletilmesi, yat limanı işletmecisi tarafından o liman için özel olarak hazırlanarak, Başkanlıkça onaylanan bir yönetmelik uyarınca yapılır. Çekek yerlerinin işletilme esasları ile bu yerlerin sorumlu yöneticisinde aranacak nitelikler Bakanlık tarafından belirlenir.
    Yat limanına giren araç ve kişiler, limanda bulunan hizmet ünitelerinin sahip ve görevlileri bu yönetmelik hükümlerine ve yetkililerin kararlarına aynen uymayı kabul etmiş sayılırlar.
    İşletme yönetmeliğinin esasları (m. 14)
    Bakanlıkça düzenlenecek bir modele uygun olarak, yat limanı işletmecisi tarafından 13'üncü madde uyarınca hazırlanacak yönetmelik, en az aşağıdaki ana esasları kapsar.

    a) Yat limanından yararlanacak teknelerin tam donanımlı ve kendi imkanları ile seyredebilecek durumda olmaları gereği,

    b) Tekne sahipleri ve kaptanlarının mürettebat ve yatçıların yat limanı tesislerinde veya başka teknelerde meydana getirecekleri hasar ve zararların tazmininden bizzat sorumlu oldukları,

    c) Kaptan ve tekne sahibinin, teknelerde bulunan eşyaların kaybından veya çalınmasından veya hasara uğramasından ve yatçılar ile mürettebatın uğrayacağı kazalardan sorumlu oldukları haller,

    d) Yat limanında bağlı bir teknenin sahibinin değişmesi halinde, teknenin yeni sahibinin adı, soyadı ve açık adresi ile bu kurallara uyacağını bildiren bir belgeyi yat limanı yönetimine vermesinin zorunlu olduğu, aksi halde bu kurallara uyulmamasından doğacak sonuçlardan teknenin eski sahibinin sorumlu tutulacağı,

    e) Yatın sahibinin 46'ncı madde uyarınca üçüncü bir şahsın yatı kullanmasına izin vermesine ilişkin usul ve yat sahibinin sorumluluğunun devamını belirleyen ayrıntılar,

    f) Yat limanındaki denizcilikle ilgili tüm hizmetlerin yalnızca gemi adamı belgesine haiz kişilerce yürütüleceği,

    g) Yatların uzunluk, derinlik ve tiplerine göre hazırlanacak bağlama planı, iskelelerde bağlama yeri numaraları ve liman planlarında derinlikler.




    1. Yat işletmeciliği (m. 18)

    Türkiye’de yat işletmeciliği yapacak girişimcilerin Yönetmelik gereğince, Bakanlıktan belge almaları zorunludur. Alınan belge sadece yatçılık ile ilgili faaliyetlere (gezi, spor, eğlence, vb.) izin vermektedir. Bu faaliyetlerin dışında yatlar, örneğin yük ve yolcu taşımasında kullanılamazlar.


    Yat işletmeleri, sahip oldukları veya kiraladıkları yerli ve yabancı bayraklı yatları mürettebatlı veya mürettebatsız olarak bu yönetmelikte belirlenen şartlarla gezi, eğlence ve spor amaçlı kullanımları için yatçıların geçici kullanımına vererek faaliyette bulunan, Bakanlıktan belgeli yatırım ve işletmelerdir.
    (Değişik : 4/6/1991 - 91/1933 K.) Yat yatırımı veya işletmeciliği için belge talebinde bulunacak gerçek veya tüzel kişilerin, en az 30 yatak kapasiteli Türk bayraklı yatlara sahip olmaları veya bunları kiralamış olmaları gerekir. Bu işletmelerden mülkiyetinde işletme belgeli 30 yatak kapasitesi olanlar 19 ve 21 inci maddeler hükümlerine göre faaliyette bulunabilirler. Bunların kapasite sınırları Bakanlıkça artırılabilir.
    Yat işletmecileri 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu kapsamında Seyahat Acentelerine münhasır faaliyetlerde bulunamazlar.
    (Ek : 4/6/1991 - 91/1933 K.) Ancak, yat işletmeleri yatçıları geliş noktalarından alıp, varış noktalarına bırakabilirler.
    Yüklə 1,25 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
  • 1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin