Türkiye’nin gayrisafi milli Hasılasının 23%’ü İstanbul’da üretilir.
Türkiyedeki işgücünün %16’sı
Türkiyedeki işgücünün %16’sı
Sanayi işgücünün % 28’i,
Hizmet sektörünün işlerinin % 19.9.
Istanbul işgücü yurtiçi ortalamasına göre daha kalifiyedir . Bu nedenle İstanbul’a gelen göç inşaat ve hizmet sektöründe iş bulabilmektedir.
2023 yılında Türkiye’nin dünyada ilk 10. büyük ekonomisi olmasını öngörülmektedir.
2023 yılında Türkiye’nin dünyada ilk 10. büyük ekonomisi olmasını öngörülmektedir.
İstanbul ekonomisi, bu vizyonun %23 ünü; ihracatın %55 ini desteklemekte, ihracatınınsa %85’i sanayi ürünleri oluşturmaktadır.
İstanbul sanayiinin durdurulmaması, yavaşlatılmaması, büyütülmesi gerekmektedir.
Bu nedenle İstanbul sanayisi, kent ekonomisinin ve Türkiye ekonomisinin en önemli paydaşıdır.
Ekonomik faaliyet sektörleri III.1. Sanayi bölümünde: Sağlıklaştırılacak alanlar paragrafında (Sayfa 17) Ümraniye-Dudullu ve Hadımköy gibi alanlarda gelişmenin sınırlandırılması ve ayrıntılı çalışmalarla yeniden organizasyonu önerilmektedir.
Ekonomik faaliyet sektörleri III.1. Sanayi bölümünde: Sağlıklaştırılacak alanlar paragrafında (Sayfa 17) Ümraniye-Dudullu ve Hadımköy gibi alanlarda gelişmenin sınırlandırılması ve ayrıntılı çalışmalarla yeniden organizasyonu önerilmektedir.
Sentez raporu bölüm’2 de Sanayi istihdamının 2023’e kadar %32’den %25 e düşürülmesi hedeflenmiştir. Bunun için:
Sentez raporu bölüm’2 de Sanayi istihdamının 2023’e kadar %32’den %25 e düşürülmesi hedeflenmiştir. Bunun için:
İkitelli OSB, Tuzla OSB, Dudullu OSB, Beylikdüzü OSB, Tekstilkent’in Mevcut sınırlar içinde doygunluk düzeyi sağlanacak (Yani sadece kapasitesi kadar istihdam ile sınırlandırılacak) Çerkezköy ve Gebze Tampon bölge olacak, 374 000 kişi ek istihdam alacak. (tablo1)
Dolayısı ile istihdam 1 700 000 kişiye limitlenecek, Sanayi işgücü %25 e düşecek.
Sanayi gelişim öngörülerine ilişkin stratejiler: A6 da : Doğal afetler bakımından risk taşıyan istanbul'da sanayinin yığılmasının ülke geleceği bakımından yaratacağı olası olası dezavantajları ortadan kaldırmak için istanbuldaki sanayi yükünün yükününü azaltılmasının teşviklerle desteklenmesi (sayfa 17) B3 : İstanbul Metropoliten alanı içinde ; özellikle merkez alanlarda kalan sanayi alanlarının 'sanayi işlevi farklılaştırılacak alanlar' olarak belirlenmesi ve bu yönde teşviklerin sağlanması (sayfa 19).
Sanayi gelişim öngörülerine ilişkin stratejiler: A6 da : Doğal afetler bakımından risk taşıyan istanbul'da sanayinin yığılmasının ülke geleceği bakımından yaratacağı olası olası dezavantajları ortadan kaldırmak için istanbuldaki sanayi yükünün yükününü azaltılmasının teşviklerle desteklenmesi (sayfa 17) B3 : İstanbul Metropoliten alanı içinde ; özellikle merkez alanlarda kalan sanayi alanlarının 'sanayi işlevi farklılaştırılacak alanlar' olarak belirlenmesi ve bu yönde teşviklerin sağlanması (sayfa 19).
İş hizmetleri bölümünde Tekstil ve tekstil ürünleri imalatı , verimliliği düşük; ancak istihdam payı yüksek bir sektördür. Bu birimlerin uygun olanlarının merkez şehirden çıkarılmaları alternatif hizmet istihdamının geliştirilmesi ile mümkündür (sayfa 21).
İş hizmetleri bölümünde Tekstil ve tekstil ürünleri imalatı , verimliliği düşük; ancak istihdam payı yüksek bir sektördür. Bu birimlerin uygun olanlarının merkez şehirden çıkarılmaları alternatif hizmet istihdamının geliştirilmesi ile mümkündür (sayfa 21).
Mekânsal stratejiler: Boşalan sanayi alanlarının kültür endüstrilerinin geliştirilmesi bir potansiyel olarak değerlendirilmesine (sayfa 27).
Sektörel yapı bölümünde: Günümüzde küresel metropoller, sanayi üretiminde yoğunlaşmayı bırakmış olup, bilgi ve teknoloji üretimine ağırlık vererek, üst düzey hizmetler, finans ve bilişim sektörlerinde küresel pazarın en rekabetçi ögelerini geliştirmektedirler. Bu doğrultuda İstanbul’un küresel platformda rekabet üstünlüğü sağlamak üzere kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirmesi, mevcut sektörel yapısının değişmesi hedeflenmektedir. Plan yılında çalışan oranının %40'a çıkacağı öngörülmekte, 2000 yılı itibariyle %31'i sanayi, %59'u hizmet olarak görülen istihdam yapısının %80-85 hizmet %15-20 sanayi olarak değişmesi hedeflenmektedir. Böylece istihdam yapısındaki sanayi baskınlığının hizmete çekilmesi öngörülmektedir (sayfa 89).
Sektörel yapı bölümünde: Günümüzde küresel metropoller, sanayi üretiminde yoğunlaşmayı bırakmış olup, bilgi ve teknoloji üretimine ağırlık vererek, üst düzey hizmetler, finans ve bilişim sektörlerinde küresel pazarın en rekabetçi ögelerini geliştirmektedirler. Bu doğrultuda İstanbul’un küresel platformda rekabet üstünlüğü sağlamak üzere kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirmesi, mevcut sektörel yapısının değişmesi hedeflenmektedir. Plan yılında çalışan oranının %40'a çıkacağı öngörülmekte, 2000 yılı itibariyle %31'i sanayi, %59'u hizmet olarak görülen istihdam yapısının %80-85 hizmet %15-20 sanayi olarak değişmesi hedeflenmektedir. Böylece istihdam yapısındaki sanayi baskınlığının hizmete çekilmesi öngörülmektedir (sayfa 89).
Sanayi desantralizasyonu bölümünde: Yukarıda anlatılan sektörel yapının hizmetler yönünde gelişimine yönelik hedeflerin gerçekleştirilebilmesi sanayi politikalarının bu hedefleri destekler nitelikte olmasına bağlıdır. Kent içinde kalan alanların desantralizasyonu sanayinin bir çalışma alanı olarak kirleticilik boyutunun, çevresine çektiği nüfusun ve bu nüfusun yerleşmeyi seçtiği alanlar itibariyle İstanbul'un sürdürülebilirliği açısından oluşturduğu tehdidin yanında, İstanbul'un sektörel yapısının dönüşümü hedefi bağlamında da büyük önem teşkil etmektedir(sayfa 90). Denilmektedir…
Sanayi desantralizasyonu bölümünde: Yukarıda anlatılan sektörel yapının hizmetler yönünde gelişimine yönelik hedeflerin gerçekleştirilebilmesi sanayi politikalarının bu hedefleri destekler nitelikte olmasına bağlıdır. Kent içinde kalan alanların desantralizasyonu sanayinin bir çalışma alanı olarak kirleticilik boyutunun, çevresine çektiği nüfusun ve bu nüfusun yerleşmeyi seçtiği alanlar itibariyle İstanbul'un sürdürülebilirliği açısından oluşturduğu tehdidin yanında, İstanbul'un sektörel yapısının dönüşümü hedefi bağlamında da büyük önem teşkil etmektedir(sayfa 90). Denilmektedir…
Plan ve raporlarda İstanbul’un gelecekte bir “üst düzey yönetim, hizmetler, kültür endüstrileri ve turizm” şehri olması öngörülmekte, sanayinin desantralizasyonu ile yeni maliyetler, alt yapı ve sosyal sorunlara yol açılmaktadır. Bu İstanbul’un ve dolayısıyla Türkiye’nin daha az üreten, daha da azını ihraç edebilen yani gereksinimlerini, azalan kazançlarıyla karşılayamayan bir topluma doğru yönlendirilmesidir.
Plan ve raporlarda İstanbul’un gelecekte bir “üst düzey yönetim, hizmetler, kültür endüstrileri ve turizm” şehri olması öngörülmekte, sanayinin desantralizasyonu ile yeni maliyetler, alt yapı ve sosyal sorunlara yol açılmaktadır. Bu İstanbul’un ve dolayısıyla Türkiye’nin daha az üreten, daha da azını ihraç edebilen yani gereksinimlerini, azalan kazançlarıyla karşılayamayan bir topluma doğru yönlendirilmesidir.
Paralel şekilde planda sanayisiz “hizmetler sektörünün” gelişmesinin de kısıtlı olacağı göz önüne alınarak öngörüler tekrar değerlendirilmelidir.
Abartılmış olan kültür endüstrilerinin tüm hizmet sektörü içinde payı düşüktür, dominant olması mümkün değildir. Hizmet sektörü ve kültür endüstrisinin döviz getirici vasfı sanayiye göre çok çok azdır.
Dolayısıyla yanlış varsayımlar ve analizlerden hareket eden plan da yanlış çıktılar vermektedir.
Temelde sanayinin çevreye ve şehre uyumlu hale dönüştürülmesi esastır. Sanayi bulunduğu yere elverişli ve verimli olduğu için gelmiştir, ve planın da tüm batıda olduğu gibi buna yönelik altyapıyı sağlayacak şekilde yapılması gerekir.
Temelde sanayinin çevreye ve şehre uyumlu hale dönüştürülmesi esastır. Sanayi bulunduğu yere elverişli ve verimli olduğu için gelmiştir, ve planın da tüm batıda olduğu gibi buna yönelik altyapıyı sağlayacak şekilde yapılması gerekir.
Sanayi’nin de kentin önemli bir paydaşı olduğu gözardı edilerek, hazırlanan rapor ve planda sanayinin gelişim dondurularak, tahliyeye zorlanarak, sanayi verimsizleştirilmekte, Şehir istihdamı, geliri ve ihracatı da olumsuz etkilenmektedir. Sanayinin İstanbul dışına taşınması ile boşalan ve gidilen noktada rant getirmekle beraber sanayinin naklinin maliyeti ve uzaklaşmasının maliyetinden dolayı rekabet gücünü azaltmaktadır, plan bu kayıpları giderecek somut bir fon ve mekanizma öngörmemiştir. Luzumsuz yatırıma zorlanan sanayinin 5-10 yıl kâr edemeyeceği; vergi veremeyeceği; bunun belediye gelirlerini de düşüreceği gözönüne alınmalıdır.
Desantralizasyon ancak çok sıkışılan sektörler ile limitli kalmak kaydıyla zaman planı, yer gösterilmesi, gidilecek yerin tahsisi, altyapısının önceden yapılması ve yer değiştirmenin maliyetinin desteklenmesi ile mümkün olabilir. Bunun da İSO içi sektör temsilcileri ile müştereken planlanması, zamana yayılması suretiyle yapılması çok yararlı olacaktır.
Fabrikalar yer değiştirmeye zorlanınca orta vadede personel ve aileleri de endirekt olarak yer değiştirmeye (şehir içi göçe) fabrikaların gittiği yerlerin yakınına yerleşmeye zorlanmaktadır.
Fabrikalar yer değiştirmeye zorlanınca orta vadede personel ve aileleri de endirekt olarak yer değiştirmeye (şehir içi göçe) fabrikaların gittiği yerlerin yakınına yerleşmeye zorlanmaktadır.
Hal böyle olunca bir sonraki aşamada ailelerin göçü; maddi yük getirmekte, çalışmayan diğer fertlerin sorunlarını büyütmekte, şehir içinde çözülmüş bulunan ailelerin eğitim, sağlık, ulaşım gibi temel gereksinimleri aksamakta, bu hizmetlerin tekrar elde edilmesi zorlaşmaktadır.
İstanbul’da değişen birçok semtte bu olgu tekrarlayarak yıllar boyu sürmektedir. Son yıllarda Arnavutköy, Başakşehir, Hadımköy, Avcılar arası, GOSB civarında Aydınlı köyü gibi sayısız yeni yerleşim alanları gecekondulaşma, hukuki sorunları ile beraber doğmakta; buralara altyapı götürmek ülkeye külfet getirmektedir.
Diğer taraftan Batıda sanayi şehirle uyumlu olarak gelişmekte, insanlar evlerinden işlerine kolayca gidebilmektedir. Bu ise insanların trafik, uzun mesafelere ulaşmaktaki zaman kaybı gibi olumsuzlukları ortadan kaldırmaktadır. Böylece işgücünün verimliliği artmakta, ailelerin kaliteli yaşam zamanlarının artması nedeniyle iş yaşamları da olumlu etkilenmektedir.
İstanbul’ da sanayi üretim yerlerinin yeniden düzenlenmesi ile sanayi üretiminde nitelik değişimi politikalarının uygulanmasında AB sürecinin getireceği yeni koşullar da belirleyici olacaktır.
İstanbul’ da sanayi üretim yerlerinin yeniden düzenlenmesi ile sanayi üretiminde nitelik değişimi politikalarının uygulanmasında AB sürecinin getireceği yeni koşullar da belirleyici olacaktır.
AB sürecinin yeni koşullarının getireceği ilave yüklerin karşılanması ve harcamaların finansmanı için de (başta çevre yatırımları olmak üzere) devlet desteklerinin oluşması sağlanmalı ve bunların şartları, kaynakları, miktarı ve veren mercileri planda yeralmalıdır.
AB’ ye uyum sürecinde yabancı yatırımcıların Türkiye’ ye yönelik sanayi yatırımları ve ortaklık girişimlerinin genişleyeceği beklenmektedir. Yeni dönemde yabancı sermaye yatırımları için elverişli çevrenin oluşturulmasının önemli koşullarından biri de AB standartları ile uyumlu üretim yerlerinin yaratılmasıdır. Bu nedenle yabancı yatırımcılara uygun yeni sanayi üretim alanları oluşturulmalı, olanakları anlatılmalı, planda gösterilmelidir.
Dünyada sanayileşmiş ve sanayileşmekte olan ülkelerde sanayinin bulunduğu yerde şehir ve çevre ile uyumlu hale dönüştürülmesi için sürekli plan ve teşvikler uygulanmakta ve desantralizasyon düşünülmemektedir. Diğer taraftan şehrin gelişmesi mevcut sanayiye uygun olarak planlanmaktadır. Bunun sebebi desantralizasyonun getireceği sosyoekonomik maliyetin yüksek olmasıdır. Aşağıda dünyadan örnekler verilmektedir.
Dünyada sanayileşmiş ve sanayileşmekte olan ülkelerde sanayinin bulunduğu yerde şehir ve çevre ile uyumlu hale dönüştürülmesi için sürekli plan ve teşvikler uygulanmakta ve desantralizasyon düşünülmemektedir. Diğer taraftan şehrin gelişmesi mevcut sanayiye uygun olarak planlanmaktadır. Bunun sebebi desantralizasyonun getireceği sosyoekonomik maliyetin yüksek olmasıdır. Aşağıda dünyadan örnekler verilmektedir.
Vizyon 2023 Türkiyeyi dünyanın onuncu büyük ekonomisi olmayı öngörmektedir.
Vizyon 2023 Türkiyeyi dünyanın onuncu büyük ekonomisi olmayı öngörmektedir.
Nazım Ekren, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı
İstanbul, Türkiye ekonomisinin kalbidir, Türkiyenin merkezidir, ekonomininlokomotifi konumundadır.
Yılda 42 milyon turistin ziyaret ettiği, 12 milyon kişinin kongreler için gittiği Paris, sanayiden vazgeçmiş değildir.
C. Tanıl Küçük, İSO Yönetim kurulu başkanı
“Verdiğim ekonomik rakkamlar İstanbul’un sanayiden soyutlanmasının yanlış olacağını ortaya koymaktadır.” “Bu mesele istanbulun değil, Türkiyenin meselesidir. Dolayısıyla, genel olarak sanayiyi bir sorun olarak algılamak son derece yanlıştır.”
“Çözüm için atılması gereken adımlardan birisi; mevcut sanayi işletmelerinin Organize Sanayi Bölgelerine taşınması olabilir.”
Murat Yalçıntaş, İTO Başkanı
Vizyon:
Vizyon:
İstanbul’un yaşamak, üretmek, çalışmak ve ziyaret etmek için küresel metropoller arasında tercih edilen ilk 10 şehirden biri olması.
İstanbul Yönetiminin Misyonu:
Kısa vadeli ve küçük paydaş gruplarının öngörülerini aşıp, tüm paydaşların uzman görüşlerini birleştiren bir model kullanarak İstanbul’da yaşayanların refah, güvenlik ve huzurunun artışı için verimli üretim, üst düzey yönetim, finans ve ileri teknolojileri dengeli kullanan, planlı bir gelişim.
İstanbul’da şehirle uyumlu sanayinin ISO ile beraber tesbiti ile metropoliten alanda kalması desteklenmeli,
İstanbul’da şehirle uyumlu sanayinin ISO ile beraber tesbiti ile metropoliten alanda kalması desteklenmeli,
İmar planlarında yeni sanayi alanları belirlenerek bürokratik engeller kaldırılıp izinler verilmelidir
Kapasite artırımı, teknoloji yenilenmesi konularında bürokratik engeller kaldırılmalıdır.
Taşınması gereken sanayinin taşınmasına ilişkin bir plan, ISO ile beraber ortaya konmalıdır.
Ne tür sanayinin, ne zaman, nereye, hangi kaynaklar kullanılarak (Raporda teşviklerden bahsedilmekle beraber neyin, hangi kurum tarafından ne şartlarla teşvik edileceği belli değildir.) hangi finansman ile gidileceği uzlaşarak planlanmalıdır.
İstanbul’ un yeni yapılanmasına bağlı olarak sanayi sektörü için geliştirilen strateji ve uygulama politikalarının plan ve karar aşamasında İSO koordinasyonunda sanayi sektörünün tüm uzman temsilcilerinin azami katılımının sağlanması, uzlaşılan isteklerinin plana işlenmesi,
İstanbul’ un yeni yapılanmasına bağlı olarak sanayi sektörü için geliştirilen strateji ve uygulama politikalarının plan ve karar aşamasında İSO koordinasyonunda sanayi sektörünün tüm uzman temsilcilerinin azami katılımının sağlanması, uzlaşılan isteklerinin plana işlenmesi,
Metropoliten alan planlamasında:
Katı atık, Atık depolama, Arıtma, geri kazanım şekli ve yerleri Ulaşım ve trafik
Enerji
altyapısı öncelikli yapılacak eylemler içinde yeralması.
İstanbul Metropoliten Alanı’nda dondurulan veya gitmek zorunda bırakılan sanayinin ne kadarı Türkiye’nin daha az elverişli yerine mi kayar? Yoksa geniş teşviklerin olduğu uygun atmosferdeki başka ülkelere mi gider? Konusunun iyi düşünülmesi ve ekonomik ve istihdam kayıplarının sağlıklı tahmini ve plana yansıtılması gerekir.
Metropolitan alan içersindeki kamu alanları sit alanı ilan edilerek park, bahçe ve sergi alanlarının yapımı öncelikle bu kamuya ait alanlardan başlatılması.
Merdiven altı tabir edilen kayıtsız küçük atölyeler rehabilite edilmeli, sanayi siteleri planlanarak buralara yönlendirilmeli, teşvik edilmelidir.
Üretim yerleri değişecek olan şirketler ve kurulacak yeni sanayi alanları için:
Üretim yerleri değişecek olan şirketler ve kurulacak yeni sanayi alanları için:
İmar, elektrik, su, doğalgaz, yol, otopark bedellerinde, ruhsat harçlarında indirim ve kolaylıklar sağlanması,
Altyapı hizmetlerinin tamamının TAŞINMA ÖNCESİNDE hazır hale getirilmesi,
Taşınmanın makul bir takvim içinde yapılması,
Üreticilerin rekabet gücü kaybına yönelik riskleri azaltıcı şekilde yansanayi için de yerleşimler düşünülmesi,
İl mesleki eğitim fonlarının yeni gidilecek yerlerde işbaşında nitelikli iş gücü eğitim projelerine kaydırılması,