Grafik 151.3.7. Yaşlılık Dönemine İlişkin Sorun Alanları (Bu alan genişletilecektir) Grafik 152.3.7.1. Yaşlı Bakımı
Toplam nufus içinde giderek artan yaşlı nufusu ve artan doğuşta beklenen yaşam süresinden dolayı, yaşlı hizmetleri projeksiyonun gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Yapılan araştırmalar, yaşlıların yaklaşık %60’ının çocuklarının yanında ve/veya evinde bakılmak istediğini ortaya koymaktadır.
Hem kurum bakımında olan, hem de ailesinin yanında bakımı sağlanan yaşlılara yönelik hizmetlerin çeşitliğiliğin sağlanması gerekmektedir.
Evinde çocukları tarafından bakımı yapılan yaşlılara kamu ve/veya yerel yönetimler tarafından “evde bakım hizmetinin” sağlanması, yaşlıya sunulan hizmetin kalitesini artıracak, bakımın çekirdek aileye olan yükünü azaltacak, kuşaklararası etkileşime de katkı sağlayacaktır.
Sosyal ve ekonomik nedenlere bağlı olarak kurum bakımına da talep artmakta fakat kapasite yeterli olmamaktadır. Söz konusu merkezlerin kapasitesinin artması ya da alternatif bakım modelleri geliştirilmesi gerekmektedir. Alzheimer, Demans gibi farklı özelliklere sahip yaşlı gruplarına yönelik hizmet çeşitliliği sunan ihtisas yaşlı bakım kurumlarının sayısının artırılması gerekmektedir.
Ayrıca kamunun, gündüzlü ve yatılı bakım için, özel kurumlardan hizmet satın almasının da önü açılmalıdır.
Grafik 153.3.7.2. Yaşlının Sosyal Yaşama Katılımı ve Sosyal Entegrasyonu
Yaşlı bireylere yönelik, ‘yaşlılıkta akıl, mental yetenekler, öğrenme ve hatırlama azalır’ inancı, muhatap almamak, bağımlı ve bakıma muhtaç olarak algılama ve tedavi edilemez vb önyargılar sosyal entegrasyonun önündeki engellerin başında gelmektedir. Ancak yaşlı bireylerin yaşam tecrübelerinden yararlanılması, kuşaklararası etkileşimin sağlıklı bir şekilde sağlanması, sözlü kültürün aktarılması ve aktif yaşlanma politikaları önem arz etmektedir.
Yaşlı bakımevlerinde izole bir yaşam sunulması, toplumun ya da akranların baskısı ile ‘yaşlı’ insanların sosyal aktivitelere katılımlarının, belirli kıyafetleri giymelerinin, çalışmaya devam etmek istemelerinin ya da evlenme isteklerinin çevreleri tarafından ayıplanması, yaşlı bireyin sosyal hayattan uzaklaşmasına neden olabilmektedir.
Grafik 154.3.7.3. Yaşlı Yoksulluğu
Yaşlılık dönemindeki birey gençlik ve orta yaş dönemine göre fiziksel yetisini önemli ölçüde kaybettiğinden başta gelir kaybı olmak üzere birçok risk faktörü ile karşı karşıya kalmaktadır. Fiziksel fonksiyon kapasitesinin azalması, temel yaşam aktivitelerinde başkalarına bağımlılık, yaşam memnuniyetinin azalması, fiziksel egzersiz yapamama gibi sağlıklı ve aktif yaşlanma çerçevesinde ele alınan birçok konuda kadınlar daha dezavantajlı durumdadır.
Ellili yaşlarda obezite, hipertansiyon, artrit ve eklem hastalıkları, diyabet gibi hastalıkların ortaya çıktığı, her geçen yıl fiziksel fonksiyon kapasitesinin azaldığı, yaşam aktivitelerinde başkasının desteğine ve bakıma duyulan ihtiyacın arttığı ortaya çıkmıştır. Tüm bunlar öncelikle sağlık hizmetlerinin yaş gruplarının ihtiyaçlarına göre yeniden gözden geçirilmesini gerektirirken, konunun sosyal, psikolojik ve ekonomik ve boyutlarının da dikkate alınmasını beraberinde getirmektedir.
Grafik 155.3.8. AİLE DANIŞMANLIĞI UYGULAMASINDA YAŞANAN SORUNLAR
Aile danışmanlığına ilişkin uygulamada yaşanan sorunlara bakıldığında aşağıdaki başlıklar öne çıkmaktadır.
Aile danışmanlığı hizmetleri doğası gereği diğer birçok sosyal hizmetten farklı ele alınması gereken özellikle gizlilik konusuna özel önem atfeden hizmetlerdendir. Bu nedenle Aile Danışmanlığı hizmetinin ailelerin rahat ulaşabileceği fakat ASPB’nin veya ASP il müdürlüğünün diğer birimlerinden bağımsız mekânlarda hizmet vermesi önemlidir. Böylelikle aileler kendilerini güvende hissederek daha rahat hizmet almak için başvuru yapabileceklerdir.
Fiziksel mekânla ilgili bir diğer sorun ise ailelere hizmet verilen yerlerin iç düzenlemeleri ile ilgilidir. Aile danışma merkezleri mutlaka bağımsız bekleme salonuna sahip olmalı çalışanların ofisleri ile görüşme odaları farklı olmalı ve görüşme odaları mümkün oldukça sade döşenmelidir. Geçmiş uygulamalarda özellikle zaten bağımsız birimlerde hizmet veremeyen aile danışma merkezleri için bu koşullar sağlanamamıştır.
Günümüz uygulamalarına baktığımızda ise Sosyal Hizmet Merkezleri içerisinde bir hizmet olarak planlanan aile danışmanlığının birçok sosyal hizmet merkezinde hayata geçirilemediği görülmektedir. Birçok Sosyal Hizmet Merkezinde ailelerle sağlıklı ve mahremiyet koşullarını sağlayan görüşme yapılabilecek görüşme odaları bulunmazken aynı anda tüm sosyal hizmetlere dair tüm çalışmaları yürütmeye gayret eden bu merkezlerin yapısal özellikleri de bu hizmetin yürütülmesi için uygun değildir.
Grafik 157.3.8.2. Mesleki Yeterlilikte Yaşanan Sorunlar
Kamuda aile danışmanlığı hizmetlerinin yürütülmesine dair halen yürürlükte bulunan mevzuat, özel aile danışma merkezlerinin açılış koşulları, personel yeterliliklerine ilişkin düzenlemeler yapılırken kamuda (örneğin SHM’ler bünyesinde) aile danışmanlığı konusunda hizmet verecek yetkinlikte profesyonellere ilişkin optimal (olması beklenen ve/veya uygun) bir standart belirlenmemiştir.
Yukarıda bahsedildiği gibi mesleki standartların ve kimlerin hangi koşullarda bu hizmeti vermesi gerektiğinin belirlenmemiş olması ailelere fayda sağlamaktan öte zarar verici uygulamaları da beraberinde getirme riski taşımaktadır. Farklı meslek gruplarından gelen ve standart olmayan danışmanlık eğitimi almış olan kişilerin uygun standartlarda bir danışmanlık hizmeti vermeleri mümkün görülmemekle birlikte aileler için de yarar sağlayıcı olamayacaktır.
Yukarıdaki temel sorunlar özelde hizmet sunan aile danışma merkezleri için de geçerlidir. Her ne kadar ASPB aile danışmanı olunmasına ilişkin koşulları belirlerken Yüksek Öğretim Kurulu, MEB veya üniversite onaylı 450 saatlik bir aile danışmanlığı sertifikasını zorunlu tutmuş olsa da son yıllardaki uygulamalara bakıldığında bu sertifikaların son derece kolay elde edilebilir olduğu ve uzaktan eğitim dahil farklı şekillerde tamamen denetimden uzak ve mesleki beceriler kazandırmadan dağıtıldığı açıklıkla görülebilmektedir.
Gerek geçmişte aile danışma merkezlerinde gerekse de şu an hizmet veren Sosyal Hizmet Merkezlerinde personel sayısı ve iş yükü orantılı bir biçimde ilerlememektedir. Aile danışmanlığı gibi bir hizmeti yürütmesi beklenen personel aynı zamanda sosyal hizmet merkezinin diğer birçok işine de görevlendirilebilmekte, böylesi bir durumda da aile danışmanlığı hizmetleri ciddi oranda etkilenmektedir.
Buraya kadar olan bölümde iki farklı hizmet sunumundan bahsedilmiştir. Bunlardan birisi ücretsiz olarak alınması mümkün olan fakat ulaşılabilirlikte ciddi sıkıntılar bulunan aile danışmanlığı hizmeti, bir diğeri de gerek ASPB denetiminde gerekse de bağımsız olarak sunulan ücretli aile danışmanlığı hizmetleridir. İster ASPB denetiminde olsun ister farklı şekillerde verilsin özelden bu hizmetlerin alınmasının maliyeti aileler için oldukça yüklü miktarlara karşılık gelmektedir.
Dostları ilə paylaş: |