TüRKİye turizm coğrafyasi marmara bölgesi BÖLÜm I yalova



Yüklə 1 Mb.
səhifə5/49
tarix29.10.2017
ölçüsü1 Mb.
#20929
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   49

Yayla Turizmi




Kuzuyayla


Çam, kayın, ıhlamur ağaçları ve rengarenk çiçeklerle çevrilmiş yoldan Kuzu Yaylası’na gelindiğinde, temiz havanın, panoramik manzaranın ve vahşi doğanın birbiriyle kaynaştığı görülür.

Maşukiye


Keltepe eteklerinde bulunan Maşukiye, il sınırları içinde önemli bir mesire yeridir. Temiz havası, alabalık çiftlikleri, orman içinden akan çağlayanlarla birlikte kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, karaağaç, çınar ve meyve ağaçları arasındaki piknik yerleri, alabalık lokantaları, çiçek seraları ile bir doğa harikasıdır.


Edirne
Türkiye ile Yunanistan arasındaki Tekirdağ’ın kuzeyinde yer alan Edirne yıllar boyu Osmanlı başkenti, 18 inci yüzyılda ise Avrupa’nın en büyük yedi şehrinden biri olmuştur. Tunca ve Meriç Nehirleri’nin birleştiği yerde, kavak ağaçlarıyla bezeli bereketli bir düzlükte yer alan bu şehir İstanbul’a ve diğer doğu yörelerine geçenleri selamlar. Edirne yöresi Makedonyalıların hakimiyeti döneminden öteye izler taşımaktadır. Roma İmparatoru Hadrian şehri yeniden yapmış ve ona Hadrianople ismini vermiştir. Roma İmparatorluğu’nun bölünmesinden sonra Edirne Bizanslılara geçmiş ve 1361’de Sultan Murat Osmanlı İmparatorluğu’na katmıştır.



Turizm Potansiyeli

Ören Yerleri ve Müzeler




Türk İslam Eserleri Müzesi


1925’te Selimiye’nin Medrese bölümünde toplanan eserler, daha sonra Türk İslam Eserleri Müzesi kapsamında halka açılmıştır. Müze 1971’de yeniden düzenlenmiştir. Eserler kronolojik bir dizi içinde sergilenmektedir. Girişteki salonda Osmanlı dönemi yazıtları, el yazması Kur’anlar, silah ve cam eşya bulunmaktadır. Yazıtlar cami, hamam, medrese ve çeşmelerden toplanmıştır.

Sağlık Müzesi


Sultan II. Bayezid Külliyesi’nin Darüşşifa (Hastane) birimi, Sağlık Müzesi olarak kurulmuştur. Müzede hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgileri içeren pavyonlar açılmıştır.

Edirne Sarayı


Sultan I. Murad tarafından yaptırılan ilk saraydan sonra, Sultan II. Murad döneminde Tunca'nın batısında, çok büyük bir alan üzerine 1450'de Edirne Sarayı'nın inşaatına başlandı. Sultan'ın 1451'de ölümünden sonra oğlu Fatih Sultan Mehmed tarafından yapı tamamlatıldı.

Köprüler


Edirne'deki önemli yapı türlerinden biri de köprülerdir. Bu kentteki köprülerin en eskisi Bizans İmparatoru Michael Palaiologos (1261-1282) dönemindendir. 1452'de Fatih döneminde yaptırılan Fatih Köprüsü, 1488'de Mimar Hayrettin'in yapıtı olan Bayezid Köprüsü, 1560'da Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan Saray (Kanuni) Köprüsü, 1608-1615 yılları arasında Sedefkar Mehmed Ağa'nın yaptığı Ekmekçizade Ahmed Paşa Köprüsü, 1842-1847 yılları arasında Meriç'le Arda'nın birleştiği yerde tamamlanan Meriç Köprüsü (Yeni Köprü) Edirne'nin en önemli köprüleridir.

Kervansaraylar


Sokak üzerinde bir sıra dükkânı bulunan ve klasik Osmanlı mimarlığının ilginç örneklerinden olan Rüstem Paşa Kervansarayı, Kanuni Sultan Süleyman'ın ünlü sadrazamı Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı. Dikdörtgen avlu çevresinde önleri revaklı odalar sıralanmaktadır.

Enez Antik Kenti


Enez ( Ainos ) tarihi dönemlerde çok önemli bir liman iken bugün kıyıdan 3.5 km içeridedir. M.Ö. 12 inci yüzyıla kadar olan geçmişi bilinmektedir. Burası Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim alanı olarak önem kazanmıştır.

İnanç Turizmi




Selimiye Cami


Mimar Sinan'ın 80 yaşında yarattığı ve "Ustalık eserim." dediği anıtsal yapı Osmanlı Türk sanatının ve Dünya Mimarlık Tarihinin baş eserlerindendir. Çok uzaklardan dört minaresi ile göze çarpan yapı, kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan'ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu da göstermektedir. Ayasofya'nın kubbesinden daha büyük olan kubbe altı metre genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan sekiz büyük payeye oturur.

Üç Şerefeli Cami)


1443-1447 yılları arasında, II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Cami Osmanlı sanatında, erken ve klasik dönemler üslubu arasında yer alır.

II. Bayezid Cami Ve Külliyesi (Merkez)


Tunca Nehri kıyısında, şehir merkezine iki kilometre uzaklıkta bulunan külliye, Edirne'nin en önemli yapıtlarındandır. Cami, tıp medresesi, imaret, darüşşifa, hamam, mutfak, erzak depoları ve diğer bölümleriyle geniş bir alana yayılmıştır. I.Bayezid'in 1484-1488' de yaptırdığı külliyenin mimarı Hayreddin'dir.

Yıldırım Bayezid Cami (Merkez)


Edirne'nin XIV yüzyıldan kalma en eski camisi olup, şehir merkezine üç km. uzaklıktadır. Gerek planı, gerekse sütun başlıkları, yapının haç planlı bir Bizans kilisesi olduğunu göstermektedir. Yıldırım Bayezid adına camiye dönüştürülürken (1400) temel dışında yeniden yapılmıştır.

Sweti George Kilisesi (Merkez)


Edirne'nin Kıyık semtinde, Bulgarlar tarafından 1880 yılında inşa edilmiştir. Üç Kasım 1889'da dekore edilen kilisedeki yazılar Slav Bulgarcası ile yazılmıştır. Daha önce aynı yerde bulunan Rum kilisesinden kalma bazı tablolar vardır.

Yahudi Havrası (Merkez)


Edirne'nin Kaleiçi mevkiinde olup, 1902-1903 yıllarında inşa edilmiştir

Deniz Turizmi


Edirne’nin güneyinde bulunan Ege Denizi (Saroz Körfezi) sahili deniz turizmi potansiyeline sahiptir.

Alternatif Turizm Aktiviteleri




Yağlı Güreşler


Edirne Sarayiçi Yağlı Güreşleri, geleneklerimizin bugüne uzantısı olduğu kadar çeşitli yönleriyle uluslararası arenada da gündeme gelen bir spor dalıdır. Edirne’nin diğer tarihi ve turistik güzellikleri yanında ilin tanıtımında büyük öneme sahiptir.

Bursa
Bursa, Anadolu yarım adasının kuzeybatısında ve Marmara Denizi’nin güney doğusunda kurulmuştur. İl toprakları doğudan Bilecik, kuzeydoğudan Sakarya, kuzeyden Yalova ve Kocaeli, kuzeybatıdan Marmara Denizi, güney ve güneybatıdan Kütahya ve Balıkesir illeri ile çevrilidir.
Turizm Potansiyeli

Ören Yerleri ve Müzeler
17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi

Muradiye semtinde II. Murat külliyesinin karşısında bulunan ahşap ev, plan ve süslemeleri bakımından 17. yüzyıl özelliklerini taşımakta olup Bursa’da halen ayakta kalan en eski evlerden bir tanesi ve en güzel olanıdır. Bahçeye açılan eyvanlı bir sofa ve iki odadan oluşan planda alt kat odaları alçak tavanlı kışlık odalardır.


Türk-İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese)

İlk Osmanlı medreselerinden olan Yeşil Medrese, Sultaniye Medresesi adıyla da tanınmaktadır. Birçok ünlü bilgin yetiştiren medrese Yeşil Külliyesi ile birlikte Mimar Hacı İvaz Paşa tarafından 1414-1424 yılları arasında yapılmıştır.


Mudanya Mütareke Evi Müzesi

11 Ekim 1922 tarihinde TBMM hükümeti ile İhtilaf Devletleri arasında Türk-Yunan savaşına son veren ateşkes anlaşmasının Mudanya sahil yolu üzerinde yer alan 19. yüzyıl başlarına ait Art Nouveo üsluplu yalı,1937 yılından beri müze olarak kullanılmaktadır.
Koza Han

Ulu Cami ile Orhan Cami arasında bulunan bu Han’ı, II. Bayezid, İstanbul'daki hayır yapılarına gelir getirmek amacıyla 1490 yılında yaptırmıştır. Bursa'nın en güzel ve günümüzde en yoğun olarak kullanılan hanıdır.


İznik Kalesi

İznik Kalesi’nin geçmişi M.Ö. 258 tarihlerine dayanır. İznik surları bir çok kez tamir görmüş olup büyük ölçüde eski kent kalıntıları surlarda kullanılmıştır. Bizans devrinde, Arap akınlarından korunmak için bir çok yapı malzemesi surlarda kullanılmıştır.


Roma Tiyatrosu (İznik)

M.S. 98-117 yıllarında imparator Trajanus zamanında inşa edilmiştir. Büyük ölçüde yıkılmıştır. Tiyatro bilimsel kazısı 1980 yılından bu yana sürmektedir. Kazılar sonunda toplu cesetlere bakılırsa çeşitli dönemlerde bu yapının bir toplu kıyım alanı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
İznik Antik Kenti

Bursa’nın 74 km. kuzeydoğusunda bulunan İznik Kenti tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. M.Ö. 316’da kurulmuştur. M.S. 2. yy’de İmparator Hadrianus tarafından yeniden kurulan kent Gotlar tarafından yıkılmıştır ve Romalılarca yeniden onarılmıştır. Roma ve Bizans döneminde önemli bir dini merkezdir. Hıristiyanlar arasında ortaya çıkan sorunları çözmek üzere 20 Mayıs 325’te yapılan I. Konsül İznik’te toplanmıştır. (II. Konsül, 24 Eylül- 23 Ekim 787’de Ayasofya Kilisesi’nde toplanmıştır) Konsülün toplandığı Senato Binası, göl suları altında kalmıştır.Kent 1261’e kadar Bizans’ın merkezi olmayı sürdürmüş, 1331’de Orhan Bey’in kenti yeniden alması ile 1335’e kadar Osmanlı Beyliği’nin merkezi olmuştur.Kenti tümüyle çevreleyen surlar günümüze kadar ulaşmıştır. Dört ana kapısından üçü ayaktadır. Halkın Saray Bahçesi dediği yerde Roma Tiyatrosu ortaya çıkarılmıştır.Kent merkezinde dört yol ağzındaki Ayasofya Kilisesi Cami-i Atik adıyla camiye dönüştürülmüştür. Yeni Mahalledeki Koimesis Kilisesi’nin yalnızca temeli ve tabanı günümüze ulaşabilmiştir. Kuzey yönünde Hagios Triphanos Kilisesi yer almaktadır.
İnanç Turizmi
Bursa İli, milattan önceki yıllardan bu yana bir çok medeniyete ve onların dinlerine beşiklik etmiş ender illerin başında gelir. İlde, Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik dinlerine ait bir çok eser hala ayaktadır ve koruma altındadır. Özellikle M.S. 324 yıllarında başlayan ve 1563 yılına kadar 17 kez toplanmış olan ve Hıristiyanlık dini için çok önemli olan konsil toplantılarından 8 tanesi ülkemizde gerçekleştirilmiş olup, bunlardan 1. ve 7.’si İznik’te yapılmıştır. İznik, Hıristiyan dinince ülkemizdeki 8 kutsal hac merkezinden biri ve en önemlisidir.
Geruş Sinagogu

16. yüzyıl başlarında II. Selim tarafından inşa ettirilen sinagog, 14. yüzyılın sonlarında İspanya’dan sınır dışı edilen ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından gönderilen kalyonlara bindirilerek Osmanlı İmparatorluğu’na kabul edilen Musevî topluluğunun ilk kafileleri Bursa’ya yerleştirilmiş ve bu sinagog kurulmuştur. İbranice’de “kovulmuş” anlamına gelen Geruş adının bu Sinagog’a verilmiş olması bu bakımdan anlam taşır.
İznik Kilisesi (İznik)

7. yüzyılda yapılmış olan kilise dikdörtgen planlıdır. Kilisenin içinde dokuz faklı mekan bulunur. Duvarları taş ve tuğla ile örülmüş olan yapının tonozları tuğladır.


Yıldırım Camii

Yıldırım Bayezid tarafından 1390’lı yıllarda yaptırılmıştır. Kentin en görkemli anıtıdır.


Yeşil Cami (Bursa)

1419 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Ters planlı camilerden olan Yeşil Cami, Bursa'nın olduğu kadar ülkemizin de en güzel tarihsel yapılarından biridir. Caminin mimarı Hacı İvaz Paşa’dır. Yapıda, bazı Bizans döneminden kalma yapı malzemesi de kullanılmıştır. Caminin tüm süsleme ve çini süslemeleri, ünlü şair Lami Çelebi’nin babası olan Nakkaş Ali tarafından yapılmıştır.
Yeşil (Çelebi Sultan Mehmet) Türbesi

Yeşil Camii'nin karşısında bulunan ve Bursa'nın en değerli anıtsal yapısı olan bu türbe, 1421 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Türbenin mimarı ise Hacı İvaz Paşa’dır.


Osman Gazi Türbesi

Tophane'de Orhan Gazi Türbesi'nin yanında yer alan bu türbede Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey yatmaktadır. Bu türbenin olduğu yerde, Bursa'nın fethi sırasında kubbeli bir kilise bulunuyordu.


Muradiye (II. Murat) Cami

Muradiye semtinde bulunan cami, Sultan II. Murat tarafından 1425 yılında yaptırılmıştır..


Deniz Turizmi
Gemlik, Mudanya, Karacabey, İznik sahip oldukları kumsalları ile deniz turizmi için uygun mekanlardır. Marmara Denizi’nin güneyinde yaklaşık 135 km uzunluğunda kıyısı bulunan Bursa ilinde, Karacabey, Mudanya ve Gemlik ilçelerinde geniş doğal kumsallar ile İznik ve Ulubat (Apolyont) gölleri kıyılarında güzel plajlar bulunmaktadır. Yeniköy, Bayramdere (Malkara) kesimi ile Mudanya’nın Zeytinbağ kesimine dek uzun ve geniş doğal kumsallar vardır. Kum kalitesi iyi olan bu kıyılarda Kurşunlu, Bayramdere, Yeniköy-Mudanya kesiminde de Mesudiye, Eğerce ve Esence plajları bulunmaktadır.
Termal Turizm
Vakıfbahçe (Çekirge) Kaplıcası

Bursa Merkez’de, Çekirge semtindedir. Çekirge'deki tüm oteller, Çelik Palas ve Askeri Hastane bu kaplıcalardan yararlanır. Toprak kalevi acı bikarbonatlı olan bu kaplıcanın suları banyo olarak romatizmalar, sendromlar, hareket sistemini ağrılı hastalıkları, damar tıkanıkları, diyabet, gut ve metabolizma bozukluklarına, içme olarak karaciğer ve safra yolları hastalıklarına iyi gelmektedir.



Bademlibahçe Kaplıcası

Bursa Merkez ile Çekirge arasındadır, 7 kaynağı vardır. Kükürtlü Oteli, Yeni Kaplıca, Kaynarca ve Karamustafapaşa Hamamları bu kaynağa bağlıdır. Kükürtlü ve radyoaktif olan bu sular, banyo ve içme olarak Vakıfbahçe kaynağı ile aynı özelliklere sahiptir. Ayrıca, kükürtlü suları periferik damar hastalıklarına ve kronik iltihaplı hastalıklara iyi gelmektedir.



Kış Turizmi

Bursa'nın 36 km. güneyinde yer alan Uludağ, ülkenin en gözde kış sporları merkezidir. Flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ, sadece kış turizmine değil, yaz aylarında kampçılık, trekking ve günübirlik piknik etkinliklerine de olanak sağlamaktadır.


Alternatif Turizm Aktiviteleri
Yayla turizmi: Uludağ eteklerindeki yaylalar

Ornitoloji (kuş gözetleme) turizmi: Karacabey (Karaçay Deltası), Uludağ, İznik Gölü, Ulubat Gölü

Foto safari: Bursa Merkez Uludağ-Ulubat Gölü, İznik Gölü, Karacabey Deltası Ayı Barınağı-Cumalıkızık Köyü

Botanik (bitki inceleme) turizmi: Uludağ

Kamp-karavan turizmi: Yılanlıkaya, Kadıyayla, Sarıalan, Çobankaya, Gölcük, Hamuralanı, Kirazlıyayla (Bursa- Uludağ Milli Parkı)

Mağara turizmi: Ayvaini, Gavurini, İkizce, Yaralıgöz, Kapılıkaya Tenekeli Düdeni, Kafakıran Obruğu Mağaraları

Sualtı dalış turizmi: Gemlik, Mudanya, Karacabey Kıyıları

Olta balıkçılığı: Göllerde ve kıyılarda

Dağ ve doğa yürüyüşü: Uludağ Trekking (turları), Aras Şelalesi ve Göller Bölgesi
Cumalıkızık

Cumalıkızık, Osmanlı dönemi konut dokusunu günümüze kadar koruyan bir köyümüzdür. Osmanlı dönemi sivil mimarisini günümüze taşıyan Cumalıkızık evleri, koruma altına alınmıştır. Bursa'nın doğusunda, Ankara karayolunun 10. kilometresinden güneye Uludağ yamaçlarına giden yol 3 km sonra, Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini günümüze kadar, koruyan Cumalıkızık yerleşimine ulaşır.


Milli Parklar
Uludağ Milli Parkı
Bursa Ovası'ndan kısa mesafede 2543 metreye kadar yüksek Uludağ, Marmara Bölgesi'nin en yüksek noktasıdır. Aras Çağlayanı ve doruklarda görülen buzul izleri Uludağ’ın jeomorfolojik yapısının ilgi çekici özellikleridir.Milli Park'ın bir başka özelliği de Bursa Ovası'ndan Uludağ’ın doruklarına doğru değişen bitki topluluklarının meydana getirdiği orman kuşaklarıdır. Milli Park'ın elverişli tabiat şartları ayı, kurt, çakal, tilki, karaca, geyik, tavşan, domuz, keklik, yabani güvercin, akbaba, kartal, çaylak, bülbül, çalıkuşu gibi hayvanların yaşaması ve çoğalmasına imkan vermiştir.
Kırklareli
Trakya’nın Karadeniz’e kıyısı olan illerinden Kırklareli hızla gelişen ve büyüyen bir sanayi kenti olmuştur. Aynı zamanda il turizm potansiyeli ve potansiyelinin çeşitliliği ile de dikkati çekmektedir.

Turizm Potansiyeli

Ören Yerleri ve Müzeler

Aşağıpınar


Neolotik Dönem‘den Helenistik Dönem‘e kadar muhtelif kavimler tarafından iskan edilmiştir. (M.Ö.5000-300) 1993 yılından beri yapılan çalışmalarda kemik, taş ve metal buluntular elde edilmiş olup Istıranca Dağları‘ndaki eğmeli yapıların ortaya çıktığı Aşağıpınar kültür katları Anadolu ilk ve orta kalkolitik dönemleriyle çağdaştır. Aşağıpınar insanları Balkan Neolotik Kültürleri‘nin özelliklerini göstermektedir.

Tümülüsler (Anıt Mezarlar)


Kırklareli İl Sınırları dahilinde tescilli 92 adet tümülüs bulunmaktadır. Bu sayının küçük boyutlu tümülüslerle 200-400'den fazla olduğu tahmin edilmektedir. Kırklareli tümülüslerinin Tunç Çağı‘nın sonlarından (M.Ö.14.-13. yy.), M.S.3. yy. başlarına kadar devam ettiği kazılarla anlaşılmaktadır. Bunların başlıcaları; Kırklareli A, B, G tümülüsleri, Alpullu Höyük Tepe Tümülüsü, Lüleburgaz Kepirtepe Tümülüsü, Düz Orman Tümülüsü ve İslam Bey Tümülüsü‘dür.

Yüklə 1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   49




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin