TüRKİYE’de interneti İncelemek konulu


Mutlu Binark-“İnternet’i ve/ya Bilgisayar Dolayımlı İletişim Ortamını İncelemek İsteyen Bir Araştırmacının Soruları ve Sorunları”



Yüklə 467,36 Kb.
səhifə52/64
tarix03.01.2022
ölçüsü467,36 Kb.
#50696
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   64

7. Mutlu Binark-“İnternet’i ve/ya Bilgisayar Dolayımlı İletişim Ortamını İncelemek İsteyen Bir Araştırmacının Soruları ve Sorunları”




Giriş


İnternet incelemeleri dünyada son yirmi yıldır süregelmesine rağmen, Türkiye’de yaklaşık olarak son üç yıldır giderek artan yoğunlukta iletişim bilimleri alanındaki çalışmalara dahil olmuştur. İnternet’in öncelikle ekonomik ve siyasal etkilerini inceleyen akademik çalışmalar gerçekleştirilmiştir (Geray 1994, Başaran 2000, Timisi 2003). Ayrıca İnternet kullanımındaki sınıf temelli ve cinsiyetçi örüntülerden beslenen erişim eşitsizlikleri de sınırlı çalışmalarda ele alınmıştır (Binark 1999 ve 2003a). Genel olarak İnternet incelemelerinde tıpkı yazılı ve görsel-işitsel medyayı inceleyen iletişim araştırmalarındaki üç boyut gibi, (Jensen 2002; Stokes 2003) sahiplik, metin ve tüketici/kullanıcı olmak üzere genelde iletişim sürecinin üç ögesinden birisi üzerinde yoğunlaşılmıştır. İnternet üzerinde yeni sömürgeci pratiklerin özellikle e-ticaret, erişim olanağı ve alan adı tahsisi üzerinden nasıl işlediğini inceleyen sahiplik çalışmaları, İnternet ortamındaki çeşitli tartışma gruplarının veya sohbet odalarının siyasal, toplumsal ve kültürel yapıların demokratikleşmesi üzerine etkilerini inceleyen çeşitli metin çözümlemesi yöntemlerinden beslenen irdelemeler ile İnternet’deki çeşitli hizmetlerden faydalananların kullanıcı profillerini inceleyen araştırmalar bunlara örnek olarak verilebilir. İnternet hizmetlerini kullananların profillerini inceleyen çoğu bilişim sektörü temelli bu niceliksel araştırmaların en büyük zaafı erişim konusundaki eşitsizlik ilişkilerini somut olarak ortaya koymakla birlikte, bu eşitsizlik ilişkilerinin beslendiği neo-liberal ekonomi ve toplumsal politikaları sorgulamaya çağırmamalarıdır.



Tüm toplum bilimsel araştırmalarda olduğu gibi İnternet incelemelerinde de araştırmacının araştırma konusuna ve araştırmasına dahil olanlara etik sorumluluğu önemli bir konudur. Hatta İnternet incelemelerinde araştırmacının bu sorumluluğunun özellikle farkında olmasının gerekli olduğu söylenebilir. Çünkü İnternet üzerine çalışırken, çalışılan konu ve çalışmaya katılanlarla araştırmacının iletişimi/teması bilgisayar dolayımlı gerçekleşmektedir.6 Eğer İnternet ortamındaki çeşitli tartışma gruplarının, sohbet odalarının katılımcıları üzerine bir çalışma yapılıyorsa, araştırmacının kendisine kaynaklık eden bu kullanıcıların bir anlamda “bilinmeyen” kimliklerinin ne ölçüde çalışmasında alenileştirileceğine/bilinir kılınacağına ilişkin özel bir sorumluluğu vardır. Dolayısı ile, İnternet incelemelerinde “bilgisayar dolayımlı iletişim” olgusunun yalnızca kullanıcılar temeline değil, araştırmacı-araştırmaya katılanlar ekseninde de irdelenmesi gerekmektedir. Bilgisayar dolayımlı iletişim (bundan sonra BDİ olarak kullanılacaktır), herşeyden önce iletişim sürecinin zaman ve uzam sınırlarını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, BDİ’in, iletişim sürecinin gerçekleşmesine yönelik olarak iki olanağı/olasılığı vardır: senkron(eş anlı) ya da asenkron olması gibi. Bu çalışmada BDİ’nin bu özelliklerinin İnternet incelemelerinde yöntem ve araştırmacının etik sorumluluğu üzerine yansılarının tartışılması amaçlanmaktadır.
Chris Mann ve Fiona Stewart da Internet Communication and Qualitative Research (2002)adlı çalışmalarında benzeri soruları sormaktadır: online bir araştırma gerçekleştirmek için gerekli beceriler nelerdir?; BDİ’in araştırmacılara ve katılımcılara sunduğu olanaklar ve sorun teşkil eden noktalar nelerdir?; online bir araştırmada etikli davranmak ne demektir? (6). Mann ve Stewart BDİ aracılığı ile toplanan verilerin diğer veri toplama biçimlerinden farklı olup olmadığını, bu bedensiz etkileşimin iktidar, toplumsal cinsiyet ve “ben’in” temsili gibi hususları ne şekilde etkilediğini ve en önemlisi de İnternet’in yeni araştırma biçimleri geliştirmeye katkıda bulunup bulunmadığını da çalışmalarında sorgulamaktadırlar (2002:7). İnternet incelemelerinde ortaya çıkan diğer bir soru da, bu incelmelerin ne tür ve ne ölçüde hukuki düzenlemelere tabi olacağı hususudur. Özelikle araştırmaya katılanların kişilik haklarının korunması konusu sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda hukuksal düzenleme alanıdır (Çaplı 2002). Örneğin Avrupa Birliğinin Veri Koruma Yönergesi (“Data Protection Directive”) en azından AB sınırları içinde asgari ölçüde kişisel verilerin korunmasında bir standart oluşturmaya çalışmıştır. Kişisel verilerin korunması konusunun bir diğer boyutu da kişilerin kendileri hakkında oluşturulan bu veri bankalarına istedikleri zaman hiçbir sınırlama olmadan ulaşma hakkının sağlanması gereğidir. Ancak bu veri bankalarına amacı ve yetkili kullanıcıları dışındaki erişim de hukuksal düzenleme konusu oluşturmaktadır. Hatta İnternette en yaygın kullanılan e-posta hizmeti de kişisel bilgilerin korunması konusu ile ilgili olarak hem etik sorumluluk hem de hukuki düzenleme alanına girmektedir. E-posta yolu ile yapılan sormaca çalışmalarında katılımcının kimliğinin gizliliğinin ya da anonimliğinin korunması burada önemli bir konudur.
İnterneti inceleyen bir araştırmacının karşısına çıkacak bir diğer sorun da İnternetteki metinlerin telif hakkı sorunudur. İsterse İnternet ortamındaki web sayfalarını “metin” olarak incelesin isterse tartışma gruplarındaki söz-edimlerini “izleyicinin-katılımcının” yeniden üretimi olarak ele alsın, bu metin temeli çalışmasında, bilgisayar dolayımlı elde edilen metnin sahibinin kimin olduğu sorusunun yanıtlanması gerekir. Burada da kamunun malı olan enformasyon olgusuna başvurabilir araştırmacı (Çaplı 2002). Araştırmacının tartışma gruplarından ya da sohbet odalarına “dahil olarak” topladığı bilgiler konusunda Ferri şu soruyu yöneltmektedir: “Elektronik iletişimin niyet edilmiş izleyicisi kimdir? Bu seni bir araştırmacı olarak kapsar m?...” (Ferri 2000’den aktaran Mann ve Stewart 2002: 46). Bu ve benzeri sorulara verilen yanıtların başına araştırmacının BDİ ortamında “öyle edilgen bir şekilde durduğu” ve “sadece gözlem yaptığı” gelmektedir (46). Tartışma gruplarının incelenmesinde sıklıkla sorulan “izin alınıp alınmadığı” konusuna da verilen yanıtlar farklıdır. Örneğin Project H Araştırma Grubu kamusal olarak duyurulmuş mesajların kayıtlanması ve çözümlenmesinde izin alınmasının gerekli olmadığına karar vermiştir (Mann ve Stewart 2002:47).

Yüklə 467,36 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin