Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə79/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   877
HELVA SOHBETLERİ

Fütüvvet örgütünün, esnaf loncalarının geleneklerinden olup halk ve devlet erkânı arasında da yaygınlık kazanmıştır. Helva sohbetlerinin en güzel yapıldığı dönem ve yer, Lale Devri İstanbul'udur.

Lale Devri'nde Sa'dâbâd ve Çırağan eğlencelerinin yerini kışın helva sohbetleri alırdı. Şairler, Nevbaharm gerçi seyr-i gülsen ü sahrası var/Pasl-ı sermâmn ve-lâkin sobbet-i helvası var diyerek bunu dile getirmişlerdir. Şiddetli kış mevsiminin uzun kış geceleri, bu sohbetlerle geçirilirdi. Soğuk kış ayları olan erbain ve hamsini sıhhatle geçirenler kurban keser, bu zamandan sonra helva sohbetlerine başlanırdı. Helva sohbetlerinin vüzera ve kibar konaklarında yapılanları, daha debdebeli olurdu. Eğlence çeşitleriyle, yenilip içilenlerle, düzenleniş tarzıyla bazı helva sohbetleri, düğün eğlencelerinden geri kalmazdı. Şairler, nüktedanlar, sazende ve hanendeler davet edilir, bu kişilerin hünerlerini sergilemesiyle vaktin nasıl geçtiği bilinmezdi. Birçok kibar, helva sohbetlerini servet gösterişi için vesile sayar, birbirleriyle yarışa girerler, bu sohbetleri sıklaştırarak, davetli sayısını gittikçe artırırlardı. Dönemlerinin şairleri de her bir helva sohbeti için ayrı ayn kasideler yazarlardı. Nedim'in Hattmgelicek âşıkına buse mukarrer/Helva gicesidir kattın ey lebleri sükker / Helvalara söz yok hepsi nâzik ü şîrîn / Hoş cümlesi amma ki efendim leb-i dilber mısraları helva sohbetlerinin atmosferini yansıtır.

Damat İbrahim Paşa'mn tertip ettiği helva sohbetlerine devrin padişahı III. Ahmed de katılır, dönemin ünlü şairleri Osman-

zade Tâib, Seyyid Vehbî, Şâkir ve Nedim şiirleriyle toplantılara renk katarlardı. Bazen de padişah, sarayda helva sohbeti düzenler ve devlet erkânı, bu sohbete katılırdı. Kibar konaklarında ve saraylarda düzenlenen helva sohbetlerinde "köy göçtü" tabir edilen oyunu da oynamak â-detti.

Zaman zaman yabancı elçilerin onuruna da helva sohbetleri düzenlenirdi. Saray ihtişamının yabancılara gösterilmesi için bu sohbetlerde 50-60 kişiye varan saz heyetleri bulunur, oturulacak odalar özel o-larak süslenir ve ziyaretin sonunda davetlilere, kapının önünde bekleyen çavuşlara, sefirin maiyetine, derecelerine göre kürkler giydirilirdi.

Helva sohbetlerinin kadınlar arasında da yapıldığı bilinmektedir. Sohbetlerin masrafı, eğlenceyi tertip eden kimse tarafından karşılandığı gibi, bazen de kadınlar arasında yapılan günlerdekine benzer münavebeli olarak düzenlenirdi. Bu eğlencelerde tatlı tuzlu yemekler, hindi dolmaları, börekler, gözlemeler, revaniler, kadayıflar, baklavalar, içi kaymaklı, bademli Tokaloğlu kayısı tadılan yenir, şerbet ve İstanbul'da kışa mahsus bir içecek olan boza içilirdi.

Helva sohbetlerine adını veren helvanın yapımı, ayrı maharet isterdi. Ketenhel-vasının yapımı için ortaya 10 kişinin oturabileceği büyük bir sini konur, sininin üstüne iki bilek kalınlığındaki ağdalanmış şeker yerleştirilirdi. Pir Selman-ı Pâk'e gül-banklar okunduktan sonra, ağdalanmış şeker, elden ele geçirilmek suretiyle helvanın yapımına seçme ustalar tarafından başlanırdı. Bu esnada davetliler de şarkılar, türküler söylerler, birbirlerine çeşitli bilmeceler sorarlardı. Helva kıvama gelip tel tel olunca, misafirlere tutam tutam dağıtılırdı.

Ahmed Midhat Efendi'nin Letâif-i Ri-vayât dizisinden çıkan Dolaptan Temaşa (1890, yb 1986) adlı eserinde helva sohbetlerinden söz edilmiş, bu toplantılarda yapılan şakalardan ve oynanan oyunlardan örnekler verilmiştir.

Mehmed Tevfik de İstanbul'da Bir Sene dizisinde yer alan 5 kitaptan ikincisini "Helva Sohbeti"ne ayırmış, kendi döne-

JİKİ'

\}.İW i^'j Vça?

mindeki helva sohbetlerini ayrıntılı bir biçimde anlatmıştır. 19. yy'ın ortaları sayılabilecek yıllarda halk arasında helva sohbetlerinin ya harîfâne ya da münavebe ile düzenlendiğini belirten Mehmed Tevfik harîfâne toplantılarda masrafların katılanlar, münavebe ile yapılanlarda da davet sahipleri tarafından karşılandığını kaydeder. Helva sohbetlerinde yenilen yemek ve helvalardan; incesaz, meddah, mukallid türünden eğlencelerden; yüzük, lep, değirmen, tura, atasözü gibi oyunlardan, anlatılan hikâyelerden söz eder. Bu yılların nük-tedan ve meclis müdavimlerinden Baye-zid Camii önünde tavuk satan Hafız Efendi ile aynı yerde mürekkepçilik yapan İzzet Efendi'nin özelliklerinden de söz eden Mehmed Tevfik bir dönemin geleneklerini gerçekçi bir biçimde saptar.

Esnaf teşkilatları ortadan kaldırıldıktan ve bu türlü toplantılar yasaklandıktan sonra İstanbul'da bu âdet son bulmuştur.



Bibi. (Ergin), Mecelle, I, 532-533; A. R. Altınay, Lale Devri, Ankara, 1973, 80-81; S. Ayverdi, Boğaziçi'nde Tarih, îst., 1976, s. 149; "Helva", TDEA, IV, 206; Sevengil, Eğlence, 1990, 76-78; Pakalın, Tarih Deyimleri, I, 797-799; Mehmed Tevfik, istanbul'da Bir Sene, ist., 1991, s. 46-53; Musahibzade, istanbul Yaşayışı, 1992, 113-116; A. T. Onay, "Helva Sohbeti", Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, Ankara, 1992, s. 202-203.

UĞUR GÖKTAŞ




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin