HİLMİ (İştirakçi)
(?, İzmir - 1923, İstanbul) Siyaset adamı ve gazeteci.
Asıl adı Hüseyin Hilmi olmakla birlikte, "İştirakçi Hilmi" veya "Sosyalist Hilmi" olarak tanınırdı. İzmirli olduğu, bir süre İzmir'de polise bağlı bir işte muhtemelen a-jan olarak çalıştığı, babasından miras kalan evi satarak Romanya'ya gittiği, orada sosyalist fikirlerle tanıştığı, Romanya dönüşü İstanbul'a geldiği, İstanbul'da kendisi gibi İznik doğumlu olan Mülkiye mezunu anarşist ve materyalist eğilimli Baha Tevfik'le tanışıp onun etkisine girdiği söylenir. Hüseyin Hilmi'nin İstanbul'da Osmanlı sol çevrelerinde adını duyurmaya başlaması Şubat 1910'da İştirak adlı haftalık bir dergi yayımlamaya girişmesiyledir. 16 sayı çıkan İştirak haziranda Divan-ı Harb-i Örfî tarafından kapatılır. Eylül 1910' da yeniden çıkmaya başlayan dergide, İş-tirak çevresinin, Hüseyin Hilmi'nin de yönetimde bulunduğu Osmanlı Sosyalist Fır-kası'nı (OSF) kurdukları haberi vardır. Bu ilk dönemde, gerek OSF, gerekse Hüseyin Hilmi Fransız sosyalistlerinden özellikle Jaures'den etkilenmiş görünmektedirler. Ancak işçi sınıfından ve sosyal adaletsizlikten söz etmekle birlikte, sosyalizm anlayışları son derece nahif ve daha çok siyasal liberalizme yakındır.
1910-1912 arasında, Hüseyin Hilmi'nin sosyalist yayın faaliyeti, İştirak kapandıkça onun yerine geçirilen ve her biri birkaç sayı çıkan İnsaniyet, Medeniyet vb dergilerle sürmüş; 1911 başından 1912 ortalarına kadar bu dergiler yayıma bütünüyle son vermiş, daha sonra İştirak OSF'nin organı olarak çıkmaya başlamış; Haziran 1913'te Mahmud Şevket Paşa suikastından sonra muhalefet bastırılırken Hüseyin Hilmi'nin İştirak ve OSF çevresi de bundan nasibini almış, Hüseyin Hilmi de bir rivayete göre Avrupa'dan gezi dönüşü Sirkeci'de tutuklanarak başka muhaliflerle birlikte Bahrıcedit vapuru ile Sinop'a sürülmüştür.
İştirakçi Hilmi'nin İstanbul sol ve işçi hareketinde etkinlik kazanması, hattâ kısa bir süre binlerce işçiyi peşinden sürükleyen bir lider haline gelmesi, Mütareke' den sonra İstanbul'a dönerek Şubat 1919' da Türkiye Sosyalist Fırkası'nı (TSF) kurmasından sonradır. Hüseyin Hilmi'nin başkanlığındaki yeni partide sosyalizmi görece daha derinlemesine kavramış kişi-
lerin varlığı ve Hüseyin Hilmi'nin de giderek bilinçlenmesi, partinin programına ve eylemine yansımıştır. Temmuz 1919'da kongresini yapan parti Hüseyin Hilmi'yi azledilmez ve değişmez başkan ilan etmiş; aynı yıl Sosyalist Enternasyonal'in Cenevre Konferansı'na Hüseyin Hilmi imzalı bir rapor sunulmuştur. Hüseyin Hilmi'nin istanbul işçi hareketi içinde parlaması, Ekim 1919'dan başlayarak, 1920 boyunca ve 1921'in sonlarına kadar, özellikle İstanbul Tersane, Debbağhane, Tramvay Şirketi, Şirket-i Hayriye ve Haliç işçilerinin grevlerini başarıyla yönetmesiyle olmuştur. Kısa süreli de olsa önemli bir işçi kitlesini yönlendirmesi, aynı yıllarda kentte bulunan başka sol ve sosyalist gruplar arasında, İştirakçi'ye önem kazandırmıştır.
İştirakçi Hilmi'nin etkinliği 1921 sonları ve 1922'den itibaren azalmaya başlamış; 1922 ortalarına gelindiğinde TSF'nin hemen hemen hiçbir etkisi kalmamış; Hüseyin Hilmi İstanbul işçi hareketi içindeki bütün etkinliğini yitirmiş; 1923 başlarında, bir gece Bozdoğan Kemeri altında tabanca ile vurularak öldürülmüştür.
Hüseyin Hilmi'nin kişiliği çeşitli kaynak ve araştırmalarda oldukça farklı bakışlarla ele alınır. Kimileri onu ciddiyetten uzak, fırsatçı bir maceraperest; kimileri işgal istanbul'unda ingiliz işgal kuvvetleri komutanlığının zaman zaman Fransızlara karşı kullandığı bir ajan olarak gösterirler. Eldeki veriler, İştirakçi'nin karışık bir kimliğe sahip olmakla birlikte sosyalizmi ve işçi hareketini sadece bir geçim vasıtası olarak gören bir ajandan ibaret olmadığını; derinlemesine bilmediği, yüzeyden kavradığı ama gönlüyle inandığı sosyalizme giderek daha fazla bağlandığını göstermektedir. 1920-1921'de, İstanbul'u zaman zaman genel grev tehdidiyle titretebilmiş; l Mayıs 1921'i, aynı zamanda İstanbul'daki işgal kuvvetlerine karşı bir gösteri olarak kızıl bayraklar, kızıl karanfiller, Enter-nasyonel marşı ve önemli bir işçi katılımıyla kutlamayı başarmış; partisine kayıtlı işyerlerinde kısa bir süre için de olsa başarılı grevler yönetmiştir. Ö, kızıl yeleği, yakasından eksik etmediği kırmızı karanfili, ağzından düşürmediği "cepte metelik kalmadı" sözü, babayani tavırları ile sosyalist bir liderden beklenen ciddiyetten ve sosyalizmin biliminden uzak olmakla birlikte, yine kendi deyişiyle "gözünü budaktan sakınmayan" bir muhalefet yapmaktan çekinmemiş; birkaç kez tutuklanmış, sürgüne gönderilmiş ama bildiği yolda devam etmiştir. İstanbul işçi hareketi üzerindeki etkinliği, yönettiği grevlerin ingiliz işgal güçlerinin desteğiyle başarıya ulaştığı şaibesiyle gölgelenmiş olmakla birlikte, özellikle tramvay işçilerinin daha sonraki yıllarda da sürecek olan mücadele ve bilinç geleneklerinde Hüseyin Hilmi'nin payı olduğu söylenebilir.
BibL M. Süleyman Çapanoğlu, Türkiye'de Sosyalizm Hareketleri ve Sosyalist Hilmi, İst., 1964; B. N. Kaygusuz, Bir Roman Gibi, İzmir, 1955; M. Tuncay, Türkiye'de Sol Akımlar (1908-1925), Ankara, 1973; O. Baydar, Türkiye işçi Sınıfı Tarihi, Frankfurt, 1982.
OYA BAYDAR
Dostları ilə paylaş: |