İSTANBUL ŞEHRİ MUHİPLERİ CEMİYETİ
istanbul Vilayeti'nin izniyle 2 Temmuz 1327/15 Temmuz 1911'de kuruldu. Amacı, istanbul'un güzelliklerini ve eski eserlerini bir taraftan tanıtırken, bir taraftan da bu e-serlerin korunmaları için gerekli makamlar ile temasa geçmek idi. Cemiyetin 18 maddelik bir tüzüğü vardı. Yönetim kurulu ise başta Şûra-yı Devlet Reisi Said Halim Paşa olmak üzere, Müze-i Hümayun Müdürü Halil Edhem Eldem(-»), Adliye müşaviri olarak Osmanlı Devleti'ne davet edilen Polonya asıllı fakat Fransız vatandaşı Kont Leon Ostrorog, Düyun-ı Umumiye mektupçusu Vahid, Darülfünun muallimlerinden Ahmed Midhat Efendi(~>), Teşrifat-ı Umumiye Müdürü-i Umumisi ismail Cenanı, Maarif Nazın Emrullah, Sabah gazetesi başmuharriri Diran Kelek-yan, Osmanlı Bankası Müdür-i Umumisi M. Revoil, Divan-ı Türki-i Hıdivî Müdürü Arif, sabık Maarif Nazın Abdurrahman Şe-
ref(->), Meclis-i Emanet azası ismet, Müze-i Hümayun muhafızlarından Teodoros Makridis, Şûra-yı Devlet aza-ı sabıkasından Nusret, mimar ve Sanayi-i Nefise-i Şahane Mektebi muallimlerinden Vedat Tek(->), Şûra-yı Devlet azasından iskender Hoçi, Meclis-i Kebir-i Maarif azasından Yusuf-yan, Mülkiye Mektebi muallimlerinden Efdaleddin Bey'den (Tekiner) oluşuyordu. Esas yönetmelikte adı geçmemekle beraber bu listeye Meclis-i Kebir-i Maarif azasından "ihtifale!" lakabıyla tanınan Mehmed Ziya Bey'in(->) de ilave edildiği anlaşılıyor.
Cemiyetin üye sayısı yerli ve yabancı olmak üzere 180'e ulaşıyordu. Bunlardan bir kısmı yurtdışında yaşayan muhabir ü-yelerdi. Kurulduğundan itibaren l yıl içinde istanbul Muhipleri Cemiyeti, Türkiye' de ilk matbaayı kurmuş olan ibrahim Mü-teferrika'mn ve Kâtip Çelebi'nin hatırala-n için birer anıt yapılmasını kararlaştırmıştı. Fransa elçisinin eşi, üyelerden Bayan Bompard tarafından, Anadoluhisarı'nda Amcazade Hüseyin Paşa Yahsı(->) divanhanesinin onarımı düşünülerek, bunun i-çin rölöveler ve renkli desenler hazırlatılarak büyük boyda bir albümün yayımlanması da kararlaştırılmıştı. Yine cemiyet, Büyük Saray'ınf» Marmara tarafı surları üstünde olan ve lustinianos Evi olarak bilinen Bizans yapısının incelenmesini istemiş ve bu iş, R. Mesguisch tarafından bir dereceye kadar yerine getirilmiştir. Mesguisch araştırma kazılarını ertesi yıl sürdürmeyi tasarlamış ancak bu proje hiçbir vakit gerçekleşmemiştir. Tek kazanç, 150 altın harcanarak yapılan bazı onarımlar olmuştur.
istanbul Muhipleri Cemiyeti, şuursuzca yapılan veya yapılması tasarlanan bazı yıkım tasarılarına da karşı çıkmıştı. Bunlar arasında Feyzullah Efendi Medresesi(-»), Haseki Hamamı'mn yıktırılması ile Gülha-ne Parkı girişi (Soğukçeşme Kapısı) etrafında surların kaldırılması hususundaki projeler vardır. Cemiyet bu teşebbüslere şiddetle karşı çıktığı gibi "Lale Devri" denilen 18. yy'ın ilk yarısındaki Türk sanatı üslubunun güzel eserlerinden, Kuledibi'n-deki Bereketzade Ceşmesi'ni(-») eski yerinde restore ettirmiştir. Aziz Oğan, bu cemiyet hakkındaki yazısında, üyelerin istanbul'u, Türkü ve Türkiyeyi seven kişilerden oluştuğunu yazar. Fransız elçisinin e-şi Bayan Bompard da bunlardan biridir. Ancak, Türk ordusu 1912-1913 Balkan Savaşı felaketinde Edirne'yi geri almaya çalışırken, Elçi Bompard'ın Cemal Paşa'ya "Edirne'de niçin bu kadar ısrar ediyorsunuz? Sizi Edirne'ye bağlayan birkaç kubbeden başka ne vardır ki!" sözü, bu dostların (!) Türkleri ve Türkiye'yi ne derecede saydıklarını gösteren bir işarettir.
istanbul Muhipleri Cemiyeti kurulduktan sadece birkaç yıl sonra I. Dünya Sava-şı'nın (1914-1918) kargaşası içinde kayboldu ve unutuldu gitti. Ancak yıllar sonra bu cemiyet veya kurumu yeniden canlandırma yolunda bir girişim Reşid Safvet Atabi-nen(-0 tarafından yapıldı. Atabinen 1923' te kurduğu Türk Seyyahin Cemiyeti'nde
(Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu) istanbul'u Sevenler Kurumu adı altında, cemiyeti canlandırmak istemiş ve eski cemiyetten kalan 800 liralık bir parayı bu yeni kuruluşa devrettirmiştir. "istanbul'u Sevenler Grubu", her ay toplantılar yaparak şehrin tarihi eserleri ile ilgili şikâyet ve dileklerini gerekli makamlara iletiyordu. Bu kuruluşun aldığı kararlar, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Bellete-ni'nde raporlar halinde yayımlanmıştır. Bu arada yapılan hizmetler hususunda, 1943' te ibrahim Müteferrika'mn mezar taşının, bulunduğu Hasköy Mezarlı-ğı'ndan, Galata Mevlevîhanesi naziresine taşınarak birçok benzeri gibi kaybolmaktan kurtulmasına işaret edilebilir.
istanbul'u Sevenler Grubu da yavaş yavaş bu türden konulara ilginin azalması ve istanbul'u gerçekten sevenlerin bu dünyadan birer birer göç etmeleri üzerine sessizliğe gömülerek unutuldu gitti, istanbul'u Sevenler Grubu 1940'lı yıllarda bazı eski eserler ile ilgili olarak öneri, temenni ve kararlarını aynca küçük broşür halinde de yayımlamıştır.
istanbul Muhipleri Cemiyeti, "Umumi Rapor" başlığı ile 1329/1913'te bir rapor yayımlamıştı. Tüzüğü ise daha önce, So-ciete deş amis de Stamboul Status adı ile istanbul'da 1912'de basılmıştı. Ünlü Bizans tarih ve medeniyeti uzmanı, Sorbonne öğretim üyelerinden Charles Diehl(->) tarafından yazılan "Leş amis de Stamboul" başlıklı bir yazı, Türkçe ve Fransızca 4 sahi-felik bir broşür halinde basıldıktan başka, Galata'da Bereketzade Çeşmesi'nin restorasyonu münasebetiyle, Bereketzade Çeşmesi -Lafontaine de Bereket-Zade adı ile Türkçe ve Fransızca bir kitapçık da yayımlanmıştır. Cemiyet, kurtarılması hususunda büyük özen gösterdiği Kanlıca'daki Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı divanhanesi hakkında da içinde başta Pierre Loti olmak üzere pek çok kişinin yazıları olan renkli resim ve rölöveler ile zenginleştirilmiş, Leyali deş Koeprulu â Anadoli His-saKParis, 1915) adlı büyük bir de albüm-kitap yayımlamıştır.
Bibi. A. Ongan, "Türk Müzeciliğin 100'üncü Yıldönümü", TTOKBelleteni, S. 62 (1947), (ayrıca broşür olarak "istanbul'u Sevenler Grubu Yayını" olarak da basıldı); S. Eyice, "istanbul'u Sevenler Birleşiyor (istanbul Muhibleri Cemiyeti), Yıttarboyu Yakın Tarih Dergisi, S. 6 (Eylül 1978), s. 47-49.
SEMAVi EYİCE
Dostları ilə paylaş: |