1950'den 1990'a İşgücü ve İstihdam
istatistikler açısından görece güvenilir ve karşılaştınlabilir verilerin bulunduğu 1955-1990 arasında, işgücü ve istihdam açısından gözlenen belirgin özellik İktisaden faal olmayan emekli, ev kadını, öğrenci vb toplamının sayısal ve oransal yüksekliğidir. Böyle bir sonuç istanbul'un toplumsal, ekonomik, kentsel özelliklerinin bir yansımasıdır. İktisaden faal olmayan nüfusun yüksekliğindeki en önemli pay ev kadınları ve öğrencilerdedir. Bir üniversite, yükseköğrenim ve eğitim kenti olan istanbul'da İktisaden faal olmayan 12 ve daha yukarı yaşlardaki nüfusun hemen her dönem yüzde 20 civarında bir oranını öğrenciler, yüzde 65-70 civarında bir oranını da ev kadınları meydana getirmiştir. Kırsal kesimlerdekinin aksine, "ev kadım" kümesinin istanbul'da çoğunlukla ev dışında gerçekten de işgücüne katılmayanları kapsadığı unutulmamalıdır. Buna karşılık istanbul, İktisaden faal olmayan nüfus içinde oranları giderek azalan ve 1990'da yüzde 11 civarında olan emeklileriyle kendi içinde bir emekliler kenti olmamakla birlikte, Türkiye'ye faal olmayan nüfus, toplam nüfusa oranlandığında yine de en çok emeklinin, özellikle de e-mekli kadının bulunduğu ildir.
istanbul'daki İktisaden faal nüfusun, 1955'ten 1990'a kadar büyük sayısal artışa rağmen, oransal bir düşme gösterdiği izlenmektedir (Tablo I), 1965-1970 arasında görülen önemli azalmanın asıl nedenini, bu tarihe kadar yapılan sayımlarda, işgücü istatistiklerine temel olarak 15 yaş ve üstü alınırken 1970'ten itibaren 12 yaş ve üstünün alınmasında aramak doğru o-lur. 1970'ten itibaren, istanbul'da İktisaden faal olanlar, tabloda da görüldüğü gibi faal olmayan nüfusun hep birkaç puan altında kalmıştır, istanbul gibi, Türkiye'nin geleneksel kısıdamalar ve bunun bir parçası olarak kadının iktisadi yaşamın dışında kalmasından en az eddlenmesi beklenen bir kentinde İktisaden faal nüfus içinde kadınların azlığı, buna karşdık iktisa-
Dostları ilə paylaş: |