İSTİNYE TERSANESİ
İstinye
İstanbul Ansiklopedisi
yüzyılda koy dibindeki çayırlık, bir meşke yeri olarak kullanılmıştır.
İnciciyan 18. yy İstinye'sinde, Yeniköy'e kadar sahil boyunca bahçeler ve köşkler bulunduğunu; vadideki suların Türk mahallelerinden geçerek denize döküldüğünü; tepelerden çıkartılan beyaz kilin Eyüp çömlekçilerince kullanıldığını; ayrıca İstinye Limanı'nın doğu-batı doğrultusunda yaklaşık l mil uzunluğunda olduğunu; be-
yaz killerin İstinye Limanı'ndan Halic'in Defterdar İskelesi'ne ve oradan da Eyüp' ün çömlekçi dükkânlarına taşındığını anlatır.
19. yy'da köy yerleşmesinde yaşam, sahilde önemli kişilere ait 5-6 yalı, vadi boyunca koy ve koy dibindeki çayırlığın mesire olarak kullanımıyla devam eder. 1849' da Istinye'ye bir sabah bir de akşam olmak üzere günde iki kez vapur seferi baş-
lamıştır. 20. yy'ın başında iskelenin hemen yanında, Fransız Mösyö Pigeo'nun yaptırdığı beyaz yalıyı daha sonra Recaizade Mahmud Ekrem Bey satın almış ve onart-mıştır. Dönemin tanınmış edebiyatçılarının ve önemli kişilerin bu yalıdaki toplantılarında Servet-i Fünun akımı filizlenmiştir.
İstinye Köyü, idari açıdan uzun yıllar Sarıyer İlçesi'nin Yeniköy Bucağı'na bağ-
Istinye Koyu'nun havadan görünümü. Bünyamin Çelebi
h bir mahalle olarak görülür. Mahalle alanı da oldukça büyüktür.
Batıda Büyükdere asfaltına, güneyde Şişli-İstinye yokuşuna (Maslak yoluna), kuzeyde Tarabya Mahallesi'ne, doğuda Yeniköy bucak merkezine kadar yayılır. 1955' te yaklaşık 3.000 nüfusu olan mahallenin zaman içinde nüfusu artarken, mahalle alanı içinde oluşan yerleşmelerin yeni muhtarlıklar haline gelmesiyle İstinye Ma-hallesi'nin alanı daralmıştır. Bunlardan Pınar Mahallesi 1985, Poligon ve Çamlıtepe (Derbent) mahalleleri ise 1990 nüfus sayımlarına resmen girmişlerdir. Alanı daralmasına rağmen İstinye Mahallesi'nin nüfusu giderek artmış, 1965'te yaklaşık 4.000'e, 1975'te 10.000'e, 1985'te 17.000'e yükselmiş, 1990 sayımında ise yeni mahalle oluşumlarının da etkisiyle 13.000'e gerilemiştir.
İstinye Mahallesi'nin başlangıçtaki en geniş haliyle kapladığı alan, arazi kullanımı bakımından Boğaziçi'nde 1950'den bu yana en çok değişim geçiren, şehirleşmenin halen büyük hızla sürdüğü bir alandır.
İstinye Vadisi'nde yüzlerce yıldır kullanılan taşocaklarma ilaveten 1950'li yıllarda sanayi tesisleri kurulmaya başlamış, 1955'te İstinye Vadisi'nin sanayi alanı olarak açılma kararının alınması ve 1957'de sırtyolu (Büyükdere Caddesi), îstinye Bayırı ve sahil yolunun bir kısmının açılması, eskiden beri var olan bazı yerlerin de genişletilip iyileştirilmesiyle birlikte ilk gecekondular tesislerin yakınlarında belirmeye başlamıştır.
1965'ten sonra İstinye ve yakın çevresinde şehirleşme giderek hızlanmış, sahil yolu çevresinde 1952'de kurulmuş o-lan sağlık ocağı 1967'de devlet hastanesine dönüşmüş, 1970'te yakınına bir SSK dispanseri taşınmış (Sarıyer'den), günümüze gelinceye kadar da aynı bölgede çeşitli ticari birimler açılmış, genişlemiş, işlev değiştirmiş ya da kapanmıştır.
İstinye Koyu, derin ve doğal bir liman oluşu nedeniyle her dönemde suya, koya bağlı işlevler içermiş, hemen her zaman gemilerin bakım, onanm veya imalat işlerinin yapıldığı kalafat yeri ve tersane olarak kullanılmıştır. Yakın zamanlara kadar İstinye Koyu'nda bulunan tersane, 1991' de Boğaziçi Yasası doğrultusunda buradan kaldırılmıştır (bak. İstinye Tersanesi).
1994'te İstinye Mahallesi batıda Poligon ve Pınar mahalleleri, kuzeyde Fera-hevler (1988'de Yavuz Sultan Selim adım almıştır), kuzey ve doğuda Yeniköy mahalleleri ile komşudur. Boğaziçi Yasası'na göre öngörünüm alanında kesin olarak yapı yasağı bulunan İstinye'de Nisan 1994' ten itibaren gerigörünüm alanında da yapı yasağı getirilmiştir. Ancak aradan geçen süre içinde İstinye yamaçları bütünüyle betonlaşmıştır. Mahallede eski kullanışlara ilaveten biçim değiştirerek gelen yeni işlevler göze çarpmaktadır. Örneğin, İstinye İskele Çeşmesi(->) karşısındaki pastanenin yenilenmesi, Koç Üniversitesi'nin kuruluşu, Süreyya Bebek Restoranı'nın buraya gelişi vb.
İstinye'de bugün mevcut olan eczane,
banka, lokanta, maden işletme ve inşaat şirketleri birimlerinin çoğu 1970'ten sonra açılmış ve günümüze kadar sayılan artmıştır.
1983'te Bayındırlık ve iskân Bakanlı-ğı'nca turizm amaçlı mevzii imar planı kapsamına alınan İstinye Koyu ve çevresi Bakanlar Kurulu tarafından 7 Kasım 1985' te turizm merkezi olarak ilan edilmiş, 26 Ağustos 1991'de de tersanedeki havuzlar ve makine parkuru Alaybey (izmir'de) ve Pendik tersanelerine dağıtılmıştır.
Ancak "İstinye Turizm MerkezF'nin tevsii için 18 Ocak 1990'da Bakanlar Kuru-lu'nda alınan karar Danıştay'a yapılan itirazla 28 Mayıs 1991'de "yürütmeyi durdurma" ile karşılaşmış; temyize gidilmesine karşın Danıştay temyizi reddedip, yürütmeyi durdurma kararını üç ay süreyle u-zatmıştır. Bu karara da yapılan itirazlarla konu uzamış olup halen son "tashihi karar" isteği Danıştay tarafından incelenmektedir.
Tersanenin boşaltılan ve yıktırılan eski binalarının yerleri bugün hâlâ yeni bir kullanıma dönüştürülmemiştir. Sadece İstinye Köprüsü yanındaki iki katlı bina ve bahçesi "Liman Restaurant ve Çay Bahçesi" olarak düzenlenmiştir.
ÇİĞDEM AYSU
Dostları ilə paylaş: |