Kalamış
Ozan Bilgiseren, 1994
Kalamış
istanbul Ansiklopedisi
leri nedeniyle bir fener yapılması istenen, mahal Kelemiç Burnu diye adlandırılıyor- \ du. Koyun güney ucundaki fenerden do- \ layı bugün Fenerbahçe adıyla anılan burna, o zamanlar Kelemiç Burnu denilmesi, koyda birtakım sazlıkların, kamışlıkların bulunmasından ileri gelmekteydi. (Grekçe "kalamisia" sözcüğü "kamışlar" ya da "kamışlık" demektir.)
17. yy'ın ünlü seyyahı Evliya Çelebi, Kalamış Koyu'nun bir gezinti yeri olduğunu söyler, körfezin iç kısmında kumsalın beyazlığını ve denizi över, burada "deniz melikeleri gibi Âdem melekleri"nin yüzdüğünü söyler.
Fenerbahçe ve civarındaki köşkler, kasırlar 17. yy'da ve 18. yy'ın başlarında çoğaldıysa da, sonradan bu gelişme, sayfiyenin Boğaziçi'ne kaymasıyla ve orada yalılar, köşkler yapılmasıyla durdu.
Kalamış'ın asıl görkemli dönemi 19. yy' in ikinci yarısında başlar. Gerek devlet ricalinden, gerekse başka varlıklılardan, Müslüman veya gayrimüslim birçok kişi Bağdat Yolu ile deniz kıyısı arasına, Kızıltop-rak, Çiftehavuzlar, Göztepe, Caddebostan, Fenerbahçe, Erenköy vb gibi yörelere köşkler, yazlıklar yaptırırken, kentin en güzel koyu Kalamış da buranın en gözde sahili haline gelecekti. Özellikle İstanbul-Bağ-dat demiryolunun yapılması, saydığımız semtlere banliyö tren seferinin konulması, ek bir hattın Fenerbahçe'ye kadar uzatılması, Kalamış'a vapur seferlerinin başlaması gibi olaylar böyle bir gelişmede belirleyici etki yapacak, ayrıca bu güzel yöre sadece varlıklılara ait olmaktan çıkarak, İstanbul'dan, Beyoğlu'ndan, Üsküdar ve Kadıköy'den çok sayıda kişinin demiryoluyla ya da denizyoluyla perşembe, cuma günleri gezmeye, pikniğe geldikleri çok şenlikli, çok canlı bir mesire mahalline dönüşecekti. Sonra, buraya kadınlara ve erkeklere mahsus olmak üzere deniz banyoları yapıldı, tramvay seferleri konuldu vb.
Kalamış'ın bu özelliği 1950'li yılların sonlarına değin devam etti. Bağdat Caddesi'nin bugünkü haliyle yeniden düzenlenmesi sonucunda caddenin her iki tarafına apartmanlar yapılırken, bahçeler, bağ ve bostanlar, yeşil alanlar ortadan kaldırılırken, deniz tarafına düşen güney kesim daha hızlı bir iskâna uğradı ve andığımız diğer semtler gibi Kalamış da yazlık olmaktan çıkıp sürekli iskân yöreleri arasına katıldı. Derken, gerek bu evsel atıklarının, gerekse bir pislik yatağı haline gelmiş Kurbağalı Dere akıntılarının körfezi iyice kirletmesi, Marmara kıyılarının genel kirlenmesiyle bileşince Kalamış Koyu'nun eski güzellikleri büyük ölçüde ortadan kalktı. Kalamış'a vapur seferleri 1960'ta durduruldu. 1980'lerde körfezin bir bölümü dolduruldu, beton yığınından ibaret bir marina yapıldı. Kalamış İskelesi'nin yakınındaki Rum kilisesinin avlusunda bulunan ünlü Todori Meyhanesi ile kıyıdaki bazı lokantalar da kapandı, sahil marina ve te-
Kalamış'tan bir görünüm.
Nazım Timuroğlu, 1994
sislerinden, dükkânlarından ibaret kalınca, artık Kalamış'ın ne yazında, ne de kışında alınacak bir "huzur" kaldı.
İSTANBUL
Dostları ilə paylaş: |