Caddenin Özellikleri
1990'larm ortasında İstiklal Caddesi ve çevresi geçmişten kalma olumlu ve olumsuz özelliklerini bir arada sürdürmektedir. Cadde bugün alışveriş bakımından çok büyük ölçüde bir giyim mağazaları komp-
Salâhattin
Giz'in bir
fotoğrafında
1920'li yılların
sonlarında
Galatasaray'dan
istiklal
Caddesi'nin
görünümü.
Eser Tutel
leksi gibidir. Giysi, iç çamaşırı, kundura-çanta dükkânları, cadde üzerindeki alışveriş yerlerinin takriben dörtte üçünü oluşturmaktadır. Geri kalanları ise bankalar, çabuk yemek (fast food) büfeleri, lokantalar, muhallebiciler, meyhaneler vb oluşturmaktadır. Ara sokaklar, kısmi düzelmelere rağmen, gene Beyoğlu'nun arka sokak mensuplarına hizmet veren lokanta ve kahvelerle, Beyoğlu'nun özelliklerinden olan ve büyük ölçüde Anadolu'dan gelmiş paralı kişileri çeken pavyon ve barlarla, kötü, içkili gazinolarla, salaş dükkânlarla, çeşitli fuhuş yuvalarıyla ve aynı amaca hizmet eden otellerle doludur.
İstiklal Caddesi ile arka sokakları, birbirinden ayrılamayacak bir bütündür. Bu bütünlük Beyoğlu'dur. Nitekim Beyoğlu denilince İstiklal Caddesi ve arka sokakları, İstiklal Caddesi denilince de Beyoğlu akla gelir. Bu bakımdan hem İstiklal Caddesi, hem de Beyoğlu, bir cadde ile sokaklar bileşimidir; bir semttir, ama aynı zamanda bir "kavram"dır. Güzeli de çirkini de içinde barındırır. Cadde ve çevresi, fu-huşuyla, serseri yuvalarıyla, genç kadınların yalnız gezmekten çekindikleri arka sokaklarıyla ama buna karşılık tiyatro, sinema, kitabevi ya da kitap sergileriyle, sanat galerileriyle, sayıları az da olsa pek pahalı olmayan lokantalarıyla karma bir karakter taşır.
Yani tek bir Beyoğlu, tek bir İstiklal Caddesi yoktur ya da Beyoğlu'nu ve İstiklal Caddesi'ni tek yönlü, tek boyutlu görmemekte yarar vardır. İstiklal Caddesi ve civarı çok parçalı bir bütündür.
Adım Adım İstiklal Caddesi
Tünel'den(->) Taksim'e doğru İstiklal Caddesi hakkında kayda değer bilgileri not-
lar halinde sıralayacak olursak, Tünel Mey-danı'ndan başlamak gerekir. Burası eskiden mezarlıkken, 1871-1874 arasında Tünel'in yapılması üzerine meydana küçük bir gar binası konuldu. Yanındaki Sokağa Gar Sokağı (şimdi Erkân-ı Harp Sokağı) a-dı verilmişti. Daha sonra gar binası yıkılıp, yerine Metro Ham(-») inşa edildi. Halen İETT Genel Müdürlüğü bu binadadır. Metro Hanı yapılırken Tünel Meydanı'ndaki küçük havuz da kaldırıldı.
Meydanın sağ tarafında eskiden kitapçı, müzik aletleri dükkânları ve Foto Süreyya adlı ünlü bir fotoğraf stüdyosu vardı. Şimdi, Tünel binasının yanında, Galip Dede Sokağı ile İstiklal Caddesi'nin birleştiği köşedeki binanın altında ABC Ki-tabevi'ne ait bir birim bulunmaktadır; sağ kolda müzik aletleri dükkânı ile Metro Kitabevi vardır.
Foto Süreyya'nın yerinde Dört Mevsim Lokantası bulunmaktadır. Bu lokantanın bulunduğu köşeden Şahkulu Bostan So-kağı'na girilir. Bu sokak ilk başlarda mezarlık ve bostanlıktı, daha sonra "Yeni Yol" adıyla bir sokak açıldı. Bugün Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi(->) (eski Beyoğlu Evlendirme Dairesi) sonra Alman Lisesi(->) ve daha da aşağıda Kırım Savaşı'ndan sonra İngilizlerce yaptırılmış bir Anglikan kilisesi (bak. Kırım Kilisesi) bulunmaktadır. Kırım Kilisesi yakınlarda ibadete kapanmıştır ve kültürel etkinlikler için düzenleneceği belirtilmektedir.
Şahkulu Bostan Sokağı'nın İstiklal Cad-desi'ndeki öteki köşesinde İsveç Elçiliği binası(->) yer alır. Bugün İsveç Konsolos-luğu'nun ve İsveç Araştırma Enstitüsü' nün(->) bulunduğu binanın önündeki dükkânlar yakın yıllarda konsoloslukça yıktı-
rılınca, bina ve bahçesi, cadde üzerindeki hayli geniş cephesiyle ortaya çıkmıştır.
Tünel Meydam'nda Tünel'in (Metro Hanı'mn) girişinin tam karşısındaki Sümbül Sokağı, Sofyalı Sokağı'na ulaşır. Eski dönemlerde İstanbul'un ünlü lokantacılarından Fischer'in burada lokantası vardı, Fischer daha sonra Galatasaray Lisesi'nin yan kapısının karşısına, Boğazkesen Yo-kuşu'na, oradan da İngiliz konsolosluk binasının karşısına taşındı, 1960'lann sonunda da lokantasını kapattı. 1930'lu yıllarda Fischer'in yanına komi olarak giren Refik, Sümbül Sokağı'nın devamındaki Sofyalı Sokağı'nda Beyoğlu'nun tanınmış meyhanelerinden birisini işletmektedir. Sofyalı Sokağı'nın batısında Journal Sokağı, doğusunda ise İstiklal Caddesi'ne açılan Müeyyet Sokağı vardır. Bu sokağın eski adı, karşıdaki İsveç Sarayı'ndan (İsveç Elçiliği binası) dolayı İsveç Sokağı' dır. Müeyyet Sokağı'nın İstiklal Caddesi ile kesiştiği yerdeki büyük yeni yapı, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'ne aittir.
Müeyyet Sokağı'nın karşısındaki İsveç Sarayı'nın bitişiğinde Türk-Alman Kitabevi, onun da yanında Kitabı Mukaddes Kitabevi bulunmaktadır. Daha sonra gelen bina ünlü Botter Apartmam'dır(->). Art nouveau stilinin İstanbul'daki çok karakteristik örneği olan Botter Apartmam'mn yanındaki binada halen Beyoğlu Belediyesi çalışmaktadır. Altında, cadde üzerinde, 1913'ten beri Hachette Kitabevi vardır. Bitişikteki bina önce "Hotel d'Angleterre" olarak açılmıştır, şimdi ise Hıdivyal Palas adlı bir apartmandır. Bu yapı İstiklal Caddesi ile Kumbaracı Yokuşu'nun kesiştiği yerde, güney köşededir. Sözünü ettiğimiz bloğun karşısında, İstiklal Caddesi'nin ba-
İSTiKLAL CADDESİ
268
269
İSTİKLAL CADDESİ
ti kaldırımında, Müeyyet Sokağı'ndan sonra gelen ünlü bina Narmanlı Yurdu diye anılır (bak. Narmanlı Hanı). Rus Sefareti' nin adliyesi ve hapishanesi olarak yapılmıştır. Bugün çeşitli küçük işyerleri bu avlulu, masif kolonlu binanın içinde çalışmaktadır. Bloğun bittiği yer Asmalımescit Sokağı'dır. Bu sokağın karşısına Kumbaracı Yokuşu isabet etmektedir. Asmalımescit Sokağı tarihi boyunca, edebiyatçıların, sanatçıların devam ettikleri ünlü bir sokakken, bugün bir-iki gözde meyhanesi dışında herhangi bir özelliğe sahip değildir.
Kumbaracı Yokuşu'nun adı Osmanlı ordusundaki topçu paşası Kumbaracı Ah-med Paşa'dan gelir.
Kumbaracı Ahmed Paşa'nın konağı bu sokakta olduğu için Kumbaracı Yokuşu diye adlandırılmış, sözcük zamanla Kum-baracı'ya dönüşmüştür. Bu yokuş istiklal Caddesi'nden doğruca Tophane'ye iner ve caddeyi Boğaziçi'ne bağlayan tanınmış yokuşlardan birisidir.
istiklal Caddesi ile Kumbaracı Yokuşu' nün Taksim tarafındaki köşesinde bugün ABC Kitabevi bulunmaktadır. Geçmişte burada Lebon vardı, istanbul'un çok ünlü kafe-restoranlarından olan Lebon'un hayli eski bir tarihi vardır. Fransa'nın Babıâli nezdindeki sefiri General Horace Se-bastiani ülkesine dönerken aşçısı Edo-uard Lebon İstanbul'da kalmış ve lokanta işletmeye başlamıştı. Kuşaktan kuşağa aynı işi götüren Lebon ailesinin bugüne u-laşmış kayıtlardaki ün yapan yeri 19. yy' in ortalarında Rus Sefareti'nin karşısındaki Cafe-Restaurant da Saint-Petersburg adıyla çalışıyordu (bak. Rus Elçiliği binası). Daha , sonra, Avrupa Pasajı(->), Aynalı Pasaj/Aynalı Çarşı veya Passage Oriental denilen
yapının giriş kapısının güneyindeki yere taşındı. 19401ı yıllarda Lebon yerini Markiz Pastanesi'ne(-0 vererek, Kumbaracı Sokağı'nın köşesine, şimdiki ABC Kitabe-vi'nin bulunduğu dükkâna geçti. Bu dönemde işletmeyi, orada çalışan Kosti Li-topulos adlı kalfa, ustasından ve sahibinden devraldı. Bugün Lebon Pastanesi, Rusya Konsolosluğu'nun güney komşusu olan yeni yapılmış Hotel Richmond'un altında faaliyettedir. Markiz Pastanesi ise 1940'lar-da Avadis Orhanyan tarafından Lebon'un boşalttığı yerde açılmış, 1980'de kapanmıştır. Richmond Oteli tarafından satın alınan Avrupa Pasajı'nın tadilat göreceği ve Markiz Pastanesi'nin aynı yerde açılacağı belirtilmektedir. Böylece, istanbul'un ünlü Lebon'u ve Markiz'i aynı elde toplanmış olacaktır.
Sözünü ettiğimiz Aynalı Çarşı'nın girişinin üzerinde bugün Passage Oriental adının yanısıra Türkçe olarak Şark Aynalı Çarşı yazısı da okunmakta, böylece iki isim birleştirilmiş olmaktadır. Pasajın yanındaki ipek Han'dan sonra Gönül Sokağı gelmektedir (eski Timoni Sokağı). Cadde-i Kebir üzerinde inşa edilmiş ve bugüne değin yaşayagelmiş en eski pasajın Passage Oriental olduğu belirtilmektedir. Bu pasajın tam karşısındaki Rusya Federasyonu Başkonsolosluğu, Rus Elçiliği olarak ünlü mimar Gaspare Fossati(->) tarafından yapılmıştır. Konsolosluk binasının kuzey bitişiğinde, bugün Beyoğlu Belediyesi'nin sanat galerisi yer almaktadır.
Daha sonra Santa Mana Draperis Kilisesi ve onun vakıf ham olan Santa Maria Hanı gelmektedir. Madam Clara Bartola Dra-peris'in Fransisken tarikatına bağışladığı Galata'daki ahşap bina, kilise olarak kullanılırken, yanınca, rahipler 1678'de "Dört-
Salâhattin Giz'in 19301u yıllardan bir fotoğrafında istiklal Caddesi'nin görünümü. Eser Tutel koleksiyonu
yol" ağzında bir kilise yaptırmışlar, o kilise deprem ve yangın geçirdikten sonra 1769'da bugünkü kagir kilise inşa edilmiş, 1904'te onarılmıştır. Kilisenin cadde üzerindeki kitabesinde II. Abdülhamid'e de teşekkür edildiğinden, bu ibadethane islam halifesinin adını taşıyan tek kilisedir (bak. Fransiskenler).
Santa Maria'dan sonra Postacılar Sokağı gelir. Burada Fransiskenlerin l670'te yaptırdıkları ispanyolların Terra-Sainte Kilisesi vardır. Şimdiki yapı 1871'de yapılmıştır. Bu sokak Tomtom Kaptan Sokağı adıyla aşağıya doğru devam eder ve Galatasaray Lisesi'nin yanından gelen Boğazkesen Caddesi'ne kavuşur. Bu köşede İtalya Elçiliği binası(-t) yer alır.
Postacılar Sokağı'm geçtikten sonraki blok üzerinde izzet Bey Apatmanı süslü fa-sadıyla dikkati çeker, biraz ileride ise Hollanda Başkonsolosluğu vardır (Hollanda Elçiliği binası). Onun bitişiğinde caddenin güzel yapılarından mimar Hovsep Az-navur'un Vucino Apartmanı yer alır.
Daha sonra Karaca Çıkmazı gelir. Bu çıkmazın adı eskiden Fransız Çıkmazı idi. Fransız Sarayı'nın (Fransız Elçiliği binası) cümle kapısı buraya açılıyordu. Karaca Çıkmazı adının kaynağı 1950'lerde yapılmış olan Karaca Tiyatrosu'dur(->). Çıkmazı geçince eski adıyla istanbul Sular Idare-si'nin, yeni adının başharfleriyle İSKl'nin merkez binası yer almaktadır (bak. İstanbul Su ve Kanalizasyon idaresi). Blok, eski ingiliz Kız Lisesi (English High School For Giriş), şimdiki Beyoğlu Anadolu Lisesi binasıyla sona erer (bak. High School-Inğiliz Kız ve Erkek liseleri). Okulun girişi, caddeye açılan Nuru Ziya Sokağı'nda-dır. Bu sokağın adı eskiden orada Polonya Elçiliği binasının bulunmasından dola-
•yi Polonya Sokağı idi. ingiliz Kız Okulu' nün ilk adı ingiliz Inas Okulu idi. Nuru Ziya (ışığın nuru) adı ise bu sokaktaki mason cemiyetinden ötürü konulmuştu. Cadde üzerindeki bu büyük bloğun karşısında sık aralıklarla dar sokaklar yer alır. Bunların çoğu çıkmaz sokaklardır. Burada Taksim yönüne doğru, Gönül Sokağı'ndan sonra gelen önemli yapı Suriye Pasajı'dır; 1908'de neoklasik stilde yapılmıştır (bak. Suriye Hanı).
1908'de tamamlanan Suriye Pasajı'nın Timoni (Gönül) ve Derviş (Piremeci) sokaklarına çıkışları vardı. Buradaki sinemanın adı önce Central'di (1912). Sırasıyla Sümer (1927), Şafak, Cumhuriyet ve Zafer (1938) olarak değişti. Ses Stüdyosu açıldı. Şimdiki adı Orhan Adli Apaydın olan Piremeci Sokağı'nın kuzey köşesinde bugün Baro Han bulunmaktadır, burada eskiden Metropol Han yer almaktaydı. Baro Han' dan sonraki sokak eski adıyla Venedik, yeni adıyla Balyoz Sokağı'dır. Eski dönemlerde Venedik kolonisi şefine balyos denildiğinden, Venedik Sokağı'na bu nedenle Balyoz adı verilmiş olabilir. Bu sokağın istiklal Caddesi köşesinde Emlak Bankası' nın sanat galerisi vardır.
istiklal Caddesi'nden çıkan bu sokakların hepsi Aşmalı Mezarlık Sokağı'na, dolayısıyla Tepebaşı Meşrutiyet Caddesi'ne açılırlar. Balyoz Sokağı'ndan sonra bir dizi çıkmaz sokak gelir. Galatasaray istikametinde (kuzeye doğru) sırasıyla Terkos Çıkmazı (eski d'Andrea Geçidi) onun köşesinde bugün Paşabahçe Şişe ve Canı Mamulleri AŞ binası bulunmaktadır. Daha sonra gelen Korsan Çıkmazı eski adını italyan asıllı Testa ailesinden almaktaydı. Testa Çıkmazı'nın köşesinde önceleri ispanya orta elçilik binası yer alıyordu, sonra çiçekçi dükkânı oldu, daha sonra ünlü çiçekçi Sabuncakisler ilk dükkânlarını burada açtılar. Binada 1913'ten sonra Americain Sineması vardı isim sonradan Russo-Americain'e dönüştü (1920). Bina u-zun yıllar havagazı tahsil şubesi olduktan sonra bugünkü sahibi olan Sümerbank'a geçti. Daha sonraki çıkmazın, Eczacı Çıkmazı, Latin Çıkmazı, Berber Çıkmazı gibi adları olmuştu. Şimdiki adı Deva Çıkma-zı'dır ve küçük, şirin Surp Yerrortutyun (Sainte Tirinite) Ermeni Katolik Kilisesi caddeden gözükmektedir.
Daha sonra gelen Odakule(->) yerinde eskiden ünlü Karlman Pasajı vardı. Şimdi istanbul Sanayi Odası'nın binasıdır. Bilahare, Saka Salim Çıkmazı gelir. Daha sonraki sokak adım Glavani ailesinden almaktaydı. Bu sözcük zamanla Kallavi Sokağı' na dönüşmüştür. Adı geçen sokaktan a-nacaddeye paralel olarak uzanan çıkmaz eskiden Olivo Geçidi(->) idi, bugün adı Kallavi Çıkmazı olmuştur. Beyaz Rusların açtığı ünlü Rejans(->) Lokantası ile Panayia Rum Ortodoks Kilisesi buradadır. Kilise, Emir Nevruz Çıkmazı ile Kallavi Çıkmazı' nın kesiştiği köşededir. Saka Salim Çıkmazı ile Kallavi Sokağı arasında cadde ü-zerinde bugün Osmanlı Bankası ve tanınmış Lion Mağazası bulunmaktadır.
Karşı kaldırımda ise, Nuru Ziya Soka-
ğı'ndan sonra eski Çiçekçi Sokağı yer alır. Bu sokağın eski adı Linardi Sokağı idi. Aynı kolda başlayan blok, istiklal Caddesi' nin en önemli yapılarından birisidir. Saint Antoine Kilisesi olarak bilinen, asıl adı San Antonio di Padova Kilisesi olan bu Katolik ibadethanesi ve onun vakıf dükkânları bugünkü halleriyle 1904-1908 arasında ve oradaki ünlü Concordia Tiyatrosu ve Bahçesi'nin(->) yerinde mimar Mongeri ve mühendis Denari tarafından, neogotik üslupta inşa edilmiştir. Kilise önceleri 1726' da Galata'da yapılmış, yanınca, 1762'de Beyoğlu'ndaki yeni kilise binasına geçilmiş, o da yandıktan uzun bir süre sonra bugünkü kompleks inşa edilmiştir. Kilise ve vakfından sonra Acara (eski Ada) Sokağı ve onu takiben Yapı Kredi Bankası'nın kültür merkezinin yer aldığı banka binasıyla Galatasaray Meydanı'na varılır.
Caddenin batı yakasında Kallavi Sokağı'ndan sonra Elhamra Sineması(~») yer a-lır. Sinema 1923'te açılmış, kapandıktan sonra istanbul Tiyatrosu burada çalışmıştı, şimdi gene Elhamra Sineması'dır. Onun bitişiğindeki ünlü Aznavur Pasajı(->) 1993' te, yenilenmiş haliyle ve kültürel etkinlikleriyle hizmete açılmıştır. Daha sonraki bir dizi bina ve dükkânın ardından Hacopu-lo Pasajı(-») gelir. Eski Mısırlı giyim mağazası bu blok üzerindedir. Galatasaray Meydam'ndan önceki son çıkmaz, Tütüncü Çıkmazı'dır ve adına aykırı bir şekilde hem Meşrutiyet Caddesi'ne, hem de Ham-malbaşı Caddesi'ne çıkışı vardır.
Galatasaray Meydanı bir dörtyol kavşağıdır. Güneye doğru Yeni Çarşı Caddesi a-dıyla inen ve ünlü Boğazkesen adıyla devam eden yokuş Tophane'ye kavuşur.
Tünel-Galatasaray arasında ğüney-ku-zey doğrultusunda uzanan istiklal Caddesi, Galatasaray Meydam'ndan sonra kuzeye doğru belirgin bir açı yapar. Galatasaray Meydanı bir caddenin merkezi gibidir. Tepebaşı'ndan ve Aynalıçeşme'den gelen iki cadde birleşerek Galatasaray Meydanı' na açılır. Meşrutiyet ve Hammalbaşı caddelerinin kesiştiği köşede ingiliz Sarayı vardır (bak. ingiltere Elçiliği binası). Galatasaray Meydanı'nda Cumhuriyet'in 50. yılı vesilesiyle bir özel kurumca yaptırılan elli kalın metal borudan ibaret bir anıt yer almaktadır. Meydanın en önemli binası ise Galatasaray Lisesi'dir(->); karşısında ise zarif bir yapı olan Galatasaray Pos-tanesi(-») yer alır. Postaneden sonra eski adıyla Tiyatro Sokağı (bu ad Çiçek Pasa-jı'ndan önce burada bulunan Naum Tiyat-rosu'ndan gelmektedir), yeni adıyla Sahne Sokağı gelir. Bu sokak Beyoğlu'nun balık pazandır ve Kalyoncu Kulluğu Caddesi'ne kadar uzanır. Bu sokaktan batıya açılan Dudu Odaları Sokağı da balık pazarının bir parçasıdır. Sahne Sokağı'nın doğusundan açılan Nevizade Sokağı 1970'lerde La-ternalı Lefter Meyhanesi ile tanınırdı. Son yıllarda Leftersiz de olsa burası ilgi toplayan bir meyhane sokağına dönüşmüştür. Nevizade Sokağı, anacaddeye çıkış veren Solakzade ve Balo sokaklarının birleştiği küçük alana açılır. Sahne Sokağı'ndaki eski Krepen Pasajı'nın(->) bugünkü adı As-
lı Han olmuştur ve bir sahaflar pasajına dönüşmüştür. Buradaki tanınmış imroz Meyhanesi ise, Nevizade Sokağı'na taşınmıştır. Mimar Garabed Balyan'ın inşa ettiği Surp Yerrortutyun (Üç Horan) Ermeni Kilisesi buradadır.
Sahne Sokağı'm geçtikten sonra Çiçek Pasajı(->) gelir. Bina 1876'dan beri buradadır. 1930'lardan bu yana birahane ve meyhane pasajına dönüşmüştür. Girişin kuzey kapısındaki ünlü Degüstasyon Lokanta-sı(->) bugün kapalıdır ve halen boştur.
Galatasaray Lisesi'ni sağ kolda bırakınca lisenin hemen yanında başlayan sokak Kartal Sokağı'dır ve ünlü Galatasaray Hamamı bu sokağın devamındadır.
Kartal Sokağı'm geçtikten sonra gelen blok üzerinde Ali Namık Bey, Güney Palas, Galatasaray ve Şükrü apartmanlarında-ki önemli işletmelerden uzun süre Banca Commerciale Italiana ve Salanik Pazan (eski aux Galeries de Pera) sayılabilir. Muteber bir giyim mağazası olan dükkân daha sonra Galatasaray Bonmarşesi adıyla toplu giyim mağazasına dönüştü. Bugün aynı blok üzerinde Bonmarşe adlı oyuncakçı dükkânı faaliyettedir. Daha sonra gelen ve bugün Örs Turistik Merkezi adını alan binanın üstteki dört katında British Coun-cil (bak. İngiliz Kültür Heyeti) çalışmaktadır. Bu bloğun bittiği yerde, Turnacıbaşı (eski Su Terazisi) Sokağı vardır. Tepeba-şı'ndaki ünlü Tilla Pastanesi 1950'lerin sonlarında bu köşeye taşındıysa da, zamanla kapandı. Bu bloğun karşısında, Çiçek Pasajı'nın bitişiğinde Vakıfbank binası vardır. Onun yanındaki tarihi bina ünlü Tokaüıyan Oteli'nin(-+) (sonradan Konak Oteli) kapanmasından sonra, dönüştüğü biçimiyle Tokatlıyan Işhanı bulunmaktadır. Aznavur'un 1870'lerde yaptığı yeni tiyatro yanınca, 1890larda Tokatlıyan Oteli inşa edilmişti. Bloktan sonra Solakzade (eski Sol) Sokağı, sonra da Balo (eski Sağ) Sokağı gelir. Balo Sokağı'ndan sonraki bugünkü Halk Bankası binasının yerinde önceleri Ezine Apartmanı vardı. Oryanto Sineması (Leş Cines Orientaux: Şark Sinemaları) bu blok üzerindeydi. 1910'da açıldı, adı Kısmet oldu, sonra yerini Japon Mağa-zası'na bıraktı. Şimdi burada Hatemoğlu giyim mağazası vardır. Bitişikteki Luva Apartmanı şimdilik metruk durumdadır. 1933'ten sonra ünlü Baylan Pastanesi(~>) bu bloğa taşınmıştı (bak. Baylan pastaneleri). Luva'nın bitişiğinde Halep Pasa-jı(-0 yer alır. 1885'te yapılan pasajın yerinde daha önce Variete Tiyatrosu vardı. Halep Pasajı'nda 1912'de İdeal Sineması açıldı, sinemanın adı 1914'te Royal, sonra Yeni ideal, 1927'de Fransız Sineması oldu, derken Şehir Tiyatroları Komedi bölümüne dönüştü, daha sonra Ses Sineması, Ses Tiyatrosu oldu. Bugün ise Ses Tiyatrosu ve Beyoğlu Sineması adıyla tiyatro ve sinema salonu halinde işletilmektedir.
Pasajın bitişiğindeki bina uzun yıllar Amerikan Kütüphanesi'nin de bulunduğu Amerikan Haberler Merkezi idi. Amerikan Haberler Merkezi Tepebaşı'ndaki başkonsolosluk binasına taşındıktan sonra, bina 20 yıldır boş durmaktadır.
İSTİKLAL CADDESİ
270
271
İSTİKLAL CADDESİ
Trafiğe kapandıktan sonra sabahın erken saatlerinde istiklal Caddesi. GülGülbahar, 1992
Daha sonra başlayan ve Yeşilçam Soka-ğı'na(~») kadar süren masif bina, Abraham Karakâhya Paşa'nın yaptırdığı ünlü Cerc-led'Orient(->) binasıdır. Bugün Emekli San-dığı'na ait olduğundan Emek Pasajı adıyla anılmaktadır. Ünlü inci Pastanesi bu binanın dükkânlarından birisindedir. Pasajın içinden merdivenle çıkılan bilardo salonu ve kahvehane eskiden beri ilgi çeker, son zamanlarda bilardo masalarının yanına atari de eklenmiş, adı Villa Bilardo ve Atari Salonu olmuştur. Bugün pasajın altındaki dükkânların çoğu kunduracı dükkânıdır. Çite Cercle d'Orient'ı iki yandan Yeşilçam Sokağı çevreler. Bu pasaj içinde üç adet sinema salonu bulunmaktaydı. Bunlardan cadde üzerinde olanı önce 1930' da Artistik Sineması adıyla açıldı. Sonra Sümer Sineması oldu, 1950'lerde bina Emekli Sandığı'na geçince, Yeşilçam'daki Emek Sineması'ndan dolayı buraya da Küçük Emek denildi. 1970'lerde Rüya Sineması adını aldı ve isim bugüne değin süregeldi. Yeşilçam Sokağı'na girince, bugün kapalı olan ilk sinema binası 1924'te Opera Sineması adıyla ve pasaj içinde açıldı. Sinemanın sokaktan girişi yoktu, sahipliği İpekçiler'e geçince adı İpek Sineması olarak değişti, 1950'lerde Şehir Tiyatro-su'nun komedi bölümü Yeni Tiyatro adıyla buraya taşındı, daha sonra 1970'lerde
istiklal
Caddesi'nin
trafiğe
kapatılmadan
önceki
görünümü.
yangın geçirince, Hatemoğlu giyim mağazalarına devredildi, şimdi de boş durmaktadır. Bitişiğindeki Emek Sineması'na gelince, burası başlangıçta, Skating Palace (buz pateni pisti) idi ve sinema olarak da kullanılıyordu. Sonra adı Ottoman diye değişti, 1924'te Melek Sineması'na dönüştü, Emekli Sandığı'na geçince Emek adını aldı ve bugüne değin varlığını korudu.
Önceleri Cadde-i Kebir'e açılmayan bir çıkmaz olan ve Devaux Çıkmazı diye bilinen, sonradan caddeye açılarak Yeşil a-dını alan ve nihayet adı Yeşilçam olan Cama Yeni Ar Sokağı diye de büinen) sokağın ismi burada film yapını şirketlerinin toplanmasından dolayı yerli film endüstrisini betimleyen bir sözcük olmuştur. Aynı sokakta 1943'te Ar adıyla anılan sinema, 1956'da Yeni Ar, 1973'te ise Sine Pop olmuştur. Bugün de halen faaliyettedir.
Yeşilçam Sokağı, Emek Pasajı'nın arkasını dolaşarak istiklal Caddesi'ne paralel Büyük Bayram Sokağı'na iki uçtan açılır. Emek ve Rüya sinemalarının çıkışları, Yeşilçam'ın bu arka kısmındadır. Büyük Bayram Sokağı'nın paraleli olan Abanoz Sokağı(->) 1970'li yılların başına değin genelev sokağıydı, şimdi binalarının çoğu metruk durumdadır.
İstiklal Caddesi üzerinde Balo Sokağı ile Yeşilçam Sokağı arasında kalan büyük
bloğun karşısında ise Turnacıbaşı ile Hava sokakları arasındaki bir başka blok vardır. Bu blok Yeni Dünya Apartmanı ile başlardı, bitişiğindeki zarif Işık Apartma-nı'nın altında 19l4'te açılan Cine Palace, daha sonra Eden ve nihayet Sik (Chique) adını alacaktır. Afif Yesari'nin pek beğendiği ve Aynalı Sinema diye tanımladığı sinema 1954'te kapanmıştır. Yerinde bugün Akbank vardır.
Bitişikteki bina önce Yeni Otel'di, sonra Beler'e(BelleAir) dönüştü. Nihayet 1956' da Santral Han adıyla yeniden inşa edildi. Bugün iş Bankası'nın İstiklal Caddesi'n-deki birimlerinden birisi buradadır. Bitişikteki Atias Sineması ve binası 1948'de bu adla yapılmıştır. Tiyatro sanatçısı Bedia Muvahhit'in ölümünden sonra onun adı verilen Küçük Sahne Tiyatrosu bu binadadır. Ayrıca Kültür Bakanlığı'nın bir sanat evi, bir başka sanat galerisi ile Kulis adlı bir kafe-bar da binaya dahildir. 1970' lere değin, parterden başka hem paradi-li, hem de balkonlu (üst balkonlu) olan bu hayli büyük sinema salonu daha sonra küçültülüp bugünkü durumuna getirilmiştir.
Atlas Sineması'nın bitişiğinde ünlü Fran-guli mücevheratçısı vardır, onun yanındaki ünlü Anadolu Pasajı(-») Mabeyinci Ra-gıb Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu pasaj İstiklal Caddesi ile ona paralel olan ve bugünkü adıyla Gazeteci Erol Dernek Sokağı diye bilinen sokak arasında geçit o-luşturur. Uzun yıllar Ağa Camii bitişiğindeki Sakızağacı Caddesi üzerinde çalışmış olan, yerli mutfağıyla ünlü Haci Salih Lokantası halen bu geçit üzerindedir. Anadolu Pasajı'nın girişinde uzunca bir dönem meşhur Lazzaro Franco(->) mefruşat mağazası yer almıştı. Pasajı geçtikten sonraki binada bugün tanınmış giyim mağazalarından Yeni Karamürsel ve Kip faaliyettedir. Kip'in köşesindeki Hava Sokağı Gazeteci Erol Dernek Sokağı'na açılır. Erol Demek Sokağı ise Taksim'e doğru Hasnun Galip Sokağı olarak devam eder. Galatasaray Spor Kulübü bu sokaktadır.
Hava Sokağı'nın diğer köşesinde çok u-zun yıllar Hacı Bekir'in şekerci dükkânı yer aldı. Bloğun bitiminde eski adıyla Ku-loğlu, yeni adıyla Ayhan Işık Sokağı gelir. Binanın adıysa Hacopulo Ham'ydı. Bugün Garanti Han adıyla söz konusu bankaya aittir, bitişiğinde ise Emlak Bankası'nın binası bulunmaktadır. Emlak Bankası'nın yanında Alkazar Sineması(->) vardır. Önce, Elektra adıyla 1923'te açılan sinema, 1925' te Alkazar olmuştur. Son zamanlara kadar harap durumda olan sinema binası iki salon halinde yeniden düzenlenerek Alkazar ve Avrupa adlarıyla 1993 sonlarında hizmete girmiştir.
Alkazar'ın Taksim yönünde, önceleri ünlü Petrograd Pastanesi (Cafe Petrograd) vardı. Burası Lebon, Nisuaz, Markiz, Baylan, Divan gibi istanbul tarihinde yer etmiş ünlü pastanelerdendi. Daha sonra Ankara Pastanesi adını aldı, sonra da Atlantik Bi-rahanesi'ne dönüştü. Caddenin tanınmış birahane ve sandviç dükkânlarından Atlantik, daha sonra aynı kolda imam Ad-
nan Sokağı'nın karşısına gidecekti. Bu bloğun bittiği köşede eski adıyla Bursa, yeni adıyla Ahududu Sokağı yardır ve Tar-labaşı Caddesi'nden (şimdi Bulvarı) gelen Sakızağacı Caddesi'nin istiklal Caddesi'ni kesen devamı gibidir. Taksim'e doğru caddenin sağ kolundaki büyük bina Lüksem-burg (Luxembourg) Apartmanı'dır. Bu binada mevcut kafenin yerine 1912'de Gau-mont Sineması açıldı, sonra Luxembourg, Gloria gibi isimler aldı, 1933'te Saray Sineması oldu. Bina 1875'te yapılmıştır. Sinemanın sahibi, Devaux Sokağı'na adını vermiş olan ailenin bir ferdiydi. Saray Sineması 1980'lerin sonlarında kapandı. Onunla birlikte, cephedeki Saray Muhallebicisi de kapandı. Aynı bina içinde ve caddenin Yeşilçam Sokağı köşesindeki Lüks Sineması da bugün kapalıdır. Bu sinema Cine Ec-lair adıyla, oradaki Odeon Tiyatrosu'nun bulunduğu salonda 1913'te açıldı. 1933'te adı Şark Sineması'na dönüştü, bir ara, Da-rülbedayi'ye kiralandı, tekrar sinema olup Lüksemburg adını aldı ve buradan Lüks'e dönüştü.
Her iki sinemanın da çıkışının açıldığı Sakızağacı Caddesi, Hüsnü Tabiat (bugün Ağa) ve Hacı Salih (bugün Hacı Abdullah) lokantalarıyla ve sinemaların çıkışının bitişiğinde bugün bulunmayan bilardo salonuyla tanınırdı. Ağa Camii(->) Galata Sarayı ağalarından Hüseyin Ağa tarafından 1594'te yapılmış, II. Mahmud tarafından 1834'te yeniden inşa edilmiştir. Caminin bitişiğindeki Rumeli Hanı ya da Apartmanı (Çite Rumeli) caddenin önemli binalarından bir başkasıdır ve II. Abdül-hamid'in mabeyincisi Ragıb Paşa tarafından 1896'da yapılmıştır. Ragıb Paşa'nın üç binasına Anadolu, Rumeli ve Afrika adlarını vermekle, Osmanlı Imparatorluğu'nun üç kıtadaki egemenliğini simgelemek istediği söylenir. Rumeli Apartmanı'nın altında, caminin bitişiğindeki Parisienne Ec-zanesi'nin adı Rebul Eczanesi olmuştur ve günümüze değin Müderrisoğlu ailesi tarafından işletilmiştir. Rumeli Ham'nın girişinde uzunca bir dönem varlığını sürdüren ve Osmanlı mutfağı alanında Türkiye'nin tartışmasız en gözde lokantası olarak şöhret yapan Abdullah Efendi Lokantası(->) vardı. Han arka sokağa geçit verdiği için pasaj adıyla da anılır. Burayı geçtikten sonraki sokak imam Adnan Sokağı'dır.
Cadde üzerindeki karşı blokta, Ahududu Sokağı'ndan sonra Bahçeli Hamam Sokağı gelir. Bu sokağın köşesinde Garanti Bankası bulunmaktadır. Bahçeli Hamam Sokağı'nda 19601ı yıllarda Gen-Ar Tiyatrosu faaliyet göstermişti. Bu blok üzerinde, Vakko'nun bitişiğinde Hacıbekir Şekercisi bulunmaktadır.
Bloğun bittiği yerde Büyük Parmakka-pı Sokağı vardır. Bu sokağın köşesinde 1932'den beri ilginç ve küçük bir büfe bulunur. Adı Muzaffer olan büfe tıka basa sergilediği çikolatalarıyla bilinir ve sattığı açık çikolatalar her yaştan insanı çeker. Beyoğlu'nun en eski pavyonlanndan Copa Çabana, Büyük Parmakkapı Sokağı'n-dadır.
Büyük Parmakkapı Sokağı ile Küçük
Parmakkapı Sokağı arasında üç apartman vardır. Ortadaki Sümerbank'a aittir. Russo-Americain Sineması bir ara bu bloğa taşınmıştı. Küçük Parmakkapı Sokağı'nın Taksim yönü köşesinde Etoile Sineması açılmıştı(1919). Daha sonra bu sözcüğün Türkçesi seçildi ve sinemanın adı Yıldız oldu. Bugün burada Etibank var. Etibank'm bitişiğindeki binanın tamamında bugün Borsa lokantaları(->) bulunmaktadır. Daha sonra gelen binanın yerinde 1923'te Beyaz Ruslar Splendid adlı bir restoran açmışlardı, sonradan burası Grand Restaurand Chehrerazade adım alacak ve Beyoğlu' nün en sayılı lokantalarından birisi olacaktı. Burada 1939'da açılan sinemaya Lale adı verildi. Lale'nin girişinde 1953'te açılan Pınar Birahanesi bir dönem için çok ilgi çekmişti. Bugün sinema iki ayrı salon halinde faaliyettedir. Bloğun bittiği yerdeki Meşelik Sokağı (eski Kabristan Sokağı) Sıraselviler Caddesi'ne açılır ve çan kuleleri Taksim'den gözüken Ayia Trias Kilisesi'nin bahçesi hem Taksim'e, hem de bu sokağa açılır. Ayrıca Zapyon Rum Kız Lisesi ve Zapyon Rum İlkokulu ile Esayan Ermeni Kız' Lisesi de bu sokaktadır.
Anacadde üzerinde, Meşelik Sokağı ile Taksim Meydanı arasında yer alan binalardan Taxim Palace'ın altında bir ara Abdullah Efendi Lokantası vardı. Aynı bloktaki Hacı Baba Restoran'ın ise hem İstiklal Caddesi'ne hem de Meşelik Sokağı'na kapısı vardır, arka terası kilisenin avlusuna bakar. İstiklal Caddesi ile Sıraselviler Caddesi'nin birleştiği köşede de ünlü Eptalo-fos Kahve ve Gazinosu(->) bulunmaktaydı. Bugün burası kapalıdır.
Caddenin karşı kaldırımında imam Adnan Sokağı'ndan sonra Taksim'e doğru giderken, ilk sokak Mis Sokağı'dır (asıl adı Misk). Bugün bu sokağın Galatasaray yönü köşesinde Beymen, öbür köşesinde
ise Kiğılı giyim mağazaları yer almaktadır. Mis Sokağı'ndaki Çağlayan Saz, Beyoğlu'n-daki "saz" denilen alaturka müzikli, içkili eğlence yerlerinin en ünlüsüydü. Aynı sokaktaki Stadt Hamburg adlı Alman lokantası ise uzunca bir dönem revaçta kalmıştı. İstiklal Caddesi üzerinde Taksim'e ilerlerken rastlanan binalardan birisi de Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü'ne aittir, alt katında daimi sergi vardır. Daha sonra Bekâr Sokağı, onu geçince blok ü-zerinde İstanbul Giyim Sanayi'nin (İGS) mağazası, biraz ileride de Çakıroğlu Apartmanı ve Fitaş Pasajı yer almaktadır. Burada çok önceleri Cosmographe Sineması vardı, adı sonra Nouveau, sonra Halk, daha sonra Halk Opereti ve Sineması oldu, sonra da kapandı. 1960'ların sonunda Fitaş Pasajı yapıldı ve Fitaş ile Dünya sinemaları hizmete girdi. Bugünse, beş ayrı Fitaş Sineması halinde falliyettedir.
Pasajın ilerisinde, Zambak Sokağı'nın köşesinde Akbank Sanat Merkezi (Aksa-nat) bulunmaktadır. Eski adı Taksim olan ve 1837'de yapılıp, 1868'de yenilenmiş Surp Voskeperan Ermeni Katolik Kilisesi de buradadır. Sokağın istiklal Cadde-si'ndeki diğer köşesindeki binada ise, üst katta Cumhuriyet Kitap Kulübü bulunmaktadır. Esasen, gerek kitapçı dükkânlarının, gerekse sergilerinin çoğalması, istiklal Caddesi'ndeki iyileşmenin belirtilerinden birisidir. Bu binanın bitişiğinde ise Fransız Başkonsolosluğu yer almaktadır (bak. Fransız Kültür Merkezi). Veba salgınına karşı yapılan Fransız Hastanesi iken, bugün hem başkonsolosluk, hem de kültür merkezidir. Binanın bittiği yerde Taksim Sokağı (eski itfaiyeciler Sokağı) vardır ve böylece Taksim Meydanı'na çıkılır. Sokağın öbür köşesinde suyun taksim edildiği maksem yer alır.
BEHZAT ÜSDlKEN
istimlakler
272
273
Dostları ilə paylaş: |