İlin doğu yarısında, Kocaeli Yarımadası' nın güneybatı kesiminde yer alır. Kadıköy İlçesi, kuzeyde Üsküdar ve Ümraniye, doğuda yine Ümraniye ve Maltepe ilçeleri, güney ve batıda da Marmara Denizi'ne komşudur. Bu sınırlar içinde 33 km2'lik bir alan kaplar.
Kırsal yerleşmesi olmayan Kadıköy İlçesi 28 mahalleden oluşur. Bunlar Acıbadem, Atatürk, Barbaros, Bostancı, Cafer Ağa, Caddebostan, Dumlupınar, Eğitim, Erenköy, Fenerbahçe, Feneryolu, Fikirtepe,Göztepe, Hasan Paşa, İçerenköy, İnönü, Ka-yışdağ, Koşuyolu, Kozyatağı, Küçükbak-kalköy, Merdivenköy, 19 Mayıs, Osman Ağa, Rasim Paşa, Sahrayıcedit, Suadiye, Yenisahra ve Zühtü Paşa mahalleleridir.
İlçe sınırları içinde Kayışdağı (438 m) ve Göztepe (235 m) gibi önemli yükseltiler olmasına karşın, Kayışdağı ve Çamlıca eteklerinden Marmara Denizi'ne doğru u-zanan hafif dalgalı düzlükler ve taşlı eğimler tüm araziye hâkimdir. Bu oldukça düz arazi üzerinde Fikirtepe, Acıbadem, Altı-yol, Küçük Moda (Cevizlik) ve Koşuyolu öbür önemli tepe noktalarım oluşturmaktadır. Haydarpaşa ve Kalamış koyları ile Moda ve Fenerbahçe burunlarının yer aldığı hareketli bir kıyı çizgisi bulunmaktadır. Fenerbahçe Burnu ile Bostancı arasında sahil şeridi fazla girintili çıkıntılı olmayan oldukça düz bir çizgiye sahiptir. Ancak sahil şeridi son yıllarda yapılan dolgularla doğal özelliğini önemli ölçüde yitirmiştir. Bugün Kadıköy sınırları içinde
halen doğal görünümünü koruyabilmiş kıyı parçalarına Fenerbahçe Burnu'nda çok sınırlı olarak rastlamak mümkündür. Kadıköy'ün başlıca akarsuları Kuşdili Deresi (Kurbağalıdere), Çamaşırcı Deresi (Bostancı Deresi), Turşucu Deresi ve Seyit Ahmet Deresi'dir.
İstanbul metropoliten kent alanındaki en eski yerleşme yerlerinden bazıları Kadıköy İlçesi'ndedir. Bizans döneminde bir dinsel merkez niteliği de taşıyan Kadıköy' ün eski adı Halkedon'du. Konstantinopo-lis'in fethinden sonra Halkedon'un yönetimi II. Mehmed (Fatih) tarafından ilk istanbul kadısı olan Hızır Bey'e verildi. Kadı Hızır Bey, bugünkü Osman Ağa Camii' nin bulunduğu yerde bir cami yaptırdı. Kadı Hızır Bey Camii olarak adlandırılan bu yapının çevresinde zamanla bir Müslüman mahallesi oluştu. Burada gelişen yerleşmeye "kadının köyü" anlamında önceleri Kadı Köyü, daha sonra da Kadıköy dendi. 1851'de Kadıköy 4 mahalleden o-luşuyordu; bunlar Cafer Ağa, ibrahim Ağa, Osman Ağa ve Tuğlacı adlarını taşıyordu. 1855'te yönetimi istanbul Şehremaneti'ne bırakılan Kadıköy, 1869'da Üsküdar Sanca-ğı'na bağlandı. Bu yönetsel konumu Cumhuriyetin ilk yıllarında da süren Kadıköy, 23 Mart 1930'da ilçe yapıldı.
Bugün kırsal nüfusu olmayan Kadıköy Ilçesi'nin eskiden iki bucağı vardı. Erenköy ve Kızıltoprak bucaklarına daha sonra Merkez Bucağı da eklendi. Bucaklarda halkın büyük bölümü kentsel alanda yaşamaktaydı, ilçenin kırsal nüfusunu 1980' lere kadar Küçükbakkalköy'de yaşayanlar oluşturuyordu.
1990'da yapılan nüfus sayımının sonuçlarına göre nüfusu yaklaşık 650.000 o-lan Kadıköy İlçesi'nin tamamı istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sınırlan içindedir, ilçenin nüfus gelişimi Tablo I'de gösterilmiştir. Bu tablo incelendiğinde 1970-1975 arasında ortalama yıllık nüfus artış hızının yüzde 10'a kadar yükseldiği görülür. Son iki sayım arasında bu hız yüzde 2' ye düşmüştür. Kadıköy llçesi'nde kilometrekareye 19.645 kişi düşmektedir (1990). Nüfus yoğunluğunun bu kadar yüksek olduğu ilçede yerleşim alanları oldukça dar-laşmış durumdadır. Eskiden ilçenin kırsal kesimini oluşturan İçerenköy, Küçük-bakkalköy ve Kayışdağ'da bile bina inşa edilmemiş alana rastlamak her gün daha da güçleşmektedir.
Kadıköy tlçesi'nde 6 ve daha yukarı yaştaki nüfus 592.764'tür (1990). Bunun yüzde 94'ü okuma yazma bilmektedir. Bu oran il ortalamasının (yüzde 90) üzerindedir. İlçedeki okuryazarlardan yüzde 881 bir öğretim kurumundan mezundur. Bunlardan yüzde 42'si ilkokul, yüzde 16'sı ortaokul ve dengi okullar, yüzde 24'ü lise ve dengi okullar, yüzde 181 de yüksekokul ve fakülte çıkışlıdır.
Yaş gruplanna göre erkek ve kadın nüfusun dağılımı Kadıköy'de öbür ilçelere göre oldukça farklıdır. 20-24 üzerindeki yaş gruplarının tümünde kadınlar erkeklerden daha fazladır. 1990 sayımı sonuçlarına göre, Kadıköy İlçesi'nde 331.346 kadın, 316.936 erkek yaşamaktadır.
Kadıköy İlçesi'nde 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus 524.093'tü (1990). Bunun yüzde 43'ünü oluşturan 225.587 kişi ik-tisaden faaldi. İktisaden faal olmayanların yüzde 57'sini ev kadınları, yüzde 25' ini öğrenciler, yüzde 151ni de emekliler oluşturuyordu (bak. Tablo II).
Kadıköy llçesi'nde yaşayanların yüzde 411 istanbul doğumludur. Bunları yüzde 4'le Sivas, yüzde 3'le Ankara, yüzde 2,6' yla Kastamonu ve yüzde 2,4'le Kars doğumlular izler.
Kadıköy llçesi'nde egemen ekonomik etkinlik ticarettir. Başlıca ticaret merkezleri Kadıköy çarşısı, Altıyol ile General Asım Gündüz (Bahariye) Caddesi ve Bağdat Caddesi çevrelerinde yer alır. Her hafta Kurbağalıdere'nin kenarındaki Kuşdili
Faaliyet Kollan
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
Tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanlar ve ulaşım makineleri kullananlar
|
55.324
|
5.159
|
60.483
|
Hizmet işlerinde çalışanlar
|
18.316
|
4.749
|
23.065
|
Satış ve ticaret personeli
|
37.680
|
5.328
|
43.008
|
idari personel ve benzeri çalışanlar
|
12.306
|
13.353
|
25.659
|
ilmi ve teknik elemanlar, serbest meslek sahipleri ve bunlarla ilgili diğer meslekler
|
28.195
|
16.453
|
44.648
|
Müteşebbisler, direktörler ve üst kademe yöneticileri
|
12.081
|
1.804
|
13.885
|
Tarım, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık ve avcılık işlerinde çalışanlar
|
1.192
|
120
|
1.312
|
işsiz olup iş arayanlar ve bilinmeyenler
|
10.290
|
3.237
|
13.527
|
Genel Toplam
|
175.384
|
50.203
|
225.587
|
Tablon Kadıköy İlçesi'nde Çalışanların Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı
Kaynak: 1990 Genel Nüfus Saytnn, "Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, ili 34-lstanbul", DiE, Ankara, Temmuz 1993.
Çayırı Sokağı'nın iki yanında kurulan "Salı Pazarı", satılan ürünlerin çeşitliliği ve u-cuzluğuyla istanbul çapında ünlüdür. Canlı bir alışveriş merkezi niteliğindeki Sa-lıpazarı'nda değişik konularda cuma, cumartesi ve pazar günleri de daha dar alanda pazar kurulur. Süpermarketlerde satış yapmak üzere kurulan şirketlerin bazı mağazaları, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden gelen otoyolların kesiştiği Kozyatağı'ndaki kavşağın kenarmdadır.
Kadıköy ilçesi ülke ve kent ulaşımı a-çısından önemli bir konuma sahiptir. Anadolu'daki çeşidi merkezleri istanbul'a ve kent içindeki çeşitli semtleri de birbirine bağlayan bazı ana ulaşım yolları Kadıköy İlçesi'nden geçer. Bunlardan en önemlisi eskiden "Ankara Asfaltı" ve E-5 adlarıyla anılan D-100 Karayolu'dur. Bu yol ilçe sınırları dışındaki Harem Iskelesi'nde sona erer. D-100 Karayolu, istanbul'un Anadolu yakasındaki semtleri birbirine ve bu semtleri de kente bağlar. Bu karayolu Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne giden O-2 Otoyolu'yla Kozyatağı'nda, Boğaziçi Köprüsü'ne giden O-l Otoyolu'yla Uzun-çayır'da kesişir.
Anadolu'nun çeşidi merkezlerini İstanbul'a bağlayan demiryolu hattının ilk istasyonu Haydarpaşa'dadır. Haydarpaşa' daki gar binası ve öteki demiryolu tesisleri Kadıköy ilçesi sınırlan içindedir. Bu istasyon aynı zamanda kentin Anadolu yakasında yapılan banliyö treni ulaşımı açısından önem taşır.
Kadıköy İlçesi'nde yaşayanların önemli bir bölümü her gün işlerine şehir hatla-n vapurlarıyla gidip gelirler, ilçedeki vapur iskeleleri Haydarpaşa, Kadıköy ve Bostan-cı'dadır. Ayrıca Kadıköy ve Bostancı'daki deniz otobüsü iskelelerinden kentin çeşitli kıyı semtlerine düzenli seferler yapılır. Kalamış Koyu'nda da büyük bir yat limanı vardır.
Kadıköy İlçesi'nde birçok sağlık, eğitim ve kültür kurumu bulunmaktadır.
istanbul'daki yükseköğretim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi'ne bağlı bazı enstitü, fakülte ve yüksekokullar Kadıköy ilçesi sınırları içindedir.
Kadıköy'de birçok sinema ve tiyatro vardır. Bunların çoğu Bahariye'dedir. Öbür önemli kültürel kurumlar ise Kızıltoprak yakınındaki Fenerbahçe Stadı, Caferağa Kapalı Spor Salonu ve Fenerbahçe Bur-nu'ndaki tesislerdir. Kadıköy Ilçesi'nde-ki en önemli dinlenme alanları Fenerbahçe Burnu, Göztepe ve Mazharbey'deki parklardır.
ATİLLÂ AKSEL
KADIKÖY İSKELESİ
Kadıköy İlçesi'nde Rıhtım Caddesi üzerinde eski Kadıköy Şehremaneti binası karşısında yer alır. "Eski iskele" olarak da tanınmaktadır. Binanın son onarımı sırasında ortaya çıkarılan kitabesinde 1926 tarihi bulunmaktadır. Ancak yapının mimarı gibi özgün projeleri ve yapılışı ile ilgili kesin bilgiler henüz gün ışığına çıkmamıştır. Ön cephesi Rıhtım Caddesi'ne, arka cephesi denize bakan yapı iki kadıdır. Bugünkü biçimiyle ön cephede dikdörtgen
"Eski iskele" olarak bilinen Kadıköy iskelesi. Tahsin Aydoğmuş
bir çıkıntı yapan, yatay oturtulmuş bir dikdörtgenden meydana gelen yapının üstü kırma çatıyla örtülüdür. Üç üniteye bölünmüş olan birinci katın ortası dikey oturtulmuş bir dikdörtgenden oluşan salon olarak değerlendirilmiştir. Eminönü yolcuları için kapalı bekleme salonu olarak kullanılan bu ünitenin bir tarafında geçici bir çözümle Adalar hattı yolcularına ayrılmış dikey bir dikdörtgenden oluşan bekleme salonu bulunmaktadır, iki ünite arasında ön cepheye açılan ikinci kat merdiven boşluğu ve iki ayak vardır. Her iki salonun ön cepheden girişi ve arka cephedeki iskeleye çıkışı bulunmaktadır. Diğer tarafta yer alan dikdörtgen ünite ise bir merdiven kovasının yanısıra ısıtma, aydınlatma sistemi ile memur ve işçilere ayrılan beş odaya bölünmüştür. Kapalı mekânın iki yanında, inen yolcular için düzenlenmiş birer revak bulunan bu katın üstünde iki yan cephesi ve denize bakan cephesi birbirinden kopuk balkonlarla kuşatılmış ikinci kat yer almaktadır. Ön cephesinde balkon bulunmayan, ancak diğer balkon korkuluklarına benzer bir korkulukla bezenmiş ikinci katta ön cepheden denize doğru uzanan ve bu cephedeki balkona açılan büyük bir salon ve iki küçük salonla (biri mutfak) dört oda vardır. Dört ayakla desteklenmiş büyük salon diğerlerinin ortasına oturtulmuş ve çevresine salon ve odalar yerleştirilmiştir, ikinci kat Deniz Yolları Lokali olarak hizmet vermektedir.
iç dekorasyonda kartonpiyer kullanılmıştır. Birinci ve ikinci katın duvar ile tavanları arasındaki geçişleri, bir mukarnas suyunun alt damlaları arasına yerleştirilen çiçek motiflerinden oluşan bir suyla bezenmiştir. Benzer su birinci katın kare kasetli tavanını da süslemektedir. İkinci katta tavan göbeklerinde çevresi şeritierle bezenmiş kalem işi tasarımlar vardır.
Cephelerin düzenlenmesinde sivri kemerlerle sınırlanmış, taçlanmış, tekli ya da
üçlü bileşimlerle sunulmuş kemer dizilerini dolgulayan topal pencereler, kafa pencereleri, kapılar ve pencerelerle yüzey hareketlendirilmiş, böylece konstrüksiyon-daki yatay ve dikey çizgiler dengelenmeye çalışılmıştır.
İskelenin ön cephesinde ortada bulunan üçlü sivri kemer dizisinin tablaları tek bir çini pano ile taçlandırılmıştır. içte turkuvaz, dışta lacivert kalın bir şeritle çerçevelenmiş beyaz zeminli bu panoda mavi detaylı lacivert rumîler, kıvrık dallar, kırmızı, beyaz göbekli, lacivert yapraklı, iri karanfiller, kırmızı dolgulu, turkuvaz renkli enginar yaprakları ile kırmızı dolgulu turkuvaz renkli karanfillerden oluşan bir kompozisyon yer almaktadır. Üçlü kemer dizisinin iki tarafındaki pencerelerin üstündeki kemer aynaları da çini panolarla bezenmiştir. Deniz cephesindeki panolarda ise bazı farklı çiçek motifleri bulunmaktadır.
İstanbul'un giderek artan nüfusuna bağlı olarak iskele binası çeşitli onarımlar geçirmiş, özellikle örtü sistemi, denize bakan cephesi, yan cepheleri ve birinci kat planı özgün durumunu yitirmiştir. İskelenin 1950'lere ait bir fotoğrafında deniz yönündeki arka cephenin ön cephe ağırlıklı tasarlanmış olduğu ve yapının ortasında yan kısımlarda birer, ön kısımda üç kemerle oluşturulmuş bir revak bulunduğu gözlenmektedir. Üzeri babalar arasına yerleştirilmiş korkulukla son bulan bir balkonla örtülü bu revağın iki tarafı, dikey yükselen süs kubbesiyle taçlı iki kule görünümündeki üniteyle sınırlanmıştır. Kule görünümündeki ünitelerle üçe ayrılan cephenin iki yanındaki uçlarda diyagonal oturtulmuş bir kemerle başlayıp 4 kemerden oluşan dizgiyle hafif "C" kıvrımlı bir geçişle ön cepheye ulaşan bir revak vardır. Bu revağın üstünde arka cephedekine benzeyen korkulukla çevrili bir balkon bulunmaktadır.
İskele binasının değişikliğe uğradıktan sonraki fotoğrafında ise, halk dilinde "kanat" olarak isimlendirilen revakların kaldırılmış olduğu görülmektedir. Bu arada yapının arka cephesinde diğer ifadeyle deniz yönündeki revağın iki tarafının doldurularak ikinci katı taşıyan ayak sayısının artırıldığı, yolcu salonlarının denize doğru uzatıldığı böylece ikinci katın önüne bütün arka cepheyi önden kuşatan bir balkon eklendiği ve kule görünümündeki ünitelerin kaybolduğu fark edilmektedir.
İskele binası 1959'da büyük bir onarım görmüştür. 1984-1986 arasında yapılan son onarımda yan taraftaki revakların yapıya eklenerek orijinal biçimine dönüştürülmeye çaba harcandığı, doğramaların yeniden yaptırıldığı gözlenmektedir. Yapılan bu onarım sırasında ön cepheden sökülerek indirilen portatif turnikeler ve bunları örten örtü sistemi bütün ön cepheyi görme olanağı sağlamıştır.
Diğer taraftan yapılmaya çalışılan orijinal birinci kat planının bazı problemleri çözülmüştür. Deniz yönündeki aşınma ve vapur darbelerinin yanısıra yolcu iniş ve çıkışlarındaki hareketin iskelede gerektir-
diği 1959 onarımında, temel, taban, beden duvarları ve birinci kat salonlarının elden geçirilerek yeni sistemle desteklendiği, arka cephede dışa çıkıntı yapan üçlü revak girişi dışında taban döşemelerin-deki izlerin yok olduğu, revağın yan kemerlerinin duvar üstündeki izlerinin silindiği ortaya çıkmıştır.
80 yılı aşan bir zaman diliminden günümüze ulaşan bu iskele binasının kuşkusuz en ilginç orijinal parçaları, ikinci kattaki Kütahya çini kaplamalarıdır. Bostancı ve Büyükada iskele binalarından çok daha iyi durumda olan ve Haydarpaşa iskele binasının deniz yönündeki üçlü kemer dizisinin üstünü bezeyen çini panoları akla getiren bu panolar, 20. yy'm başlarına ait Türk çini sanatının değerli belgeleridir. Diğer taraftan orijinal yapının ü-zerinde durulacak önemli bir özelliği süs kubbeleriyle taçlandırılmış kırma çatışıydı. Sepetçiler Kasrı, Büyükada ve Bostancı iskele binalarının örtü sistemini anımsatan, ancak onlardan çift süs kubbesi ile ayrılan ve Büyükada'daki 1911 tarihli Splen-did Oteli çatı tasarımını çağrıştıran bu örtü sistemi, Milli Mimari Dönemi'nin istanbul'dan Ankara'ya ulaşacak ve çeşitlemeler sergilenecek bir beğenisini yansıtıyordu.
Bibi. Sözen,
Cumhuriyet Mimarlığı, 91-92; H. Örcün Barışta, "Son imparatorluk Dönemi Yapılarından Süs Kubbesi île Taçlandırılmış iskele Binaları",
VD, XIX (1985); ay, "Milli Mimarimizin Ünlü Mimarı Kemalettin ve Son Eserlerinden Gazi ilk Muallim Mektebi,
G Ü Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, S. l (1985), s. 99-115. H. ÖRCÜN BARIŞTA
KADIKÖY MİTİNGİ
İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalini protesto için istanbul'da yapılan miting ve toplantıların beşincisidir. 22 Mayıs 1919 Perşembe günü öğleden sonra Kadıköy Meydam'nda yapılmıştır.
18-21 Mayıs 1919 arasında, İstanbul Da-rülfünun'da, Fatih'te (bak. Fatih Mitingi), Üsküdar Doğancılar'da ve Sultan Ahmed Camii'nde art arda yapılan toplantı ve mitinglerden sonra, Haydaıpaşa'daki tıbbiye öğrencilerinin girişimi ve düzenlemesi ile 22 Mayıs 1919 Perşembe günü de Kadıköy'de sağanak altında bir miting yapıldı. Bunun, İstanbul'daki yükseköğrenim gençliğinin ve Kadıköy halkının ısrarları sonucu gerçekleştiğini, kendisinden de konuşma yapmasının istendiğini Halide Edip Adıvar Türkün Ateşle İmtihanı'nda anlatır. Halide Edip, belediye dairesinin balkonundan konuşurken önünde bir şemsiye denizinin çalkandığını, gökten inen suların arasından bazı yüzleri seçebildiğim, fakat o fırtınalı yağmurlu havanın bile halkı orada toplanmaktan alıkoymadığım a-çıklar.
Meydanı dolduran 20.000 kişiye, belediye dairesi balkonundan önce Fahred-din Hayri Bey seslendi. Yeryüzündeki 350 milyon Müslüman Türk'ün ölümden ve öldürülmekten korkmadığını, Avrupa'ya güvenini yitirdiğini, I. Dünya Savaşı'nda 4 milyon vatan evladının kanlarının aktığını anlattı. Hüseyin Suad Bey (Yalçın), va-
tan sevgisi temalı ve İzmir işgalinden duyulan acıyı da dile getiren bir şiirini okudu. Münevver Saime Hanım, işgali kınayan bir konuşma yaptı. Ahmed Kemal Bey (Akünal), kaybedilen toprakların ve İzmir' in işgalinin anlatıldığı bir manzumeyi okudu. Halide Edip, çarlığın nefesinin Çanakkale'de boğulduğunu, bütün adaletlerin üstündeki ilahi adaletin yakın olduğunu vurguladı ve Türkiye'nin, Türklerin Müslüman dünyasının başı olduğunu söyledi. 3 saat süren Kadıköy Mitingi'nden sonra, ertesi cuma günü Sultanahmet Mitingi yapılmıştır (bak. Sultanahmet mitingleri).
BibL H. E. Adıvar, Türkün Ateşle imtihanı, ist., 1985, s. 31; K. Arıburnu, Milli Mücadelede istanbul Mitingleri, Ankara, 1951, s. 32-36; B. Criss, işgal Altında istanbul, ist., 1993, s. 163. NECDET SAKAOĞLU
KADIKÖY-PENDİK SAHİL YOLU
istanbul'un Anadolu yakasının trafik yükünü hafifletmek amacıyla yapılan ve Kartal'a kadar gerçekleştirilmiş olan sahil yolu.
Bağdat Caddesi'nin, artan araç trafiğini karşılayamaz hale gelmesi üzerine, alternatif bir yola gereksinim duyuldu. Yeni yapılacak olan bu yol, aynı zamanda E-5'in trafik yükünü azaltmak üzere planlanmıştı.
Kadıköy'den başlayıp Kızıltoprak'ta i-kiye ayrılarak Caddebostan Plajı'na kadar giden yolun kalitesinin yükseltilmesi ve Caddebostan'dan, Pendik'e kadar olan bölümde, denizi doldurarak yapılacak yeni yol için ilk kazma 1984'te vuruldu.
Kadıköy-Pendik Sahil Yolu Projesi o-larak da adlandırılan projenin ilk aşaması Caddebostan-Bostancı arasında gerçekleştirilmiş, 1984'te başlayan 4 şeridi, 5 km u-zunluğundaki yol, 1987'de tamamlanıp hizmete girmiştir.
2. etap Bostancı-Maltepe arasıdır. Bu yolun inşaatına da 1987'de başlanmış, 1989' da bitirilmiştir. Gidiş geliş 6 şeriflik yolun uzunluğu 3.000 km civarındadır.
Sahil yolu projesinin 3. etabı Maltepe-Piri Reis Caddesi arasıdır. Bu yolun inşaatına da 1990'da başlanmış, 1991'de bitirilmiştir. 700 m uzunluğundaki yol, 6 şeritli olarak inşa edilmiştir.
4. aşama Piri Reis Caddesi-Timurhan
Sokağı arasında 750 m uzunluğundaki,
yine 6 şeritli yol inşaatıdır. Bu bölümde
ki yol çalışmalarına 1991'de başlanmış,
1992'de tamamlanmıştır.
5. etap Timurhan Sokak-Rahmanlar
arasıdır. 6 şeritli, 3.350 m uzunluğundaki
yol inşaatına 1992'de başlanmış ve aynı
yıl içerisinde tamamlanmıştır.
Sahil yolunun 1994 içerisinde açılan son bölümü ise Rahmanlar-Kartal arasıdır. 2 km uzunluğundaki yol inşaatına 1993'te başlanmış, 1994 başlarında tamamlanmıştır.
Kadıköy'den başlayıp Pendik'e kadar uzanması ve oradan E-5'e bağlanması planlanan sahil yolunun, Kaynarca'ya kadar uzatılması da proje kapsamındaydı. Şu anda Kartal'a kadar gelen yolun, Cadde-bostan-Kartal arasındaki 12,5 km'lik bölümünde bisiklet yolları da bulunmaktadır.
KADIKÖY VAPURU
344
345
KADIN DERGİLERİ
rak yayımlanmıştır. İmtiyaz sahibi Hakkı, başmuharriri Celal Sahir'dir. Musavviri olarak Server İzzet'in adı geçmektedir.
Mahasin: "Her rami ayın yirmi beşinci günü neşrolunur hanımlara mahsus musavver gazetedir." Eylül 1324/1908-Teşri-nisani 1325/Kasım 1909 arasında 12 sayı olarak yayımlanmıştır. Müdürü Asaf Muammer (9. sayıya kadar, bu sayıdan sonra Mehmed Rauf), başyazan Mehmed Rauf tur. 7. sayıdan sonra 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) yüzünden yayımına 3 ay ara verilmiştir.
Musavver Kadın: "Risale-i edebiye ve içtimaiye. Osmanlı hanımlarına mahsus haftalık siyasi, ilmi gazetedir." 3 Nisan 1327/16 Nisan 1911-20 Haziran 1327/3
Kent içerisinden geçirilecek hemen her yol, kentte yaşayan birtakım insanları mutlu ederken, bazılarını da elbette mutsuz etmektedir. Özellikle Caddebostan-Bostan-cı ve Maltepe-Dragos arasında denizle iç içe yaşayan, lüks apartman ve yalı sahipleri projeyi durdurmak için çeşitli girişimlerde bulunmuş, zaman zaman burada yaşayan insanlar ve çevreci derneklerle güvenlik güçleri arasında olaylar da meydana gelmişti.
Sahil yolunun Kadıköy-Caddebostan arasındaki bölümünde ise var olan yol iyileştirilmiş, bunun dışında denizi doldurarak kazanılan bölüm, daha çok yeşil alan olarak değerlendirilmiştir. Yine bu dolgu alanının altına kolektörler yerleştirilmiş ve Kadıköy bölgesinde oturan çok büyük bir nüfusun atıkları buralarda toplanarak, çeşitli noktalarda inşaatları süren arıtma tesislerine ulaştırılıp temizlendikten sonra, denize deşarjı planlanmıştır. Şu anda Maltepe'ye kadar gelen kolektör inşaatı ve bağlantıları tamamlanmadığı için, uygulamaya geçilememiştir.
BÜNYAMÎN ÇELEBi
Dostları ilə paylaş: