Uyuşmazlik mahkemesi kararlari



Yüklə 5,59 Mb.
səhifə57/148
tarix07.04.2018
ölçüsü5,59 Mb.
#47478
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   148

K A R A R

Davacı : TEİAŞ Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü

Vekili : Av. A. G.

Davalı : Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili : Av. M. B.
O L A Y : Dava dilekçesinde; Davacı Şirkete ait 380kV (380.000 VOLT) Kayseri Kapasitör – Gölbaşı Kuzey Enerji İletim Hattının, 4685- 4686 nolu direkleri arasına isabet eden Gölbaşı- Örenci – Gerder – Taşçılar sitesi yolunda, Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığınca yapılan dolgu çalışmaları sonucunda, yol kotunun 5 m yükseltildiği ve EİH hattının düşey emniyet mesafesinin ihlal edildiğinin saptandığı; yapılan ölçümlerde ise yol ile enerji iletim hattı arasındaki düşey mesafenin (klerans) + 5 C’de 12,20 m olduğunın tespit edildiği; Enerji İletim Hattı iletkenlerinin en büyük salgı durumunda ( -15, + 45 C’de) 1,20 metre daha salınacağının hesaplanmış olduğu, bu durumda yol ile Enerji İletim Hattı arasındaki düşey mesafenin 11,00 metreye düşeceği;

30 Kasım 2000 tarih ve 24246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde, ( madde 46 çizelge 8) hava hattı iletkenlerinin en büyük salgı durumunda ( ll. Bölge için -15 + 45 C’de) üzerinden geçtikleri yerlere olması gereken en küçük düşey emniyet mesafelerinin belirtilmiş olduğu, bu Yönetmeliğe göre 380 kV Enerji İletim Hatları ile araç geçmesine elverişli köy ve şehir içi yolları arasında 12 metre mesafe olmasının gerektiği; bu nedenle Enerji İletim Hatları iletkenleri ile yol arasındaki 12 m’lik düşey emniyet mesafesinin sağlanabilmesi için yol kotunun 1,00 metre aşağıya indirilmesinin gerektiği; ayrıca 380 kV Kayseri Kapasitör – Gölbaşı Kuzey Enerji İletim Hattının, 5691 no’lu direğinin C ve D ayaklarının da yapılan dolgunun yayılımı nedeniyle oluşan hafriyat içerisinde kalmış olduğundan, bu durumun direğin devrilmesine ve can ve mal kaybına neden olacağı;

Genel Müdürlüklerince, 26.12.2006 tarih ve 7889 sayılı yazı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na enerji iletim hattının altından geçen yolda yapılan dolgu neticesi can ve mal güvenliğinin tehlikeye düştüğü ve bu durumun düzeltilmesi ve emniyet mesafelerine uygun hale getirmesi gerektiğinin bildirildiği, ancak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığının 24.01.2007 tarih, 663 sayılı cevabı yazılarında "bahse konu yol Gölbaşı Belediyesi'nin onaylı imar planı doğrultusunda plana uygun olarak yapılmıştır" gerekçesi ile cevap verildiği ve herhangi bir girişimde bulunmamış olduğu;

Enerji iletim hatlarının altındaki taşınmazlara 1974 yılında el atılmış olup, 04.11.2003 tarihine kadar el atmadan itibaren 20 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğu; el atılan yerlerle ilgili mülkiyet hakkının sona erdiği, direk yerlerinin mülkiyetinin Kuruluşlarına geçtiği; bunların doğal sonucu olarak taşınmazlar üzerinden geçen enerji nakil hatları ile ilgili olarak Kuruluşları lehine daimi irtifak hakkı da tesis edilmiş olduğu ifade edilerek, sonuçta; her an telafisi imkansız zararlar doğabileceğinden can ve mal emniyeti açısından bahsi geçen yolun trafiğe kapatılmasının gerektiği, bu nedenle öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek Gölbaşı- Örenci ­Gerder- Taşçılar Sitesi Yolunun, 380 kV Kayseri- Kapasitör Gölbaşı Kuzey Enerji İletim hatlarını ihlal eden kısmı ile 380 kV Kayseri Kapasitör-Gölbaşı Güney enerji iletim 5691 no.lu direğinin bulunduğu kısmının dava sonuçlanıp emniyet mesafeleri sağlanıncaya kadar trafiğe kapatılmasına karar verilmesi; ortaya çıkması kuvvetle muhtemel zararlar ile hukuki ve cezai sorumluluğu davalıya ait olmak üzere , meydana gelebilecek elektrik kesintisi vesair durumlar halinde tazminat talebi ve her türlü dava hakları saklı kalmak kaydı ile;

-Davalının,

a)380 kV Kayseri -Kapasitör -Gölbaşı Kuzey Enerji İletim hattının 4685­-4686 no lu direkleri arasındaki enerji nakil hattının düşey emniyet mesafelerine vaki tecavüzünün men'ine,

b) 380 kV Kayseri- Kapasitör -Gölbaşı Güney Enerji İletim hattının 5691 no'lu direğinin C ve D ayakları da yola yapılan dolgunun yayılımı nedeniyle oluşan hafriyat içerinde kalmış olduğundan, yapılan dolgunun giderilmesi, hafriyatın temizlenerek istinat duvarının çekilmesi ile direklerine ve emniyet mesafelerine vaki tecavüzünün men'ine,

c) Yolun, hatlarının ve direklerinin emniyet mesafesini ihlal eden kısımlarının yıkılmasına,

d) Yıkıntılarının kaldırılmasına,

e)Enerji İletim Hatları ve 5691 no'lu direkleri ile yol arasındaki mesafenin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğindeki mesafelere getirilmesine, karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açılmıştır.

GÖLBAŞI/ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 17.09.2007 gün ve E: 2007/377, K: 2007/558 sayı ile, dava dilekçesinin özetini yaptıktan sonra, Mahkemelerince mahallinde yapılan keşif neticesinde fen bilirkişileri tarafından düzenlenen rapor ile; elektrik mühendisi tarafından rapor ve ek raporun dosya içine alındığı; dava dilekçesi ekindeki belgeler incelendiğinde davacı idarenin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı yol asfalt şube müdürlüğü ile EİH’na yapılan müdahalenin önlenmesi için yazışma yaptığı Fen İşleri Daire Başkanlığınca davacı idareye, Başkanlıklarınca bahse konu Gölbaşı-Örencik-Gerder-Taşçılar sitesi yolunun Gölbaşı Belediyesinin onaylı imar planı doğrultusunda plana uygun olarak yapıldığının bildirildiğinin tespit edilmiş olduğu; Davacının, davalı belediyenin bir kamu tesisi niteliğindeki yol çalışmaları sırasında ENH düşey emniyet sahasına ve 5691 nolu direklerine müdahale edildiğini belirterek bu müdahalenin önlenmesini talep etmiş bulunduğu; 11.02.1959 gün 17/25 sayılı İB kararının 1. bendinde açıkça belirtildiği üzere, bir kamu teşekkülü tarafından verilen karar üzerine, kamu yararına dayanılarak bir kamu tesisi yapılması sonucunda bir kimsenin uğradığı zararın idari karar ve idari eylem sonucunda meydana gelen zararlardan olduğu; zira bir kamu teşekkülünün görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesinin de, kararın sonucu olan bir idari eylem olduğu; bir idari işlem ve kararın uygulanmasında hizmet kusurunun var olup olmadığı yönünü inceleme görevinin idari yargı yerine ait bulunduğu; açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar vermiş, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine bu karar, YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ’nin 3.3.2008 gün ve E:2008/741, K:2008/2390 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ; 03.06.2008 gün ve E: 2008/753 sayı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun yargı mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları" başlıklı 19. ve 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2. maddesi hükümlerine yer verdikten ve dava dosyası özetlendikten sonra; dava konusu olayda, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, davacının isteminin davalı idarece yapılan müdahalenin önlenmesine yönelik olduğu 2577 Sayılı Yasa'nın 2. maddesinde sayılan dava türlerinden birisi olmadığı, öte yandan idarenin tek yanlı iradesi ile kamu hukuku esaslarına dayanan bir işlemin uygulanmasının da söz konusu olmadığı anlaşıldığından, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmış olduğu gerekçesiyle; 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve davanın Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 02.11.2009 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen durumun aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğu görülmekte ise de; Başkanlık yazısıyla, adli yargı dava dosyasının Mahkemesinden istenildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Davacı tarafından, şirketlerine ait 380 Kv Kayseri Kapasitör ­Gölbaşı Kuzey Enerji İletim Hattının 4685-4686 nolu direkleri arasında irtifak hakkını ihlal ederek hat altında, can ve mal emniyetini tehlikeye düşürecek şekilde davalı tarafından Gölbaşı- Örenci - Gerder- Taşçılar Sitesi yolunda yapılan dolgu neticesi yol kotunun 5 m yükseltilmesi suretiyle yapılan müdahalenin önlenmesine, müdahaleyi oluşturan kısımların kal'i ile yıkıntıların kaldırılmasına yine yapılan dolgu neticesi oluşan ve can ve mal emniyeti açısından tehlike yaratan 380 Kv Kayseri - Kapasitör - Gölbaşı Güney Enerji iletim Hattının 5691 nolu direğinin C ve D ayaklarındaki hafriyatın temizlenmesi sureti ile direğe yapılan müdahalenin önlenmesi ve direk ayaklarındaki hafriyatın temizlenerek istinat duvarı çekilmesi ile can ve mal emniyeti açısından öncelikle ihtiyatı tedbir verilerek Gölbaşı- Örenci- Gerder­-Taşçılar Sitesi Yolunun hattlarını ihlal eden kısmı ile 5691 no lu direğin bulunduğu yerin dava sonuçlanıp emniyet mesafeleri sağlanıncaya kadar trafiğe kapatılmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

818 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve müteakip maddele­rinde haksız fiilden doğan davalar, 4721 sayılı Türk Medeni Kanu­nun 683. maddesinde ise elatmanın önlenmesi davaları düzenlenmiştir. Bu tür davaların adli yargı düzeninde yer aldığı tartışmasızdır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri : a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; Davacı şirketin, davalı idarenin şirketlerine ait Enerji İletim Hattının 4685-4686 nolu direkleri arasındaki irtifak haklarını ihlal ettiğinden bahisle; enerji nakil hattının düşey emniyet mesafelerine vaki tecavüzünün men'ine, aynı İletim hattının 5691 no'lu direğinin C ve D ayakları da yola yapılan dolgunun yayılımı nedeniyle oluşan hafriyat içerinde kalmış olduğundan, yapılan dolgunun giderilmesi, hafriyatın temizlenerek istinat duvarının çekilmesi ile direklerine ve emniyet mesafelerine vaki tecavüzünün men'ine, yolun, hatlarının ve direklerinin emniyet mesafesini ihlal eden kısımlarının yıkılmasına, yıkıntılarının kaldırılmasına, Enerji İletim Hatları ve 5691 no'lu direkleri ile yol arasındaki mesafenin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğindeki mesafelere getirilmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda açılan davanın, idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1. maddesinde belirtilen dava türlerinden olmadığı anlaşıldığından; müdahalenin men’i (el atmanın önlenmesi), müdahaleyi oluşturan kısımların kal'i ile yıkıntıların kaldırılması istemlerine ilişkin davanın, adli yargıda görülmesi gereken dava türü ol­ması nedenleriyle, uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözüm­lenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 9. İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Gölbaşı/Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, Ankara 9. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Gölbaşı/Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.09.2007 gün ve E: 2007/377, K: 2007/558 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.11.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
* * *
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO : 2008/370

KARAR NO : 2009/249

KARAR TR : 02.11.2009

(Hukuk Bölümü)
Ö Z E T : 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.


Yüklə 5,59 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   148




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin