Yakin doğU ÜNİversitesi EĞİTİm entüTÜSÜ EĞİTİm programlari ve öĞretiMİ ana biLİm dali
Grafik 9 Ankete Katılan Bireyin Eşinin Mesleği
Yüklə 0,74 Mb.
|
Grafik 9 Ankete Katılan Bireyin Eşinin Mesleği Tablo 17 Evliyken Bireyin Gelir Düzeyi
Araştırmaya katılan bireylerin evliyken kazandıkları gelir ise şöyle dağılım göstermektedir: 1000-2000 TL arasında aylık geliri olan %5.9 (2 kişi); 2000-3000 TL arasında aylık geliri olan %29.4 (10 kişi); 3000-4000 TL arasında aylık geliri olan %41.7 (16 kişi); 5000-6000 TL arasında aylık geliri olan %11.8 (4 kişi); 6000 TL ve üzeri aylık geliri olan %5.9 (2 kişi)dir. Araştırmaya katılan bireylerin büyük çoğunluğunun (%71.1) aylık geliri 2000-4000 TL arasında değişmektedir. Araştırma bulgularına göre 2000-4000 TL aylık maaşı olan bireyler araştırmaya katılan bireylerin büyük çoğunluğunu (%71.1) oluşturmaktadır. 
Grafik 10 Evliyken Bireyin Gelir Düzeyi Tablo 18 Evliyken Eşinin Gelir Düzeyi
Araştırmaya katılan bireylerin boşandıkları eşlerinin evliyken kazandıkları gelir ise şöyle dağılım göstermektedir: 1000-2000 TL arasında aylık geliri olan %2.9 (1 kişi); 2000-3000 TL aylık geliri olan eş %38.2 (13 kişi); 3000-4000 TL aylık geliri olan eş %35.3 (12 kişi); 4000-5000 TL aylık geliri olan eş %17.6 (6 kişi); 5000-6000 aylık geliri olan eş %2.9 (1 kişi); 6000 TL ve üzeri aylık geliri olan eş % 2.9 (1 kişi)dir. Araştırmaya katılan bireylerin boşandıkları eşlerinin büyük çoğunluğunun (%73.5) aylık geliri 2000-4000 TL arasında değişmektedir. 
Grafik 11 Evliyken Eşinin Gelir Düzeyi BOŞANMIŞ BİREYLERİN YETİŞTİKLERİ ETNİK VE KÜLTÜREL ÇEVRE ORTAMLARI: Tablo 19 Boşanmış Bireylerin Yetiştikleri Kültürel Çevre
Ankete katılan boşanmış bireylerin boşandıkları eşleriyle etnik çevre durumları şöyledir: Aynı etnik çevreden gelenler %58.8 (20 kişi); farklı etnik çevreden gelenler %41.2 (14 kişi)dir. Boşanmış bireylerin çoğunluğu (%58.8) aynı etnik çevreden gelmektedir. 
Grafik 12 Boşanmış Bireylerin Yetiştikleri Kültürel Çevre Tablo 20 Bireylerin Yetiştikleri Kültürel Çevre Ortamları
Boşanmış çiftlerin geldikleri kültürel çevre ortamları ise şöyle dağılım göstermektedir: Aynı kültürel çevreden gelen çiftler %44.1 (15 kişi); farklı kültürel çevreden gelen çiftler %55.9 (19 kişi)dir. Araştırmaya katılan çiftlerin çoğunluğu (%55.9) farklı kültürel çevreden gelmektedir. 
Grafik13 Bireylerin Yetiştikleri Kültürel Çevre Ortamları Tablo 21 Boşanmış Ailelerdeki Çocuk Sayısı
Boşanmış ailelerdeki çocuk sayısı araştırıldığında ise çıkan sonuç şöyledir: Çocuğum yok diyen 9 kişi (%26.4); 1 çocuğu olan 18 kişi (%52.9); 2 çocuğu olan 5 kişi (%14.7); 3 çocuğu olan 1 kişi (%2.9); 4 ve üzeri çocuğu olan 1 kişi (%2.9)dir. Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğunun (%79.3) ya hiç çocuğu yok ya da 1 çocuğu bulunmaktadır. Benzer bir araştırmadan elde edilen bulgular ise şöyledir: “araştırmaya katılanların %30 çocuk sahibi değilken; %30’u 1 çocuk sahibi, %28’i 2 çocuk, %8’i 3 çocuk, %2’si, 4 çocuk ve %2’si 7 çocuk sahibidir (Yılmaz&Fidan; 2006).” Bu bulgular ise bize boşanmada çocuğun varlığının veya sayısının büyük önemi olduğunu göstermektedir. Çocuk sayısının azlığı veya yokluğu boşanmayı kolaylaştırıcı faktörler arasındadır. Araştırma bulgularımız da bu yargıyı desteklemektedir. Benzer bir araştırma bulguları da bizim araştırmamızı destekler bulgulara ulaşmıştır. 
Grafik 14 Boşanmış Ailelerdeki Çocuk Sayısı Tablo 23 Çocukların Kaldığı Ebeveyn
Araştırmada çocuklar kiminle kalıyor sorusu sorulduğu zaman bireylerin %67.6’sı (23 kişi) benim yanımda kalıyor demiştir. %32.4’ü de (11 kişi) eşimin yanında kalıyor demiştir. “Yılmaz ve Fidan’ın yaptığı araştırmadan çıkan sonuçta çocukların velayeti genellikle anneye verilmiştir.” (Yılmaz&Fidan; 2006).
Evliliğin gerçekleşme şekli sorulduğu zaman ankete sonuçları şu şekilde çıkmıştır: Görücü usulü ile evlendiğini söyleyen %35.3 (12 kişi), arkadaşlık ederek evlendiğini söyleyen ise %64.7 (22 kişi)dir. Araştırmaya katılan bireylerin büyük çoğunluğu (%64.7) arkadaşlık ederek evlendiklerini ifade etmektedirler. Evlenme biçimi ile boşanma arasında doğrudan bir ilişki kurabilmek mümkündür. Benzer bir araştırmadan çıkan sonuç bizim araştırma bulgularımızı belirgin bir şekilde desteklememektedir. Benzer bir araştırmada elde edilen bulgular ise şöyledir: “evlenme biçimleri incelendiğinde %52’si arkadaşlık sonucu, %44’ü görücü usulü ile evlenmiştir. Evlenme biçimi ile boşanma arasında doğrudan bir ilişki kurabilmek güçtür bulgusuna ulaşmışlardır.” (Yılmaz%Fidan; 2006).
Araştırmaya katılan boşanmış bireylere evlenme kararı alırken en çok etkilendikleri faktör sorulduğu zaman %32.4 (11 kişi) ailesinin baskısından kurtulmak için evlendiklerini ifade etmektedirler. %29.4 (10 kişi) toplumsal hayatın bir gerekliliği olduğu için evlendiklerini ifade etmişlerdir. %35.3 (12 kişi) ise sevdiği ve sevildiği için evlendiğini ifade etmektedir. 
Grafik17 Evlilik Kararının Verilmesindeki En Büyük Faktör Tablo 25 Evlilik Süresince Oturulan Kişiler
Boşanmış bireylere evliliğiniz süresince kimlerle birlikte oturdunuz diye sorulduğu zaman; eşim ve çocuklarımla oturdum diyen kişiler ankete katılanların %85.3’ünü (29 kişi) oluşturmaktadır; eşimin anne-babasıyla oturdum diyen %2.9 (1 kişi); benim anne-babamla oturdum diyen %8.8 (3 kişi); eşimin kardeşiyle oturdum diyen %2.9 (1 kişi)dur. Sonuçlar incelendiği zaman araştırmaya katılanların %85.3’ünün eşi ve çocuklarıyla (Neolakal aile tipinde olduğu görülmektedir.) yaşadıkları görülmektedir. 
Grafik18 Evlilik Süresince Oturulan Kişiler Tablo 26 Evlilik Süresince Oturulan Ev Kime Aitti
Araştırmada, boşanmış bireylere oturdukları ev kime aitti diye sorulduğu zaman %50.0 (17 kişi) bana aitti diye yanıt vermiş; %20.6 (7 kişi) ise eşime aitti diye yanıt vermiş; %14.7 (5 kişi) ortak malımızdı demiş; %14.7’si (5 kişi) de kiraydı demiştir. 
Grafik 19 Evlilik Süresince Oturulan Ev Kime Aitti Tablo 27 Aileyi İlgilendiren Kararları Almada Eşlerdeki Denge Durumu
Araştırmaya katılan bireylere boşandıkları eşleriyle ev içi konulardaki karar verme nasıl gerçekleşirdi sorusu sorulduğu zaman şu şekilde cevap vermişlerdir: % 44.1 (15 kişi) birlikte karar verirdik dedi; % 11.8’i (4 kişi) benim görüşüm alınırdı ama eşim karar verirdi dedi; %17.6’sı (6 kişi) çocuklara danışıp birlikte karar verirdik dedi; %23.5’i (8 kişi) karar verme yetkisi tamamen eşimdeydi dedi; %2.9’u (1 kişi) ben kara verirdim dedi. 
Grafik 20 Aileyi İlgilendiren Kararları Almada Eşlerdeki Denge Durumu Tablo 28 Ev İçi İşlerdeki Denge Durumu
Ankete katılan bireylere ev içi işleri yaparken (boşandıkları) eşleriyle işbölümü paylaşımları sorulduğu zaman, ev işlerini birlikte yapardık diyenler %14.7 ( 5 kişi); yardım istediğimde eşim yapardı diyenler %20.6 (7 kişi); zorunlu durumlarda yardım ederdi diyenler %26.5 (9 kişi); hiç yardım etmez benim sorumluluğum olduğunu düşünürdü diyenler %26.5 (9 kişi); eşim yapardı diyenler %11.8 (4 kişi)dir. 
Grafik 21 Ev İçi İşlerdeki Denge Durumu Tablo 29 Eşin Evlilik Süresince Çocuklarla İletişim Durumu
Ankete katılan bireylere boşandıkları eşlerinin çocuklarıyla ile ilişkilerinin durumu sorulduğunda çoğunluğu %50 çok az ve az ilgilenirdi demiştir. Bunun yanında %44.1 oranında kişi de çok ilgiliydi ve çok fazla ilgiliydi şeklinde cevap vermiştir. 
Grafik 22 Eşin Evlilik Süresince Çocuklarla İletişim Durumu Tablo 30 Evlilikte Şiddet
Ankete katılan boşanmış bireylere “evliliğiniz boyunca şiddet gördünüz mü?” diye sorulduğunda; “hiç şiddet görmedim” diyenler % 44.1 (15 kişi), fiziksel değil ama psikolojik şiddet gördüğünü söyleyenler %26.5 (9 kişi), hem fiziksel hem de psikolojik şiddet gördüğünü söyleyenler %29.4’dür (10 kişi). Araştırmaya katılan bireylerin büyük çoğunluğu (%64.7) kadındır. Bu sonuçlar kadının evde karşılaştığı şiddeti göstermektedir. Boşanmış bireylerin %55.9’u bir şekilde şiddet gördüğünü ifade etmektedir. Alicik’in KKTC’de yapmış olduğu araştırmada; “kadınlar arasında boşanma nedeni olarak şiddet %49.5’dir” (Alicik;2009). Alicik’in yapmış olduğu araştırmadan sonra bizim araştırmamızda çıkan şiddet gördüğünü ifade eden kadınların oranında az da olsa artış görülmektedir. Sonuçta benzer bulguların bulunduğu tespit edilmiştir. Bu da araştırmamızın güvenirliliğini artırmaktadır. 
Grafik 23 Evlilikte Şiddet Tablo31 Evlilikteki Geçimsizliğin Başlama Zamanı
Araştırmaya katılan bireylere evliliğinizdeki geçimsizlik ne zaman başladı diye sorulduğunda; %55.8’i (19 kişi) evlendikten kısa bir süre sonra, %32.4 (11 kişi) evliliğimin ortalarında, %11.8 (4 kişi) evliliğimin sonlarında cevabını vermişlerdir. 
Grafik 23 Evlilikteki Geçimsizliğin Başlama Zamanı Tablo32 Evliliği Sona Erdiren Nedenler (N=34)
Ankete katılan bireylere, evliliği sona erdiren nedenler sorulduğu zaman; %20.6 (7 kişi) eşimin baskısı demiştir, %35.3 (12 kişi) kıskançlık demiştir; %20.6 (7 kişi) anne-babaların müdahalesi demiştir; %41.2 (14 kişi) ilgisizlik demiştir; %44.1 (15 kişi) ihmal demiştir; %64.7 (22 kişi) kişisel uyumsuzluk demiştir; %32.4 (11 kişi) beklentilerin gerçekleşmemesi demiştir; %29.4 (10 kişi) başka birinin varlığı demiştir; %8.8 (3 kişi) evi geçindirememe demiştir; %11.8 (4 kişi) işsizlik demiştir; %14.7 (5 kişi) maddi sorunlar demiştir; %17.6 (6 kişi) eşteki alkol, kumar gibi kötü alışkanlıklar demiştir; %29.4 (10 kişi) dayak demiştir. Alicik’in yapmış olduğu araştırmaya göre:“kadın ve erkek cinsiyetleri arasında öncelik sırası değişmekle birlikte ‘sevgi’ ve ‘sadakat’in aile varlığının temel nedenleri olarak görüldüğü anlaşılmaktadır.” (Alicik;2009). Yılmaz ve Fidan’ın yapmış olduğu araştırmaya göre ise: “boşanma nedeni incelendiğinde, %62’si geçimsizlik, %14’ü şiddet, %6’sı kuma olarak boşanma nedenlerini sıralamaktadır.” (Yılmaz%Fidan; 2006). 
Grafik 24 Evliliği Sona Erdiren Nedenler Tablo 33 Boşanma Kararını Kim Verdi
Ankete katılan bireylere, boşanma kararını kim verdi diye sorulduğu zaman %70.6’sı (24 kişi) ben verdim demiştir; %11.8’i (4 kişi) eşim verdi demiştir; %17.6’sı (6 kişi) birlikte verdik demiştir. 
Grafik 25 Boşanma Kararını Kim Verdi Tablo 34 Kadının Çalışmasının Boşanma Kararı Vermesindeki Etkisi
Araştırmaya katılan bireylere, kadının çalışmasının boşanma kararı vermede etkisinin olup olmadığı sorulmuş; araştırmaya katılan bireylerin %17.6’sı (6 kişi) çok az etkilidir; %38.2’ (13 kişi) az etkili olmuştur, %17.6’sı (6 kişi) fikrim yok demiştir, %8.8 (3 kişi) çok etkili olmuştur demiştir; %17.6’sı (6 kişi) çok fazla etkili olmuştur demiştir. 
Grafik 26 Kadının Çalışmasının Boşanma Kararı Vermesindeki Etkisi Tablo 35 Boşanmadan Önce Endişe Duyulan Konular (N=34)
Araştırmaya katılan bireylere boşanmadan önce boşanmayla ilgili endişe duyduğu konuların neler olduğu sorulmuş; araştırmaya katılan bireylerin %38.2’si (13 kişi) hiçbir endişem olmadı demiştir; %38.2’si (13 kişi) maddi kaygılar demiştir; %44.1’i de (15 kişi) yalnızlık demiştir; %29.4’ü de (10 kişi) alışkanlıklardan vazgeçmek demiştir; %17.6’sı (6 kişi) çevremin ve anne-babamı baskısı demiştir; %26.5’si (9 kişi) eşimin rahatsız etmesi demiştir; %26.5 (9 kişi) çevremin rahatsız etmesi demiştir; %20.6’sı (7 kişi) çocukların sorumluluğu demiştir. 
Grafik 27 Boşanmadan Önce Endişe Duyulan Konular Tablo 36 Boşanmış Bireylerin İlk Evlilikleri mi?
Araştırmaya katılan bireylere, boşandıkları eşlerinin ilk evlilikleri mi diye sorulduğu zaman; %97.1’i (33 kişi) kendisinin ilk evliliği olduğunu; bunun yanında eşlerinin ilk evlilikleri mi diye sorulduğu zaman ise %85.3’ü (29 kişi) eşlerinin ilk evliliği olduğunu söylerken; araştırmaya katılan bireylerin %2.9’u (1 kişi) ilk evliliği olmadığını söylemiştir. %14.7’si ise eşinin ilk evliliği olmadığını ifade etmiştir. 
Grafik 28 Bireyin İlk Evliliği mi? 
Grafik 28 Eşinin İlk Evliliği mi? Tablo 37 Ankete Katılan Bireylerin Ebeveynlerinin Boşanmış Olma Durumu
Araştırmaya katılan bireylere ebeveynlerinin boşanmış olup-olmama durumları sorulduğu zaman %26.5’i (9 kişi) ebeveynlerinin boşanmış olduğunu ifade ederken; %73.5’i (25 kişi) de ebeveynlerinin boşanmadıklarını ifade etmektedir. Buna karşın ankete katılan bireyler boşandıkları eşlerinin ebeveynlerinin %17.6’sının (6 kişi) boşanmış olduğunu, %82.4’ünün (28 kişi) ebeveynlerinin de boşanmamış olduğunu ifade etmektedirler. Sonuçlar incelendiği zaman ankete katılan bireylerin de eşlerinin de ebeveynleri boşanmış olan bireyler az olmayacak orandadır. Eşleriyle bireylerin oranları toplanırsa %44.1 oran çıkmaktadır. Ankete katılan bireylerin eşleriyle oranlarının toplanma nedeni eşlerden birisinin ebeveyninin boşanmış olmasının boşanmalarında etken olabilmesidir. “Yapılan araştırmalarda anne-babası boşanmış bireylerin, anne-babası boşanmamış bireylere göre boşanmaya daha meyilli oldukları saptamıştırlar. Çocuklar anne babalarının davranışlarını model alabilmekte; bu durum da bu çocukların ileriki evlilik yaşamlarının boşanmayla sonuçlanabilmesine neden olabilmektedir. Yaşadıkları bu etkiyi, evlilik çağında kendi evlilikleriyle de ilişkilendirebilmektedirler” (http://www.personaality.org./papers/eagan.html ).
Araştırmaya katılan bireylere ayni koşullar altında yine boşanma kararı verir miydiniz? Diye sorulduğu zaman; %91.2 (31 kişi) evet verirdim demiştir; %2.9 (1 kişi) hayır vermezdim demiştir; %5.9 (2 kişi) fikrim yok demiştir. Sonuçlar incelendiği zaman araştırmaya katılan bireylerin büyük çoğunluğu (%91.2) boşanma kararından emin olduklarını ifade etmektedirler. 
Grafik 30 Boşanma Kararından Pişmanlık Duyulma Durumu Tablo 39 Boşanmış Bireylerin Yeniden Evlenme Durumu
Araştırmaya katılan bireylere yeniden evlendiniz mi diye sorulduğu zaman %41.2 (14 kişi) evet evlendim demiştir; %41.2 (14 kişi) hayır evlenmedim demiştir; %17.6 (6 kişi) ise düşünüyorum demiştir. Araştırmaya katılan bireylerin çoğu (%58.8) ya yeniden evlenmiş ya da evlenmeyi düşünmektedir. Bu durum ise başından kötü bir evlilik geçmiş bireylerin evlilik kurumuna yine değer verdiklerini ve evlilikte mutluluk beklentilerinin devam ettiğini göstermektedir. Turan ve Fidan’ın Yapmış olduğu araştırmaya göre: “ araştırmaya katılanların %62’si evlilik düşünmüyor sonucuna ulaşmışlardır.” (Yılmaz%Fidan; 2006).
Araştırmaya katılan bireylerin %58.8’i yeniden evlenmeyi düşündüklerini veya evlendiklerini ifade etmişlerdir. Bunun nedeni olarak ise şu nedenleri göstermişlerdir: %20.6’sı (7 kişi) “beklentilerime uygun biri çıkarsa evlenmek zorundayım” demiştir; 5.9’u (2 kişi) “yalnız kalmak istemiyorum” demiştir; %32.4’ü (11 kişi) “ailemde mutlu olmayı yeniden denemek istiyorum” demiştir. Gelişmiş toplumlarda mutluluk beklentisi arttığı için bireylerin daha çok boşanma eğiliminde olduğu görülmektedir. Gelişmemiş toplumlarda olduğu gibi “kaderimdir çekeceğim” inancı değişme eğilimi göstermektedir. “Aile kurumu ile toplumsal yapı arasında kopmaz bir bütün bulunmaktadır. Buna göre eğitim ve kültür aracılığı ile geçmiş dönemlerin üretim biriminden, tüketim birimine dönüşmesi, kadının ev dışı ekonomik yaşama katılması, dulluğun hoş görü ile karşılanması, boşanma sonrası ikinci bir ev açmanın kolaylaşması ve tüm bunlarla birlikte evlilikte bireysel doyum kazanma eğilimlerinin ortaya çıkması, boşanmaların artmasında etkili olduğu söylenebilmektedir. Buna göre boşanmalar, olumsuzlukların yanı sıra evliliğin kişisel doyum sağlayıcı gelişmesine de neden olduğu söylenebilmektedir” (Alicik; 2009).
Araştırmaya katılan bireylerin %41.2’si yeniden evlenmeyi düşünmediklerini ifade etmiştir. Bunu nedeni olarak da şu nedenleri göstermişlerdir: %20.6’sı (7 kişi) çocuklarım için düşünmüyorum demiştir; %20.6’sı (7 kişi) benzer olumsuzluklar yaşamak istemiyorum demiştir. Sonuçlar incelendiğinde az olmayan bir orandaki boşanmış bireyler yeniden evlenmeyi düşünmediklerini evlilik kurumuna duydukları güvenin sarsıldığını bir şekilde ifade etmişlerdir. Turan ve Fidan’ın yapmış oldukları araştırmaya göre ise: “evlilik düşünmeme nedeni olarak “hayatta tek başına var olma” ve “evliliğe olan inancın yitirilmesi” nin ön plana çıktığı görülmektedir”(Yılmaz%Fidan; 2006).
Yüklə 0,74 Mb. Dostları ilə paylaş:
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
