Sınai mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin çıkarılan yeni yasalar ve bu alanda çağdaş düzenleme ve hukuki normlar oluşturma çabaları, Türk ekonomisinin gelişmesinde ve dünya ekonomisine açılma süreci ile Türkiye'nin Avrupa Topluluğuna katılım sürecinin hız kazanmasında önemli ve olumlu katkılar sağlayacak oluşumlardır. Dolayısıyla, yeni yasaların yürürlüğe girmesinden bu yana geçen 10 yıllık dönemin bir değerlendirmesini yapmak uygun olacaktır.
Bu değerlendirmeyi a) toplum açısından, b) sınai mülkiyet hakkı sahibi açısından, c) patent ve marka vekili açısından, ve d) bir meslek (patent ve marka vekilliği) grubunun bakış açılarından yapmak mümkündür.
a) Toplum açısından
Öncelikle toplum olarak bu alandaki beklenti, idarenin (Türk Patent Enstitüsü) ve yargının sınai mülkiyet haklarına ilişkin düzenleme ve uygulamalarının, ülkenin ekonomik gelişmesine olumlu katkı yapacak şekilde olmasıdır. Diğer bir ifadeyle, yatırımcının sınai mülkiyet haklarını koruyarak yatırım yapmaya teşvik edilmesi, yurt içi buluşların özendirilerek ülke içinde teknolojik gelişmenin ve buna bağlı yatırımların ve istihdamın artmasında rol oynaması, teknoloji transferinin hızlandırılması ve yabancı sermayenin istihdam ve üretim attırıcı yatırıma yönelmesinin teşvik edilmesidir.
Bu hizmetleri yaparken TPE’nin gelir sağlayan bir kamu kurumu olarak çalışması doğaldır. Bilindiği üzere, sınai mülkiyet haklarına ilişkin koruma, serbest rekabeti kısıtlayıcı hakların sağlanmasını içerir. Sağlanan haklar esas itibariyle rekabeti önleyici korumalar sağladığı için bunun kamusal maliyetinin de söz konusu hakkı elde edenler tarafından karşılanması gerekir. Kamu adına bazı haklar tanındığı için bu haklar karşılığında kamu olarak harç ve ücret gibi belirli ekonomik kazanımlar elde edilmesini istemek toplum açısından doğal bir beklentidir. Ancak, bunun sınırlarını belirlerken, teknolojik gelişmeye yapılan katkı, yatırım artırıcı etkiler gibi sağlanan yararların dikkate alınması gereğini unutmamak ve dengeli bir yaklaşım içinde olmak gerekir.
Toplumun beklentisi, idari yapı içinde TPE’nin, yasal sistem içinde mahkemelerin, patent ve marka vekillerinin ve diğer ilgili kurumların da bu yapıyı güçlendirici yaklaşımlar sergilemesi, böylece gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yatırımcıya güven verici bir ortamın oluşmasıdır. Diğer bir ifadeyle, TPE’nin hizmet kalitesini daha da yükseltmesi, mahkemelerin sınai mülkiyet hukukunun gelişen uluslararası normlarını da dikkate alarak hızlı ve adaletli bir şekilde çalışmaları, patent ve marka vekillerin mesleki etik kurallarına saygılı bir çerçevede hizmet sunmaları, eğitim kurumlarının bu alanda çok daha aktif olmalarıdır.
Son yıllarda önemli adımlar atılmış olmakla beraber, bu alandaki gelişmelerin henüz istenen yaygınlığı ve etkiyi sağladığı söylenemez.
b) Sınai Mülkiyet Hakkı Sahibi Açısından:
Sınai mülkiyet hakkı sahibi, elde edeceği hakların en geniş anlamda bir tekel hakkı sağlayacak şekilde olmasını ve bu hakları da en ucuz biçimde elde etmek ister. Bu tür istek doğal olarak toplumun beklentileriyle çelişecektir, çünkü toplumun beklentisi kamu adına idare tarafında verilen hakların karşılığında sınai mülkiyet hak sahibinin mümkün olan azami bedeli ödemesi ve sağlanan tekel hakkının da belirli sınırları aşmayacak şekilde ve belirli şartlar çerçevesinde verilmesidir.
Hak sahipliğini elde etmek isteyenlerin beklentisi hakların tescil edilmesinde işlemlerin hızlı, fazla işlem gerektirmeden ve en sağlıklı bir şekilde yapılmasıdır. Ancak, işlem sürelerinin kısılması ile en sağlıklı sonucu elde etmek arasında da bir çelişkinin var olduğu gözden kaçırmamak gerekir. Ne yazık ki, bu beklenti pek çok vekil tarafından da öncelik verilmesi gereken bir sorun olarak dile getirilmekte ve TPE’nin de, bu tür beklentilerin baskısından dolayı olsa gerek, ağırlığı işlem sürelerinin kısaltılmasına verdiği gözlenmektedir.
Kaliteyi nicelik iyileştirmesinden çok nitelik iyileştirmesinde aramak aslında sınai mülkiyet haklarının korunmasına sorumlulukla yaklaşan hak sahiplerinin de yararınadır. Bu nedenle, TPE’nin bu yöndeki girişimlerini arttırması ve TPE’nin bu yöndeki çabalarının desteklenmesi gerekir.
Diğer taraftan, hak sahibi olmak isteyenlerin çoğunun sınai mülkiyet haklarının tesis edilmesi ve korunmasında, güvenilir bir mesleki bilgi alma kaygısı ve etik kurallara uygun olarak hizmet edinme beklentisi içinde olmadıklarını belirtmek gerekir.
Gelecek ay konuyu bir meslek grubu olarak vekiller gözünden değerlendireceğiz.
Genetikle oynamaya 12 yıl hapisli yasa geliyor. Hürriyet 13 Mart 2005
Korsan Kitap ve CD ile Mücadele Hızlanıyor
Korsancının kamera Önlemi Sabah 24 Şubat 2004
Korsanın bilançosu:Yılda iki milyar dolar Sabah 3 Mart 2005
Dünyada Sahteciliğin Faturası 450 Milyar dolar
Patronlar Sahteciliğe savaş açtı. Tercüman,12 Mart 2005
-Ankara Barosunca Yayınlanan ,Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi FMR nin 2005/1 Sayısı Çıktı
HAKSIZ REKABET
HABER BAŞLIKLARI
Yeni Ticaret Kanunu Tasarısı Hazırlandı
Yanıltıcı Bilançodan Denetici de sorumlu Olacak Milliyet 25 Şubat 2005
Yeni Ticaret Kanunu ile SPK dan izin alınmadan para toplanamayacak Vatan 25 Şubat 2005
Ticaret Kanun u AB ye uyuyor, On-line Genel Kurul Geliyor. Hürriyet ,25 Şubat 2005
Ticarette kanun gücüyle dürüstlük Akşam 25 Şubat 2005
Kayıt Dışı İle Mücadele
Ercan Kumcu, Hürriyet,25 Şubat 2005
Free shop lar Kaçakçılık Üssü Haline Gelmiş
-Free shop’ta Fişli Kaçak Milliyet 5 Mart 2005
-Free Shop’ta vergi kaybı 2 milyar euro Milliyet 8 Mart 2005
-Gümrük Çetesi,Recep Aktepe, Sabah 12 Mart 2005
Mali Suçları Ataştırma Kurumu (MASAK) için Yeni Yasa Taslağı
MASAK karaparanın hızına yetişebilecek Hürriyet 21 Şubat 2005
Türkiye Yolsuzluk Endeksinde 46 Ülke Arasında 77 Sırada
Yapı Sektörü Bataklık oldu. Tercüman 17 Mart 2005
Sahte Rakı Faciası
Sahte Rakı Eroinden Fazla Kazandırıyor, Yavuz Semerci Sabah 2 Mart 2005
Rant 140 Trilyon Hürriyet 5 Mart 2005
Mey’den dünyada ikinci büyük toplatma ,Erkan Çelebi, Hürriyet 8 Mart 2005
Halk sağlığı için 25 Trilyon liralık zararı göze aldı Vatan 8 Mart 2005
Suriye’de fabrika kurmuşlar Milliyet 13 Mart 2005
Uzakdoğudan İthalat cı Eliyle Haksız Rekabete İnceleme
-Çekik Gözlü Vurguna karşı kırmızı alarm , Okan Müderrisoğlu Sabah 6 Mart 2005
Yeni Ceza Yasası Kaçak Elektriğe Ağır Müeyyide Getiriyor
Kaçak elektriğe beş yıl Tercüman 12 Mart 2005
AB de Çin’e karşı Önlem Hazırlığı
AB’li işçi-işveren el ele Çin’e karşı genel eyleme Hürriyet 13 Mart 20056
AB de yola geldi. Akşam 13 Mart 2005
IMF den Çin’e Dalgalı Kura geçiş Önerisi
IMF Çin istilasına formül buldu. :Dalgalı Kura geçin. Sabah, 16 Mart 2005
REKABETİN MAKRO EKONOMİK KOŞULLARI
HABER BAŞLIKLARI
Morgan Stanley: Türkiye Enflasyon Kabusunu Atlattı. Sabah 5 Mart 2005
Türkiye Dünyanın En Riskli 7. Ülkesi Olarak Gösteriliyor
Economist’e göre hala riskli ülkeyiz. Hürriyet 27 Şubat 2005
1995=100 Reel Kur Endeksine göre YTL %55 Değer Kazandı
TL nin değeri zirve yaptı Milliyet 8 Mart 2005
KAMU İHALELERİNDE REKABET
HABER BAŞLIKLARI
Yerli, Kalorifer Kazanları da İhaleye Katılacak
-Köşkten Kazan vetosu, Hürriyet 25 Şubat 2005
Dubai Metrusu İhalesinde Tük Şirketleri de Var
Dubai metrosuna 1,8 milyar dolarla en iyi teklif bizden, Hürriyet 2 Mart,2005
Kamu İhale Kurumu 2004 İstatistikleri Açıklandı
En Çok şikayet Edilen İhale:Temizlik İşleri, En çok Şikayet Edilen Kurum Sağlık Bakanlığı Sabah 26 Şubat 2005
İlaçta taşlar Yerine Oturuyor mu?
Olay İlaç , serbest eczanede SSK’lıya 20 milyon ucuzladı Hürriyet 22 Şubat 2005
Askeri Helikopter İhlesi Açılıyor
Türk Atak ihalesinde devlerin Yarışı Başladı Vatan 21 Şubat 2005
DÜZENLEYİCİ VE İLGİLİ KURUMLARDAN HABERLER
-Rekabet Kurulu Karar Özetleri (www.rekabet.gov.tr)
REKABET İHLALLERİ
13-1-2005 DOSYA KONUSU: Muğla Eczacılar Odası'nın almış olduğu bir kararla Muğla merkez ilçesinde faaliyet gösteren eczanelerin Muğla'daki kamu kurumlarını paylaştıkları ve kamu kurumlarında çalışan personelin sadece belirlenen eczanelerden alışveriş yapmak zorunda kaldıkları iddiaları.SONUÇ:Düzenlenen rapora, toplanan delillere ve incelenen dosya kapsamına göre;
32. Bölge Muğla Eczacı Odası önderliğinde Muğla il merkezindeki kamu kurum reçetelerinin belirlenen eczaneler arasında belli bir limit dahilinde paylaştırılması uygulamasının 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamında yasaklanan bir eylem olduğu, bununla birlikte söz konusu uygulamanın; eczane sayısının sınırlandırılmamış olması, başka bir deyişle ilgili kamu kurumuyla anlaşması bulunan tüm eczanelerin söz konusu kuruma ilaç verebilmesi ve uygulamanın çok kısa sürmesi sonucunda hiç bir eczanenin belirlenen limitleri dolduramaması nedeniyle, ilgili piyasada rekabeti kısıtlayıcı herhangi bir etkinin doğmadığına,
1.1.2004 tarihinden itibaren uygulanacağı duyurulan ancak, fiilen 16.2.2004-2.4.2004 tarihleri arasında uygulanabilen; 32. Bölge Muğla Eczacı Odası önderliğinde kamu kurum reçetelerinin Muğla il merkezinde faaliyet gösteren eczaneler arasında belli bir limit dahilinde paylaştırılması uygulamasına, 2004 yılı Mali Bütçe Uygulama Talimatı’nın yasal bir dayanak oluşturduğu, bu bakımdan söz konusu uygulamanın yasal bir dayanağının bulunması nedeniyle, 32. Bölge Muğla Eczacı Odası ve Muğla il merkezinde faaliyet gösteren eczaneler hakkında 4054 sayılı Kanun çerçevesinde bir soruşturma açılmasına gerek bulunmadığına, şikayetlerin reddine,OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
6-1-2005:Dosya Konusu:Akşam Gazetesi’nde 4.11.2004 tarihinde yayımlanan Gültekin KARA imzalı haberde yer alan, Otomotiv Distribütörleri Derneği’nde bir araya gelen otomotiv firmalarının vergi artışını fiyatlara yansıtma ve indirim yapmama konusunda ortak karar aldıkları iddiası
SONUÇ:Düzenlenen rapora, toplanan delillere ve incelenen dosya kapsamına göre; 4.11.2004 tarihli Akşam Gazetesi’nde yayımlanan Gültekin KARA imzalı haberde yer verilen, Otomotiv Distribütörleri Derneği'nde bir araya gelen otomotiv firmalarının 2.11.2004 tarihinde binek otomobillerin ÖTV oranlarında yapılan vergi artışını fiyatlarına yansıtma ve indirim yapmama konusunda ortak karar aldıkları yönündeki gazete haberi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Otomotiv Distribütörleri Derneği üyesi çeşitli teşebbüslerin 2004 yılı Kasım ve Aralık ayları içinde indirim kampanyaları düzenlediğinin görülmesi ve inceleme konusuna ilişkin olarak somut bir bulgu veya belgeye ulaşılamaması nedenleriyle soruşturma açılmasına gerek bulunmadığına OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
30-12-2004DOSYA KONUSU : 3.5.2004 tarih ve 04-31/363-89 sayılı Kurul kararına karşın, Selçuk Ecza Deposu Ticaret San. A.Ş.’nin Kotan Eczanesi’ne karşı ayrımcı uygulamalarını sürdürerek rekabeti kısıtladığı iddiası.SONUÇ:Şikayetin niteliğine, düzenlenen rapora göre; başvuru konusu uygulamanın 4054 sayılı Kanun’a aykırı olmadığına; dolayısıyla önaraştırma yapılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek bulunmadığına, şikayetin reddine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
19-12-2004DOSYA KONUSU:TEDAŞ’ın ilgili mevzuat uyarınca serbest tüketicilerle yapılan ikili anlaşmalar çerçevesinde mali uzlaştırma ve dengeleme sistemine katılmayarak piyasadaki özel sektör şirketlerini zor durumda bıraktığı ve bu şekilde 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği iddiası.SONUÇ:Düzenlenen rapora, toplanan delillere ve incelenen dosya kapsamına göre;
- TEDAŞ’ın ikili anlaşmalarla enerji temin ettiği serbest tüketici statüsünde ayrı bir müşteri grubu bulunmadığı ve bütün müşterilere düzenlemeye tabi tarifeden enerji satışı yaptığı dikkate alındığında, EPDK’nın yayımlamış olduğu “Elektrik Piyasasında Mali Uzlaştırma Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ”in 6/1-d maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğine ve bu nedenle mali uzlaştırmaya katılmamaktan dolayı sorumlu tutulamayacağına,
- TEDAŞ’ın mali uzlaştırmaya tabi tutulmasına yönelik düzenlemelerin ve tedbirlerin EPDK’nın yetkisi ve sorumluluğunda olduğuna,dolayısıyla TEDAŞ’ın mali uzlaştırmaya katılması yönünde geçici tedbir kararı alınmasına ya da başkaca bir işlem yapılmasına gerek olmadığına, şikayetin reddine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
MENFİ TESPİT VE MUAFİYETLER
30-12-2004: DOSYA KONUSU: Fako İlaçları A.Ş. ile Farmaser İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen ihalelere ilişkin çalışma ilke ve prensiplerine menfi tespit belgesi verilmesi veya muafiyet tanınması talebi. SONUÇ:Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre; Fako İlaçları A.Ş. ile Farmaser İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen "SSK İhalelerine Katılacak İlaç Depoları Çalışma İlke ve Prensipleri" sözleşmesine 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesi uyarınca menfi tespit belgesi verilmesine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir
30-12-2004:DOSYA KONUSU : Borusan Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş. (Borusan) ile Yetkili BMW Service Inclusive Satıcıları (Yetkili Satıcılar) ve Yetkili BMW Service Inclusive Servisleri (Yetkili Servisler) arasında aktedilen Service Inclusive Satış Anlaşmaları ve Service Inclusive Servis Anlaşmaları ile BMW Yetkili Satıcıları ve son kullanıcılar arasında imzalanan BMW Inclusive Sipariş Formlarına menfi tespit belgesi verilmesi veya muafiyet tanınması talebi.
SONUÇ:Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre;
1) Borusan Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş. ile Yetkili BMW Service Inclusive Satıcıları arasında imzalanan Servis Inclusive Satış Anlaşmaları'nın seçici dağıtım anlaşmaları niteliğinde olmaları ve anlaşmaların içeriğinde, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin (a) bendinde belirtilen aynı Kanun maddesinin birinci bendi ile yasaklanmış hükümler bulunması nedeniyle, talep edilen menfi tespit belgesinin düzenlenemeyeceğine; ancak, söz konusu anlaşmada yer alan rekabet kısıtlamalarının 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği hükümlerine uygun olması nedeniyle, bu anlaşmanın anılan Tebliğ kapsamında grup muafiyetinden yararlandığına,
2) Borusan Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş. ile Yetkili BMW Service Inclusive Servisleri arasında imzalanan Service Inclusive Servis Anlaşmaları'nın 4054 sayılı Kanun’u ihlal etmediği belirlendiğinden, talep edildiği üzere, 4054 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca menfi tespit belgesi verilmesine,
3) BMW Yetkili Satıcıları ile son kullanıcılar arasında imzalanan BMW Service Inclusive Sipariş Formları'nın ise, 4054 sayılı Kanun kapsamında yer almadığına,
OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
30-12-2004:DOSYA KONUSU: Coats Türkiye İplik San. A.Ş.'nin distribütörleri ile akdettiği standart "Distribütörlük Sözleşmesi"ne muafiyet verilmesi talebi. SONUÇ:Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre;
Coats Türkiye İplik San. A.Ş.'nin distribütörlleri ile akdetmiş olduğu standart distribütörlük sözleşmelerinin 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği kapsamında değerlendirilemeyeceğine;
a) Söz konusu sözleşmenin 5/b maddesinin; alıcının, kendine ait münhasır bir bölgesi olsa dahi, bu münhasır bölge dışında kalan ve sağlayıcı tarafından kendisine veya başka bir alıcıya tahsis edilmemiş bölgelere (serbest bölgelere) aktif satış yapabilme serbestisine sahip olacak ve alıcının, kendine ait münhasır bölgesi dışında kalan ve sağlayıcı tarafından kendisine veya başka bir alıcıya tahsis edilmiş bölgelere pasif satışın yasaklanamayacağı şekilde yeniden düzenlenmesi koşulu ile 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup muafiyetinden yararlanabileceğine;
b) bu değişikliğin yerine getirilmesi için kararın tebliğinden itibaren taraflara 60 gün süre verilmesine, Kurulumuzca gerekli görülen düzeltmeler yapılmadan uygulamaya devam edilmesi halinde haklarında soruşturma açılacağının ve aynı Kanun'un 16. ve 17. maddeleri uyarınca işlem yapılacağının taraflara bildirilmesine;
3- a)2002/2 sayılı Tebliğ'de izin verilen rekabet kısıtlamaları haricinde rekabet kısıtlamaları içeren söz konusu distribütörlük sözleşmelerini 4054 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca akdedilme tarihinden itibaren en geç 1 ay içerisinde Kurum'a bildirmeyen Coats Türkiye İplik San. A.Ş.'ne aynı Kanun'un 2004/1 sayılı Tebliğ ile değişik 16. maddesinin (c) bendi gereğince 2.970.784.000 TL idari para cezası uygulanmasına;
b) 4054 sayılı Kanun'un 16. maddesi üçüncü fıkrası uyarınca, önceki maddede belirtilen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemekten dolayı Coats Türkiye İplik San. A.Ş'nin yönetim organlarında görev yapan Meriç Ülgen, Güngör H. Göle, Elif Pıdik, Marco I. Camargo ve İlhan Alanyalı'nın her birine ayrı ayrı teşebbüse verilen bildirimde bulunmama cezasının %5'i oranında olmak üzere 148.539.700'er TL para cezası verilmesine; OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
BİRLEŞMELER VE DEVRALMALAR
13-1-2005: DOSYA KONUSU: Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi A.Ş.’nin Akdeniz Gübre Sanayii A.Ş.'yi devralmasına izin verilmesi talebi. SONUÇ:Aynı ekonomik bütünlük içinde yer alan Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi A.Ş.’nin Akdeniz Gübre Sanayii A.Ş.’yi devralması işleminin, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 7. maddesi ve bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan 1997/1 sayılı Tebliğ’in 2. maddesi kapsamında bir devralma işlemi olmadığına OY BİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
6-1-2005: DOSYA KONUSU: Rotta GmbH'nin varlıklarının tamamının DyStar Textilfarben GmbH & Co.'nun iştiraki olan Hochwaldhauser Vermögensverwaltungsgesellschaft mbH tarafından devralınması işlemine izin verilmesi talebi.SONUÇ:Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre; tarafların ilgili ürün pazarındaki toplam pazar payları 1997/1 sayılı Tebliğ’de öngörülen pazar payı eşiğini, toplam ciroları da 1997/1 sayılı Tebliğ’in 1998/2 sayılı Tebliğ ile değişik 4. maddesindeki ciro eşiğini aşmadığından, Rotta GmbH’nin varlıklarının mülkiyetinin DyStar Textilfarben GmbH & Co.’nun iştiraki olan Hochwaldhauser Vermögensverwaltungsgesellschaft mbH’a devredilmesi işleminin izne tabi olmadığına OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
6-1-2005:DOSYA KONUSU: UCB S.A.’nın, iştiraki olan Surface Specialties S.A.'nın hisselerinin tamamının, Surface Specialties GmbH’da sahip olduğu %6 oranındaki hissenin ve “ihtisas gerektiren cephe malzemeleri” pazarında kullanılan bazı malvarlıklarının Cytec Industries Inc.'e devredilmesi işlemine izin verilmesi talebi. SONUÇ:Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre; UCB S.A.’nın, iştiraki olan Surface Specialties S.A.'nın hisselerinin tamamının ve “ihtisas gerektiren cephe malzemeleri” pazarında kullanılan bazı malvarlıklarının Cytec Industries Inc.'e devredilmesi işleminde;
“Sıvı kaplama reçineleri”, “radyasyon ile sertleşen reçineler”, ”fenolik ve novolak reçineler”, ”doymamış polyester reçineleri”,” poliüretan ürünler”, ”basınca hassas yapıştırıcılar” ve ”katkı maddeleri” ilgili ürün pazarlarında 1997/1 sayılı Tebliğ’in 4. maddesinde belirtilen ciro ve pazar payı eşiklerinin aşılmaması nedeniyle bu pazarlara ilişkin devir işleminin Rekabet Kurulu’nun iznine tabi olmadığına,
“Takviyeli kauçuk için amino reçineleri”, “endüstriyel sıvı kaplamalar için amino reçineleri” ve “toz kaplama reçineleri” ilgili ürün pazarlarında ciro eşiği aşılmamasına rağmen, pazar payları itibariyle eşiğin aşılması nedeni ile bu devirlerin 1997/1 sayılı Tebliğ'in 4. maddesi kapsamında olduğuna; devralma sonrasında 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesinde belirtilen, bir hakim durumun yaratılması veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesi ve böylece rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunun doğmasının söz konusu olmadığına, dolayısıyla söz konusu devir işlemine 4054 sayılı Kanun'un 7. maddesi çerçevesinde izin verilmesine,
UCB S.A.’nın Surface Specialties GmbH’da sahip olduğu %6 oranındaki hissenin Cytec Industries Inc.'e devredilmesi işleminin ise 1997/1 sayılı Tebliğ kapsamında olmadığınaOYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
23-12-2004:DOSYA KONUSU: Türk Uçak Sanayii A.Ş. (TUSAŞ)’nin halen %49 oranında ortağı olduğu TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI)’deki Lockheed Martin of Turkey, Inc. ve General Electric International, Inc.’ye ait ortaklık paylarını devralması işlemine izin verilmesi talebi
SONUÇ:Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, Türk Uçak Sanayii A.Ş.’nin halen %49 oranında ortağı olduğu TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’deki Lockheed Martin of Turkey, Inc. ve General Electric International, Inc.’ye ait sırasıyla %42 ve %7 oranındaki ortaklık paylarını devralması işleminin, devre konu teşebbüsün kontrolünde herhangi bir değişikliğe yol açmayacak olması nedeniyle 1997/1 sayılı “Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ” kapsamında bir devralma olmadığına OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.
16-12-2004 DOSYA KONUSU: Companhia Vale de Rio Doce'nin Companhia Siderurgia de Tubarao'da sahip olduğu %20.51 oranındaki hissenin Arcelor S.A.'ya devredilmesi işlemine izin talebi.SONUÇ:Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre;Companhia Vale de Rio Doce'nin Companhia Siderurgia de Tubarao'da sahip olduğu %20.51 oranındaki hissenin Arcelor S.A.'ya devredilmesi işleminin, 1997/1 sayılı Tebliğ kapsamında izne tabi bir işlem olduğuna; bununla birlikte, devralma sonrasında 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi anlamında hakim durum yaratılmasının veya mevcut bir hakim durumun daha da güçlendirilmesinin ve bunun sonucunda ülkenin bütünü yahut bir kısmında ilgili piyasalardaki rekabetin önemli ölçüde azaltılmasının söz konusu olmadığına, dolayısıyla bildirime konu işleme izin verilmesine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.