Değerler etiĞİ ve sayiştay denetçİleriNİN



Yüklə 445 b.
tarix05.09.2018
ölçüsü445 b.
#77015


  • DEĞERLER ETİĞİ

  • VE

  • SAYIŞTAY DENETÇİLERİNİN

  • MESLEKİ ETİK KURALLARI

  • 16/04/2014

  • Erdoğan KESİM

  • Kamu Görevlileri Etik Kurulu Üyesi

  • Sayıştay E. Daire Başkanı


Etik, çok eski çağlardan beri pek çok düşünürce üzerinde durulmuş, eserlere konu olmuş bir kavram.

  • Etik, çok eski çağlardan beri pek çok düşünürce üzerinde durulmuş, eserlere konu olmuş bir kavram.

  • Ahlak felsefesi olarak da tanımlanan etik, eylemlerimizi ve bu eylemlerin dayandığı ilke ve değerleri konu alan felsefe dalı olarak da bilinmektedir.

    • Bu anlamıyla etik, temel değerlerden, erdemlerden yola çıkarak insan için neyin iyi-doğru, neyin kötü-yanlış olduğu sorularını yanıtlamaya çalışıyor.
    • Bu şekilde Etik, insanların toplumsal hayatta başkalarını etkileyen ve belli sonuçları olan davranışlarını ve neyin iyi neyin dogru olduguna dair bizi yönlendiren, ideal ve evrensel olarak kabul edilen Degerlerle ilgilenir.


Etik kavramını tanımlamak pek de kolay degildir, yine de degişik tanımlar konuya yeni yaklaşımlar getirmek için faydalı olacaktır:

  • Etik kavramını tanımlamak pek de kolay degildir, yine de degişik tanımlar konuya yeni yaklaşımlar getirmek için faydalı olacaktır:

  • Etik, herşeyden önce insani bir fenomendir. İnsan davranışları, insanlara karşı davranışlarla ilgili ve onları yönlendiren değerlerle ilgilidir. (Kuçuradi)

  • Temelde etik, iyi-doğru olanın özünü araştıran, insanın kişisel ve toplumsal yaşamında iyi-doğru davranışları ile ilgili konuları sorgulayan felsefe dalıdır. (Elgin ve Alparslan)

  • Etik kavramı, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın arasında fark olduğunu ve bireyin bu farklılıkları ayırt ederek iyi ve doğru davranışlarda bulunması gerektiğini ifade etmektedir. (Arslan ve Kozak)



Etik, üretim ve hizmette kalite kavramının sosyal davranışlardaki ifadesidir. (Recai Akyel)

  • Etik, üretim ve hizmette kalite kavramının sosyal davranışlardaki ifadesidir. (Recai Akyel)

  • Gerçekten Kalite,diger anlamları yanında iyi ,daha iyi doğru ve mükemmel olmayı da ifade eden bir kavramdır.

  • Toplam Kalite kavramının öne çıktığı günümüzde, örgüt çalışanları, iyi,daha iyi ve mükemmel ürün ve hizmeti yakalayabilmek ,bu arada müşteri güveni ve memnuniyeti yolunda ödev ve sorumlulukları olduğu bir gerçektir.

  • Kalite, çıktılarda amaca ve standartlara uygunluk, olağan ve sıradan şeylerin mükemmellik derecesine getirilme gayreti, koşulsuz müşteri güveni ve memnuniyeti yanında, ürün ve hizmette iyi olma, daha iyiyi arama, mükemmel degerlere ulaşma yolunda insan odaklı bir kavramdır.

  • Esasen, Kişilerin rollerini belirleyen ögüt değerleri de kalite ve standartlara uygunluk sorumluluğu getirmektedir.



Etik, kişilerin tutum ve davranışlarına, olayları değerlendirme ve yargılamalarına rehberlik eden değerler sistemidir. (Azizoğlu )

  • Etik, kişilerin tutum ve davranışlarına, olayları değerlendirme ve yargılamalarına rehberlik eden değerler sistemidir. (Azizoğlu )

  • Gerçekten bütün tutum ve davranışlarımız tümüyle bir değerler meselesidir. Davranışlarımız ile benimsediğimiz değerler arasında çok yakın bir ilişki vardır. Değerlerle ilişkili olmayan hiçbir davranışımız yoktur.

  • Ben,eger «doğru/iyiliksever/dürüst» davranmaya çalışıyorsam bu, «doğruluk/dürüstlük» kavramlarının benim için bir değerolmasındandır.



Etik terimi genellikle ahlak terimi ile değişimli olarak ve aynı anlamda kullanıldığını görüyoruz.Yine de farklı anlamlar taşıdıklarını söyleyebiliriz.

  • Etik terimi genellikle ahlak terimi ile değişimli olarak ve aynı anlamda kullanıldığını görüyoruz.Yine de farklı anlamlar taşıdıklarını söyleyebiliriz.

  • Ahlak,bireysel ve toplumsal davranışları iyi ya da kötü diye nitelendirerek toplum hayatında düzenleyici rol oynayan, toplumdan topluma hatta yöreden yöreye degişiklik gösterebilen, yazılı olmayan kurallar bütünü oldugu söylenebilir.Bu suretle aynı eylemin farklı ahlak anlayışları açısından farklı yorumlandıkları bilinmektedir.(Kuçuradi)

  • Etik ise, insan davranışlarını yönlendiren DEĞERLER in bilgi boyutundan yola çıkılarak iyi ve dogru olanın özü ve ulaşılmak istenen ideal ve evrensel davranış ilkeleri olarak karşımıza çıkmaktadır.



Etik sözcüğü bazen salt «genel ahlak» anlamında ve kişilerin birbirleriyle ilişkilerinde eylemlerini belirleyen davranış normları anlamında kullanılıyor.

  • Etik sözcüğü bazen salt «genel ahlak» anlamında ve kişilerin birbirleriyle ilişkilerinde eylemlerini belirleyen davranış normları anlamında kullanılıyor.

  • Bunlara belirli zamanda ve belirli kültürde neyin iyi neyin kötü olduğuna ilişkin norm sistemleri diyebiliriz. Bu normlar, toplum içinde gelenekler töreler çerçevesinde kendiliğinden biçimlenmiş yazılı olmayan davranış kurallarıdır.

  • Başka bir ifade ile kişilerin belli zamanda dil din etnik farklılıklara göre belli yer ve yörelere göre oluşmuş ve genel olarak neleri yapmaları, neleri yapmamaları gerektiğini dile getiren Ahlaki ilke ve normlardır . «-Bu Ahlak Normlarını (3). Şıkta belitecegimiz Etik Değerler ile karıştırmamak gerekir.-»



Etik Sözcüğü bir de belli bir grup ya da topluluk mensupları için oluşturulan yazılı ve ideal ahlaki davranış bildirimleri anlamında kullanılıyor.

  • Etik Sözcüğü bir de belli bir grup ya da topluluk mensupları için oluşturulan yazılı ve ideal ahlaki davranış bildirimleri anlamında kullanılıyor.

  • Bu anlamda Etik, örneğin belli meslek mensuplarının başkalarına karşı nasıl davranmaları gerektiği ve kendilerinin nasıl muamele görmelerinin beklendiğine ilişkin yazılı düzenlemeler anlamında.

  • Etik Sözcüğünün bu ikinci anlamı, Meslek Etikleri konularında yaygın olarak kullanılan bir tür yazılı Ahlaklılık Kuralları olarak karşımıza çıkmaktadır.

  • B.M. Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi, Tıp Etiği, Mühendislik Etiği, Yargı Etiği,Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri, Yasama Etiği Sayıştay Denetçileri Meslek Etiği gibi..örnekler Sayılabilir.



Bu çeşit Mesleki Etik Bildirgelerinin düzenlenmesinde belirlenen davranış kurallarının, Etik Degerler üzerine oturtulması, en azından gerekçelerinde bu temel değerlere yer verilmesi hususu son derece önemlidir.Bu düzenlemelerde etik kodlar sadece «yap, yapma» listesi olmamalı, etik değerlerle temellendirilerek anlam ve işlerlik kazandırılmalıdır.

  • Bu çeşit Mesleki Etik Bildirgelerinin düzenlenmesinde belirlenen davranış kurallarının, Etik Degerler üzerine oturtulması, en azından gerekçelerinde bu temel değerlere yer verilmesi hususu son derece önemlidir.Bu düzenlemelerde etik kodlar sadece «yap, yapma» listesi olmamalı, etik değerlerle temellendirilerek anlam ve işlerlik kazandırılmalıdır.

  • Zira, uygulamada yazılı bir norma uygun davranmak ama o normun temelinde yatan değerlere uygun davranmamış olmak da pekala mümkün bulunuyor.

  • Bu sebeble etik değerleri koruyarak gerçekleştirilecek eylem ve kararlar için normlardan ziyade etik değerlerin temel bilgisine dayanan düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. 

  • Yazılı kurallarla desteklenmeyen, güçlendirilmeyen Etik Değerlerin boşlukta ve işlevsiz ve uygulamasız kalabilecegi gibi, belli değerlere dayandırılmayan davranış kodlarının da temelsiz kalarak uygulama imkanı bulamayacakları unutulmamalıdır.



Etik sözcüğü bir de, insanlararası ilişkilerde etik değerlerin bilgisini ortaya koyan felsefe dalı anlamında kullanılıyor.

  • Etik sözcüğü bir de, insanlararası ilişkilerde etik değerlerin bilgisini ortaya koyan felsefe dalı anlamında kullanılıyor.

  • Bu anlamda etik, İnsanlar arası ilişkilerde neyin iyi- doğru ya da neyin kötü-yanlış olduğunun bilgisine ulaşmak yolundaki felsefe dalını (Ahlak Felsefesi) dile getirmek için kullanılıyor.

  • İyi olan, doğru olan nedir? Davranışlarmıza yön veren değerlerin felsefi bilgi boyutu nedir? (Değerler Etiği)

  • Esasen tutum ve davranışlarımızı yönlendiren değerler hakkında bilgi sahibi olmak, etik kavramının özünü oluşturmaktadır.

  • Bu husus, değerlerin bilgi boyutunu oluşturuyor. 25 yüzyıl önce Sokrates’in dedigi gibi, bir şeyin ne oldugunu bilmeden onunla ilgili doğru bir eylem ortaya çıkmıyor. Çıkmış olsa bile bilinçsizce yapılmış ve tam bir etik değeri olmayan bir davranış olarak kalıyor.



Etik davranış normlarının düzenlenmesinde önemli olan husus bu davranış normlarına esas teşkil eden etik değerlerin kavramsal içeriğidir.

  • Etik davranış normlarının düzenlenmesinde önemli olan husus bu davranış normlarına esas teşkil eden etik değerlerin kavramsal içeriğidir.

  • Bu suretle, Değerlerin kavramsal içeriği ve bilgi boyutunun iyi anlaşılmasıyla ,düzenlenen davranış normlarının kapsamı belirlenmesi mümkün olabilecektir.

  • Yine,bu etik norm uygulamalarında kişilerin belli eylem ve davranışların hangi norm kapsamında olduğu hakkındaki karar verme işlemleri de bu kavramsal bilgiler sayesinde mümkün olabilecektir.

  • Esasen Değerler Etiğinin temelinde, kişi eylemlerine uygulanacak normların arka planındaki yatan Etik Değerlerin kavramsal içeriğine dair felsefi bilgi yatmaktadır.



Etik değerler insanların tarihe kaydettiği en önemli düşüncelerden biridir. Ama nasıl bir düşünce? Bugün herkes etik değerlerden konuşuyor ama etik değerler nedir? Etik değerler hakkında kavramsal olarak bir şey söyleyen pek az kişi çıkıyor. Kavramları açıklığa kavuşturmak ya da düşünceleri, fikirleri bilgisel boyutta içeriklendirmek bir felsefe işidir. Ama biz bu felsefe terimi düşünce-uğraş-ilgi alanımız içine sokmaktan bir nevi çekinçe-korku içinde oluyoruz. (Lisede felsefe tanımını karanlık bir odada iki zencinin birbirini tanımlamasıdır şeklinde, felsefe yapma!) Felsefeyi dört duvarın dışına çıkarmalı.

  • Etik değerler insanların tarihe kaydettiği en önemli düşüncelerden biridir. Ama nasıl bir düşünce? Bugün herkes etik değerlerden konuşuyor ama etik değerler nedir? Etik değerler hakkında kavramsal olarak bir şey söyleyen pek az kişi çıkıyor. Kavramları açıklığa kavuşturmak ya da düşünceleri, fikirleri bilgisel boyutta içeriklendirmek bir felsefe işidir. Ama biz bu felsefe terimi düşünce-uğraş-ilgi alanımız içine sokmaktan bir nevi çekinçe-korku içinde oluyoruz. (Lisede felsefe tanımını karanlık bir odada iki zencinin birbirini tanımlamasıdır şeklinde, felsefe yapma!) Felsefeyi dört duvarın dışına çıkarmalı.

  • Bir düşünce uğraşısı ilgi alanı olan felsefe terimi aslında insanlık tarihi ile birlkte yaşamımıza giren bir olgu. Kutsal kitapların pek çok yerinde zikredilen düşünmez misiniz ifadeleri pek çok konuda, bu konunun önemini vurgulamaktadır.



Sosyal bir insan olarak hepimiz bir toplum içinde yaşıyoruz. Hepimizin toplum içinde ve birbirimizi etkileyen tutum ve davranışlarımız var.

  • Sosyal bir insan olarak hepimiz bir toplum içinde yaşıyoruz. Hepimizin toplum içinde ve birbirimizi etkileyen tutum ve davranışlarımız var.

  • Başkalarını etkileyen ve sonuçları olan bu davranışlarımızın arka planında bu eylemlerimize yön veren değerler ve inançlarımız var.

  • Bu davranışlarımız nasıl bir sonuç yaratıyor, diğerlerinin başkalarının değerleriyle inançlarıyla örtüşüyor mu?

  • Yoksa değer çatışmalarına, etik problemlere mi neden oluyor?

  • Bu konuların layıkıyla anlaşılabilmesi, davranışlarımızın arka planında yatan değerlerin Kavramsal içerigine bilgi boyutuna inilmesini gerekli kılıyor.(Degerler Etiği)



Deger kavramı salt insani varlık alanına özgü bir varlıktır.

  • Deger kavramı salt insani varlık alanına özgü bir varlıktır.

  • Değerler, toplum içinde iyi-doğru-güzel gibi ahlaki davranışlar için kaynak oluşturan , yönlendirici ilke ve inançlardır,diyebiliriz.

  • Kişinin toplum içinde yaşamını sürdürebilmesi ve diğer kişilerce iyi-doğru olarak kabul görmesi için hangi tutum ve davranışlara yönelmesi gerektiği hususları,uyması gereken Değerler le yakından ilgilidir.

  • Gerçekten her tutum ve davranışımız ancak ve ancak bir degerler dizisi ile ilgili olarak ortaya çıkmaktadır.

  • Örneğin; ben dürüst namuslu iyiliksever davranmaya çalışıyorsam bu husus, dürüstlük namuusluluk iyilikseverlik kavramlarının benim için, kutsallığı olan sahip olunduğu takdirde insanı yücelten,erdem kazandıran Değerler olmasındandır.



Kişinin toplum içinde ilk gözünü açtığı sosyal kurum olan aile, değerlerin oluşumunda önemli bir konuma sahiptir.

  • Kişinin toplum içinde ilk gözünü açtığı sosyal kurum olan aile, değerlerin oluşumunda önemli bir konuma sahiptir.

  • Kişi, neyin iyi neyin doğru olduğu bilgisini ilk önce yakın çevresini kendisine örnek alarak oluşturmaktadır.

  • Daha sonra, eğitim kurumları ve toplum ve çalışma hayatında kişinin tutum ve davranışlarına karşı çevresinde gördüğü tepki ve yorumlar da, tabii olarak, bu konuda etkili olmaktadır.

  • Nitekim kişi, çeşitli eylemleri karşısında kendisine iltifat edildiği, övüldüğü, ödüllendirildiği hallerde davranışlarının iyi, doğru olduğunu diğer taraftan paylanıp cezalandırıldığı davranışlarının ise kötü ve yanlış olduğunu kabul edecektir.

  • Bu şekilde değişik değerler farklı ölçülerde içselleştirilmiş olmaktadır.



İnsan davranışları nadiren tek bir değer tarafından yönlendiriliyor. Gerçekten, Her tutum ve davranışımız ancak ve ancak bir değerler dizisinin yönlendirilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.Diger değerlerden daha öncelikli sayılan etik değerler tehlikeye düşerse, tüm diğer degerler risk altına gireceklerdir.

  • İnsan davranışları nadiren tek bir değer tarafından yönlendiriliyor. Gerçekten, Her tutum ve davranışımız ancak ve ancak bir değerler dizisinin yönlendirilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.Diger değerlerden daha öncelikli sayılan etik değerler tehlikeye düşerse, tüm diğer degerler risk altına gireceklerdir.

  • Yaşamımız etik degerleri içinde barındıran ilke ve kurallar çerçevesinde sürer gider.Fakat bu herkes için ve her zaman bu şekilde olmamaktadır.Evrensel ve ideal olarak kabul edilen degerler ile kişinin çocukluktan gelişimine kadar geçen sürede para, mevki, şöhret temini, kişisel çıkarlar gibi yerleşik degerleri çoğu zaman karşı karşıya gelmekte ve çatışmaktadırlar.

  • Yine,degerler hiyerarşisinin yüksek değerler aleyhine sapma ve bozulmalar sonucu ,kişinin degişik deger çatışmaları, ikilemler ve etik problemler ile yüzyüze gelebildigini görüyoruz.



  • Değerler çatışmasında özel bir durum olarak Trajik Çatışma,yine değer ve değer ilişkileri alanında olup biten bir olgudur.

  • Burada, olumlu ve yüksek iki değer vardır. İşte bu pozitif ve yüksek iki deger arasındaki çatışma halidir ki trajediyi doğuruyor.

  • Trajedi, bireyin iki olumlu ve yüksek degerden birini tercih etmek zorunda kaldığı durumlarda karşımıza çıkar. Bu iki değerden hangisi tercih edilirse edilsin diğeri gerçekleşmeyecek veya yok olacaktır. Yani birey nasıl tercihte bulunursa bulunsun sonuçta kaybedecektir. (Kuçuradi)(Scheler )

  • Tarihteki Brütüs ün Sezar’ı öldürmesi olayında, Roma’nın kölelikten kurtulması Sezar’ın ölümüne bağlı bulunuyordu. Roma’yı çok seven Brütüs,aynı zamanda Sezar’ı da çok sevmesine ragmen bu iki yüksek değerden Roma yı seçerek Sezar ı öldürmeyi tercih etmiştir.

  • Bu trajedide Brütüs’ün bu davranışı,yüksek bir değerin var olma- yaşatılma- sebebi olurken, aynı zamanda başka yüksek bir değerin de yok olmasına neden olmaktadır.



  • Trajedi sonucu doğan bireyin bu kaybına acı da eşlik eder. Fakat trajedinin yol açtığı bu acı sıradan bir acı degildir. Bu acı karşısında birey kızmaz, öfkelenmez.Zira, Başına gelen olayların başka türlü gerçekleşmeyeceğini bilir ve bunu bir kabullenmişlikle karşılar (Scheler)

  • Ortada bir acı ve kayıp vardır ama bundan birey sorumlu tutulamaz Trajedide ortada bir suç vardır fakat bu suçun isnat edilecegi herhangi bir kişi yoktur.

  • Bu trajedi karşısında ne ahlak ne de hukuk birşey söyleyemez. İnsanın bu şekildeki trajik varoluşunu bize ahlak sistemleri de hukuk sistemleri de tam anlamıyla izah edemiyorlar. (Kuçuradi)



Kişisel Çıkar Olgusu,

  • Kişisel Çıkar Olgusu,

  • Evrensel niteliklere sahip temel bir insani olgu;

    • Düşünürlerce hırs, tamah olarak nitelendiriliyor.
    • Ne kadar zengin, başarılı olursa olsun daha fazlasını arzulama ve bunu kişisel başarının bir simgesi, başkalarına karşı bir üstünlük ve övünme vesilesi sayılan bir olgu…
    • Ekonomistlerce ise, karın azamileştirilmesi dürtüsü olarak
  • tanımlanıyor.

  • İyi yönlendirildiğinde

    • Kaynakların verimli kullanılmasını sağlaması gibi yararlı bir yönü var.
  • Kötü yönlendirildiği ve iyi denetlenemediği hallerde,

    • yaygın etik dışı davranışlara neden olabiliyor.


  • Yasa Dışı davranışlar

    • Ağır suçlardan küçük yasal ihlallere kadar yasalara aykırılık
  • Etik dışı davranışlar

    • Etik kural, ilke ve değerlere aykırılık
  • Uygunsuz davranışlar

    • Teamül ya da genel uygulamalara aykırılık
  • Problem yaratan davranışlar doğrudan yasalara aykırılık teşkil ediyor ise; konu yargının yetkisindedir. Çözüm daha kolay olabilecektir.

  • Ancak,toplumda rahatsızlık yaratan vakaların bir çoğunun yasa dışı fiillerden ziyade, kuralların çarpıtılması, manipilasyonlar sonucu ortaya çıktığını görüyoruz.

  • Bu şekilde etik dışı ve uygunsuz,ama yasadışı olmayan davranışlar söz konusu olduğunda toplumun nasıl tepki göstereceği ve çözüm şeklinin ne şekilde olacağı o kadar açık olmadıgı görülmektedir.



  • Herhangi bir suç tanımı içinde yer almayan ancak dolaylı yaptırıma tabi olabilecek etik dışı davranışlar:

    • Rant kollama: Çıkar ve baskı gruplarının kamu tarafından yaratılan ekonomik değerleri elde etmek için giriştikleri faaliyetler (monopol kullanma, lisans, kota, teşvik elde etme çabaları)
    • Lobicilik: Çıkar ve baskı gruplarının siyasal karar alma sürecinde siyasi partileri bürokratları etkileyerek kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirme çalışmaları
    • Kayırmacılık: Liyakat ilkesinin dikkate alınmayarak yakınlarının haksız yere kayırılması, arka çıkılması (iltimas, torpil)
    • Kurumsal bilgilerin kişisel çıkarlar için kullanılması:Görevleri sırasında edindiği hekese açık olmayan bilgileri kendi yararına ve başkalarının yararına kullanamaz.


    • Ayırımcılık: Bir grup insana ön yargılı tutum larla adaletsiz ve zarar verici davranışta bulunurken diğer bir kısmına öncelik verici tutum ve davranışlar gösterilmesi
    • Kişilerin kullanılması, sömürü: İnsanların başkalarını kendi amaçlarına ulaşmak için araç olarak kullanmaları (Bu durum kişileri zorlayarak olabildiği gibi menfaat vaadiyle onların rızaları ile de gerçekleşebiliyor)
    • Hediye kabul edilmesi:
    • Etik anlayışın test edilip denenmesi ve etik hassasiyetlerin zayıflatılması amacı güdülerek kamu görevlilerinin bir cins bubi tuzağı içine çekilmesi gayesiyle verilen hediyeler.


19. yy’dan itibaren gelişen pozitivizmin etkisiyle etik değerlerden bağımsız bir yönetim anlayışının doğduğunu, insan merkezli ve erdeme dayalı değerlerin bilimde olduğu gibi yönetimin de dışında tutulması sonucu büyük ekonomik krizlerin çıktığını görüyoruz.

  • 19. yy’dan itibaren gelişen pozitivizmin etkisiyle etik değerlerden bağımsız bir yönetim anlayışının doğduğunu, insan merkezli ve erdeme dayalı değerlerin bilimde olduğu gibi yönetimin de dışında tutulması sonucu büyük ekonomik krizlerin çıktığını görüyoruz.

  • 20. yy’da başta ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde siyaset ve yönetimde büyük skandallara yol açan, yıkıcı ekonomik yolsuzluk ve buhranlar ortaya çıkmıştır.

  • Evrensel bir olgu olan kişisel çıkarların toplum çıkarlarının önünde tutulması sonucu ortaya çıkan bu tür yolsuzlukların mevcut yasal düzenlemeler ve yaptırımlarla engellenemediğinin görülmesi üzerine insani değerleri ön plana çıkaran etik ilkeler odaklı yönetim anlayışına yönelinmiştir.

  • Temel etik degerlerin öneminin bu şekilde anlaşılması üzerine uluslararası ortamda bilhassa Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi gibi örgütlerin üye ülkelere tavsiyeleri ile giderek artan sayıda ülke, temel etik değerlere dayalı düzenlemeler getirmiştir.



    • Anayasanın 10., 129. ve 137. Maddeleri
    • 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu kurulması hakkındaki kanun ve yönetmeliği
    • 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
    • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
    • 2531 sayılı Kamu Görevlerinden ayrılanların yapamayacakları işlere dair kanun
    • 3628 sayılı mal bildiriminde bulunmak ve rüşvet ve yolsuzlukla mücadele kanunu
    • 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı kanunu ve yönetmeliği
    • 832 sayılı Sayıştay Kanunu
    • 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu


Konuşmamızın başında etik sözcügünün ikinci anlamı olarak , Mesleki Ahlak Billdirgelerinden bahsetmiştik

  • Konuşmamızın başında etik sözcügünün ikinci anlamı olarak , Mesleki Ahlak Billdirgelerinden bahsetmiştik

    • Yazılı mesleki etik normlarınınbelli meslek grubu ile ilgili olarak insani, ahlaki değerleri korumayı güvence altına almayı hedeflendigini söyleyebiliriz.
    • Yine de bir yazılı norma uygun davranmak ama etik bakımdan değersiz davranmş olmak da pekala mümkün bulunmaktadır. İ.Kant’ın bu konudaki örneklerinde belirttiği gibi,kişiler normlara uygun davranmaya zorlanabilirler. Ancak, etik değer koruyarak eylemde bulunmaya zorlanamıyorlar.
    • İnsani değerleri koruyarak mesleki etik normlarının oluşturabilmesinin asgari koşulu mesleki etik ilkelerinin bu ilke/ normlara temel teşkil eden etik değerler bilgisine dayanarak düzenlenmesidir.
    • Ancak, etik uygulama kodları ile desteklenmeyen etik değerlerin sanki havada asılı kalacakları gibi, etik değerler bigisine dayanmayan etik kodlar da, uygulama alanları bulamayacakları ve işlevsiz kalacakları unutulmamalıdır.


Bu amaçla , Tıp etiği, Mühendislik etiği, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyinin düzenleyerek üye ülkelere tavsiye ettigi Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri, Sayıştay Denetçileri için düzenlenen Mesleki Etik Davranış İlkeleri gibi meslek etiği bildirgelerinin,Temel Etik Degerler bilgisine dayalı olarak;

    • Bu amaçla , Tıp etiği, Mühendislik etiği, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyinin düzenleyerek üye ülkelere tavsiye ettigi Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri, Sayıştay Denetçileri için düzenlenen Mesleki Etik Davranış İlkeleri gibi meslek etiği bildirgelerinin,Temel Etik Degerler bilgisine dayalı olarak;
    • Başta dürüstlük, tarafsızlık, kamu yararı gibi etik kuralları yanında;
    • Bütün mesleki görev ve etkinliklerinin iyiye, doğruya güzele yönlendirilmesi konusunda düzenlemeler getiren,
    • Meslek üyelerinin kişisel arzularını sınırlayıp belli bir çizginin dışına çıkmalarını önleyen,
    • Mesleki idealleri ve değerleri toplum ve meslek mensupları ile paylaşan,
    • Meslek ilke ve değerleri korumayan üyeleri dışlayan
    • düzenlemeler şeklinde olması önerilmektedir.


Sayıştay Denetçileri de diğer Kamu Görevlileri gibi kamu yetkisini kullanmaları nedeniyle diğer vatandaşlara göre daha sorumluluk sahibi bir konumda bulunuyorlar. Gerek yaptıkları Anayasal görevlerinin etkinliği gerekse görev yaptıkları Kurumun saygınlığı itibariyle tutum ve davranışlarıyla toplumda daima göz önünde bulunuyorlar.

  • Sayıştay Denetçileri de diğer Kamu Görevlileri gibi kamu yetkisini kullanmaları nedeniyle diğer vatandaşlara göre daha sorumluluk sahibi bir konumda bulunuyorlar. Gerek yaptıkları Anayasal görevlerinin etkinliği gerekse görev yaptıkları Kurumun saygınlığı itibariyle tutum ve davranışlarıyla toplumda daima göz önünde bulunuyorlar.

  • Bu konumları nedeniyle Sayıştay Denetçileri, mesleklerini icra ederken ve toplum içindeki kişisel tutum ve davranışlarıyla kişisel ve mesleki etik değerlere uygun eylemler sergilemeleri gerekiyor.

  • Nitekim Sayıştay Denetçilerinin uymaları gereken Mesleki Etik Davranış İlkeleri ile igili olarak INTOSAİ gibi uluslararası yüksek denetim kurumlarının emsal düzenlemelerine paralel olarak yeni düzenlemeler yapıldığını görüyoruz.



Sayıştay Denetçilerinin Mesleki Etik Kurallarına dair bu düzenlemede;

  • Sayıştay Denetçilerinin Mesleki Etik Kurallarına dair bu düzenlemede;

    • Bağımsızlık, Tarafsızlık, Dürüstlük, Nazik ve Saygılı davranmak gibi genel etik değerlerin yanında;
    • Görevlerinin ifası sırasında ekonomik ve siyasi menfaat sağlamamak,
    • Kamu kaynanlarını örneğin taşıt araçlarını şahsi ihtiyaçları için kullanmamak
    • gibi etik kurallar getirildiğini görüyoruz.


Bağımsızlık

  • Bağımsızlık

  • Bağımsızlık, dış engellerden soyutlanarak görevlerin ifası sırasında herhangi bir telkin , tavsiye ve talimat almadan hareket etmek gerekliliğini ifade eder. Kişisel bağımsızlık, dışsal ve örgütsel bağımsızlık olarak ortaya çıkan ve eksikliği halinde objektiflik, tarafsızlık ve güvenilirliği olumsuz yönde etkiliyen bir kavram.

  • Bağımsızlık, kendisine güvenme ve başkalarının telkinlerinden çok kendi uzmanlığına güvenmeyi gerektirir,kişinin kendini bağımsız görmesi yetmez, başkalarının da onu o şekilde algılayacak bir şekilde ve inanılırlığını koruyacak ilişkilerde bulunması gerekecektir.

  • Bağımsızlık denince ilk akla gelen şey olan yasal bağımsızlığın yanında. bireysel olarak da denetim elemanının denetledikleri kişilerle maddi menfaatler davacı davalı durumlar gibi ilişkiler içinde olunmaması gibi hususlarıda kapsayan bir durumdur.



Tarafsızlık

  • Tarafsızlık

  • Denetçi,Tüm taraflara eşit uzaklıkta ve ön yargısız olarak güvenilir kaynaklarla belirlenen doğrulanabilir bilgilere dayanmalıdır. Başkalarını, üçüncü kişileri tarafsız olup olmadığı hakkında tereddüte düşürecek ilişkilerden kaçınmalıdır.Hiçbir kimseye öncelikli ayrıcalıklı taraflı ve eşitlik ilkesine aykırı düşecek muamele ve uygulamalarda bulunmamalı,herhangibir siyasi parti kişi veya zümrenin yararını yada zararını hedef alarak Hizmet Kayırmacılığında bulunmamalıdır.

  • Dürüstlük

  • Dürüstlük, doğruluğu da içerir ancak ondan farklıdır. Doğruluk gerçeği söylemek yani sözlerimizi gerçeğe uydurmaktır. Dürüstlük ise gerçeği sözlerimize uydurmak, söylediğimiz sözlere göre hareket etmek ve sözlerimize bağlı kalmaktır.Başka bir ifade ile, Sözlerimizin gerektirdiği beklentileri gerçekleştirmektir.Dürüstlük, O sırada yanımızda olmayan kişilerin haklarına sadakat göstermektir (Covey)



  • Hoşgörü- Tolerans

  • Köknel’e göre, insanı insanlığı anlamak, onlara saygı duymak, birbirilerinden farklı duygu, düşünce davranış tutum biçimleri olduğunu kabul etmektir. Onlarla, diğerleriyle etkileşirken eşduyum (empati) içinde olmaya onu oları tanımaya çalışmak belli sınırlar içinde ona kusurluluk hakkı tanımaktır. (Başaran)

    • Denetçilerin Mesleki Etik Kurallarıyla ilgili olarak D üzenlenen ilke ve kurallar yanında ;
    • Çıkar çatışmasından kaçınma, Hediye kabul etme yasağı ,ayrıca, Yönetici konumunda bulunanların sorumluluğu başlığı altında, Ayırımcılık, Mesleki ve Psikolojik taciz, Mesleki Etik Eğitimi ile ilgili konularda önemli düzenlemeler getirilmiştir.


Çıkar Çatışması

  • Çıkar Çatışması

  • Çıkar çatışması en basit anlamı ile, kamu çıkarlarının kamu görevlisi ya da bir yakınının kişisel çıkarları ile çatışması halidir.

  • Daha açık bir ifade ile, çıkar çatışması kamu görevlilerinin resmi görevlerini tarafsız ve objektif bir şekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi gözüken şahsi çıkarlara sahip olmaları halinde ortaya çıkıyor.

  • Bu tarz bir çıkar çatışması içine düştüğünün fark edilmesi halinde, bu durumun üst amirlerine çıkar beyanı olarak bildirilerek o görevden çekilinmesi gerekecektir.



Çıkar çatışması, kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız ve objektif şekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi görünen şahsi çıkarlara sahip olmaları halini ifade eder.

    • Çıkar çatışması, kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız ve objektif şekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi görünen şahsi çıkarlara sahip olmaları halini ifade eder.
    • Kısaca, kişisel çıkarların kamu çıkarı ile çatışması halidir.
    • Çıkar Çatışması,Kamu görevlisinin,kendisinin ya da özel bir yakınlık ya da ilişkisi olduğu kişilerin çıkarlarının bulunduğu kamusal bir alanda, bir görev üstlenmesi sonucunda doğar.
    • Çıkar çatışmasının bulunduğu durumlarda
      • Görevin tarafsız ve objektif şekilde yerine getirilmesinde etkilenme ihtimali.(Potansiyel Çıkar Çatışması)olduğu yada başkalarınca o şekilde algılanması söz konusu olabileceği potansiyel veya gerçek bir çıkar çatışması halinde durumu derhal airlerine bildirerek görevden çekilme talebinde bulunulur.


Sayıştay’da göreve başlanmadan önceki son 3 yıl içinde görev yaptığı kurum, kuruluş ve bunların iştirakleri ile ilgili denetim, raporlama ve inceleme görevlerine katılamayacaktır.(Çıkar Beyanı)

  • Sayıştay’da göreve başlanmadan önceki son 3 yıl içinde görev yaptığı kurum, kuruluş ve bunların iştirakleri ile ilgili denetim, raporlama ve inceleme görevlerine katılamayacaktır.(Çıkar Beyanı)

  • Yeni bir inceleme görevine başlarken verilecek olan bu şekildeki çıkar beyanları sayesinde, çıkar çatışması durumlarının belirlenmesi kolaylaşacaktır. Bu durum belli durumlarda dışarıya karşı denetçinin görevini kendi çıkarı yönünde yürütebilecegi algısını da önlemiş olacaktır.



Kamu görevlilerinin hediye almaması, kamu görevlisine hediye verilmemesi ve görev sebebiyle çıkar sağlanmaması temel ilkedir.

  • Kamu görevlilerinin hediye almaması, kamu görevlisine hediye verilmemesi ve görev sebebiyle çıkar sağlanmaması temel ilkedir.

  • Sayıştay denetçisi de, görevini tarafsız ve dürüst olarak yapmasını engelleyecek veya öyle bir izlenim yaratacak herhangi bir menfaat, hediye ya da ödülü reddetmelidir.

  • Yine, görevleriyle ilgili olarak, gerçek veya tüzel kişilerden doğrudan ya da aracı eliyle herhangi bir hediye alamaz, menfaat sağlayamaz.

  • Önemli olan,alınan hediyenin denetçinin tarafsızlığı ve görevini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi gözükmesidir.Ayrıca Etik algısını test edici hediyeler de söz konusu olabilmektedir.(Bubi tuzağı)

  • Bu konuda altın kural da diyebileceğimiz anahtar ölçü «Ben bu görevde bulunmasaydım bu hediye yine de bana verilecek miydi ?» sorusunun cevabı olacaktır..

  • (Kamu görevlileri Etik Davranış İlkeleri Yönetmeliğindeki istisnaların dikkate alinacağı tabiidir.)



Usul veEsasların 15. maddesi ile kurum içi ilişki ve davranışlar hakkında önemli düzenlemelerin getirildiğini görüyoruz:

  • Usul veEsasların 15. maddesi ile kurum içi ilişki ve davranışlar hakkında önemli düzenlemelerin getirildiğini görüyoruz:

  • Ayırımcılık Yapmamak: Görev dağıtımı ve rotasyonlarda adil davranmak

  • Profesyonellik: Yüksek düzeyde uzmanlığın yanısıra Kurum çalışanlarının güvenine sahip olmak

  • Denetçilerin gelirleriyle bağdaşmayan yaşantıları izlenmek,

  • Kişisel davranışlarıyla örnek olmak, rehberlik yapmak,

  • Mesleki ve psikolojik yıldırma/taciz (Mobbing) in önlenmesi için tedbirler almak

  • Mesleki etik değerler konusunda eğitimler düzenlemek



Mobbing, iş yaşamında kasıtlı olarak, düzenli ve tekrar eder şekilde çalışanların onurunu zedeleyici psikolojik bir terör davranışıdır. Mobbing, kişiye iş yerinde tacizkar, zorbaca ve saldırgan davranarak onu sosyal ortamda dışlamak veya işyerindeki pozisyonunun kapasitesinin altında işler vererek onu küçük düşürmektir.

  • Mobbing, iş yaşamında kasıtlı olarak, düzenli ve tekrar eder şekilde çalışanların onurunu zedeleyici psikolojik bir terör davranışıdır. Mobbing, kişiye iş yerinde tacizkar, zorbaca ve saldırgan davranarak onu sosyal ortamda dışlamak veya işyerindeki pozisyonunun kapasitesinin altında işler vererek onu küçük düşürmektir.

  • Mobbing davranışının altında yatan başlıca nedenin, kurbanları buyruğu altına alarak yok etmek arzusu olduğu ifade ediliyor.

  • Araştırmalara göre mobbing uygulaması işyerinde %50 üzerinde bir oranda patron ya da üst düzey yöneticilerce gerçekleştiriliyor.

  • Daha çok Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılmaktadır.

  • Kişinin kendine güven duygusunu zedeleyerek, huzursuzluk, öfke ve endişe duyguları yaşatan, işverimini azaltan sonuçları olmaktadır.



  • Mobbing davranış biçimleri ne örnek ölarak;

  • Sık sık ve gereksizce başka görevlere gönderme,

  • Kişiyi aşağılama,

  • Sözle taciz etme,

  • Can sıkıcı eylem ve açıklamalarda bulunma,

  • Baskı uygulama,

  • Pasifize etme,

  • Aleyhinde dedikodu çıkarma gibi tutum ve davranışlar sayılabilir.



Bu şekilde Mobbing’e maruz kalan çalışanın

  • Bu şekilde Mobbing’e maruz kalan çalışanın

    • İletişim kabiliyeti azalıyor
    • Sosyal ilişkileri zayıflıyor
    • Öz saygısı geriliyor
    • Mesleki kariyerinde gerileme durumu ortaya çıkıyor
    • Ruhsal ve bedensel sağlığı zarar görüyor


Kamu görevlileri, özellikle yöneticiler

  • Kamu görevlileri, özellikle yöneticiler

      • Psikolojik tacizi görmezden gelemezler
      • Bunları yapanları koruyucu, teşvik edici, eylem ve uygulamalarda bulunamazlar
      • Psikolojik tacizin oluşmasını önleyici tedbirler alır, bunları yapanları ivedilikle sözlü ve yazılı şekilde uyarırlar
      • Tüm çalışanlarının psikolojik taciz konusunda farkındalık ve bilgilendirilmesi eğitimi almasını sağlarlar


Psikolojik taciz olgusu durağan değil sürekli değişen bir süreçtir.

  • Psikolojik taciz olgusu durağan değil sürekli değişen bir süreçtir.

  • Bu sürecin aşamaları kültürel farklılıklar ve zamana göre değişiklik gösterebilir.

  • Bütün davranışlar tek tek hukuka aykırı olmayabilir. Ancak bir araya gelerek oluşturduğu toplam etkinin meydana getirdiği sonuç nedeniyle ciddi bir etik dışı hareket teşkil etmektedir.

  • Tetikleyici Çatışma Aşaması:

    • İş arkadaşları ve yönetici tarafından damgalanma aşaması
    • Savunma mekanizmaları zayıflayan mağdurun yönetimce de hatalı kabul edilmesi aşaması
    • İşten ayrılma yada çıkarılma aşaması


İletişime yönelik saldırılar

    • İletişime yönelik saldırılar
      • «Üst»ünüz görevde kendinizi gösterme imkanını kısıtlar
      • Yaptığınız iş sürekli eleştirilir,Özel yaşamınız sürekli eleştirilir,
      • Telefonla rahatsız edilir,Sözlü ve/veya yazılı tehditler
    • Sosyal ilişkilere saldırılar
  • Başkalarına ulaşmanız engelleniyor, diğerlerinden ayrılmış çalışma yeri veriliyor,orada yokmuşsunuz gibi davranılır,

  • Sosyal konuma saldırılar

      • Arkanızdan kötü konuşulur,Asılsız söylentiler dolaştırılır
      • Bir özrünüzle veya özel yaşantınızla alay edilir
      • Mesleki/özel yaşama yönelik saldırılar
    • nornal işler geri alınarak anlamsız işler verilir,daha az yetenek gerektiren işler verilirİtibarınızı/özgüveninizi düşürecek işler verilirİşiniz sürekli değiştirilir


  • Usul ve Esasların 15. Maddesi ile Denetçiler için Etik Eğitim öngörülmektedir:

  • Toplumda sürdürülebilir bir «Etik İklimi» yaratılması ve yaşatılması; sadece yazılı normlar düzenleyerek, kitaplar, broşürlerle, etik haftaları ile konferans ve sempozyumlarla, çalışanlara imzalatılan yazılı etik sözleşmeleri ile gerçekleştirilemiyor.

  • Bu konuda aile ve yaşam ortamında, kurum içinde, işyerlerinde, etik değerlerin yaşandığı bir değerler iklimi yaratılması için değerler üzerinde düşünce ve bilgi üretilmesine ihtiyacımız var.

  • Kısacası bizim için bir davranışı ahlaki kılan değerleri sözlerle savunmak yetmiyor, davranışlarımızla da başkalarına örnek olarak etik değerlere rehberlik etmemiz ve bu değerler hakkında farkındalık yaratarak değerler eğitimini yürütmemiz gerekiyor.

  • Denetçilerin Mesleğe hazırlayıcı egitimler ve periyodik hizmet içi eğitim proğramlarında, Mesleki etik derslerine yer verilmesi, bu derslerin diğer dersler arasında makul bir ağırlığa sahip olması ayrı bir önem taşımaktadır.



Kişiler,etik normlara uygun davranmaya zorlanabilirler,ama etik deger korumayı istemeye ve onu koruyarak eylemde bulunmaya zorlanamazlar.Buna karşılık o yönde egitilebilirler ve böyle istemeyi edinebilirler.Yaşantılarında davranışlarına yön veren Değerler in felsefi bilgileriyle donanabilirler.

  • Kişiler,etik normlara uygun davranmaya zorlanabilirler,ama etik deger korumayı istemeye ve onu koruyarak eylemde bulunmaya zorlanamazlar.Buna karşılık o yönde egitilebilirler ve böyle istemeyi edinebilirler.Yaşantılarında davranışlarına yön veren Değerler in felsefi bilgileriyle donanabilirler.

  • Sokrates’in vurguladığı erdem ile erdemlerin bilgisine daha çok kulak vermemiz ve Mesleki Etik Davranış normlarına temel alınan Değerler ile ilgili felsefi etik egitimine daha önemli bir yer vermemiz gerekiyor.

  • Etik deger koruyarak yaşayabilmek ve meslegimizi etik deger koruyarak yapabilmek için normlardan ziyade etik degerlerin felsefi bilgisine dayanan bir felsefi egitime ihtiyaç vardır.

  • Çünkü böyle bir egitim, Etik problemlerle yüzyüze geldiğimiz durumlarda Etik Değerlerin ve İnsan onurunun nerede tehlikede bulunduğunu gören bir göz kazanmamıza yardımcı olabiliyor.( Ioanna Kucuradi ,Etik ve Etikler)



  • Toplumsal örf ve adetlerin zorladığı hediye kabulleri,

  • Görev yapılan kurumlardaki taşıt ve sosyal tesis imkanlarından ücretsiz faydalanmalar,

  • Denetlenen kurumlardaki «eski dostlar» hemşerilik, sınıf ve spor kulubü arkadaşlığı ile ileri samimiyetin doğurduğu potansiyel çıkar çatışmaları,

  • Siyasi sosyal ve etnik güçlerin zorlamaları,

  • Uygulamada zorluklar çıkartabileceği göz önüne alınmalıdır.



  • Beyan mekanizmalarının aksaksız işletilmesi,

  • Kuruma ilk girişte dürüstlük beyanı, yeni göreve başlamalarda çıkar beyanı ve yıllık mal beyannamelerinin özenle takip edilmesi,

  • Mesleki hayatta tanık olunan gerçek örnek olayların tartışıldıgı forumlar düzenleyerek Etik Egitiminde proaktif diyebilecegimiz bir yol sergilenmesi,

  • Kişi ve yer isimleri karartılarak yaşanmış örnek olay incelemelerinin yapıldıgı çalıştaylar tertiplenmesi,

  • Düzenli Mesleki Etik değerler eğitimleri düzenlenmesi.



  • Bütün tutum ve davranışlarımız tümüyle bir değerler meselesidir; Değerlerle ilişkili olmayan hiçbir davranışımızın olmadığını, davranışlarımız ile benimsediğimiz değerler arasında çok yakın bir ilişki olduğunu daima göz önünde bulundurmak zorundayız.

  • Toplum içinde oldugu kadar,görev yaptığımız Kurumumuz çerçevesinde de Etik Degerlerin ve bilincinin yerleştirilmesi, Etik Degerlerin kavramsal içeriğine inen bir Etik Eğitimine ağırlık verilmesine özen göstermeliyiz.

  • Hepimizin içimizde esasen mevcut olan «iyi-doğru-güzel» «degerlerimize» uygun davranışlarda bulunmak,toplumun diger üyelerine de örnek olmak bu suretle toplumun, vatandaşın bize, kurumumuza ve yaptığımız göreve olan saygı ve güvenini güçlendirmeliyiz

  • Son bir öneri olarak, «Etik Degerlerin Felsefi Boyutuna» odaklanıp,etik davranış kodlarını içsellleştirerek, mutlulugu biraz da «Degerler Etiği»nde aramaya çalışmalıyız.



  • TEŞEKKÜR EDERİM



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin