1. Devleti dağılmaktan kurtarmak. Milliyetçilik isyanlarına ve azınlıkların bağımsızlık çabalarına engel olmak



Yüklə 230,63 Kb.
səhifə3/5
tarix18.08.2018
ölçüsü230,63 Kb.
#72643
1   2   3   4   5

Güncel Neden: Osmanlı Devleti’nin ıslahat fermanının ilanından beklediği diğer bir sonuç ta Kırım Savaşından sonra düzenlenen Paris Barış Konferansında lehine kararlar çıkmasını sağlamaktır.

c:\users\user\desktop\semboller\not.pngGüncel neden temel neden değildir, daha çok olayın meydana geldiği tarih üzerinde etkili olmaktadır. Islahat fermanı neden 1856 yılında ilan edildi sorusunun cevabı genelde bizi güncel nedene götürür.
Dönemin padişahı yine sultan Abdülmecit iken sadrazamı Emin Ali Paşa’dır. Batılı devletlerin baskısı nedeniyle ilan edilen bu fermanda Gayr-ı Müslimlere(azınlıklara) bir takım haklar verilmiştir. Fermanın esasları Viyana’da yapılan bir toplantı sonucunda Avusturya, Fransa ve İngiltere tarafından belirlenmiştir. Müslüman halk ile Gayrimüslim halk arasındaki farklılıkların padişah fermanı ile ortadan kaldırılması kararlaştırılmıştır. Fermanın hazırlanmasının ve ilan edilmesinin en temel nedeni Kırım savaşından sonra toplanacak olan Paris Konferansında Avrupalı devletlerin desteğini sağlamaktı. Bu nedenle Paris konferansının başlamasından sonra İstanbul’daki yabancı devlet temsilcilerinin huzurunda okunarak ilan edildi(açıklandı).Tamamen bir dış baskı ürünü olan bu fermanın hazırlanma sürecinde Osmanlı devlet adamlarıyla Fransızların birlikte hazırladıkları tasarı kabul edilmiş ve Paris konferansı sonucunda imzalanan Paris Antlaşmasının bir hükmü haline getirilmiştir. Böylece ıslahat programının uygulanması birçok devletin güvencesi altına alınmıştır. Böylece dış müdahalelere hukukilik kazandırılmıştır. Bu fermanın uygulanmasında ise hükümet sorumlu tutulmuştur.

Islahat Fermanının İlan Edilmesindeki Amaçlar:

*Gayrı Müslimlerin haklarını iyileştirerek Avrupalı devletlerin Osmanlı iç işlerine karışmalarını engellemek.

Ulusal ayaklanmaları önlemek

*Kırım savaşından sonra 1856’da Toplanacak olan Paris konferansında Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak. *Fermanın konferansın başlamasından sonra İstanbul’daki yabancı devletlerin temsilcilerinin huzurunda okunarak açıklanması bunu gösterir.



Fermanın İçeriği:

Askerlik Muafiyeti: Tanzimat fermanıyla getirilen askerliğin herkes için zorunlu olması şartı ıslahat fermanıyla kaldırıldı. Fermana göre Gayr-ı Müslimler bedel(nakdi bedel)ödemek şartıyla askerlik yapmayacaklardır. Bu durum Gayr-ı Müslimlerin ekonomide güçlenmelerine yol açmıştır.

Din ve Mezhep Özgürlüğü: Eşitlik ve devlet güvencesi konularında Tanzimat fermanının getirdiği prensipler ıslahat fermanında da geçerli sayılmıştır. Islahat fermanında hiçbir din ve mezhebin ötekine üstün sayılamayacağı, insanlar arasında dil, din, ırk farkı gözetilemeyeceği, hiç kimsenin dinini değişmeye zorlanmayacağı ifade edilerek ‘’din ve mezhep özgürlüğünün sağlanacağı’’ belirtilmiştir. Gayrı Müslimlerin ödediği haraç ve cizye vergileri kaldırıldığı gibi Gayr-ı Müslimleri küçük düşürücü kâfir, gâvur gibi deyim ve sözlerin kullanılması da yasaklanmıştır.

Patrikhane: Patrikler bulundukları makamlara ömür boyu seçilebileceklerdir. Azınlıkların din görevlilerine de maaş bağlanacaktır. Patrikhanede yeni meclisler kurulacaktır. Bu meclislerin aldıkları kararlar devlet tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecektir.

Eğitim: Azınlıklar kendi okullarını açabilecek ve kendi anadillerinde eğitim yapabileceklerdir.

Hukuk: Mahkemeler halka açık olacak şekilde yapılacak, keyfi cezalar verilmeyecektir. Mahkemelerde herkes kendi dinine göre yemin edebilecek ve şahitlik yapabilecektir. (Mahkemelerde eşit şartlarda şahitlik yapabilme olanağı sağlandı.) Müslüman ve Gayrı Müslimlerin birlikte yargılanabilecekleri karma mahkemeler kurulacaktır. Azınlıklar mahkemelerde tanıklık yapabilecektir.

Yönetim: Azınlıklara il genel meclislerinde görev yapma yani il genel meclislerine üye olma hakkı tanındı. Ayrıca Gayr-ı Müslimlere din değiştirmeden devlet memuru olma hakkı tanındı. Devlet memurluğu ile ilgili düzenleme ile Gayr-ı Müslimlerle Müslümanlar arasındaki en önemli ayrılık giderilmiştir. Osmanlı devletinde daha önceleri devlet memuru olmanın ilk ön şartı Müslüman olmaktı.

c:\users\user\desktop\semboller\not.pngAzınlıkların il genel meclislerine üye olabilmeleri devletin parçalanmasını hızlandırmıştır. Devlet memurluğu ile ilgili düzenleme ile Müslümanlarla Gayr-ı Müslimler arasındaki en önemli fark giderilmiştir.

Vergi: Vergiler herkesin gelirine göre toplanacak ve iltizam usulü kaldırılacaktır. Haraç ve cizye vergileri kaldırılacaktır.

Mülkiyet: Yapılacak antlaşmalarla yabancı uyruklular da vergilerini vermek şartıyla Osmanlı ülkesinde mal-mülk ve taşınmaz mal sahibi olabileceklerdir. Böylece yabancı sermayenin ülkede yatırım yapmasının önü açılmıştır.

Ekonomi: Herkes eşit ve serbest şekilde şirket ve banka gibi ticari nitelikli kurumlar açabilecek, ekonomik girişimlerde bulunabilecektir. Bütün uyrukların eşit ve serbest şekilde ticaret ve ekonomik girişimlerde bulunması sağlanacaktır.

İnsan hakları: İşkence, dayak ve angarya kaldırılacaktır.

Sonuç ve Değerlendirme:

  • Islahat fermanı Tanzimat fermanının genişletilmiş şeklidir. Tanzimat fermanına ek olarak gayrı Müslimlere siyasi, ekonomik ve eğitim gibi birçok alanda yeni haklar getirmiştir. Gayrı Müslimlere daha fazla hak tanınmıştır. Bu yönüyle Islahat Fermanı Müslim-Gayrı Müslim çatışmasına ortam yaratmıştır. Islahat fermanı ilan edilerek Tanzimat fermanının devam edeceği belgelenmiştir.

  • Islahat Fermanı dış baskılar sonucu ilan edilmiştir. Bu yüzden bağımsız iç siyaseti engellemiştir. Yapılan ıslahatların başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmuştur.

  • Hıristiyanların il meclislerine üye olabilmeleri devletin parçalanmasını hızlandırmıştır.

  • Fermanın Paris Antlaşmasına eklenmesi Osmanlı iç işlerine resmen karışılma dönemini başlatmıştır.

TANZİMAT DÖNEMİNDE YAPILAN DİĞER ISLAHATLAR 1839-1876

Tanzimat fermanının ilanıyla başlayan ve I.Meşrutiyetin ilanına kadar süren döneme Osmanlı tarihinde Tanzimat dönemi denir.

Bu dönemde:

Abdülmecit 1839-1861,

Abdülaziz 1861-1876,

V.Murat 93 gün,

II. Abdülhamit 1876-1909

Gibi padişahlar tahta çıkmıştır. II. Abdülhamit dönemi Tanzimat döneminin sonu meşrutiyet döneminin başlangıcıdır.



TANZİMAT DÖNEMİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN ISLAHATLAR

A.YÖNETİM ALANINDA YAPILAN ISLAHATLAR

Meclis-i Ali-i Tanzimat’ın Kurulması: Hem bir yüksek mahkeme gibi görev yapan hem de kanun ve yönetmelik hazırlayan Meclis-i Vala’nın işleri bu dönemde o kadar arttı ki 1854’te Meclis-i Ali-i Tanzimat kuruldu. Bu meclisin üyelerini yine padişah seçiyordu. Meclis-i Vala yüksek mahkeme olarak yoluna devam ederken kanun ve yönetmelik hazırlama yetkisi bu yeni meclise verildi. Buna göre Tanzimat dönemi yüksek mahkemelerini şöyle gösterebiliriz:

Tanzimat Döneminde Yüksek Mahkemeler

Meclis-i Valay-ı Ahkâm-ı Adliye Meclis-i Ali-i Tanzimat


Yüksek idari mahkeme

Yüksek Adli mahkeme, yani temyiz mahkemesi
Divan-ı Ahkâmı Adliye, Meclis-i Ali Tanzimat

Vilayet Nizamnamesi: Taşra teşkilatını yani eyaletlerin yönetimini yeniden düzenlemek için 1864’te vilayet nizamnamesi çıkarıldı. Taşra vilayet, liva(sancak),kaza ve köy diye yönetim birimlerine ayrıldı. Eski eyaletler vilayet adını alırken, bu düzenleme ile vilayetler livalara (sancak),livalar ise kaza, nahiye ve köylere ayrıldı. Vilayetlerin başına valiler atandı. Eskiden sancak denen livaların başına yönetici olarak mutasarrıflar, Kazalara kaymakamlar, köylere muhtarlar atandı. Vilayetlerde meclisler kuruldu.

İl Genel Meclislerinin (vilayet idare meclisleri) Kurulması: Bu meclisler illerin yönetiminde valiye yardımcı oluyordu. Bu meclislerin kurulmasıyla halk seçim yoluyla yerel yönetimlere ilk kez katılmıştır. Azınlıklara da bu meclislere girme hakkı tanınmıştır.

Bahriye Nezaretinin Kurulması: Sultan Abdülaziz döneminde denizcilikle ve donanma ile ilgili çalışmalara büyük önem verilmiştir.

Genç Osmanlılar Hareketinin Doğması: Tanzimat döneminde Avrupa’ya eğitim için giden öğrenciler aydın bir sınıf oluşturmuşlardır. Tanzimat’ın ilkeleri doğrultusunda kamusal alanda çeşitli özgürlükler elde etmek, meşruti bir yönetime geçmek ve böylece padişahı denetim altına almak amacıyla Namık Kemal, Şinasi, Ziya paşa ve Hüseyin Avni paşa gibi Osmanlıcı aydınlar tarafından 1865’te Genç Osmanlılar Cemiyeti kurulmuştur.

B.EĞİTİM ALANINDA YAPILAN ISLAHATLAR

Sultan II. Mahmut döneminde eğitim alanında batılı anlamda önemli reformlar başlatılmıştır. Örneğin, İstanbul’da ilköğretim zorunlu hale getirilmiş, Avrupa’ya ilk kez öğrenci gönderilmiştir; Ama eğitim konusunda asıl atılımlar sultan Abdülmecit döneminde gerçekleştirilmiştir.



Maarif-i Umumiye Nezaretinin Kurulması: Sultan Abdülmecit döneminin eğitim alanında ki en büyük yeniliği Maarif Umumiye Meclisinin yani Milli Eğitim Bakanlığının temellerinin atılmasıdır. Sultan Abdülmecit döneminde Milli Eğitim Bakanlığı kurularak eğitim işleri düzenlenmiştir. Bu dönemde ayrıca okullarda Türkçe temel ders olarak okutulmaya başlanmıştır.

Batı Tarzında Eğitim Kurumlarının Açılması: Batı tarzında ortaokullar olan rüştiyelerin temeli II. Mahmut döneminde atılmış olsa da ilk kız rüştiyesini 1858 ‘de Abdülmecit açmıştır. Dar’ül Muallim denen ilk erkek öğretmen okulunu 1848’de sultan Abdülmecit açmış, Dar’ül Muallimat denen kız öğretmen okulunu ise sultan Abdülaziz 1870’te açmıştır.

İptidai, İdadi ve Sultanilerin Açılması: Tanzimat döneminde İlkokul düzeyinde eğitim veren iptidailer, lise düzeyinde eğitim veren idadiler ve sultaniler açılmıştır. Rüştiyeler ise daha önce II. Mahmut döneminde açılmışlardı. Sultan Abdülmecit bunlara ek olarak 1858’de ilk kız rüştiyesini açtı. Kız öğrencilerin eğitimi Tanzimat döneminde devletin görevleri arasına alındı. Sıbyanlar ise öteden beri var olan anaokulu düzeyinde eğitim veren okullardır.

Bu dönemde Osmanlı ülkesinde birçok yabancı okul da açıldı. Yabancı ülkelere okul açma izni bu dönemde tanındı. Anadolu Lisesi düzeyinde eğitim veren sultanilerin ilk örneği Galatasaray sultanisi açıldı. Bu okul Fransızca eğitim veriyordu. 1863’te Amerikan Robert koleji açıldı. Yahudilerin ilk modern okulu sayılan Musevi Asri Mektebi, yine din adamı yetiştiren ve doğrudan kiliseye bağlı olan Heybeliada Papaz Mektebi, Ermeniler tarafından kurulan Nersesyan Ermeni okulu Tanzimat döneminde açılan diğer yabancı okullardır.



c:\users\user\desktop\semboller\not.pngOsmanlı devletinde açılan yabancı okulların tarihi çok eskilere dayanır.Yabancılar tarafından açılan ilk okul 1583’te Cizvit rahiplerinin kurduğu ‘’sen benuva’’dır.

Dar’ül Muallimin ve Dar’ül Muallimat’ın Açılması: Sultan Abdülmecit 1848’de erkek öğretmen okulunu kurdu. Sultan Abdülaziz de 1870’de kız öğretmen okulu olan Dar’ül Muallimat’ı açmıştır.

Mülkiye Mektebinin Açılması: Tarihimizde siyasal bilgiler fakültesinin temeli sayılan Mülkiye Mektebi 1859’da Sultan Abdülmecit tarafından açılmıştır. Sultan Abdülmecit 1859’da günümüzde siyasal bilgiler fakültesi olan bu okulu açtı. Amaç idari alanda devlet memurları yetiştirmekti.

Encümeni Daniş Akademisinin Kurulması: Bilimler akademisi özelliği taşıyan bu kurum sultan Abdülmecit tarafından Batı bilimini Osmanlıya aktarmak için 1851 yılında kurulmuştur. Bu akademinin başlıca amaçları batı bilimini Osmanlıya aktarmak ve bu amaçla çeviriler yapmak, fikir hareketlerini izlemek ve Türkçeyi geliştirmektir. Ancak başarısız olduğu gerekçesiyle 1862’de kapatılmıştır.

Dar’ül Fünun’nun Açılması: Bu isim sözcük olarak fenler kapısı manasına gelir. Sultan Abdülmecit 1851’de Osmanlıda ilk üniversite olan bu okulu açma çalışmalarını başlattı.1851 yılında başlatılan Dar’ül Fününu kurma çalışmaları neticelenmedi. Sultan Abdülaziz döneminde 1870’te açılan Dar’ul Funun bir yıl sonra kapatılmıştır. Bu çalışmalar tam anlamıyla Sultan II. Abdülhamit döneminde tamamlanmış olup, okul Dar’ül Fünunu Şahane adıyla 1900’de yeniden açılmıştır. Dar’ül Fünun, Atatürk döneminde 1933’te üniversite reformuyla kapatılarak İstanbul üniversitesine dönüştürülmüştür.

c:\users\user\desktop\semboller\h.jpgSevgili öğrenciler değişik kaynaklarda bu gibi kurumların açılış tarihleri ile ilgili birbirinden farklı bilgilere rastlamış olabilirsiniz. Ancak bu durum kafamızı karıştırmamalı bir bilgi karmaşası ile karşı karşıya olduğumuzu düşünmemeliyiz. Örnek vermek gerekirse kimi kaynaklarda Dar’ül Fünun’un Abdülmecit döneminde açıldığı belirtilirken kimilerinde Abdülaziz kimilerinde ise bu II. Abdülhamit dönemi olarak yazabilmektedir. Şöyle düşünün bu tür büyük kurumların açılmaları, hazır hale gelmeleri ve faaliyete geçmeleri birkaç günde olabilecek gelişmeler değildir. Bazen bu tür çalışmaların tamamlanması uzun yıllar almaktadır. Örneğin mecellenin hazırlanması 12 yıl sürmüştür. Yani Abdülmecit döneminde başlatılan bir çalışma Abdülaziz döneminde devam ettirilmiş II. Abdülhamit döneminde tamamlanmış olabilmektedir. Bundan dolayı sizin dikkat edeceğiniz husus şu olacaktır. Bir kurumun inşa çalışmalarına başlanması ile tamamlanıp faaliyete geçmesi farklı anlamlara gelmektedir. Bizim açımızdan sorun teşkil edecek tek durum bu bilginin karşımıza soru olarak geldiğinde nasıl bir yol izleyeceğimiz meselesidir. Böyle bir durumda soru kökünü oldukça dikkatli okumalıyız ve soruya göre hareket etmeliyiz.

Örnek:

Soru.1:Osmanlının Avrupa tarzında ilk medeni hukuk çalışması olan Mecelleyi hazırlama çalışmaları aşağıdaki hükümdarlardan hangisi döneminde başlatılmıştır? Cevap: Abdülaziz

Soru.2:Osmanlının Avrupa tarzında ilk medeni hukuk çalışması olan Mecelle aşağıdaki hükümdarlardan hangisi döneminde uygulanmaya başlanmıştır? Cevap: II. Abdülhamit

Lisan Mektebi: Bu okul Sultan Abdülaziz döneminde 1864 yılında devlet görevlilerinin yabancı dil öğrenmeleri için açılmıştır.

Yabancı Okullar: Osmanlıda yabancı okulların açılış süreci Abdülaziz dönemine denk gelir.1863’te Amerikan Robert koleji,1868’de Galatasaray Sultanisi’nin açılmasına izin verildi.

Dar’ül Şafaka Lisesinin Açılması: Adı şefkat kapısı manasına gelen bu okul kimsesiz ve yetim çocuklar için 1872’de açılmıştır.

C. HUKUK ALANINDA YAPILAN ISLAHATLAR

Meclis-i Ali-i Tanzimat’ın Kurulması: II. Mahmut Avrupa tarzında hukuk kuralları, tüzük ve yönetmelikler hazırlaması için Meclis-i Valay-ı Ahkâm-ı Adliye’yi kurdu. Sultan Abdülmecit döneminde ise kanun hazırlama görevi Meclis-i Ali-i Tanzimat’a verildi. Bu meclis daha sonra Şuray-ı Devlet ve Divan-ı Ahkâm-ı Adliye diye ikiye ayrılarak Danıştay ve Yargıtay’a temel teşkil etmiştir.

Nizamiye Mahkemelerinin Kurulması: Şeriat mahkemelerinin yanı sıra Avrupa hukuk sistemine göre işleyen bu mahkemeler 1864’te göreve başladılar. Farklı dinlere mensup Osmanlı uyrukları arasındaki davalara bakmak için kurulan bu mahkemeler laik hukuk kurallarına göre işliyordu. Mahkeme kararlarına padişah dâhil kimse müdahale edemiyordu. Böylece yargının bağımsızlığı sağlanmıştır.

c:\users\user\desktop\semboller\not.pngOsmanlı Devletinde azınlıklar kendi hukuk kurallarını uygulayabiliyorlardı. Bu tür mahkemelere cemaat mahkemeleri deniyordu. Osmanlı ülkesinde bulunan Yabancılar da kendi hukuklarını uygulayabilmişlerdir. Bu tür mahkemelere ise konsolosluk mahkemeleri deniyordu. Dinsel hukukun uygulandığı mahkemelere ise şeriat mahkemesi denmekteydi. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere Osmanlı devletinde hukukta birlik yoktu. Nizamiye mahkemelerinin kurulmasının hukuk birliğine nasıl etki edeceğini arkadaşlarınızla tartışınız.

Şuray-ı Devlet’in (Danıştay) Kurulması: Bu kurum 1868’de sultan Abdülaziz döneminde kuruldu.

Divan-ı Ahkâmı Adliye (Yargıtay) Kuruldu: Bu kurumda yine Sultan Abdülaziz döneminde kurulmuştur.

Ceza Kanunu’nun Hazırlanması: Sultan Abdülmecit döneminde Fransız hukukundan esinlenilerek 1840’ta hazırlanmıştır.

Mecelle’nin Hazırlanması: Sultan Abdülaziz döneminde başlayan medeni kanun hazırlama çalışmaları yaklaşık 12 yıl sürmüştür(1866-1878) .İslami hukuk kuralları medeni hukuk çerçevesinde Ahmet Cevdet paşa başkanlığında bir heyet tarafından yeniden düzenlenmiştir. Mecelle yaklaşık elli yıl yürürlükte kalmıştır. Mecelle uygulamasının Osmanlı toplumunda büyük bir memnuniyetle karşılandığını pek söyleyemeyiz. Bu durumun nedenini şöyle izah edebiliriz. Mecelle öncelikle İslami kurallara göre hazırlanmıştı, bu durum Gayrımüslümlerce hoş karşılanmamıştır. Sadece Gayrı Müslimler değil Müslüman halkın bir kısmı da Mecelleden memnun değildi. Çünkü Mecelle sadece Hanefi mezhebini esas almıştır.

c:\users\user\desktop\semboller\hatirlatma.jpgMecelle hazırlama çalışmaları sultan Abdülmecit döneminde başlamıştır fakat tamamlanıp yürürlüğe girmesi sultan II. Abdülhamit döneminde olmuştur.

İlk Kanun Mecmuasının Basılması: Düstur adı verilen bu ilk kanun mecmuası sultan Abdülaziz döneminde 1862 yılında yayımlandı. Amaç yeni çıkan kanunları bildirmekti.

D.ASKERİ ALANDA YAŞANAN GELİŞMELER

Seraskerlik Makamının Kurulması: Tanzimat döneminin merkez teşkilatında yapılan en önemli değişiklik seraskerlik yani kara kuvvetleri komutanlığının kurulması oldu.

Asakir-i Şahane: Ordunun adı Asakir-i şahane olarak Abdülmecit döneminde değiştirilmiştir.

Askerlik Süresinin Kısaltılması: Abdülmecit döneminde askerlik yapma süresi 5 yıl olarak saptandı. Terhis olan asker 7 yıl süreyle redif denen yedek askerlikle de mükellef olacaktı. Askere alma gönüllü ya da kurayla olacaktı.

Askeri Baytar Mektebinin Açılması: Bu okul Sultan Abdülmecit döneminde 1842’de açıldı.1889 da ilk sivil veteriner mektebi kuruldu.

Jandarma Teşkilatının Kurulması: II. Mahmut yeniçeri ocağını kaldırmış, yerine ulusal ordunun temelini atmıştır. Oğlu Abdülmecit ise 1845’te askeri baytar mektebi ve 1854’te jandarma teşkilatının temellerini atmıştır. Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatın kurulma tarihi olarak bu konu ile ilgili ilk düzenlemelerin yapıldığı 1839 tarihini kabul etmektedir.

Donanmanın Güçlendirilmesi: Sultan Abdülaziz donanmaya eğilerek son dönemlerin en güçlü donanmasını kurmuştur. Fakat bu donanma hiçbir savaşta kullanılmamıştır. II. Abdülhamit zamanında Haliç’e çekilerek çürümeye terk edilmiştir ki bu donanmanın o dönemde dünyanın en güçlü ikinci donanması olduğu da söylenir.

Askeri Rüştiyelerin Açılması: ilk askeri rüştiye Abdülaziz döneminde açılmıştır.

Tanzimat döneminde ayrıca kuleli, ışıklar, Maltepe gibi günümüzde de hala faaliyette olan askeri liseler açılmıştır.



c:\users\user\desktop\semboller\not.pngOsmanlı tarihinde Batının üstünlüğü ilk olarak askeri alanda kabul edilmiştir. Bundan dolayı Batı tarzında ıslahatların başladığı ilk kurumlar askeri kurumlar olmuştur. Bunda Osmanlı yöneticilerinin başarı algısının ve ölçütünün de etkili olduğu söylenebilir. Osmanlı Devleti’nin Batı karşında başarı ölçütü genelde onlarla yaptığı savaşların sonuçları olmuştur. Yani savaşlar kazanılıyorsa bu işlerin yolunda gittiği anlamına gelir, savaşlar kaybediliyorsa bu durum işlerin kötüye gittiği şeklinde yorumlanıyordu. Bundan dolayı 19.yüzyıla kadar en çok ıslahat yapılan alan askeri alan olmuştur.

E. EKONOMİ ALANINDA YAŞANAN GELİŞMELER

İlk Dış Borcun Alınması: Osmanlı devleti ilk dış borcunu Sultan Abdülmecit döneminde 1854’te Kırım Savaşı’nın devam ettiği bir sırada almıştır. İlk dış borç alınan ülke İngiltere’dir.%4 faizle İngiltere ve Fransa’dan beş milyon İngiliz altını dış borç alınmıştır. Fakat bu para doğru amaçlarla değerlendirilmemiştir. Sultan Abdülmecit’in 1854’te kızı Fatma sultanın düğününde iki milyon altın harcaması ekonomik sıkıntılara rağmen tasarruf tedbirlerinin uygulanmadığını gösterir. Sultan Abdülmecit’in altı kızı ve altı oğlu vardı. Diğer taraftan Avrupalılardan alınan bu borç paralar yine Avrupalılara geri dönmüştür. Çünkü savaş sırasında ihtiyaç üzerine döşenen demiryolu ve telgraf hatları yine Avrupalılara yaptırılmıştır.

Devlet Bonosunun Çıkarılması: Sultan Abdülmecit döneminde hazinenin ödemelerini sürdürebilmesi için bir çeşit kâğıt para olan bono çıkarılmıştır.

İlk Kâğıt Paranın Basılması: Abdülmecit döneminde Kaime-i Nakdiye denilen kâğıt para basılmıştır( 1841).Bu para Osmanlı tarihinde basılan ilk kâğıt paradır; fakat çeşitli nedenlerden dolayı halktan pek rağbet görmemiştir. Bundan dolayı Abdülmecit döneminde piyasaya mecidiye (altın veya gümüş para) sürülmüştür. Osmanlıda uzun yıllar para olarak altın kullanılmıştır. Bu durum halkta para ile ilgili olarak bazı alışkanlıklar oluşturmuştur. Altın denen madde üzerinde herhangi bir rakam yazmasa bile her şart altında yinede bir değişim aracıdır. Fakat kâğıt için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Kâğıdın alım gücünü kâğıdın kalitesi değil üzerinde yazan rakamlar belirlemektendir, üstelik yırtılması, ıslanması ve solması durumunda geçerliliğini kaybetmektedir. O yüzdendir ki Osmanlı halkı kaime denen kâğıt paraya bir türlü alışamadı. Esnaf dükkânına gelen müşterinin eline bol sıfırlı bir kâğıt tutuşturup sonra da dükkânda ne var ne yok alıp götürmesine alışamadı. Halk bu paraya bir türlü güven duymadı, zaten zamanla sahteleri de basıldı. Bu gibi sebeplerle kısa süre sonra kaime tedavülden kaldırıldı.

İlk Osmanlı Bankasının Açılması: Sultan Abdülmecit döneminde ilk Osmanlı bankası olan Bank-ı Dersaadet açılmıştır. Bir süre sonra iflas eden bu banka daha sonra Osmanlı bankası adını almıştır. Osmanlı’da para basma yetkisi Osmanlı bankasına verilmiştir.

Muhassılların Görevlendirilmesi: Muhassılın anlamı hâsılatı toplayan kişidir. İltizam sistemi Abdülmecit döneminde kaldırılarak vergi toplama görevi muhassıl adı verilen maaşlı devlet görevlilerine verilmiştir. Böylece aşar’ın toplanması da maliye bakanlığı tarafından yapılacaktı; ama bir süre sonra muhassıllıklardan yine iltizama dönülmüştür.

Memleket Sandıklarının Kurulması: Sultan Abdülaziz döneminde çiftçiyi faizcinin elinden kurtarmak ve çiftçiye kredi sağlamak için Mithat paşa’nın çalışmalarıyla 1863’te memleket sandıkları kuruldu. Ziraat Bankası’nın bir nüvesi olan bu sandıklar II. Abdülhamit döneminde 1888 yılında Ziraat Bankasına dönüşmüştür. Aslında bu çalışmalara Mithat Paşa önderlik etmiştir. İlk olarak Tuna valiliği sırasında bu yöntemi uygulamaya başladı. Uyguladığı yöntem giderek başarılı olmaya başladı ve halktan destek gördü. Bunun üzerine Bağdat gibi daha sonraki görev yaptığı yerlerde de benzeri çalışmaları sürdüren Mithat paşa bu uygulamayı memleket geneline yaymaya çalıştı.

Şirket-i Hayriye’nin Kurulması: Boğazlarda yolcu taşıma işini gerçekleştirmek, Osmanlı pazarına mal vermek ve hammadde taşımak için 1851’de Şirket-i Hayriye adlı deniz yolu işletmesi kurulmuştur. Şirket Türkiye’de kurulan ilk anonim ortaklıktır.

Yüklə 230,63 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin