3-Bu inançtaki bir kişi,dini ve dünyevi görevlerini eksiksiz ve zamanında yerine getirir. Çünkü bir mükafat ve ceza gününün varlığına iman , herkesin bu dünyadaki işinden dolayı Allah’ın huzurunda sorguya çekileceği inancı onun kalbinde yer etmiştir.
4-Milletler ve toplumlar arasındaki bağların ve ilişkilerin sağlam bir hale gelmesini kolaylaştıracak olan en büyük araç , ahirete imandır. Bu inanç fertlerin kalbinde ne kadar kuvvetli olursa toplumlar arası ilişkiler de o derece sağlam olur. Çünkü herkesi kendi sınırında durdurup , başkasının sınırına geçirmez.
5-Bu inanç insanların kalbine barış duyguları saçar. Çünkü barış duygusu , adaletin meyvesidir. Adaletle hareket eden kişi ise ilahi adaletin ahirette eninde sonunda gerçekleşeceğinim şuurundadır.
6-Bu inanç insanın ümitlerini yeniler, acılarını hafifletir. Hayat boyu başa gelen zor durumlara katlanmasını sağlar.
7-Ahirete iman , insanı hayır işlemeye , kötülüklerden kaçınma- ya , kötülükleri terk ederek üstünlüklerle bezenmeye, hak ve adaletten yana olmaya yöneltir.
8-Ahirete iman eden kişi , ölüm kendisine gelmek üzere iken geçmişini düşünüp, bu inancın gereği olarak geride iyi ve hayırlı ameller işlediğini görünce huzur duyar. Çünkü onun için ölüm , yeni sonsuz bir saadetin başlangıcıdır.
9-Ahiret inancı, insanların dünya hayatına karşı aşırı bağlılık- larını önler, başkalarına iyilik ve hizmet etme fikrini geliştirir. Dünyanın bir aldanmadan ibaret olduğu fikrini aşılar.
“Biliniz ki (ahireti kazanmaya yöneltmeyen)dünya hayatı,bir oyun bir eğlence,bir süs,aranızda bir övünme,mal ve evlatta bir çoğalıştır”. (Hadid:20)
AHİRET HAYATININ DEVRELERİ
1-İnsan hayatı kaç safhada devam eder? Nelerdir?
İnsan hayatı 3 safhada devam eder ve şunlardır: 1-Dünya hayatı 2-Kabir hayatı 3-Ahiret hayatı
KABİR HAYATI : İnsan hayatı 3 safhada devam eder. Birincisi dünya hayatıdır ; ölümle son bulur. İkincisi ; kabir hayatıdır ; öldükten sonra başlar , tekrar dirilmeye kadar devam eder. Üçüncüsü ; ahiret hayatıdır ; tekrar dirildikten sonra başlar ve devam eder. Peygamberimiz en çok bu hayata yani ahiret hayatına ehemmiyet vermiştir. İnsanın dünya hayatını , bir ağacın altında dinlenen , daha sonra kalkıp gidecek olan bir yolcuya benzetmiştir.
Her insan , ister ölerek toprağa gömülsün , ister boğularak denizin dibinde kalsın veya yırtıcı bir hayvanın karnında bulunsun , yahut ta yanarak külü havaya karışsın , mutlaka kabir hayatını geçirecek ve kıyamet günü diriltilecektir.
Genellikle insanlar ölünce kabre konulduklarından, bu gibi durumlarda kabir hayatı ifadesi kullanılmaktadır.
İnsan öldükten sonra kabre konulunca Münker ve Nekir adında iki melek kendisine gelerek:”Rabbin kimdir? , Pey- gamberin kimdir? , Dinin nedir?” diye sorarlar. İman ve güzel amel sahipleri , bu sorulara doğru cevap verirler. Bu gibi ölülere cennet kapıları açılır ve cennet kendilerine gösterilir. Kafirler ve münafık olanlar ise bu sorulara doğru cevap veremezler. Onlara da cehennem kapıları açılır. Ora- daki azap kendilerine gösterilir. Kafirler ve münafıklar ka- birde azap görecekler, mü’minler ise nimetler içerisinde sıkıntısız yaşayacaklardır.
2-Kıyamet ne demektir?
KIYAMET: (Sözlükte):Kalkmak , dikilmek , ayaklanmak , doğrulmak ve dirilmek anlamlarına gelir.
Terim olarak ise , Kıyametin iki anlamı vardır: 1-Kainatın düzeninin bozulması ve her şeyin alt üst edilerek yok olmasıdır. 2-Yok olan ve ölen şeylerin yeniden diriltilerek ayağa kalkması, kıyamet gününde doğrularak ayaklanması ve mahşere doğru yönelmesidir. Bu durumda kıyamet , ge- nel bir yok oluşu ve genel bir dirilişi kapsamaktadır.
Kıyametin kopması , aklın imkansız görmeyeceği bir hadi- sedir.Çünkü kainatın biricik sahibi olan Allah-ü Teala kâi- natı idare eden düzeni geri çekince gök cisimleri yörünge- lerinden çıkarak birbirlerine çarpacaklar, kainat bir toz bu- lutu haline gelerek, canlı hiç bir şey kalmayacaktır.
Kıyametin nezaman kopacağını sadece Allah bilir.Bu konu- da ne Hz Peygamber(S.A.V), ne O’na vahiy getiren Cebrail (A.S) , ne de sura üflemekle görevli olan İsrafil (A.S) bir bilgi sahibi değildirler.
HESAP:İnsanlar,amel defterlerini ellerine aldıktan sonra Allah Teala kendilerini hesaba çeker. O gün insanlara şu 5 şeyin sorulacağını Peygamberimiz (S.A.V) haber vermiştir:
MİZAN:Sözlükte,terazi anlamına gelen mizan;terim olarak ahirette hesaptan sonra herkesin amellerini tartmaya mahsus ilahi adalet terazisidir. Mahiyeti,iç yüzü ve niteliği bizce bilinmemektedir. Dünyadaki ölçü aletlerinin hiç birine benzemez. Tartıda iyilikleri kötülüklerinden ağır gelenler kurtuluşa erecek;hafif gelenler ise cehenneme gideceklerdir. Cehenneme gidenlerden mü’min olanlar işledikleri suçun karşılığı olan azabı çektikten sonra cehennemden çıkarılıp cennete girdirileceklerdir.
5-Sırat nedir?
SIRAT:Cehennemin üzerine kurulmuş bir köprüdür. Herkes buradan mutlaka geçecektir. Mü’minler,yaptıkları amellerine göre kimi süratli,kimi daha yavaş olarak bu köprüyü geçecek,kafirler ve günahkarlar ise ayağı kayarak cehenneme düşeceklerdir. Sırat köprüsünü dünyadaki köprülere benzetmek yanlıştır. Mahiyetini ve şeklini biz bilemeyiz.