13. AĞIr ceza mahkemesi ( tmk 10. Maddesi İle yetkiLİ ) duruşma tutanağI



Yüklə 1 Mb.
səhifə9/9
tarix03.05.2018
ölçüsü1 Mb.
#49939
1   2   3   4   5   6   7   8   9
Duruşmaya 15 dakika ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Mahkeme Başkanı: “Evet mikrofonu verelim, sanıklardan talebi olan, bu taraftakilerden, Dursun Bey buyurun, talepte bulunalım sadece, yani hukuki durumunuzu, dosyadaki delil kısımlarını atlayarak lütfen.”

Sanık Dursun Çiçek söz istedi verildi: “Dursun Çiçek.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Dursun Çiçek: “Sayın Başkanım bu yasa değişikliği nedeniyle söz almış bulunuyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Dursun Çiçek: “Şimdi 101. maddenin 2. fıkrası değiştirildi malumları.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek: “Burada kuvvetli suç şüphesini, tutuklama nedenlerinin varlığını, tutuklama tedbirlerinin ölçülü olduğunu gösteren delillerin somut olgularla gerekçelendirilmesi, gerekçelendirilerek açıkça gösterir şekilde.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek: “Gerekçeler somut yazılacak şeklinde Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verdi, bu da yayınlandı. Şimdi şahsımla ilgili suçlamada yazabileceğiniz gerekçe, tutuklama kararı verirseniz yazabileceğiniz gerekçe bir imza raporları konusu vardı. Bu konuda 2 ayrı rapor aldık, bu imzanın bana ait olmadığına dair son bir ay içerisinde, bu raporları bir kez daha Mahkemeye takdim ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek: “Diğer bir konu da jandarma krımınalın yaptığı incelemede parmak izim olmadığı raporunu tekrar Mahkemenize takdim ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek: “Dolayısıyla yazabileceğiniz hiçbir somut gerekçe kalmamıştır, 31 Temmuz 2009 ve 13 Kasım 2009’da 14. ve 9. Ağır Ceza Mahkemeleri ki sizinle emsal Mahkemelerdir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek: “Delil yetersizliği, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların olmaması gibi ki bu ıslak imzalı plan çıktıktan sonraki Mahkeme kararıdır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Dursun Çiçek: “Gerekçeler de dikkate alındığında öncelikle bihakkın tahliyemi, eğer bu mümkün olmadığı takdirde yine 109. maddeye ilave edilen adli kontrol tedbirleri de dikkate alınarak uygun görülecek bir adli kontrol tedbiriyle tahliyeme karar verilmesini ve ailece çektiğimiz eziyet ve işkencenin Mahkemece bitirilmesini talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun, tamam sana söz hakkı vereceğim, arkadasın, buyurun, buyurun.”

Sanık Mehmet Bedri Gültekin söz istedi verildi: “Mehmet Bedri Gültekin.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”

Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Sayın Başkan, Sayın Yargıçlar hakkımdaki tek somut suçlama yapmış olduğum bir basın toplantısı ve üyelik iddiasıyla yargılanıyorum. Şimdi son yapılan yasal değişiklik heyetinize adli kontrol hükümlerini uygulayarak sanıkları tutuksuz yargılama konusunda çok geniş bir inisiyatif tanımaktadır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Yani eğer sanıkların tutuksuz olarak da Mahkemeye gelip bu yargılamanın devam ettirilebileceği şeklinde bir kanaat olması durumunda.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Tutuksuz yargılama kapısını ardına kadar açmıştır, şimdi bizim durumumuzla ilgili de sorgulamamız yapıldı, tamamlandı. Bir noktayı dikkatinize sunuyorum, 14 sanığın çapraz sorgusu 1 günde yapıldı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Bedri Gültekin: “Ve soruların, soruların, sorulan soruların da hemen hemen hepsinin, hiçbirisinin suçla ilgisi yoktu. Tahmini yani 1973 yılında şöyle yazdınız, şimdi böyle söylüyorsunuz niye bu, özeleştiri yaptınız mı gibisinden sorular. Bizimle ilgili olarak yapılan çapraz sorgu bile aslında bu tutuklu olarak bu yargılamayı sürdürmenin ne kadar anlamsız olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla ben son yasal değişikliğin size tanıdığı tutuksuz yargılayabilme konusundaki inisiyatifin gösterilmesini ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Erkan Önsel söz istedi verildi: “Sayın Başkan, Sayın Yargıçlar, bende fazla zamanınızı almayacağım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, buyurun, buyurun.”

Sanık Erkan Önsel: “Sanık Mehmet Bedri Gültekin’le ilgili aynı konumdayız, davamız birleştirildi. Gerçekten de çok kısa böyle birkaç saatlik savunmalar yaparak buraya dahil edildik.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Erkan Önsel: “İddianameler birleştirildi. Şimdi bütün bunlar bir yana şu son zamanda da bir yasadan söz ediliyor, bu yasa açısından bakıldığında bir tek size geniş yetkiler tutuklulukla ilgili verilmektedir. Yani sizler eğer Türkiye’yi rahatlatmak ve kendinizi rahatlatmak diye bir meseleniz varsa ki bende vardır, olmalıdır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Erkan Önsel: “Bizleri tahliye etmelisiniz, tahliyemizi talep ediyoruz, teşekkür ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun, evet, buyurun.”

Sanık Ulaş Özel söz istedi verildi: “Yaklaşık 24 aydır silah vahim nitelikte silah bulundurmak suçundan tutuklu bulunmaktayım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ulaş Özel: “24 ay 22 ayı 12. Ağır Ceza Mahkemesinde geçirdiğim süreyi bir buçuk aydır Mahkemenizde yaklaşık yargılanıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ulaş Özel: “İlk savunmamızı Mahkeme huzurunuzda verdim. Şimdi öncelikle yapılan değişikliklerle birlikte yapılan değişikliklerle birlikte yattığım sürenin göz önünde bulundurularak benim hakkımda istenen vahim nitelikte silah bulundurma 24 ay tutuklu kaldığım süre.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ulaş Özel: “3 ay da beraat ettiğim 3 aylık şeyi de Mahkemenize sunmuştum onun da göz önünde bulundurularak hakkımda istenen silah suçlamasını yattığım süreçle birlikte Mahkemeniz bu konuyla ilgili vereceği karara kadar en azından tutuksuz yargılanma talebim var. Bu konuda yeni yasayla sizin yetkinize sunulan adli kontrol artık bu elektronik kelepçe mi veya sizin uygun göreceğiniz bir şekilde.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Ulaş Özel: “Bunları kaçma şüphesiyle ilgili benim kaçabileceğim herhangi bir yer yok. Zaten benim kaçabileceğim yerden kaçabileceğim bir yer yok yani gidebileceğim bir yer yok yani. Ben zaten kaç… kaçırabilecek yerden kaçıp gelip devlete sığındım bu açıdan kaçabileceğim herhangi bir yerim yok. Delillerin karartılmasıyla ilgili benim yine herhangi bir sıradan bir vatandaş değil delil karartılması 24 aydır toplanan delillere karartılması yönünde değil karartılması ancak aydınlatılması yönünde yardımım olabilir. Karartılması yönünde bir etkim olacağını sanmıyorum. Bu, bu taleplerimin dikkate alınarak bugünkü hiç tanımadım tanığın bile benim ifadelerimi teyit eder gerçek ifa… ifadelerimi teyit eder nitelikte ifadeler vermesini de göz önünde bulundurularak bu yasaları bu yasa değişen yasalarla birlikte dediğim gibi yararlanmak istiyorum teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun, buyurun.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ söz iste verildi: “Değerli Başkanım sıfır delille 5 senedir tutukluyum. Deliler konusunu Naip Hakim olarak en iyisini siz biliyorsunuz yakından incelediniz hepsinde hiçbir şey yok. 225 artı 200 daha 425 duruşma yapıldı. Aşağı yukarı 420’sine katıldığımı düşünüyorum birkaç tanesi hariç hala ne yönetici olarak suçlananlara ne de üye olanlara hiçbir soru sorulmadı Ergenekon’la ilgili. İddia edilen Ergenekon terör örgütünü ne zaman kurdun? Kimlerle kurdun? Sen kaç numaralı üyesin diye sorulmadı sevgili başkan. Siz çoğunda yoktunuz ama. Diğer üyelerimiz de bilmiyorlar tabi bu konuyu.”

Mahkeme Başkanı: “Biz diğer tutanakları incelediğimiz için biliyoruz.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Ne iddia makamı sordu. Ne sayın yargıçlarımız sordu. Daha önce söylenecek her şey söylendi. Çok iyi biliyorsunuz durumu uzatmıyorum takdir sizin tevekkül bizimdir teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”

Sanık İsmail Yıldız söz istedi verildi: “Sayın Başkanım 6. yıla giriyor benim tutukluk. İddia olunan suçların isnat edilen suçları işlemedim. İşlediğimi kanaat getirsem inansam bununla ilgili bir fiilin içerisinde olsam zaten mahkemeye bunu itiraf ederim. Yakinen biliyorsunuz en azından benim hastalığımı gözlediniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık İsmail Yıldız: “Hastayım sağlımı kaybettim Sayın Başkanım ben. Çok büyük bir mağduriyetin içerisindeyim. Bihakkın tahliyemi talep ediyorum ya da yeni çıkan yasa çerçevesinde adli kontrol tedbirlerinden birilerinin uygulanarak tahliyemi talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun mikrofonu isteyelim. Evet, verelim orada evet yer (bir kelime anlaşılamadı) buyurun.”

Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya söz istedi verildi: "Sayın Başkanım bende internet andıcı davasından 11 aydır tutuklu bulunmaktayım. Bu davada muvazzaf olmayan ve tutuklu bulunan tek sivil memur benim maalesef.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Mehmet Bülent Sarıkahya: “Halen Ankara GATA’da da memur olarak çalışmaktayım. Yeni çıkan yasa kapsamında tahliyemi talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Mehmet Bey’e verelim.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz istedi verildi: “Sayın Başkanım biliyorsunuz dört buçuk yılı geçti tutukluluğum Mahkemenizin kabul ettiği iddianamedeki suçların dışında hakkımda açılan dışarıda davalar vardı onlardan beraat ettiğim gibi. Adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs gibi bu davaya ilişkin dışarıdan müdahaleleri ki bunlar adeta terörle mücadele kanunu 6. madde kapsamında üzerimde uygulanan bir terördü. Bu yönde de davaları kazandım. Delilleri Mahkemenize sunacağım. Bunun dışında Mahkemenize ulaşan iddianame dışındaki vahim ve çok ciddi boyuttaki suikast tırnak içerisinde söylüyorum gibi iddialara varan tehditleri riskleri dahi atlattım siz tanık oldunuz. Karşı taraflar itirafçı olarak iftiracı olarak teşhis edildi. Ben bu yasayı değerlendirirken birçok sanığın söylediği hususa ilişkin müsaade eder misiniz?”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Şimdi terörle yasayla beraber değişen durum itibariyle Mahkemenizin CMK 250 yetkisi de olmadığı ve.”

Mahkeme Başkanı: “Evet tasfiye halinde diyelim artık mahkemeye.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Değerlendireceksiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk: “Değerlendireceksiniz bunu ben öyle söylemek istemedim. 22. dönem yasama yılı 4 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın terörle mücadele kanununun değişmesiyle ilgili genel gerekçeyle başlayan yazısı ardından içişleri komisyonun raporun yine 27.04.2006 tarihli Adalet Komisyonu raporu. Hükümetin teklif ettiği metin Adalet Komisyonun kabul ettiği metin olmak üzere hem hükümetin hem de yasama organının terörle mücadele kanunuyla ilgili olarak görüşlerini de tüm tartışmaları da ortaya koyan 30 sayfalık metni bu kapsamda asıl teröre maruz kalan ben olarak değerlendirmenizi ve yeni yasayla da birlikte inceleyebilmeniz için makamınıza ve heyetinize sunuyorum saygılarımla.”

Mahkeme Başkanı: "Söz isteyen evet. Size vereceğim.”

Sanık Okan İşgör söz istedi verildi: “Sayın Başkanım Değerli Heyet şimdi bizim davamızla ilgili tutuksuz yargılanırken 25 Temmuz 2011 tarihli duruşmada iddia olunan Ergenekon terör örgütü sanıklarıyla fiili ve hukuki irtibatım olduğu iddiasıyla tutuklandım.

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Okan İşgör: “Yapılan kovuşturma çerçevesinde iddia olunan sanıklarla hiçbir fiili ve hukuki irtibatım olmadığı sadece bir yemek ve 3 tane bayram ve kandil mesajı içeren bir ilişki olduğu ortaya çıkartıldı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Okan İşgör: “Şu an sadece HTS kayıtları beklenmektedir. Dolayısıyla buradaki kişilerle bir irtibatım olmadığı için tutukluk vasfım değişecektir. Mahkemelere tutuksuz yargılanırken katıldığım mahkemeler göz önünde alınarak İstanbul’da 43 senedir aynı adreste sabit ikametgahım göz önüne alınarak mevcut yeni çıkan yasa kapsamında bihakkın tahliyemi talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun bir dakika bu taraftan bitirelim buyurun, buyurun, buyurun.”

Sanık İsmail Hakkı Pekin söz istedi verildi: "Sayın Başkan ben muvazzaf generalim. İnternet andıcı davasından yargılanmaktayım. Yeni yayınlanan 6352 sayılı yasa gereği bihakkın tahliyemi talep ediyorum teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: "Evet, buyurun verelim.”

Sanık Hüseyin Yanç söz istedi verildi: “Sayın Başkanım 11 aydır tutukluyum ve hiçbir suç işlemediğim halde Ergenekon terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Hüseyin Yanç: “Terör örgütü üyesi olmadığım.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika lütfen.”

Sanık Hüseyin Yanç: “Terör terör mağduru olduğum.”

Mahkeme Başkanı: “(birkaç kelime anlaşılamadı).”

Sanık Hüseyin Yanç: “17 yıldır terörden uzak düzenli bir yaşantım olduğunu benim hakkımda bir hiçbir polisin veyahut da hiçbir, hiçbir araştırma yapmadan 9 yıldır aynı mahallede oturduğu… hiçbir araştırma yapmadan suçlandığımı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Hüseyin Yanç: “Ve bu dosya dosyada da anlaşıldı. Siz daha burada verilen ifadelerde de anlaşıldı. Bu nedenden dolayı terörist değil terör mağduru olarak aynı zamanda benim geçmişim veyahut da benzeri şeyin ben burada devletin koruması gereken deşifre ettiği ve bir ailemin ve benim can güvenliğim kalmadığı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet savunma olarak değil (birkaç kelime anlaşılamadı) kapsamında tamam anlaşıldı evet.”

Sanık Hüseyin Yanç: “Aynı zamanda tahliyemi talep ediyorum Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun Mehmet Bey’e verelim size vereceğim.”

Sanık Mehmet Demirtaş söz istedi verildi: “Başkanım süre kısıtlı hızla geri gidip tekrar bu güne geleceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Mehmet Demirtaş: “6 yıl oldu.”

Mahkeme Başkanı: “Çok hız yapmayın.”

Sanık Mehmet Demirtaş: “Yapmam. 6 yıl oldu hala buradayız. Geçen celsede dediniz ki burada hiç kimsenin sesi benden fazla çıkmayacak.”

Mahkeme Başkanı: “Doğru.”

Sanık Mehmet Demirtaş: “Başkanım artık yüksek sek zamanı geldi. Siz hukukla konuşuyorsunuz başka bir şey söylemeyeceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Mehmet Demirtaş: “Ben sizin sesinizi duymak istiyorum birçok arkadaşım gibi.”

Mahkeme Başkanı: “Duyarsanız, evet.”

Sanık Mehmet Demirtaş: “61. aydayız Sayın Başkanım 61. ay 5 yıl bitti. Kaçma şüphesi malumunuz olduğu üzere burada tek şansımız olduğunu düşünüyorum siz bu davanın naip hakimisiniz her şey gözünüzün önünden gelip geçti.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Mehmet Demirtaş: “Sizin önünüzden gelip geçti belgeler bizde nehir kenarında oturan adam gibi gözümüzün önünden gelip geçenleri seyrettik Başkanım. Davalar birleşti o geldi bu geldi herkes tahliye oldu gitti.”

Mahkeme Başkanı: “Tabi.”

Sanık Mehmet Demirtaş: “Ben 6 yıldır buradayım Başkanım. Bir kaçma şüphesi var şu eski usulle uygulananlardan. Sayın Başkanım bilmiş olduğunuz gibi telefonla çağırıldım başka söze gerek var mı?”

Mahkeme Başkanı: “Tamam çabuk geldiniz.”

Sanık Oğuz Bulut söz istedi verildi: “Sayın Başkanım yapılan yasa değişikliğiyle 43 aydır da tutuklu olmam göz önünde bulundurularak lehime olacak hususların uygulanarak tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Sanık pardon özür dilerim buyurun fark etmedim. Yardımcı ol oradan, tamam”

Sanık Mustafa Ali Balbay söz istedi verildi: “Mustafa Balbay.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen yasanın gerekçeleriyle birlikte okunmasını.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Ve heyetinizin yaklaşık 120 sayfa civarında olan 3. yargı paketini özelikle o tartışma bölümlerinin de dışında Adalet Komisyonundan geçen ve oradaki tartışmalardan sonra oluşturulan gerekçelerle birlikte okumanızı talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “O gerekçelerde en çok tartışılan konu tutukluluk, tutukluluk süreleri ve tutukluluk gerekçeleriydi. Sayın Başkan bu yasa Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen bu yasa sizi heyetinizi iddia makamını ve biz sanıkları hepsini topladı ve ıssız bir adaya koydu. Baş başayız Sayın Başkan.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Bu yasayla birlikte siz bize mahkum edildiniz. Sizin de bir değerlendirme yapmanız gerektiği düşüncesindeyim.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Bu yasada en çok tartışılan konu 250. madde çerçevesinde oluşturulmuş olan özel yetkili mahkemelerdir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Sizin heyetiniz özel yetkili mahkemelerle ilgili 7 Haziran günü Başbakan Erdoğan’ın 27 Haziran günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 28 Haziran günü Ahmet İyimaya’nın komisyon başkanı ve ertesi gün Sayın Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu 1. daire başkanı sizin hiyerarşik olarak idari amiriniz konumunda olan İbrahim Okur’un özel yetkili mahkemelerin uygulamalarıyla ilgili değerlendirmelerini dikkatinize olmasını diliyorum. Sayın Başkan Sayın Heyet Sayın İbrahim Okur’un Sayın Başbakan’ın heyetinizle ilgili söylediklerini biz size söylesek A, salondan atarsızız. B, hakkımızda suç duyurusunda bulunursunuz. C, uyarırsınız. D, konuşmamız bittikten sonra burada, burada adil bir yargılama yapıldığını ve söylediklerimize katılmadığınızı söylersiniz.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Değer… gerçekten o yöndeydi ben ayrıntılarına girmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Ben dinlemedim.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Sayın Başkan Sayın Heyet hukukun kaynaklarından biri hatta başlıcası kamuoyudur. Kamuoyu bizimle birlikte sizi de dikkatinde tutmakta hatta genel olarak yargılamaktadır. Kamuoyunda sürmekte olan tartışmaları da özellikle bu yasanın buradaki herkes için geçerli olduğunu düşünüyorum sadece milletvekilleri için değil. Hepimiz aynı yasa kapsamında yararlanabilecek durumdayız.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Şu anda size 6 seçeneği yan yana önünüze koymuş durumdalar ve bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Cemil Çiçek’te bu toplantı daha doğrusu bu oturum bittikten sonra haberlerde izleyeceksiniz Cemil Çiçek’in değerlendirmelerinde.”

Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Belki arada izlediniz Sayın Başkan.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Onun da dikkatinizde olacağını düşünüyorum. Son olarak Sayın Başkan bizlerle ilgili tutuklama gerekçelerini daha doğrusu bizim savunmalarımızı dinledikten sonra gerek bilirkişi raporlarını gerekse bizim sunduğumuz pek çok delili şu şekilde karşılıyorsunuz. Bunların hüküm aşamasında değerlendirilmesine Sayın Başkan 19 iddianameyi birleştirdiniz 7 bin sayfa iddianame var. Dün bir iddianame daha CD ortamında bize geldi. İddianamenin ekleri de 5 milyon sayfa. Acaba bizi kaç asırda yargılamayı düşünüyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Çok hızlı.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yani tabi yani uğrunda ölürüm mü diyorsunuz Sayın Başkan yani.”

Mahkeme Başkanı: “Biz Hakimiz yaşımız 65’e gelen kadar hakimiz daha.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet uğrunda ölürüm diyorsanız tabi ki ona diyeceğim yok. Ama şu anda herkes tutukluluk sürelerini saydı bende 41 aydır tutukluyum ve şu anda beni tutukladığınız andan itibaren bugüne dek aleyhime bir tek somut yeni delil yani delil dahi gelmedi. Yani hani kabul ettiğiniz etmediğiniz delil dahi gelmedi artı bir kişi daha dahi aleyhime bir şahitlikte bulunmadı ne kadar daha beklemeyi düşünüyorsun belki biri gelir diye mi belki geçen biri uğrar yeni bir şey söyler diye mi düşünüyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Yok bek…”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “O anlamda ben bu yasayı gerçekten Sayın Başkan Sayın Heyet gerekçeleriyle birlikte değerlendirmelerinizi ve şu anda kamuoyu önünde yargılananın sadece bizler değil hepimiz olduğunu dikkatinize sunuyorum saygılarımla.”

Mahkeme Başkanı: “Sona kalmanın özelliği yorum yaptınız biraz izin verdik. Eyvah bir kişi daha var. Evet, yorum yapmadan sadece talep alalım.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan söz istedi verildi: “Ben yorum yapmayım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Yapmayın.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Özgürlüklerin önünü hukukçular açar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ya da tıkar. Özgürlükler hukukun olmadığı yerde yoktur zaten.”

Mahkeme Başkanı: "Mutlaka.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Biz hukuku aramaktayız adaletin gerçekleşmesini beklemekteyiz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ve Türk Milleti adına karar verecek olan sizler Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani halk adına yasa yapma yetisini kullanan organın 6352 sayı numarasını verdiği kanunla ve bu kanunun 75 özellikle 75, 96, 97, 98 gibi maddeleriyle burada yargılanan insanlara özgürlüğün kapısının açılmasını istemektedir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bu şu an sizin elinizde. Eğer kafesteki güvercini gücünüzü kuvvetinizi ve kudretinizi sınayarak sıkmak istiyorsanız o sizin sorumluluğunuzda ama Türkiye Büyük Millet Meclisinin açtığı bu kafes kapısından o beyaz güvercini salmak istiyorsanız bu da sizinle beraber Balbay’ın söylediği ıssız adadan kurtuluşun kendisidir. Ben yeni çıkan yasanın bu olumlu maddelerinin uygulanarak 4 yıllık esaretime son verilmesini talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun. Korktuğumuz gibi olmadı evet.”

Sanık Kenan Özay söz istedi verildi: “Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Yok yani ben yorum yapar diye söyledim.”

Sanık Kenan Özay: “Daha önceden Üsküdar 5 Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandık ve 2 yıl ceza aldık. Buna Savcı itiraz etmedi biz temyiz ettik.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Kenan Özay: “Ceza Mahkemeleri Kanununa göre 307. maddesinde 2 yıldan fazla ceza veremiyorsunuz daha önceden 2 yıl aldığımız için yeni çıkan yasada da 2 yıl cezalara tutuklama yapılamıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kenan Özay: “Ve mahkemeye kendimiz geldik tabiri caizse koşa koşa geldik bir gün önceden geldim buraya kaça… hani geç kalmayayım diye.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kenan Özay: “Hani tahliyemizi talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam Bedirhan’a verelim geride kaldı. Yorum yapmadan.”

Sanık Bedirhan Şinal söz istedi verildi: “En son ben kaldım başkanım en sona kıyak geçiyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Yok yok yorum yapmadan herkese söylüyorum sana da söyledim dalga geçmem kimseyle.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Kimseyle dalga geçmem.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ben mi? Haddime değil dün siz benle dalga geçtiniz ben yine bir şey demedim. Baklava muhabbetini unutmadım hala.”

Mahkeme Başkanı: “Yok baklavayı önce mi yedin sonra mı yedin diye sordum.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Sizi seviyorum sizinle dalga geçmek benim haddime değil yani.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ya o öyle bir niyetim yok Başkanım öyle bir izlenim verdiysem özür diliyorum sizden ve heyetinizden.”

Mahkeme Başkanı: “Yok, yok tamam, tamam hayır devam edin tamam anladım.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Öncelikle sizi ve Sayın Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi Başkanım ben bu garip davadan 5 yıldır tutukluyum. Ben anlamadım ki herkes de söylediğimize gülüyor.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam biz seni dinliyoruz hepsini ayırıyoruz.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam Başkanım. Şimdi ben efendim 5 yıldır bu davadan tutukluyum. Huzurda savunmalarımı verdim. Bizimle ilgili gelen sanıklar daha tanık dinleme aşamasına geçilmedi dinleniyor bizimkiler de dinlenecek işte huzurda ne olduğu ortaya çıkacak. Efendim Salı günü burada Murat Aplak’da dinlendi Fatih Derdiyok’da dinlendi. Yani benim böyle bir örgütle hiçbir şekilde bir bağımın olmadığı çok açık ortada efendim. Benim tek sadece Murat Aplak’ı dinlediğinizden bir yorum çıkartacaksa Sayın Mahkeme benim ne gibi bir örgüt tarafından kullanıldığım çok açık. Şimdi Sayın Başkanım siz burada.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam yorum yapmadan.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Hep yorum değil yorum değil naip.”

Mahkeme Başkanı: “Bekliyoruz, Ziya Bey çok bekledi.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Devam edeyim mi Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ama çabuk ol haydı. Ama bak talepte bulun bak herkese söyledim sağ olsunlar kırmadılar.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Tamam 5 dakika 5 dakika süremiz var o 5 dakika şimdi geçti yani konuşamıyoruz başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Yo yo (bir kelime anlaşılamadı) tamam haydi haydi bakalım 2 dakikası geçti.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Bu şimdi Sayın Başkanım ne dediğimi de unuttum ki.

Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam biz hepsini hatırlıyoruz.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani.”

Mahkeme Başkanı: “Hepsini hatırlıyoruz bize anlatıyorsunuz zaten.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi başkanım yani ben.”

Mahkeme Başkanı: “Talebini söyle okudun mu şey kanunu içeriğine bakabildin mi?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Benim kanunla bir işim yok. Ben duyduğuma göre tahliye talebi bize de verdiniz Allah razı olsun dile şey yapıyoruz işte.”

Mahkeme Başkanı: "(bir kelime anlaşılamadı) söyle tamam.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani Başkanım şimdi burada benim bu örgütle bir alakam yok. Benim dışarıda polislerin bizi burada beraber örgüt üyeliğinden yargılandığımız yani bakıyoruz dışarıda biz gazeteye bir faaliyet yapmışız gazetenin patronu gelmiş burada örgüt arkadaşı olmuşuz.”

Mahkeme Başkanı: “Yorum yapmıyoruz yorum yok kanunla ilgili talepte bulun.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Neyse tamam neticeye geleceğim şimdi efendim benim ne delil karartma gibi bir şeyim var. Benim sicil dosyamda sadece dışarıda bir suç delillerini yok etme olayıyla alakalı bir hakkımda soruşturma açılmış takipsizlik almaşım. Yani bu dosyada zaten karartılacak bir delil yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani ben böyle bir örgütü üye değilim beni kullanan polisler. Benim hesabıma para yatıran kişiler polisler yani isimlerini de açıkladım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Burada Hasan Başkanımız dedi ki gereğini yapacağız. Gereği de yapılmadı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Şimdi ben diyorum ki Sayın Başkanım yani aynı iddialarla hakkımızda sözde ben koskoca mahkemeyi müşteki olduğum bir davada burada ifade verdikten sonra beni de sanık yaparak adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs Ergenekon terör örgütü davasından işte Ergenekon terör örgütü üyeliğinden tekrar hakkımda dava açılıyor. Ya şimdi ben hakkımda geçen gün cezaevlerine operasyon yapıldı gittik o davadan tutuksuz olarak yargılanıyorum aynı iddialar Ergenekon terör örgütüne üye olmak işte adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs gibi suçlamalar. Şimdi oradan tahliye oldum burada hala tutukluyum 5 yıldır.”

Mahkeme Başkanı: “Oradan tahliye oldun mu?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani bari hani tamam ben bir eylem yaptım beni kullananları da açıkladım. Ben bana verdiler bomba atmadım da Başkanım bombayı. Ya istesem atabilirdim de veya is… ne bileyim İlhan Selçuk İlhan Selçuk yani sonuçta bir şey yukarıdan korunan bir adam değil ya yani Allah katından korunan bir adam değil… Dünyada öldürülmeyecek adam mı var. Ya ben böyle şeylere hiçbir şekilde girmedim ama şimdi buraya geldik 5 senedir ben yatıyorum. Hadi onu da geçtim beni bırakma… ha diyorsunuz Bedirhan bir suçun var cezası bu ya bir molotoftan ben 49 yılla yargılanıyorum. Bende anlamadım adam öldürseydim keşke İlhan Selçuk’u öldürseydim bu kadar ceza vermezdiler herhalde.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Yani son olarak Başkanım hani diyorsunuz ki Bedirhan senin suçun var sen yat. Eyvallah ben yatarım benim cezaeviyle bir problemim yok sonuna kadar ama burada beni kullanan insanların benim üzerimden mağdur ettiği insanlar var. Yani dün Beraat kandiliydi Başkanım bitiriyorum zamanınızı almayacağım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Dün Beraat kandiliydi Başkanım ya burada benden dolayı yatan insanların çocukları aklama geldi bende yetim büyüdüm hüngür hüngür ağladım Allah’a dua ettim inşallah dedim yakın süreyle tahliye olurlar kurtulurlar. Yani si… burada bu insanlar benden dolayı yatan insanlar durdukça ben ızdırap çekiyorum. Burada görüyoruz yani milletin işi gücü sizi tahrik etmek provoke etmek benim böyle bir amacım yok.”

Mahkeme Başkanı: “Kimse (bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Bedirhan Şinal: “Ben sadece diyorum ki Başkanım beni tahliye edin. Yani beni tahliye etmiyorsanız da benden dolayı yatan adamları tahliye edin de ben şurada ramazan geliyor önümüzde aileleriyle birlikte çoluklarıyla çocuklarıyla siz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam kendi tahliye talebin var mı?”

Sanık Bedirhan Şinal: “Siz de babasının hani bunu göz önüne alın. Ya beni tahliye etmeseniz de olur. Ne olur yatarız bir 10 sene daha sizin emekliliğinize kadar buradayız.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam tamam (1 kelime anlaşılamadı) tamam anlaşıldı.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Baklavayı yiye yiye gideriz yani sonuçta yatarız ama.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam evet tamam alalım mikrofonu evet, tamam mikrofonu alalım.”

Sanık Bedirhan Şinal: “Takdirinize bırakıyorum saygılarımı sunuyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Evet Avukat Bey’lerden. Evet, Doğu Bey’in söz isteği var. Tabi yani talepte bulunma mecburiyetinde değilsiniz. Biz talebi de bulunsanız da yazılı da verseniz biz aynı şekilde okuyacağız farkı yok birbirinden.”

Sanık Doğu Perinçek söz istedi verildi: “Efendim yeni yasada kuvvetli suç şüphesi ile tutukluk arasında daha somut sınırları daha belirlenmiş bir tanımlama emredilmektedir yasa uygulayanlara. Burada yeni bir durum var bunun altını çiziyorum yani bundan evvelki kararların sorgulanması değil. Hakimlerin önünde yeni yasa yeni bir sayfa açmaktadır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Ve hakimlerden tutukluluk konusunda delillerin değerlendirmesi açısından kuvvetli suç şüphesi açısından daha tutuklamayı zorlaştıran bir uygulama emredilmektedir yasayla. Şimdi bu açıdan baktığımız zaman 3 yıl 9 aydır bu kovuşturma yargılama devam ediyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu 3 yıl 9 ay içerisinde benimle ilgili olarak bu dava dosyasına onlarca hatta 100’e yakın lehe kanıt girmiştir. Aleyhime tek bir kanıt girmemiştir. Tek bir kanıt. Bu kovuşturma sırasında yani tutuklama için gerekli olan kuvvetli suç şüphesini artıracak tek bir kanıt girmemiştir 100’e yakın lehime kanıt gir… burada abartma yok siz de bunu çok iyi biliyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet talep alalım.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu bir. Yani bu kuvvetli suç şüphesini tartışıyorum. İkincisi efendim benim emniyet ifadesinde Savcılık ifadesindeki yani onlarca sayfa 70, 80 sayfadır söylediğim her şey doğru çıkmıştır. Bir tane yanlış şey çıkmamıştır. Benim ifademde bu 4 yıl içerisinde şu cümle yanlıştı denebilecek tek bir delil girmemiştir. Ne kadar samimi doğru dürüst ifade verdiğim gelen mahkeme kararları ve diğer kanıtlarla ispatlanmıştır. Son tanıklar da Fehmi Koru ve en son bugünkü dinlenen tanık Semih Genç.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şu çıkmıştır DHKP-C’nin lideri 4 kişilik yönetim içerisinde diyor ki biz Doğu Perinçek’ten ne emir alıyoruz ne talimat alıyoruz hatta tersize bizim hasmımızdır. Bu açıdan da iddia tamamen çürümüş bulunmaktadır, tahliyemi talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun, talepte bulunun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz söz istedi verildi: “Tabi tabi efendim talepte bulunacağım.”

Mahkeme Başkanı: “Çünkü buraya bitirmiştik aradan geçtiniz evet evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Değerli Başkanım, Sayın Heyet yaklaşık 1. iddianamede 250 celseye yakın celse yaptık. 250 celsede Beşiktaş Adliyesinde 3 ve 4 ayda bir duruşma verildiği düşünüldüğü takriben 70 yıllık bir yargılamaya denk düşüyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani 70 yıllık bir yargılama ve hemen hemen 1 yıla yakın dolu dolu geçirdiğimiz günler emin olunuz siz belki ailenizden çocuklarınızdan fazla bizi gördünüz. Biz de sizlerin yüzünü gördük, birbirimizi tanıdık.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizler sanıkları son derece iyi idrak ettiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “O anlamda ceza hukukunun bireyselliği de sağlanmış oldu. Sizler bizim yüzümüze baktığınızda neleri yapabileceğimizi yapmadığımızı son derece iyi tahlil edebilecek duruma geldiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “O konuda hiçbir şüphe ve tereddüdüm yok efendim. Yalnız efendim şahsım bakımından şunu diyorum bu davanın müdafisiydim sanığı konumuna getirildim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hakkımdaki kuvvetli suç şüphesinin toplanan delillerle tamamen izale edildiğine inanıyorum. Ancak bir an için aksi düşünseniz dahi kuvvetli suç şüphesi kalmış olsa dahi tutuklama nedenlerinin en azından ortadan kalktığına inanıyorum çünkü ne kaçma şüphem var ne delilleri değiştirme durumum var ne de bir başkasının üzerinden baskı kurma durumum söz konusu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bütün bu ortam ortadan kalkmış vaziyette. Değerli Başkanım ve Sayın Değerli Heyet bir an için yine kuvvetli suç şüphesi olsun yine tutuklama nedenleri var olsun bu sefer yeni yasa bu konuda bir açılım daha getirdi efendim. Tabi daha önceden yurtdışına çıkma yasağı A bendinde ve kefaletle salıverme F bendinde zaten o 3 yıllık sınırla bağlı olmaksızın uygulanıyordu. Ama Değerli Heyetimiz bunu uygulamadı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şimdi buna ek olarak hem B bendindeki belli bir yerde ikamete tabi tutmak ve buna ek olarak K, L, J bentlerinde 3 bent daha getirdi. Ben diyorum ki Değerli Başkanım söz konusu yasada 109. maddede belirtilen 6 bende de aynı anda tarafıma uygulanmasını bizatihi taahhüt ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Diyorum ki, Bir, yurtdışına çıkmayacağım diyorum. İkincisi Değerli Mahkemenin takdir edeceği herhangi bir kefaleti uygun bir şekilde ödemeyi taahhüt ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Üçüncüsü belirli yerlere belirli bir düzende müracaat etmeyi yine aynı şekilde taahhüt ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Dördüncüsü konutumu terk etmeyeceğim diyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Beşincisi belirli bir yerleşim merkezini yine terk etmeyeceğim diyorum. Altıncısı da belirlenen yer ve bilgileri de yerlere de bilgi vereceğim diyorum. Bu 6 bendin de tarafıma aynı anda tatbik edilerek tahliyesini arz ediyorum. Değerli Başkanım yeni yasada 98. maddede.”

Mahkeme Başkanı: “Kendi tahliyenizi istediniz değil mi?”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tabi kendi tahliyemi.”

Mahkeme Başkanı: “Başkasının tahliyesini değil.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Tahliyesini dediniz de.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yok tahliyemi efendim herhalde alışkanlık efendim.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yalnız efendim sizlere belki bir savunma imkanı olacak tabi yasa tekniği açısından bir sıkıntı var yasanın 98. maddesinde o 1. bendinde şöyle demiş bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada bakınız kovuşturmada dememiş sadece soruşturmada siz şimdi diyebilirsiniz ki efendim kovuşturmada dememiş o yüzden soruşturma demiş o yüzden söz konusu o 3 bendi de uygulamayacağım diyebilirsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Bugün okudunuz bizden iyi biliyorsunuz öyle mi?”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Estağfurullah efendim yani yasanın tabi teknik açısından sıkıntıları.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim teşekkür ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam. Avukat Bey var mı söz isteğiniz söz hakkı verelim söz hakkı verelim buyurun ışığınız yandı.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa söz istedi verildi: “Sayın Başkanım benim müvekkilim 2008 yılında bu Ergenekon’la ilgili ifade verdi ve bu dosyada tutuksuz olarak yargılanıyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Ancak 27.01.2012 tarihinde Gizli Tanık Poyraz’ın beyanları doğrultusunda tutuklandı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Tutuklanma tarihi 27.01.2012.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Ancak 2011 yılında İstanbul Organize Suçlar Şubesi Poyraz’ın bu anlatımları nedeniyle ve bahsettiği kişilerle olaylarla ilgili bir araştırma talebinde bulunmuş Sayın Başsavcılık polise yetki vermiş fiziki ve teknik takip yapmışlar 8 ay. Bu Poyraz’ın anlatımlarının somut delillerle değil soyut iddia olduğu duyuma dayalı olduğu konusunda bir kanaate varmışlar ve CMK 250 ile yetkili olan Başsavcılık 13.02.2012 tarih 2011/877 soruşturma 2012/91 kararla müvekkilim hakkında takipsizlik kararı vermiştir. Ve Poyraz’ın iddia ettiği birtakım olaylar nedeniyle de görevsizlik kararı vermiştir ve o görevsizlik kararı nedeniyle de konular ilgili Savcılıklarda incelenmekte müvekkilim o konularda da ifade verdi ve tutuklu yargılanmamaktadır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Şimdi Allah yüzümüze baktı yani bizi de kurtaracak yani bu kanun biraz yani biz her gün İstanbul’a gelip gidiyoruz buraya Başkanım yani başka bir dosyaya da bakamıyoruz yani ama birazda kendimiz içinde yaşamak istiyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet (bir kelime anlaşılmadı).”

Sanık Sedat Peker müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Yaş 60 yani ben ne zaman yaşayacağım kendim için.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker Müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “6352 sayılı yasanın, yasanın.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker Müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Müvekkilim lehindeki maddelerinin uygulanarak müvekkilimin bihakkın tahliyesine aksi halde 98. maddede belirlenen adli kontrol sisteminin uygulanarak tahliyesine karar verilmesini istiyorum. Şimdi benim bir müvekkilim daha var Oğuz Bulut müdafii Avukat Mehmet Doğurğa önceden efendim bu dosyalar ayrı ayrıydı her ikisi ayrı dosyalardan yargılanıyordu ancak şimdi birleşti.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker Müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Ben Oğuz’a artık yani benim evladım onunda dosyasından ayrılmadım takip ediyorum dosyasını.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker Müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Oğuz’un efendim hiçbir eylemi yok sadece Çingenelerden aldığı 2 tane el bombası var ve o el bombalarla buradaki elde edilen bombalarla falan uyuşmuyor yani o tesadüfen evinde öyle bulunmuş.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Sedat Peker Müdafii Av. Mehmet Doğurğa: “Ve kendisi zaten polisleri evine götürmüş zaten eşyaların arasında çıkmış 43 aydan beride tutuklu burada onunda bihakkın tahliyesine karar verilmesini aksi halde 98. madde kapsamındaki adli kontrolden yararlandırılarak tahliye edilmesini talep ediyorum saygılar sunarım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun Avukat Bey’e verelim.”

Bir kısım sanıklar müdafii Av. Osman Şahin söz istedi verildi: “Şimdi Sayın Yargıcım bu yasa değişikliği yapılmadan önce sizin adli kontrol tedbirleriyle ilgili elinizi kolunuzu bağlayan hüküm vardı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Bir kısım sanıklar müdafii Av. Osman Şahin: “3 yıllık bir sınır vardı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Bir kısım sanıklar müdafii Av. Osman Şahin: “Şimdi artık bu sınır kalktı adli kontrol sistemini konusunda siz bir tercih yapacaksınız.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Bir kısım sanıklar müdafii Av. Osman Şahin: “Yasa değişiklik metni aynen şöyle diyor 100. maddeyle belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde tutuklama kararı da verebilirsiniz adli kontrol sistemini de uygulayabilirsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Bir kısım sanıklar müdafii Av. Osman Şahin: “Yani burada kuvvetli suç şüphesi şu bu falan demiyor 100. maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir. Şimdi burada yasama yasa koyucunun iradesi adli kontrol sistemlerini özendirme onun uygulanması yönünde olmuştur kamuoyundaki tartışmaların dışında bu adli kontrol sistemlerinde yenilikler katılarak da yasa maddesine 3. fıkraya getirilen eklerle de bu gerçekleşmiştir. Şimdi 97. maddede de değişiklik yapılmış tutuklama halini tutuklama gerekçeleriyle ilgili değil adli kontrol sistemini sistemine yönlendirmiştir mahkemeleri. Şimdi bir hükmün infazı şekline gelen tutuklama hali şimdi masumiyet karinesi var bir prensip Anayasal ilkemiz şimdi bu ilke çerçevesinde hükümde verilmediğine göre 5 yıla yaklaşan tutukluluklar artık mevcut düzenleme karşısında tahliyeyi gerektirir hale gelmiştir. Bütün müvekkillerimin yeni yasa hükümleri uyarınca tahliyelerini talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Buyurun Avukat Bey Avukat Bey’e söz hakkı verelim. Evet buyurun.”

Sanık Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer söz istedi verildi: “Sayın Başkanım, Sayın Heyet müvekkilimiz Sayın İlker Başbuğ’un tutuklama gerekçesi olarak 6 Ocak tarihindeki mahkemeden o zamanki nöbetçi hakimimiz suçun vasıf ve mahiyeti kuvvetli suç şüphesinin varlığı CMK 100/3 olarak saymış ve bunları da kararına geçirmiştir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Biz bu gerekçeler açısından daha önceki savunma ve beyanlarımızı tekrar ediyor müvekkilimizin bihakkın tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Eğer Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “6352 sayılı kanun ile tutuklama tedbirine alternatif olarak adli kontrol tedbirlerinin daha geniş şekilde uygulanabileceğine dair ilkeler çerçevesinde müvekkilimizin sosyal statü ve konumuna uygun bir adli kontrol tedbirine başvurulmak suretiyle tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum. Eğer Mahkeme bunun da aksi kanaatindeyse o zaman yine 6352 sayılı kanunda gösterildiği üzere somut olaylarla gerekçelendirilerek bir karar verilmesini talep ediyorum. Sayın Başkanım diğer müvekkilimiz Sayın Hurşit Tolon’la ilgili olarak da kendisinin duruşmalara hangi sıklıkla takip ettiğini yaklaşık 3 yıllık tutuksuz yargılanma sürecinde yargılamayı nasıl takip ettiğini en iyi sizler biliyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Bu bunu da gözeterek biz müvekkilimizin bugüne kadar sunduğumuz savunma ve tahliye taleplerimizi tekrar ederek bihakkın tahliyesine karar verilmesini, eğer mahkememiz aksi kanaatteyse o zaman şunu da söyleyeyim mahkememiz tutuklama kararı verdiğinde burada Ocak ayında müvekkilimizle ilgili olarak yalnızca 312. TCK 312’ye muhalefetten karar vermiş idi. Biz bunun da haksız bir karar olduğunu düşünüyoruz ancak bunu da gözetmenizi. Sayın Mahkeme eğer müvekkilimizin bihakkın tahliyesine karar vermeyecek ise o zaman 6352 sayılı kanun uyarınca tutuklama tedbirine alternatif olarak öngörülen adli kontrol tedbirlerinden birisini yine onunda sosyal konum ve statüsüne uygun olacak şekilde bir tedbirin uygulanmasını ve müvekkilimizin tahliyesine eğer mahkeme bu talebimizi de kabul etmiyor ise yine somut gerekçelerle somut olgularla gerekçelendirerek bir karar verilmesini talep ediyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Tabi buyurun. Ziya Bey’e söz hakkı verdim.”

Sanık Hulusi Gülbahar müdafii Av. Ziya Kara söz istedi verildi: “Sayın Başkanım Türkiye’de yargı makamlarının özellikle Özel Yetkili Mahkemelerin tutuklama tedbirini oldukça özensiz ve sık kullanması nedeniyle kamuoyunda rahatsız edici bir hal almış ve bu durum kamu vicdanını rahatsız eder hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak da yasama organı asıl olanın tutuklu yargılama değil tutuksuz yargılama olduğunu belirlemek bakımından 3. yargı paketi olarak adlandırılan ve 6352 sayılı yasayı çıkarmış ve bu yasa bugün resmi gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Bu yasada 97. maddeyle tutuklulukta artık tutukluk kararı verirken ve devamı kararı verirken somut gerekçeler ve bu son neye dayanarak olayları belirtmek suretiyle somut gerekçelerle ancak gerekçelendirilmesini hüküm altına almış ve asıl önemlisi 98. maddeyle CMK’nın 109. maddesindeki adli kontrol tedbirlerindeki 3 yıllık ceza üst sınırını kaldırmıştır. Bu hakimler bakımından çok önemli tutukluluk konusunda bir işarettir yasama organının bir işaretidir. Yani bu yasa koyucu bu kanunu çıkarırken artık tutuklama kararını son tedbir olarak dikkate alın diye bir direktif vermiştir ve yasa koyucu iradesini açık bir şekilde ortaya koymuştur burada sınırı kaldırmakla da yetinmemiş 3 ilave tedbir getirmiş konutunu terk etmemek belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek ve belirlenen yer veya bölgelere gitmemek şeklinde ilave tedbirler getirmiştir. Bu demektir ki, artık yasa koyucu alınan kontrol tedbirleri önceki kontrol tedbirleri zaten hem süre olarak üst sınırı vardı hem de yeterli gelmeyebilir gerekçesinin de bu şekilde ortadan kaldırmıştır. Çünkü elektronik kelepçe denen bir mekanizmayla ev hapsinden evinden çıkan kişiyi anında tespit eden bir imkan vardır bununla artık kaçma şüphesi vardır delilleri karatma şüphesi vardır bunlarda giderilmiş oluyor dolayısıyla hakimlerin elini güçlendiriyor. Benim müvekkilim yönünden halen muvazzaf subaydır ve eğer bu yasa uygulanacaksa profil bakımından en uygun kişi durumundadır toplumda belli bir saygın yeri vardır sabit ikametgahı vardır, görev yeri bellidir kaçma şüphesi yoktur bugüne kadar her çağrıldığında mahkemeye kendisi gelmiştir. En son yakalama kararı hakkında olduğunda annesi vefat etmişti annesini toprağa verdikten 2 gün sonra geldi buraya yani dini vecibelerini bile tam yerine getirmeden geldi teslim oldu bu da şunu gösteriyor ki, bu insan kaçmaz bu insan için adli kontrol tedbiri uygulanması gerekir. Değişen bu yasal durumun nazara alınarak müvekkilimin öncelikle bihakkın veya 109. maddede gösterilen adli kontrol tedbirlerinden bir veya birkaçının uygun görülenlerin uygulanmak suretiyle tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun. Buyurun Avukat Bey.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan müdafii Av. Serkan Günel söz istedi verildi: “Efendim bugün talepleri almakta olduğunuz CMK 109. maddesinin 6352 sayılı kanunun 98. maddesiyle değiştirilmiş olduğu ve bu değişikliğin resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği hususu malumunuzdur.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan müdafii Av. Serkan Günel: “Efendim bu değişiklikle beraber bugüne değin adli kontrol tedbirin 3 yıllık alt sınırının kaldırılması ve adli kontrolün tamamen tutuklamanın alternatifi sayılması birlikte gelmiştir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan müdafii Av. Serkan Günel: “Yani sizler artık öncelikle adli kontrol tedbirinin uygulama koşullarını irdeleyerek ve beklenen yaranın sağlanamayacağı kanısına ancak varırsanız ve bunu da hukuki ve fiili nedenlerinde açıklayarak daha ağır olan bir tedbire başvurabilirsiniz. Bu nedenle yasa koyucunun tutuklamayı suçun niteliğine ve önemine bakmaksızın artık geçici bir tedbir olarak saydığını ve tutuksuz yargılamayı esas kıldığını tespit etmek çok büyük gerçekçi bir tespit olur. Bu yasa değişikliği yasa koyucunun iradesini de açıkça göstermektedir. Tutuklama artık son çaredir ve adli kontrol tedbirleriyle gerekçelendirilmiş olarak uygulama olanağının bulunduğu durumlarda başvurulması gerekmektedir. Efendim tutuklama ve adli kontrol tedbirlerinden beklenen yarar nedir? Malumunuz üzere kaçma şüphesi ve delilleri karartma ihtimalinin bulunduğu ortamlardan sakınmak. Dolayısıyla 109’a yapılan eklerle ve daha önce çıkarılan elektronik kelepçe düzenlemesiyle de adli kontrol sistemiyle de bu yararın sağlanacağı artık ortadadır. Adli kontrolün içinde meslektaşlarımızın da belirttiği gibi konutunu terk etmemek belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek belirlenen yer veya bölgelere gitmemek durumları getirilmiştir ve bundan önceki koşullarda keza yine müvekkilim için düşünülebilir önlemlerdir. Bu önlemler içinde konutunu terk etmemek tutukluma kadar ağır bir tedbir olduğundan tutuklu bulunan müvekkilim için CMK 109. maddesinin 3. fıkrasının K bendi bile uygulanarak tahliye edilmesini karar verileceğini verilmesini talep ediyoruz. Bu arada yeni değişikliğin 100. maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altın alınması karar verilebilir denilmek suretiyle kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olaylar var olmasına karşında adli kontrol yapılması olanağını getirdiğini söylemek lazım. Yani tutuklama nedenlerinin varlığı bu arada iddia olunan eylemin katalog suçlar içinde olması dahi adli kontrolün uygulamasına artık engel olmamaktadır. Bugüne kadar müvekkilimiz için yapılan tahliye taleplerin yanında adli kontrol talepleri de tarafınızdan 3 sene, 3 yıllık üst sınır yer almadığı nedeniyle reddedilmiştir artık bu engelde kalktığı nedeniyle tekrar değerlendirme şansı elinizdedir. Efendim bu yeni yasa çerçevesinde meslektaşımız ve aynı zamanda sanıklardan Kemal Kerinçsiz’in bir açıklaması oldu bende buna ek olarak şunu eklemek istiyorum bunlardan belirli bir yerleşim bölgesini terk etmeme koşulunu umarım Silivri Cezaevi Yerleşkesini terk etmeme olarak uygulamazsınız umarım bu şekilde düşünmezsiniz. Ancak bunun dışında başvuracağınız ve düşünceniz her yeri terk etmemek düşünülebilir. Bu nedenlerle müvekkilim Tuncay Özkan’ın hakkında tahliye sebepleri oluşmuş müvekkilim hakkında öncelikle tahliye nedenlerinin düşünülmesini aksi takdirde de adli kontrol tedbirlerinden herhangi birinin uygulanmasını talep ediyorum teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, Avukat Hanım buyurun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı söz istedi verildi: “Sayın Başkan, Sayın Üyeler, Sayın iddia makamı Anayasa’nın 138. maddesine göre hakimler bağımsızdırlar, Anayasaya kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanlarına göre karar vermekle yükümlüdürler. Ancak bilhassa Özel Görevli Mahkemelerin verdiği kararlar konusunda sadece sanıklar yakınları ya da avukatları değil bir ülkede muhalefet partisi, Başbakan, Cumhurbaşkanı dahi uzun tutukluluk sürelerine dikkat çekerek bu mahkemelerde adil yargılama yapılmadığına yönelik şüpheleri ifade ediyorsa, Türkiye ile ilgili ilerleme raporlarında yine bu gerekçesiz tutuklama kararları nedeniyle Türkiye’nin demokratik hukuk devleti sürecinden uzaklaştığı konusunda ciddi eleştiriler alıyorsa Cumhuriyetin temel organları olan yasama, yürütme ve yargının bir araya gelerek kamu vicdanını tatmin edecek düzenlemeler yapması da zorunlu hale gelmiştir. Nitekim geldiğimiz aşamada görülen odur ki, yasamayla yürütme kendisine düşen görevi bir şekilde yerine getirmiştir. İktidar partisi 6352 sayılı kanunu teklif etmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisinden de bu yasa çıkmıştır. Bu yasanın getirdiği en önemli düzenlemelerin başında tutuklamanın devamına ilişkin somut gerekçelerin olgularla delillerle irtibatlandırılması zorunluluğudur. Biz müvekkilimiz Mehmet Haberal açısından baktığımızda dosyaya tutuklamanın devamını gerektirebilecek hiçbir somut olgu bulunmamaktadır bırakın olguyu en küçük bir belirti dahi yoktur.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım yorum yapmadan mümkünse talep konusu.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim talebe geleceğim ama.”

Mahkeme Başkanı: “Yani yasa anlamında uygulamamızı sizin için bozmayalım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Biz okuyoruz sizin içeriğinizi gayette uzun yazıyorsunuz hepsini de bakıyoruz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Biliyorum efendim okuduğunuzdan da eminim. Yasa değişikliğindeki somut olgu gerekçesini söylü…”

Mahkeme Başkanı: “Yasa ha oraya gelelim oraya gelelim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılmadı) ha.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet. Müvekkilimize göre dosya kapsamındaki verilere göre zaten tutuklamanın koşullarının bulunmadığı açıktır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ayrıca müvekkilimizin milletvekili seçilmiş olması Türk milletinin yüz binlerce oy vererek kaçmayacağına dair kefalet verdiğinin de göstergesidir nitekim Türk demokrasi tarihinde de 1950 yılından itibaren 4 milletvekili tutuklu iken hemen tahliye edilmişlerdir. Bunlardan 2007 yılında tahliye edilen Sabahat Tuncel’le ilgili taliye kararında ise milletvekili seçilen bir kişinin kaçma şüphesi ortadan kalktığından gerekçesiyle tahliye kararı verilmiştir. Şimdi bu yasal düzenleme çerçevesinde adli kontrolde üst sınırın kaldırılmış olması da mahkemelere hakimlere geniş bir takdir yetkisi vermiştir. Tabi ki, bundan tüm sanıklar istifade etmelidir. Ancak Türk milleti adına karar vermekle yükümlü olan Sayın Mahkemenizin öncelikle milli iradenin tecellisi için bu demokrasi ayıbına son verip tutuklu milletvekili olan müvekkilimiz Mehmet Haberal’ın tahliyesine karar verilmesi gerektiği açıktır bu çerçevede de tahliyesine bihakkın ya da adli kontrolle tahliyesini talep ediyorum teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, sağ olun. Avukat Hanıma verelim söz hakkı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “Efendim Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık size yeni dava vermiyor. Yapılan.”

Mahkeme Başkanı: “Tasfiye halinde o yüzden.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Değişikliklerle.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizin Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yeni açılacak davalara bakma yetkiniz elinizden alındı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunu hükümet yani yürütmenin tek talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verdi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ve yürütme bunu yaparken de Özel Yetkili Mahkemelerin devlet içinde devlet olduğu hükümet başı tarafından ifade edildi devlet içinde devlet olduğu ifade edildi. Efendim siz bir nevi müflissiniz artık.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Özel Yetkili Mahkemeler tasfiye halinde.”

Mahkeme Başkanı: “Doğru.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Müflisler ne yapar efendim, tasfiye ederler. Bundan sonra sizin bu yargılama boyunca alacağınız tutukluluğun devamına ilişkin her tür karar meşruluğu tartışılır hale gelmiş kararlardır. Çünkü siz artık tasfiye halindeki mahkemelersiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunu lütfen bugün tutukluluk halinin değerlendirmesi için her sanık açısından değerlendirme yaparken göz önünde bulundurun.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni bir sisteme geçti ve sizler artık aldığınız kararlarla meşruluğunuzu tartışılır hale yani müflisin yapacağı işlem.”

Mahkeme Başkanı: “Biz normal mahkeme olarak.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tasfiye ediliyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Tasfiye edilmiş olabiliriz ama biz sanki ilk gün yeni başlamış gibi devam ediyoruz, delilleri daha rahat daha kolay inceleyebilmemiz için fırsat verildiğini düşünüyoruz.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim gelinen süreçte Ergenekon yargılaması boyunca yapılan 4 yıllık yargılamanın sonucu budur. Bugün sanıklar hakkında tahliyeleri ya da tedbirler konusunda göz önünde bulundururken değerlendirmenize yaparken bu 4 yıllık süreçte aldığınız kararları ve geldiğimiz durumu bir kez daha yeniden ve her bir sanık açısından ve de adil ve vicdani olduğundan emin olarak tekrar gözden geçirmenizi ve tasfiye burayı tasfiye etmenizi talep ediyorum artık burası tasfiye edilmesi gereken bir yer.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Burayı buradaki bütün sanıkların tasfiye edin harç bitti yapı paydos olmalı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam oldu.”

Saatin 19:27 olduğu görüldü.



GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Bugüne mahsus olmak üzere duruşmaya son verildi.



Duruşmaya 06.07.2012 günü saat 09:00’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara verildi.05.07.2012


BAŞKAN 32346 ÜYE 40244 ÜYE 41981 KATİP 139152


Yüklə 1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin