Sanık İsmail Yıldız söz istedi, verildi:”Sayın Başkanım önemli olduğunu düşünüyorum, izin verirseniz şimdi sayın savcı bir soru sordu ihsan bey, zihin kontrolü ile insana istediği yaptırılabilir mi dedi siz dediniz ki evet yaptırılabilir, ama bunu burda izah etmeyim dediniz şimdi bu dava önemli sizin verdiğiniz ifadeden sonra başka bir boyutta kazanmış olabilir. Bu davayı bir şekilde müdahale edebilirler mi mesela sayın yargıçların yada iddia makamının yada buradaki sanıkların zihni ile oynayacak bir teknoloji var mı ellerinde.”
Mahkeme Başkanı:” Onu gerçekten bilelim, hakkaten doğru mu?”
Sanık İhsan Göktaş:” Keşke bende gülebilsem, sizin gibi. “
Mahkeme Başkanı:” Var diyorsunuz ya, ne diyorsunuz cevap verebilecek misiniz?”
Sanık İhsan Göktaş:” ben savcı olan kişilerin hakim olan kişilerin emniyette çalışan kişilerin bazı konularla eğitim esnasında bu tür bir olay ile karşı karşıya geldiklerinde böyle bir olay ile karşı karşıya olduklarını anlayabilecek eğim seviyesinde odlularını düşünüyorum.”
Mahkeme Başkanı:” Yani anlaşılabilir bir şey mi bu dediğiniz, yani detayını içeriğini çok fazla bilmiyoruz ama “
Sanık İhsan Göktaş:” normal vatandaş anlamaz ama sizler de o tür bir olay ile karşı karşıya geldiğinizde anlayabilmek için bir eğitim aldıysanız anlayacaksınız. Eğitim almadıysanız anlamayacaksınızdır.”
Mahkeme Başkanı.”Yani tam olmasa bile bir bölümümüzü kurtardık öyle mi?”
Cumhuriyet savcısı Nihat Taşkın:” Sayın başkan, konu bu aşamaya gelmişken bir sualim olacak, izin verirseniz .”
Mahkeme Başkanı:” şu şeyleri bir bitirelim isterseniz, tekrar bakınız işte tekrar ikinci seri gidiyor lütfen. “
Sanık Mehmet Demirtaş söz istedi, verildi:” Başkanım, sizin de faydanıza olacak benim soracaklarım yine bu konu ile alakalı, “
Mahkeme Başkanı.” Yüzde mi artacak, yüzde mi artacak?”
Sanık Mehmet Demirtaş:” Yüzdeyi artıracağız başkanım, az önce anlattıkların emniyette ve savcılıkta aynı bu şekilde anlatmış mı yani doğu beyin sorusuna verdiği cevapları emniyette ve savcılıkta aynı bu şekilde anlatmış mı ihsan bey.”
Sanık İhsan Göktaş:” Evet yüzde 9 anlatmışımdır.”
Mahkeme Başkanı:” onları okuduk, dinlemediniz mi?”
Sanık Mehmet Demirtaş:” Hayır kendisi Doğu beye anlattığı şekilde anlatmış mı onu sordum sayın başkan. Yani doğu beyin sorduğu sorulara verdiği cevapları.”
Mahkeme Başkanı:” o şekilde çok detaylı bir şekilde anlatmamışsa ama o doğrultuda açıklamaları var.”
Sanık Mehmet Demirtaş:” zihin kontrolü kendisi yapılabiliyor dedi, hatta bende biliyorum dedi. Zihin kontrolünü bende biliyorum dedi. Bunun bir bilimi var mıdır, yani bunu bilimsel olarak bir veriye dayandırabiliyor muyuz, devam ediyor sorum, uzamasın, varsa bunu kimden öğrendi okulu mu vardır, yoksa örgütten mi hani bahsettiği santoloji örgütünden mi öğrendi, örgüt bunu kullanıyor mu, bunlara cevap versin şey yapmayalım, anlamayalım.”
Sanık İhsan Göktaş:”Türkiye cumhuriyetinde bu konuda bilirkişi olarak benim bildiğim daha fazlası vardır, onlar alınmasın onları ismi olarak da tanıyorum, Prof. Dr. Nevzat Tarhan kamuoyunda çıkmıştır, “
Mahkeme Başkanı:” Kim.”
Sanık İhsan Göktaş:” Prof. D. Nevzat Tarhan bey, basında çıkmıştır, ve bu örgütün kullandığı yöntemin irade dışı yöntem hipnoz yöntemi olduğunu ve bu yöntem ile insanların asker olarak kullanıldığını işte hani ne diyorlar, suikast yaptırılabileceğini vs bunun altını çizmiştir ama bu olay lütfen Nevzat Tarhan a da bağlamayın çünkü bu olayı yurt dışında da “
Mahkeme Başkanı:” Hipnoz dediğiniz şey birebir olmaz mı yani, birisini perdenin arkasında olur mu, veya öteki odada olur mu?”
Sanık İhsan Göktaş:” Efendim burda hani kimseyi eğlendirmeye gelmedim, gülüyorsunuz hoşuma gidiyor inşallah neşeniz artar bu bilimsel bir konudur, sadece hani şu an Nevzat Tarhan a fikslemeyin odaklamayın Türkiye de ben Nevzat Tarhan’ı bulabildim bilirkişi olarak, ve sağ olsun santoloji örgütünden korkmayıp bunu basında kamuoyunda dile getirdi. Ve psikolojik savaş alanında da bilirkişi olduğunu kitaplarından doğru görüyorum. Ve Türkiye Cumhuriyeti’ nde Türkiye sınırları içinde bu örgütün kullandığı teknolojiyi net bir şekilde irade dışı yöntemle hipnoz yöntemi ile insanların kullanıldığını, kullanılabileceğini bilirkişi olarak altını çizmiştir. Bunun dışında da yurt dışında İngiltere, Fransa, Almanya da yine bilirkişiler de yine aynı konuda hemfikirlerdir. “
Mahkeme Başkanı:” bir kitabı falan var mı bunun.”
Sanık İhsan Göktaş:” Tabi ki efendim.”
Mahkeme Başkanı” var kitabı, siz bunu kitabından mı yoksa örgüte girdikten sonra mı öğrendiniz.”
Sanık İhsan Göktaş:” Daha önce daha önce kitaplardan daha sonra da hakiki teknik pratikteki olayları da santoloji örgütü içinde öğrendim efendim.”
Sanık Mehmet Demirtaş:” Efendim niyetim kimseyi eğlendirmek falan değil sadece bilgisizliğimden dolayı soruyorum, bu örgüt bu yöntemi kullanıyor mu, bu bahsetmiş olduğu örgü bu yöntemi kullanıyor mu?”
Sanık İhsan Göktaş:”Kullanmıyor, ben şaka olsun diye söylüyorum. Tabi kullanıyor kardeşim ya.”
Sanık Mehmet Demirtaş:” Peki kullanıyorsa kendisini öldüreceklerini söylüyorlar, yani o örgütün kendisine suikast düzenlediğini, tarattığını işte takip ettiğini söylüyor bu örgüt eğer bu işlemi kullanıyorsa yani bu yöntemi kullanıyorsa neden uzaktan kumanda ile kendisini kumanda edip istediği yere çağırmıyor işte kenara köşeye bir adrese kumanda ile çağırıp kendi işene göre kullanmıyor.”
Mahkeme Başkanı.” Başka soru var mı? “
Sanık Mehmet Demirtaş:” bu kadar.”
Sanık İhsan Göktaş:” Valla buradan çıkınca gidersin sonra danışmanlık yaparsın senin yöntemini kullanırlar. “
Sanık Veli Küçük söz istedi, verildi:” Sayın başkanım iki saatten fazladır tutuksuz sanığı dinliyoruz, çok faydalı oldu, şöyle faydalı oldu, burada iki seneden beri bir geyik muhabbeti yapıp telefonla merhabalaşan kişiler tutuklu, bu dava hangi açıdan bu soruşturma nasıl yapıldığını çok açık ve net bir şekilde ortaya koydular onun için çok faydalı oldu bu. Bu arkadaşımız bu kişi tutuksuz ama bir birinden telefonla geyik muhabbeti edenler maalesef ve maalesef tutuklandılar. Teşekkür ederim.”
Sanık kemal Kerinçsiz :” Özür diliyorum değerli başkanım, ofisime geldiği tarihi tespit edememişti, sayın savcımızın sorusuna muallakta kaldı, onu aydınlatacak olan bir tape var, Sevgi Erenerol ile ihsan Göktaş arasında geçmiş bu tape 16/01/2008 birkaç satırını okuyum hatırlatmak babından tarih soracağım yalnız, konuşmanın tarihi 16/01/2008, 2008 in ocak ayı, Sevgi Erenerol efendim, ihsan Göktaş, sevgi hanım merhaba rahatsız ediyorum kusura bakmayın. Sevgi hanım, estafurullah. İhsan bey, veya namı diğeri isak himeştayn, isminizi söylüyorsunuz. Sevgi hanım, anlayamadım, ihsan bey, ihsan Göktaş . sevgi hanım evet buyrun. İhsan bey, şeyin dur bakayım avukat şeyin bürosunda buluşmuştuk siz söyleyin, kemal kerinçisiz, buluşmuştuk hatırlıyor musunuz? Sevgi hanım, evet evet . ihsan bey orda buluşmuştum, sevgi hanım, evet buyrun. İhsan bey, sevgi hanım şöyle bir olay var gece aramıştım sizi bir yayın için diye devam ediyor. Kanaltürk deki yayın. Acaba bu telefon görüşmesinden kaç gün veya kaç ay önce benim ofisime geldiniz. Yaklaşık takribi olarak.”
Sanık İhsan Göktaş:” çok çok iki sene mi geçti desem bir buçuk sene mi geçti desem.baya bir zaman geçmişti çok zaman geçmişti.”
Sanık Kemal Kerinçsiz:” Buradaki konuşmada sanki çok yakın bir tarih algılanıyor, yani yıl olarak veya ay olarak verebilir misiniz?”
Sanık İhsan Göktaş:” yani 2000,2006 ya bir buçuk sene geçmişti, ya rahat iki sene geçmişti sizin.”
Sanık Kemal Kerinçsiz :” Almanya da 2007 nin şubat ayında döndüğünüzü söylüyorsunuz. “
Sanık İhsan Göktaş:” Evet.”
Sanık Kemal Kerinçsiz:” o takdirde Almanya dasınız 2006 yılında.”
Sanık İhsan Göktaş:” sizden çok çok sizin ofisinizde buluştuktan sonra çok çok sonra ben sevgi hanım ı aradım hatta telefonda hala çaldığı içinde sevindim çünkü çok uzun bir zaman geçmişti.”
Sanık Kemal Kerinçsiz:” Yani tarih olarak tespit edemiyoruz geldiğinizi. Söyleyebiliyor musunuz net olarak üç ay beş ay veya bir yıl önce.”
Sanık İhsan Göktaş:” bir yıl rahat bir yıl hatta daha fazla.”
Sanık Kemal Kerinçsiz:” zaten konuşmamız tektir efendim o konuşmanın tarihide vardır. Ordan belli olur. Teşekkür ederim.”
Sanık kahraman Şahin söz istedi, verildi:” Başkanım Sayın Haşıloğlu bir soru sorarken ihsan Göktaş dedi ki sayın Yıldız’ ın İrfan Yıldız’ ın benim saçlarımın uzun olduğunu söylemiş, kendisi de dedi ki benim gibi saçları uzundu. Benim o tarihte saçlarım uzun falan değildi başkanım. Bir de ikincisi bizim defterlerimizi çaldı biliyorsunuz ki benim görevim Kuvai Milliye de bu muhasebe işlerine bakmaktı. Buradan dolayı da ben suç duyurusunda bulunuyorum size. Sayın savcılara. Teşekkür ediyorum başkanım.“
Mahkeme Başkanı:” Erol nedir, soracağın bir şey mi var. Efendim başka konuda soru mu sorulacak, açıklama istemiyorum sorunuz varsa sorun. Konuşmak ayrı bir şey biraz sonra söz hakkınız var istediğiniz kadar konuşursunuz, efendim sorunuz varsa soru sorabilirsiniz, soru sorabilirsiniz, sorunuz mu var.”
Sanık İbrahim Benli söz istedi, verildi:” sanık levent maslak arasında giderken silahlı saldırıya uğradığını anlatırken kemer kantry de oturduğunu söyledi, ordaki evine gittiğini söyledi. Bunu doğrulayabilir mi acaba yanlış anlamış olabileceğimi düşünerek soruyorum. Kemer kanty de oturdunuz mu.? ”
Sanık İhsan Göktaş:” Doğru efendim doğru anlamışsınız evet. “
Sanık İbrahim Benli:” Ne kadar süre oturdunuz.?”
Sanık İhsan Göktaş:” Altı ay yedi ay orda tapulu kendi yerimizde oturduk. “
Sanık İbrahim Benli:” Kira değil kendi yerinizde oturdunuz.”
Sanık İhsan Göktaş:” evet efendim.”
Sanık İbrahim Benli:” sözünü ettiğiniz kemer kantry basında milyon dolardan başlayan fiyatlarla satılan konutların olduğu kemer kantry midir?”
Sanık İhsan Göktaş:” evet efendim doğrudur.”
Sanık İbrahim benli:” Teşekkür ederim.”
Sanık Ümit Oğuztan müdafii Av. Alper Yarımbıyık söz istedi, verildi:” bir kısa sorumuz olacak efendim, sayın İhsan Göktaş, bu santoloji derneği içersinde dokuz yıl kadar faaliyet gösterdiğinizi ifade ettiniz, ve bu derneğin bir ülkede mevcut rejimi yıkıp yerine dini esaslara dayalı bir rejim oturtmak için faaliyet gösterdiğini ifade ettiniz, ve bu meyanda da Fethullahçı yapılanma ile ilişki içersine girdiğini söylediniz, bu ilişkiyi biraz daha açar mısınız? Bu içinde olduğunuz örgüt ile Fethullahçı yapılanma içersinde kimler kimlerle görüşmüştür, nerde görüşmüştür, hedefleri nelerdir, birinci sorumuz bu, bir diğeri de santoloji derneğinin Türkiye de daha sonra faaliyet göstermeye başladığını söylediniz Türkiye deki faaliyetlerinde de bu Ergene Fethullahçı yapılanma ile birlikte mi hareket etmişlerdir, bu konuda açıklamanızı istiyoruz.”
Sanık İhsan Göktaş:” Bir cümlede çok soru sordu ama elimden geldiği kadar cevaplamaya çalışayım, dediğim gibi sadece ben değil, ihsan Göktaş değil siz bile Almanya da Hamburg da sebebinizi sunarak o arşivi görmek isterseniz size Amerika daki santoloji ile gülen grubunun arasındaki faaliyetleri belge olarak bir nüsha kopyasını vereceklerdir. O yüzden lütfen artık ihsan Göktaş’ın da artık alman BND’cisi istihbaratçısı olduğu şeyi kafanızdan silin. Yoksa benim burada işim olmazdı. Ben BND’ci olsam burda işim olmaz.”
Mahkeme Başkanı:” o belgeler orada mı var.”
Sanık İhsan Göktaş:” o belgeler orada var ve vaktinde zaten bunu bayan oslaka berta o bakanlıktaki koltuk sahibi Türkiye basınına da lütfen devlet mercileri bizimle irtibata geçsin. Ki bu konu da beraber çalışalım diye departmanın kamuoyundan doğru beyanı vardır. “
Mahkeme Başkanı:” Türkiye deki çalışmaları ile ilgili ikinci sorusu,”
Sanık İhsan Göktaş:” Türkiye de de ben şunu biliyorum yani ben karakola gidiyorum bir ölüm tehdidi için suç duyurusunda bulunmak istiyorum ama bu kişinin adı Nuri Vardarbaşı olduğu için ben dışarı kovuluyorum. Ve vatan Caddesini arıyorum, böyle bir adam var beni tehdit ediyor diye, vatan caddesindeki kişiler de sonuçta milleti ve kamuoyunu korumak ile görevli, ama orda telefondan da bana başının çaresine bak deniliyorsa Fethullah grubunun santoloji ile Amerika’daki bağlantısının burda üzerimde düpedüz karabulut gibi örtüldüğünü de görüyorum ve hissediyorum. Yani çok aşikar ortada olay.”
Sanık Sevgi Erenerol müdafii Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz istedi, verildi:” sayın başkanım bir hususu açıklığa kavuşturmasını talep edeceğim ihsan Göktaş’ tan zihin kontrolü ile ilgili olarak tanıdığı bildiği en yetkin ismin Nevzat Tarhan olduğunu söylemişti. Nevzat Tarhanlı bilindiği kadarı ile dosyamızda tanık olarak yer alan ordudaki irticai faaliyetleriyle birlikte yaş kararlarıyla ordudan ihraç edilmiş halen Fethullah Gülen cemaatine mensup çeşitli yayın kuruluşlarında ve çeşitli kuruluşlarda da danışmanlık yapan bir şahıs dolayısıyla bu çerçevede Fethullah Gülen cemaatinin tertibi olarak ifade ettiğimiz bu davada Nevzat Tarhan’ın bu özelliği daha da bir önem taşıyor o sebeple İhsan Göktaş’tan bu Nevzat Tarhan’la ilişkisini açıklığa kavuşturmasını talep ediyorum”
Mahkeme başkanı “ ne kadar birlikteliğiniz var tanıyor musunuz? Yoksa duydunuz mu? Nedir”
Sanık İhsan Göktaş:”hayır yok, deşifre ekibiyle beraber hastanesine gittik ilk konuşmayı orda yaptık röportaj esnasında daha sonrada deşifredeki program çekimlerinde gördüm, bir seferde Kadir Çelik’in programında canlı yayında beraber bulunduk daha sonrada bir irtibatım veya diyalogum kendisiyle olmadı, ve avukat arkadaşın dediklerini de şuan ilk defa burada duyuyorum çünkü ben kendisini kim olduğunu, ne olduğunu ırdalamadım biraz öncede dediğim gibi zaten Türkiye’deki bilirkişi olarak ben onu bulabildim o kişi bu konuya çıktı basında yorum yaptı dedim ama olayı da Nevzat Tarhan’a bağlamamanızı rica ettim. çünkü yani bu konuyu sadece Nevzat Tarhan bey böyle olduğunu teyit etmiyor yurtdışında diplomaları olan profesörleri olan psikolojik alanda hipnoz sektöründe yaşı başına ulaşmış insanlarda Almanya devletinin huzurunda verdikleri bilimsel beyanlar vardır buda aynısıdır”
Sanık sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül:” Efendim, iki sorum daha vardı, birincisi bu ismini söylediği MİT mensuplarının telefon numaraları kendisinde mevcut ise onu sayın mahkemeye ibraz eder mi en kısa sürede.”
Mahkeme Başkanı.” Var mı telefon numaraları.?”
Sanık İhsan Göktaş:”Ankara daki hakiki iki ( iki kelime anlaşılamıyor.) onların telefonları yok ama beni oraya götüren kişilerin telefonlarını zaten size verdim. Ve mevcuttur sizde. “
Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül:” Efendim bir de son bir sorum var, bu santoloji tarikatı denilen oluşum özellikle yabancı ülkelerin güvenlik teşkilatlarınca söz gelimi Almanya’nın yada Amerika ‘nın güvenlik teşkilatlarınca bir terör örgütü olarak mı kabullenilmektedir, terör örgütü müdür santoloji örgütü,”
Mahkeme Başkanı:” Ne diye algılanıyor Almanya’ da?”
Sanık İhsan Göktaş:” Almanya da örgüt diye algılanıyor.”
Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül:” Eylemi var mı yani, “
Sanık İhsan Göktaş:”Eylemleri var, ama eylemleri zaten problem de orda. Yani bunlar PKK gibi gelip sizi şehit etmez. Şehit mertebesine ulaştırmazlar sizi. Bunlar insan kaynaklarından doğru temiz yüzlerle kravatlarla takım elbiselerle gelirler, eğitim veriyoruz diye, gençlerinizi irade dışı yöntemle girdaplarına alırlar ve şu an az önce bana güldüğünüz belki bir sene sonra anlarsınız boşuna güldüğünüzü gerçekten bu irade dışı hipnoz ile gençleri tamamen kendi girdaplarına alma operasyonu Türkiye de başlattılar. Ve sorunuza yani şimdi PKK şehit ederken, bunlar şehit etmiyor dedim yani şöyle deyim öz ve kısa hani araba trafik yokken,hani eşek varken araba trafik kaza ihlalleri yoktu, veya internet yok iken bilişim suçu diye bir şey yoktu. Ve şimdi bir tane sizi gözünüzde alman Almancı salak gelmiş, veya sizin gözünüzde BNDli salak gelmiş burda bir şey anlatmaya çalışıyor ben Türkiye ye geldiğimde zaten önüme gelen insanlara basın olsun emniyet olsun dedim ki bana inanmayın. Bir ton evrak getirdim, bilirkişilerinizi bir araya getirin güvendiğiniz bildiğiniz bu bilirkişiler bu evrakları araştırsınlar etüt yapsınlar fazla vakitlerini de almaz. Ve lütfen bu olayın önüne geçin, çünkü ben görevimi oraya kadar yaptım, daha fazlasını taşıyamam, MİT değilim, JİTEM değilim, bilirkişi değilim sadece santolojinin tehlikesini biliyorum. Santolojinin özelliği ise inşallah bu da Türkiye Cumhuriyeti’nde meclisten geçer ve suç sayılır. 21. yüzyıldayız. Ve insan üzerine edinilen bilgiler tabi ki ilerliyor yani önceden daktilo vardı veya daktilo yokken elle yazılıyordu. Teknik ilerledikçe imkanlar çeşitleşiyor daha farklı imkanlar geliyor burda birileri Mehmetçikleri eğitirken sınırları korurken birileri de yıldızlı otellerde gençlerinizi alıp hipnozdan geçirip size karşı kullanacak ve ben diyorum ki bu örgüt hipnoz yapıyor ve bu bir suç sayılması lazım. Yani Türkiye deki hipnoz alanında Profesörler bir araya gelmesi lazım, bu örgütün kullandığı hakiki teknolojiyi harfiyen ince ince irdeleyip bunun gerçekten irade dışı hipnoz olduğunu anlayacaklardır. Bileceklerdir. Dolayısıyla da böle bir örgütün ne santolojinin nede buna benzer bir örgütün Türkiye de irade dışı yöntemle hipnoz yapılması suç sayılacağından da böyle bir olayın önü kesilmiş olacaktır. Benim derdim Türkiye de bunu gerçekleştirmekti yani bu kararın meclisten çıkarılıp.”
Mahkeme Başkanı: Anlaşıldı.”
Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül:”Santolojinin faaliyetleri yurt dışında yasaklı mıdır efendim. Faaliyetleri yasaklı mıdır bildiğiniz kadarı ile.?”
Sanık İhsan Göktaş:” Etap etap yasa getirile getirile şu an santoloji çıkmaz duruma getirildi ve şu an Türkiye deki saldırıları yani hem şahsen bana saldırılar çünkü ben konuşuyorum hala vıdı vıdı her tarafta. Benim siz burda birileri beni alman BNDsi bile şüphelenirken ben size şunu aktarayım,. Türk olduğunuz için siz de benim ailemsiniz, sevmeseniz de beni bilmeseniz de beş ay önce Almanya daki benim babamın evine girip benim babam darp edildi, eve girenler maskeli idi konuşmadılar bile. Yani babamı darp ederek bana mesaj geldi annem Almanya da tehdide uğrayarak bana mesaj geldi. Ama yani ben babamı öldürecekler diye, bu konudan da vazgeçmem.”
Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül:” Efendim son sorumu soruyorum bağışlayın, Fethullah Gülen cemaatinin santoloji tarikatı ile olan münasabeti çerçevesinde ve her iki yapılanmanın da irade dışı hipnoz teknikleri ile olan ilgisi nedeni ile acaba Fethullah Gülen cemaatinin irade dışı hipnoz ile örgütlenme modelini benimsemiş olabileceğine ilişkin bir fikriniz bilginiz var mı.?”
Mahkeme Başkanı.” Yorum yok, başka sorunuz var mı, var mı yorum bu.”
Sanık veli Küçük Müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi, verildi:” Tarık Doğan Karlıbel’ i tanıyor musunuz.?”
Sanık İhsan Göktaş:” İsim olarak duymadım efendim.”
Sanık veli Küçük Müdafii Av. Zeynep Küçük:” duymadınız hiçbir irtibatınız olmadı.”
Sanık İhsan Göktaş:” Yüz olarak görürsem diyebilirim ama isim olarak yok.”
Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu :” ihsan bey soracağım soruya Sevgi hanım veya Kemal Kerinçsiz de cevap verebilir, Yavuz kara ile görüştüğünüzde sevgi Erenerol’u ve Kemal Kerinçsiz’ i nasıl ne şekilde tanıdığı konusunda bilgi verdi mi?”
Sanık İhsan Göktaş:” Ben kendisine daha önceki avukatım Almanya’daki bu örgütle buluşup benden habersiz pazarlık derdimi anlattığım için özellikle vurgulama hissinde kaldı. Kemal Beyin ulusalcı,ve hiçbir para karşısında bu davayı satmayacağını, altını çizerek söyledi. Biraz rahatladım öyle bir profil önüme sunduğu için.”
Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu :” Nerden tanışıyormuş Kemal Kerinçsiz ve Sevgi Erenerol ile.?”
Sanık İhsan Göktaş:” Nasıl.”
Mahkeme Başkanı:” o konuda size bilgi verdi mi?”
Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu :”Nerden tanışıyormuş, bu konuda bilgi verdi mi size. Falanca yerden tanışıyoruz vesaire.?”
Sanık İhsan Göktaş:” yok efendim yok onu söylemedi bende sormadım.”
Mahkeme başkanı:” Efendim konu anlaşıldı, lütfen.”
Cumhuriyet savcısı Nihat Taşkın:” Bu kendisinde ele geçen resimlerle ilgili bir sorum olacak sayın başkan, resimler sizden ele geçmekle kalmadı bütün gazetelere çıktı, siz bunları CD içersinde mi yoksa basılı resim şeklinde mi aldınız. Kuvai milliye derneğinden. CD içersinde miydi sizin gördüğünüz resimler basılı resim şeklinde miydi? ”
Sanık İhsan Göktaş:” ikisi de vardı biliyorum hem CD vardı bende aldığım hem resimler vardı. Ve bu resimleri ben sadece ve sadece terörle mücadele emniyetindeki beni sorgulayan arkadaşlara verdim diyemeyeceğim çünkü aldılar. Ama amacım zaten hani Hüseyin Görüm’ ün etrafındaki insanlarla olan tehlikeyi ortaya koyabilmek için almıştım. Ama o resimlerde Hüseyin Görüm üzerinde olduğu için almıştım. Yoksa ben buradaki oturan delikanlıları tanımam. Sadece duruşlarından doğru düşmanım olmadıklarını bilmiyorum.”
Cumhuriyet savcısı Nihat Taşkın:” CD’leri açıp içeriklerini kontrol ettiniz Hüseyin Görüm ‘ ün olduğu resimleri seçip o şekilde mi aldınız. “
Sanık İhsan Göktaş:”yok CD’ lere çok hızlı baktım, birilerinde film olduğunu anladım, birilerinde resim olduğunu anladım ama inceleyemedim, irdeleyemedim. ırdalayamadım. Ama aldığım şeyler hem resimdi, hem CD idi. Ve bunları ben sadece TEM’e teslim ettim.”
Mahkeme Başkanı:” istediğimiz şeyleri dosyanızdan çıkarıp bize teslim edeceksiniz. “
Sanık İhsan Göktaş:” Oldu efendim bir.”
Mahkeme Başkanı:” Anladınız?”
Sanık İhsan Göktaş:” Anladım efendim bir ricada bulunmuştum veya.”
Mahkeme Başkanı:” Talepleriniz alındı, talepleriniz alındı yurt dışı çıkış yasağınız, onları mı diyorsunuz.”
Sanık İhsan Göktaş:” Evet ve hem yani hem çıkış.”
Mahkeme Başkanı:” O talepleriniz alındı geçin yerinize oturun.”
Mahkeme Başkanı:” Efenim söz, savunma dışında başka bir beyanı olan var mı?”
Sanık Oktay Yıldırım söz istedi verildi:” Sayın başkanım tutanağa geçmesi açısından Kuvai milliye derneğinin üyelerinden veya o sanıklardan herhangi birisine derneklerinde o tür fotoğraf olup olmadığının sorulmasını talep ediyorum, hepsi o var mı, yok mu? Hepsi o kadar, tutanağa geçsin,
Mahkeme Başkanı " Öyle bir yok ki, efendim dediler zaten onu savunmalarında öyle bir şey yok bizim dernek’te Hasan’ın resmi, Hüseyin’in resmi, bir beyanları yok zaten savunmalarına, yok mu elinizde var o beyanlar
Sanık Oktay Yıldırım” Anlaşıldı efendim, şimdi gündeme geldiği için söylüyorum.
Mahkeme Başkanı " Efendim tekrar, tekrar geçilmesinin bir anlamı yok , zaten geçmiş.
Sanık Oktay Yıldırım” Tamam, anlaşıldı başkanım.
Mahkeme Başkanı " Ee bitirecez işte, şu anda yani beyanda bulunmak isteyen birisi varsa, buyurun
Sanık Hayrettin Ertekin söz istedi verildi:” Sayın başkanım bu konu ile ilgili beyan mı, yoksa genel bir beyan mı?
Mahkeme Başkanı " Genel bir beyan.
Sanık Hayrettin Ertekin” Genel beyan, peki efendim. Ben tutuksuz sanık sayın Göktaş’ın bu kadar bilgiyi ile bu kadar anlatımları ile bur da kavram kargaşası yarattı. sayın mahkeme bunun içinden nasıl çıkacağını ben bir türlü anlayamıyorum. Ben bazı konulara açıklık getirmek için söz istemiştim 03. Haziran dan beri bana 1 dakika dahi söz verilmedi müsaade ederseniz bazı konulara açıklık getirerek ilerde mahkemenin ileriki Safhalarında bu konu soruldu mu? Sorulmadı mı? Bu konunun doğrusu nedir, santoloji deniliyor, santoloji’nin ne olduğu sorulmadı hangi örgüttür nedir hangi ülkelerde faaliyeti vardır. Türkiye’de daha önce bu örgütle ilgili herhangi bir çalışma yapıldı mı? Bu örgütün esas sanmarıo antoniyanı diye siyanürle 1500 kişiyi öldürdüğünü Afrika’da bununla ilgili Amerika’da yasak olduğunu bunun başkanının Almanya’da gizli saklı olduğunu bunların hepsini bildiği halde anlatmıyor bu beyefendi bu Türkiye’de misyonerlik faaliyetleri bakan Hıristiyan dinini yaymaya çalışan teoloji yani Hıristiyan dininin bilim dalının adı teolojidir. Doğrumu hanımefendi bu teolojiyi yaymaya çalışan bu insanların papayla görüşen Fethullah Gülen’in gidip Fethullah Gülen’i papayla görüştüren Almanya’daki şimdiki papa Alman asıllı olduğu için onlarla irtibatını sağlayan ve Türkiye’deki bu faaliyetleri güneydoğu’daki fakir ilçeler fakir halkın üzerinde yaygın faaliyetlerde bulunan bir örgüttür bu örgütü istihbarat teşkilatlarımız başta kırsal bölgelerdeki başta jandarma milli istihbarat teşkilatı bu saydığı isimler bu söylediği isimler hepsi kod ismi bu mesela çınar gazetesi diyor, gazete değil bu yıllardır çıkar nur cemaatinin dergisidir. Haftalık çıkar bu emniyetten istenildiğinde sayıları gelir bu elden dağıtılır parayla satılmaz almış oldukları kaseti almış oldukları o bilgilerin hiç biri yayınlanmadı çünkü o cemaat bu bilgileri yayınlamaz çünkü onlarla beraber ortak konsepte girmiş bir cemaattir bunlar gizil bilgiler değildir birazcık okuyan, bırazcık gazeteleri. Televizyonları takip eden insanlar bunları bilir Nevzat Tarhan emekli albay’dır. O askeri şura kararı ile atılmadı atılacak idi hakkında emekliye zorlandı atıldı 3 tane kitabı vardır para psikoloji ve hipnoz’la ilgili 3 tane yazmış olduğu kitap vardır bu kişi Fethullah Gülen örgütünün başka bir koluyla irtibatı vardır yani akademik koluyla irtibatı vardır Sayın Göktaş’ın anlattığı bana silah çekildi, tüfek çekildi falan herkes sanıyor ki bu Göktaş’a bu konularla ilgili yani Ergenekon terör örgütünü anlatıyordum veya kuvayi milliye’yi anlatıyordum değil kendi kendinden çok büyük yaşlı yaşlanmış olan bir bayanla ayrılma meselesi yüzünden para meselesi yüzünden onu bunu kullanmaya kalkarak onun bunun evini bastırarak heybeli ada’da bir yalı dairesi tutuyor 250 bin liraya tuttum diyor değil onu tuttuğu adam Fazlı Yıldızoğlu kapalı çarşıda bir kuyumcu 750 bin lira diyor 400 bin lira ilk başta vereceğim diyor”
Dostları ilə paylaş: |