) ordaki birimdeki özellikle sadece ve sadece santoloji örgütünü 52’lerden 1952’lerden işte 2006 veya bu tarihlere kadar sıkı sıkıya takip eden departmanla bir araya geldim. Çünkü onlar o örgütün yapısını çok iyi bildiği için ben “le” demeden leblebi dediğim anlaşıldı. Veya şu an şurda bir şey diyorum beni Fethullahçı diye şuan hani sesler geliyor arkamdan.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Alman istihbaratından her hangi bir ödeme aldınız mı?
Sanık İhsan Göktaş :” hayır efendim “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Hizmetleriniz karşılığında bir şey verildi mi bu bilgilendirme”
Sanık İhsan Göktaş :” hizmet karşılığında bana güvence verildi. Yani şu verildi işte 3 tane adam var senin yanında sivil ve beni istediğim yere getirip götürdüler. Yani can güvenliğim var Almanya’da “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Can güvenliğinizden dolayı “
Mahkeme Başkanı :” niçin ama yani bunun dışında olur mu yani bunu biraz mantıki açıklaması var mı?
Sanık İhsan Göktaş :” efendim Almanya’daki “
Mahkeme Başkanı :” Allah rızası için mi yapıyorsun bu kadar işi sen nedir yani nedir bu nedir? Hani Türkiye için yaptığını anlıyoruz anlamaya çalışıyoruz ama Almanya için niye bunu yapıyorsun? Meccani niye yapıyorsun bunu. yani gerekçe bildirme koruma altına da girme kokma da öldürme korkusu da olmasın niçin, niye?
Sanık İhsan Göktaş :” 3 senedir ben Türkiye’deyim tabirse bir Allah’ın kulu samimice yaklaşmadı bize ben eğer Almanya’daki birime o belgelerin kopyasını vermeseydim Almanya’daki içişleri bakanlığındaki bayan televizyona çıkıp da hem alman hem Türk televizyonuna çıkıp da örgüt tarafından bu adam ölüm listesine alınmıştır ve örgütün gerçek ciddi bilinmeyen bilgilerini bize vermiştir. Örgütün ölüm listesindedir diye çıkıp televizyonda bunu konuşmazdı. Ve ben ordaki bilirkişileri size diyorum ki bakın orda bilirkişiler var ben onlara bilgileri vermesem ordaki insanları size refere olarak gösteremeyeceğim. Ve Türkiye’de o konu bilinmiyor ki, Profesör Nevzat Tarhan çıkmasa televizyona demese ki eğer bu örgüt gerçekten irade dışı yöntemle hipnoz yapıyor insanları askeri kullanıyor demese siz bana inanır mısınız? Şu an benim anladığıma göre Muzaffer Tekin Bey veya o köşeden gelen gurup deyim hani onların tavırlarına göre aslında kendi yanlarındayım. Yani onların da koruduğu savaş verdiği alandayım. Ama şu an tehlikeyle karşı karşıyayım gene benim Türkiye’de abim amcam yok. “
Mahkeme Başkanı :” efendim sana sorulan sual Almanya’dasın Almanya’da bu işleri yapıyorsun ve belirli servislere bilgi veriyorsun bir konuda ne için bunu yaparlar bu belli sebepleri olur ya vatan sevgisi aşırı vatan sevgisiyle olur yahut parasal nedenlerle olur bir sebepleri olur bunun. Siz bana bir sebep söylemiyorsunuz Almanya’da “
Sanık İhsan Göktaş :” Bayım bayım iki saattir burda bir şeyler söyledim ve size dedim ki hani anlamış anlaşılması gerekiyor aslında ben vatan sevgisinden bunu yaptığımı dile getiriyorum. Ama “
Mahkeme Başkanı :” yani Alman vatandaşı olarak mı o sevgi? “
Sanık İhsan Göktaş :”bakın ben daha önce İhsan Göktaş olarak Türkiye’de daha açık konuşayım saten bir de düşman var bir de onlar eklensin Berlin de Almanya’da PKK adına yürüyen tüm kişilerin resimlerini çekip Türk konsolosluğuna teslim etmiş insanım. PKK tarafından bir çok kez darp edilmiş insanım. Ve olayı biraz daha ileri taşıdım. İsmimi değiştirdim Yahudi ismini aldım. Bir gurup içine girdim ve Türkiye’de bilinmeyen bir gurubun içine girdim. Vakti geldiğinde bunların ipini çekmek için. Ve şimdi burda ama biraz farklı algılandığımı da hissediyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yavuz adıyla hangi gurubun içine girdiniz”
Mahkeme Başkanı :” sizden açıklama açıklama istiyoruz. “
Sanık İhsan Göktaş :” efendim “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yavuz adıyla hangi gurubun içine girdiniz ipini çekmek üzere”
Sanık İhsan Göktaş :” Yavuz adıyla değil “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Dediniz ya Yavuz adını aldım ben “
Sanık İhsan Göktaş :” Yahudi adını aldım,İsak Hemilştayn adını aldım “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yahudi , İsak Himelştayn. hangi gurubun içerisine girdiniz bu isimle? “
Sanık İhsan Göktaş :” santoloji gurubunun içine “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Santoloji. Alman istihbaratı sizden Türkiye veya Türkler aleyhine de bir çalışma yapmanızı istedi mi? bilgi akışı ? “
Sanık İhsan Göktaş :” kesinlikle hayır, hayır efendim “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Peki başka Türkiye ve Türkler lehine olmayan başka bir çalışmanız oldu mu Alman istihbaratıyla?”
Sanık İhsan Göktaş :” hayır, hayır “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Sadede santoloji örgütü çerçevesinde mi bir iletişiminiz oldu? “
Sanık İhsan Göktaş :” onu dokuz sene sonra alman birimleri santoloji içinde hangi görevleri üstlendiğimi anladıktan sonra bu diyalog oldu onlarla .“
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ siz o zaman santolojiyi onaylayan bir insandınız evliliğinizi de zaten bu örgütün bir elemanı olduğunuzdan dolayı yaptınız değil mi? öyle beyanlarınızda o var. Ayşe Nazmiye Uca ile evlilik yaptınız. Bu evliliği Alman İstihbaratına bilgi akışını sağlamak için mi yaptınız neden yaptınız?
Sanık İhsan Göktaş :” hayır hala anlatamadım. santoloji olayının Türkiye’deki gizli faaliyetlerini ortaya çıkardıktan sonra Türkiye’de de santoloji diye bir organizasyon bilinmediği için örgüt olarak da daha sayılmadığı için ve kendimi burda Türkiye’de açıklayabilmem için Almanya’daki hali hazırdaki bilirkişileri aradım, dedim ben İsak Hemilştayn şu şu bilgileri biliyorum ve ben şuan Türkiye’deyim. alman konsolosu kanalıyla beni yurt dışına çıkardılar Almanya’da uçaktan iner inmez emniyete aldılar can güvenliğinden dolayı, çünkü benim bildiğimi ne kadar neyi bildiğimi onlar çok daha iyi anlıyorlar. Şu an ben burda bunu “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Ayşe Nazmiye Uca ile isteyerek arzu ederek severek bir evlilik mi yaptınız yoksa bu sebeple mi bir evlilik yaptınız?
Sanık İhsan Göktaş :” örgütün yönlendirmesiyle evlilik yaptık. Çünkü gizli başkan korunması gerekiyordu Türkiye’de. ve ben örgüt tanıyor beni zaten Alman “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Almanlara bu anlamda bilgi akışına başladıktan sonra mı evlendiniz Ayşe Nazmiye ile?”
Sanık İhsan Göktaş :” Evet, yok hani alman istihbaratıyla değil Almanya’daki santoloji örgütünün yan örgütleri içinde bulunan birisiyim 9 senedir. Türkiye faaliyetleri başladığında örgüt Türkiye’deki başkanı bana tanıştırdılar Ayşe Nazmiye Uca’yı ve bütün bu yapılanmanın içinde de evlenmemiz gerekiyordu. Örgüt tarafından”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Bu sırada siz Alman istihbaratıyla ilişki için?
Sanık İhsan Göktaş :” hayır hayır olay tamamen “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Evlilikten sonra mı Alman istihbaratıyla ilişki içerisine girdiniz?”
Sanık İhsan Göktaş :” evet olay patladıktan sonra istihbarat sahip çıktı bana Almanya’daki. Çünkü onların derdi de bir Türk varmış Müslüman varmış yardım edelim değil onlar benim kafamdaki bilgileri istediler. Yoksa benim kaşıma gözüme bakmadılar yani. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İbraniceyi biliyor musunuz?
Sanık İhsan Göktaş :” çok az, bir bayanla flört edebilecek kadar başka yok. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Vatandaşlığı ne zaman aldınız Almanya’da? “
Sanık İhsan Göktaş :” Evraklarıma bakmam lazım ama 18’imden hemen sonra aldım.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ 18 yaşını ikmal ettiğiniz de aldınız “
Sanık İhsan Göktaş :” evet veya 17 esnasında falan aldım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Hangi sebeple aldınız vatandaşlığı doğum orda doğum sebebiyle mi evlilik sebebiyle mi? edinme sebebiniz nedir vatandaşlığı? “
Sanık İhsan Göktaş :” Almanya’da asimilasyon diye bir kanun var işte yabancılar yararlanabiliyor bu kanundan daha önce ihsan Göktaş birkaç tane bilgi verdi bazı yerlere konsolosluk olsun vs. ve daha değerli daha vahim daha ciddi Türkiye cumhuriyetine karşı olan daha vahim bilgi toplama hevesiyle pasaportumu değişirdim alman pasaportu aldım. Ama alman pasaportunda hala İhsan Göktaş yazıyordu. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ isminizi ne zaman değiştirdiniz Almanya’da kaç yaşındayken ? “
Sanık İhsan Göktaş :” ve daha derin daha derin örgütlere giremediğimi anlayınca da İhsan’ı İsak yaptım Göktaş’tan da Himelştayn yaptım bu da oldu mu dört dörtlük Yahudi ismi ondan sonra da zaten ye kürküm ye demeye başladım. Yani örgütlere girmeye başladık özellikle santoloji örgütüne .“
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İsminizi ne zaman değiştirdiniz?”
Sanık İhsan Göktaş :” Bir saniye tam tarih söyleyebilmem için. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yıl olarak söyleyebilirsiniz ay olarak şart değil. “
Sanık İhsan Göktaş :” İşte 18 yaşımdayken 73 doğumluyum “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İsminizi 18 yaşında değiştirdiniz vatandaşlığı ne zaman aldınız ? “
Sanık İhsan Göktaş :” daha önce aldım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ 18 daha önce aldınız”
Sanık İhsan Göktaş :” evet evet daha önce aldım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ belli bilgi akışından yine bahsettiniz biraz önce o bilgi akışı nedir yine Alman makamlarına bilgi akışı nedir? “
Sanık İhsan Göktaş :” Alman makamları değil bakın, Almanya’daki Türk konsolosluğumuza Almanya’da Türk bayrağı yakan ve Türkiye aleyhine sokakta yürüyen insanların şimdi burda dışarı çıkınca saten gelirler benim evime o PKK’lılar merak etmeyin ve onların yüzlerini zumlayarak Almanya’daki Berlin’deki başkonsolosumuzun posta kutusuna atan kişiyim. Kendi hani bir Türk vatandaşı olarak Türk kimliğiyle bu tür hukuku veya kuralları kanunları çiğnemeyen hasbelkader bir şeyler yapmaya çalışan bir insanım. Çünkü ben okuduğum kitaplarda bu öğretiyi gördüm etrafımdaki insanların vaazlarında veya konuşmalarında bu öğretiyi gördüm. Amacımda Türkiye aleyhine olacak önemli bir yapılanmayı keşif edip teslim etmekti. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Bu maslaktaki jandarma astsubayı olduğunu söylediğiniz Yavuz, Yavuz muydu ismi? “
Sanık İhsan Göktaş :” Yavuz Kara ve “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yavuz Kara ile hangi olay üzerine tanıştınız?”
Sanık İhsan Göktaş :” Levent’te bu Kemer Kantriy denen Belgrat ormanlarındaki aile konutuma giderken silahlı saldırıya uğradım. Jandarmaya yansıdı olay şikayet ettim yani şikayette bulundum ve o silahlı saldırıdan sonra Yavuz beni arayıp İhsan seninle görüşmek istiyoruz o saldırı olayı için dedi ve beni maslak burda Belgrat ormanlarındaki Eyüp, Eyüp diyorlar oraya Eyüp,”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ saldırı ne zaman olmuştu İhsan bey?”
Sanık İhsan Göktaş :”2005’lerde olmuştu.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ 2005 de saldırı oldu. Saldırıdan ne kadar sonra arandınız?”
Sanık İhsan Göktaş :” çok kısa sürdü hemen hemen çok yani 3 gün 4 gün geçmedi ve beni jandarma yerine çağırdığı içinde hani o bölgeye jandarma bakıyor askeri bölge polis bölgesi değil. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Hatırlıyor musunuz ay olarak yani o saldırıyı? “
Sanık İhsan Göktaş :” ay olarak hatırlamıyorum. Ay olarak hatırlamıyorum. Ama sonuçta orda tutanağı da var. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Sanıklardan sizi Aizek Himmelştayn ismi ile tanıyan var mı? kimlerdir yani kimlere bu ismi verdiniz?”
Sanık İhsan Göktaş :” Benim şu anda kamu oyunda bilmeyen yok Türkçe adımdansa”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Sanıklardan yani bi iki sene önce “
Sanık İhsan Göktaş :” Ben sanıklardan bi Fikri Karadağ beyi tanıyorum bir de Hüseyin Görümü tanıyorum bunlara da zaten ticari alanda bile ben insanlara diyorum bakın yanlış anlamayın benim iki kimliğim var iki pasaportum var “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ sanıklardan hangisine?”
Sanık İhsan Göktaş :” Hüseyin Görüm ve Fikri Karadağ’a”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ iki kişiye verdiniz başka sanıklar sizi bu isminizle tanıyor mu?”
Sanık İhsan Göktaş :” Duymuşlarsa bilmiyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ 2 yıl öncesini kastediyorum. Aizek Himmelştayn ismiyle Fikri Karadağ ve Hüseyin Görüm tanıyor sizin bilginize göre öyle mi?”
Sanık İhsan Göktaş :” evet evet “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Türkiye’ye 2005 de geldikten sonra Almanya’ya çıkış yaptınız mı?”
Sanık İhsan Göktaş :” 2007 de gelmiştim Türkiye’ye 2. aylarında”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ 2005 de oldu “
Sanık İhsan Göktaş :” 2007de efendim “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Maslaktaki çağrıldığınız ondan sonra çıktınız Almanya’ya tekrar 2007 yılında geldiniz değil mi? “
Sanık İhsan Göktaş :” he, o örgütün evet ondan sonra hep gelip gittim. Evet”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ nerede kaldınız 2007 yılında gelince “
Sanık İhsan Göktaş :” çeşitli yerlerde oturdum çeşitli yerler kiralamıştım. İkametgahımı dediğim sebeplerden dolayı alamıyordum çünkü Türkiye’de koruma talep istediğim yerine getirilmedi hani koruma talebi verilmedi. Bu yüzden de örgütü nasıl hangi yöntemle saldıracağını bilmediğim için de kendimi koruma babında ikametgah almadım sürekli yerimi değiştirdim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Hakkı Bingöl kimdir? “
Sanık İhsan Göktaş :” Hakkı Bingöl Beykoz Tokat köyünde onların çatı katını kiralamıştım ve o sebeple de Hakkı Bingöl’le de tanışmıştım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ nerde tanıştınız Hakkı Bingöl’le”
Sanık İhsan Göktaş :” şeyde Beykoz’un Tokat köyü denen yerde tanışmıştım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Başka bir yerde olabilir mi daha önce yani”
Sanık İhsan Göktaş :” ha, daha önce daha önce tanıştığım yeri “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ evet “
Sanık İhsan Göktaş :” daha önce başka bir yerde kalmıştım bi tiyatrocu arkadaşın yanında şey vardı bu hani evlerde toplanırlar ya konuşma sohbet ederler o sohbet esnasında o tiyatrocu arkadaş beni toplantıya götürdü. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Hakkı Bingöl ile nerede tanıştınız yani yer mekan olarak soruyorum.”
Sanık İhsan Göktaş :” şey bu şey var taşdelen diye bir yer var piknik alanı “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ nerde “
Sanık İhsan Göktaş :”Taşdelen diye bir yer var ya “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ nerede yer olarak nerede “
Sanık İhsan Göktaş :” bilemiyorum bu piknik alanı mezire yeri diyorlar ya “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ sorgudaki beyanınızda şöyle diyorsunuz Fahri Ormanlı aracılığıyla tanıdım Resul Yılmazı Fahri Ormanlı aracılığıyla tanıdım. Fahri Ormanlı ise Beykoz’da kiralamış olduğum çatı katı dairesinin sahibi Hakkı Bingöl’ün dayısı olması sebebiyle tanıdım. “
Sanık İhsan Göktaş :” evet “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “Hakkı Bingöl’ü ise Üsküdar da çay ocağından tanıdım. Nereden tanıdınız?”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Hakkı Bingöl’ü bu tarif ettiğim şey demiştim mezire yeri büyük bir yer var “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Üsküdar da mı bu mesire yeri dediğiniz yer ?
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Bilemiycem ama yani şimdi yani olayı çözecekse gideyim orayı öğreneyim tam noktayı söyleyeyim size”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Üsküdar da bir çay ocağı diyorsunuz mesire yeri dediğiniz bu yer mi? kastettiğiniz? “
Sanık İhsan Göktaş :” yok yok yok çok büyük bir piknik alanı hani insanların girişte para ödüyorlar arabayla girip piknik yapıyorlar içerde Taşdelen mi diyorlar taşkayalar mı öyle bir şey diyorlar çok büyük bir yer İstanbul’da “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ savunma bakanı sekreteri olduğunu beyan ettiğiniz Kılıç hanımla nerden tanışıyorsunuz?”
Sanık İhsan Göktaş :” telefondan, rehberleri var gizli bir örgüt değil ki, neden arayamayım niye bulamayım telefonlarını onların internete girdiğinizde şak diye buluyorsunuz telefonlarını . “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Kuvai Milliye teşkilatını Kadıköy’deki dernek binasına tarih olarak ne zaman yerleştiniz tam olarak?”
Sanık İhsan Göktaş :” Tam tarihini hatırlayamayacağım ama teknik takipte biliniyordur zaten “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yıl olarak ne zaman?”
Sanık İhsan Göktaş :” 2007 mi olacak 2007’lerdeydi yanılmıyorsam. Bu olay operasyon yapılmadan “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Gözaltına alınmadan önce orda mıydınız siz? “
Sanık İhsan Göktaş :” Gözaltına alındığım vakit işte 3 ay falan dolmak üzereydi. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Gözaltına alınmadan 3 ay öncesi yerleştiniz öyle mi?
Sanık İhsan Göktaş :” Hemen yerleşmedim. Kendi büroma gidip gelirken tekstilkentte uçak havaalanına yakın bir yerde 2 saatim falan hani çok yol saat kaybediyordum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ 2007’nin son aylarında oluyor yani beyanınıza göre “
Sanık İhsan Göktaş :” işte yanlış hesaplamadıysa yani operasyonun işte operasyona 3 ay gibi falan gidip gelmeye başladım ama hemen yerleşmedim Kuvai Milliye derneğine daha sonra zaman kaybetmeyim diye bilgisayarımı aldım sonra oraya yerleştim. “
Mahkeme Başkanı :” yani 1-2 ay kaldınız mı orda?”
Sanık İhsan Göktaş :” 2 ay rahat kalmışımdır. Evet “
Mahkeme Başkanı :” 2 ay kaldınız “
Sanık İhsan Göktaş :” evet 2 ay rahat kalmışımdır orda “
Mahkeme Başkanı :” ve orda yakalandınız ?”
Sanık İhsan Göktaş :”yok “
Mahkeme Başkanı :”orda mı yani ordayken mi yakalandınız orda kalırken mi yakalandınız
Sanık İhsan Göktaş :” ha, tabi o zaman orda kalıyordum evet “
Mahkeme Başkanı :” ha, orda kalırken yakalandınız”
Sanık İhsan Göktaş :” evet , evet “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfan Yıldız’la görüşmenizde msn görüşmenizde İrfan; İbrahim oralarda mı? İhsan, yok kayboldu bir daha gelmedi. İrfan, o fazla gözükmez oralarda, aralarında ne problem var bilmiyorum ama, bir değişiklik olursa çıkar her halde piyasaya. İhsan, bana onun adresini versene abi, irfan, İçerenköy’ de yeşil kunduranın arkasında öğretmen evinin oralarda bir yerde ama adresini bilmiyordum. Samimi değilim onunla hatta kapıştık. İhsan, anladım abi o ulusal kanaldaki Perinçek ile ortamı var mı diye soruyorsunuz. İrfan, var. İhsan, ne derece? Perinçek İhsanı iyi bilir. İrfan, ama çok bilmiş birisi. Perinçek ihsanı iyi bilir, sözünü neye dayanarak söylüyorsunuz, yani sizi nasıl iyi bilir Perinçek?”
Sanık İhsan Göktaş :” ben ulusal kanala gittiğimde birkaç evrakın kopyasını vermiştim o zaman ki program yapımcı müdür arkadaşa tarif etmiştim işte yakışıklı işte saçı yok foter giyen dediğim kişiye, cep telefonu da vardı bende şuanda arşivlerde var hala veya sizin tape kayıtlarınızda vardır benim cep telefonumda çıktığı için o arkadaşa birkaç doküman vermiştim. Uzunda konuşup oturup anlatmıştım. Bende daha sonra Doğu Perinçek ‘in hangi konularla ilgilendiğini biliyorum. Olayı daha uzun derinlemesine gördüğünü biliyorum yazılarından doğru biliyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Perinçek sizi nasıl iyi biliyor? Neyinizden dolayı görüştünüz mü oturdunuz mu nedir yani?
Sanık İhsan Göktaş :” şöyle yok hayır görüştüğümüz oturduğumuz yok ha, keşke görüşseydik diyorum. Ama Perinçek şöyle İhsan Göktaşı çok iyi bilir Atilla İlhan’ın yazdığı bir millet uyanıyor onun yazdığı kitaptaki bilgiyi yani bir insan vardır okur %10’unu anlarda ben eminim ki Doğu Perinçek olayın %100’nü anlayacak kapasitede bir insandır. Ve o yüzden de İhsan Göktaşın huyunu suyunu çok iyi bileceği için iyi bilir babında söyledim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “Gıyabınızda iyi bilir yani sizin fikirlerinizden dolayı?”
Sanık İhsan Göktaş :” yaptığım işin sonucundan dolayı da çok iyi bilir. Çok net bir somut var ortada “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ devam ediyorsunuz, İrfan ama çok bilmiş birisi kendisini beğenmiş Perinçek’le bu yazar Ali Özoğlu vasıtasıyla bağlantısı var sanırım. Belki direk olabilir. Orada o kitabın yazarı da vardır. Adı şifre çözüldü olması lazım. İhsan, Perinçek’in cebi cebimde abi onunla bağlantısı varsa bu Perinçek’i bağlar. Bunu açar mısınız ne demek istiyorsunuz sizin Perinçek’in cebi cebinizde nasıl oluyor yani? “
Sanık İhsan Göktaş :” yani o dediğim program yapımcısı müdürü arayacaktım eğer öyle bir şey varsa öyle bir bağlantı varsa. ordan doğru da madem bu ihsanla hani sizin tanıdıklarınız lütfen söyleyin de burda hani darp etmesinler buraya saldırmasınlar gibisinden dost silsilesini kullanarak olayın daha vahim hale gelmesini engellemek. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Ali Özoğlu’nun irtibatı konusundaki kanaatiniz nerden geliyor? Perinçek’le Ali Özoğlu ?“
Sanık İhsan Göktaş :” onu İrfan Yıldız söylüyor efendim onu ben “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfan Yıldız bunu size söylüyor siz de Perinçek’in cebi cebimde abi onunla bağlantısı varsa bu Perinçek’İ bağlar bu onunla dediğiniz şifre çözüldü nün yazarıyla mı Ali Özoğlu’yla mı açar mısınız? Açar mısınız demekten kastım burası. “
Sanık İhsan Göktaş :” Efendim İrfan Yıldız’ın dediği bir konuyu ben nasıl açayım ki, “
Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu :” Hakim bey ön yargınızı döküyorsunuz
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ ön yargı değil, bu sizin lehinize de olabilecek “
Sanık Doğu Perinçek :” var demiyor”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Böyle muğlâk mı kalsın beyefendi? Muğlâk mı kalsın? Muğlâk mı kalsın?
Sanık Doğu Perinçek : “önyargınızı döküyorsunuz “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ muğlak mı kalsın? “
Sanık Doğu Perinçek :”bunu da zapta geçsin “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ evet geçsin “
Sanık Doğu Perinçek : “ Önyargınız zapta geçsin. Varsa bir önyargınız“
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ benim hiçbir önyargım yok. Çok rahatım”
Sanık Doğu Perinçek : “Farazilerle üzerine soru sorulur mu?
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ çok farazi değil bir konuşmayı ben soruyorum. Çok açık bir şey bu. Burda zabıtta olan konuşmada olan bir şey.”
Sanık Doğu Perinçek :” varsa diyor varsa, var demiyor varsa . ”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Neticede varsa dediği kişiyle ilgili bir kanaati var, onu soruyorum ben “
Sanık Doğu Perinçek : Varsa sor, var mı yok mu Türkçe’yi biliyorsun “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Beyefendi sen kipiyle konuşmayınız lütfen, burda hiçbir sanığa sen diye hitap etmedim.”
Mahkeme Başkanı :” Efendim tartışma, lütfen tartışmayı zapta geçiririm tartışmayı zapta geçiririm. Lütfen “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Her sanığa siz diye hitap ediyorum bunu ben,
Sanık Doğu Perinçek:”Önce biliniz o zaman, varsa diyor.”
Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:” Eleştirinizi nezaket ölçülerinde iletiniz. “
Mahkeme Başkanı :” Lütfen, buyurun “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Durmuş Ali Özoğlu’nu tanıyor musunuz ? “
Sanık İhsan Göktaş :” isim olarak bilmiyorum efendim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Kuvai Milliye derneğinde gördünüz mü? “
Sanık İhsan Göktaş :” yüzünü görsem ismiyle bağdaştırıp gördüm diyeceğim ama ismini bilmiyorum ve yüzünü de görmedim. Ve hani belki yüzünü görmüşümdür o ismin ona ait olduğunu bilmiyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ onunla bağlantısı var dediğiniz bu, onunla o dediğiniz kişi kimdir? “
Sanık İhsan Göktaş :” Oraya gelen birisi vardı işte bu ayağından vurulmuş tedavi olmuş Kuvai Milliyenin kiler katında. O çocuk gelip orda biraz tehdit vari davranınca bende onun ismini Ayşe hanımdan aldım. Biliyordu çünkü Ayşe Hanım o kişinin ismini bende o ismi direk orda okuduğunuz gibi İrfana sordum. İrfanın dedikleri neyse bana nasıl anlattıysa ben de onu biliyorum. Hatta hatırlamıyorum bile hani siz ordan okuyorsunuz ki, doğrudur okuduğunuz irfanın dedikleridir onlar. Ha, ben irfan ne anlamda söyledi onu bilemem ama benim bu Perinçek’i bağlar dediğimde ben şunu biliyorum. Doğu Perinçek’in kitabını okuyorum internetten konuşmalarına bakıyorum bende Doğu Perinçek gibi bir kişiye işte abi veya işte beyefendi bak burda bir kişi varmış siz tanıyormuşsunuz bunu böyle tehditvari durumlarda var hani bu çocuğu çekebilir misiniz babından tabiî ki kendisini arardım. Ve niyetimde oydu ama gerek de kalmadı. Bir daha gelmedi o kişi oraya “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfan Yıldızla sizi kim tanıştırdı ilgili olan”
Sanık İhsan Göktaş :” Resul Yılmaz “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Resul Yılmaz tanıştırdı? “
Sanık İhsan Göktaş :” evet “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “Resul Yılmazın nedir görevi? “
Sanık İhsan Göktaş :” bu basın alanında Üsküdar Kadıköy’de çeşitli bu hani Üsküdar gazetesi vardır ona ne derler yerel basın değil de ilçe basını mı derler hani bu ilçelerde küçük gazeteler vardır mahalli baskılarda işte reklamcılık yapar yazı yazar elimde o tür numuneler de var benim hani gazeteleri kenara koymuştum. Ve muhabirlik yapar ama bana da kendisini hep işte askerim diye hitap ederdi kendisine ve çevresindeki insanlarla da o tür de konuşurlardı. Ama hakiki asker midir onu bilemiyorum. Çünkü adamın adı Resul Yılmaz mıdır onu bile bilmiyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Şuanda irfan Yılmaz’la temasınız ilişkiniz var mı? “
Sanık İhsan Göktaş :” şu an benden kaçıyorlar.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Heybeli adada oturduğunuzu beyan ettiniz değil mi? “
Sanık İhsan Göktaş :” evet evet efendim “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Biraz önce İrfan Yıldızında Heybeli adada görevli olduğunu söylediniz. Şu anda görüşmüşlüğünüz var mı buraya gelmede önce bir ay, iki ay, bey gün, on gün “
Sanık İhsan Göktaş :” Fikirtepe de ben otururken evim talan edildi. Evde darp edildim. Olaya yansıdı dosyanın başında söylemiştim size ibraz etmiştim burda sonuçta evime uğrayamadım sokakta kaldım ve “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Heybeli adadaki evi kim buldu size?
Sanık İhsan Göktaş :” hemen oraya geliyorum efendim. Ve İrfan Yıldız beni Küçükyalı’daki bürosuna aldı. Orda kalmaya başladım ve daha sonra bana kendisinin heybeli adada birisini tanıdığını ve orda ucuz bir kiralık ev bildiğini söyleyince bende biraz borç para aldım yine etrafımdan ve yine heybeli adada 250 YTL lik yere taşındım. Ama bu taşındığım evde de iki hafta sonra bana o evin sahibi tarafından pompalı tüfekle saldırı oldu ve karakola gittim. Ve ben şunu tahmin ediyorum İrfan Yıldız benim orda başıma ne gelebileceğini bilerek beni oraya gönderdi ki, belki de olay şey İbrahim Fazlı Yakupoğlu, Heybeliada da “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfan Yıldızla Heybeli adada görüştünüz mü? Temasınız oldu mu? “
Sanık İhsan Göktaş :” Heybeli adaya bu kiraladığım evin sahibiyle beni tanıştırmak için götürdü Heybeli adaya ve orda İbrahim Fazlı Yakupoğlu’yla tanıştırdı ve o kişinin evini kiralamıştım ben. Ama tabi şimdi orda oturmuyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ ne kadar zaman önce kiraladınız Heybeliada daki evi? “
Sanık İhsan Göktaş :” 6 veya 7 ay olacak. Orda ama zaten 2 haftayı geçmedi hemen çıkmak zorunda kaldım. Çünkü İrfan Yıldızın iyi kişidir diye tanıştırdığı İbrahim Fazlı Yakupoğlu bana pompalı tüfekle saldırdı bu da orda polis kayıtlarına geçti. O zamandan bu yana İrfan Yıldız telefonlarıma çıkmıyor ve benden kaçıyor. Çünkü ben kendisine soracaktım beni vurdurmak için mi oraya gönderdiniz diye. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfan, Hüseyin Görümü nerden tanıyor? Hüseyin Görüm hakkında kanaat isar ediyor beyanlarda bulunuyor nerden tanıyor?
Sanık İhsan Göktaş :” tanışıyorlarmış efendim daha öncesini ben bilemem ama tanışıyorlarmış yani İrfan Yıldız bana Hüseyin Görümü tanıdığını söylüyor ama nerden tanıdığını hani tarih tarih doküman doküman bilmiyorum. Ama bir birlerini tanıyorlar. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Fikri Karadağ’ın size teslim ettiği bir evraktan bahsediliyor. Nedir bu? “
Sanık İhsan Göktaş :” Fikri Karadağ noterden şeyini ne diyorlar ona dernekten çekilişini o pozisyondan ne diyorlar noterden tasdikli istifa o belgeden fikri beyin dediği doğrudur. Öyle “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “İrfan Yıldızla Mustafa Alpay tanışmakta mıdır? “
Sanık İhsan Göktaş :” efendim “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Mustafa Alpay ile İrfan Yıldız tanışmakta mıdır? “
Sanık İhsan Göktaş :” Mustafa Alpay kim efendim? “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Oğuz Alpaslan Abdulkadir’in sizin hakkınızda konuştuğu şahıs. “
Sanık İhsan Göktaş :” onu bilmiyorum tanışıyorlar mı ?“
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ sizden bahsediyor orda bir kanaldan mı bir bilginiz var mı tanışıp tanışmadıkları konusunda? “
Sanık İhsan Göktaş :” yok efendim.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ 12.5.2008 tarihli x şahısla yaptığınız bir görüşme var şöyle diyorsunuz görüşmenizde dün, x şahıs başlıyor dün seni toplantıya çağıracaktım jandarma genel komutanlığından üst düzey bir arkadaşım geldi. Bu x şahıs kimdir? “
Sanık İhsan Göktaş :” bu isminin Erhan olduğunu biliyorum soy ismini bilmiyorum. Yine İrfan Yıldızın etrafındaki sosyal çevresindeki insanlardan bir tanesidir. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ nedir yani statüsü mesleği kimliği?
Sanık İhsan Göktaş :” Mavi gözlü yakışıklı bir delikanlı hani yaşına ermiş bir delikanlı ama meslek olarak ne yaptığını bilmiyorum efendim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ o dosyayı ben şeyden çıkardım maillerden onu güzel bir ara yerleştiririm dosya halinde bir kelime anlaşılmıyor. Açamamışlar onlar onun için geldiler İstanbul’a onu verdim yalnız birkaç tane soru sordular dedim ki, bana bu şeyin dışında soru sormayın ben yüzeysel biliyorum ama hazırlarınızı bitirin o kardeşimizi dedim getiririz o şeyin başına geçiririz. Neyin başına geçirilmeniz konuşuluyor burda? “
Sanık İhsan Göktaş :” efendim bu söz konusu konuşma yine bu göktas gözcüsüyle alakalı, ben onlara CD vermiştim onun çünkü bi numunesini uçuş şeklini vs. göstermiştim onlara ve o CD’yi açamamışlar. Ankara’dan İstanbul’a geldi dediği kişi de onun deyişine göre Ankara’daki askeri birimden güya gelmişler. Ama o kişilerin şu an çantacı olduğunu tamamen biliyorum ve İrfanın etrafındaki sosyal çevreler hepsi çünkü İrfanın etrafında “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ irfan hakkında olumsuz bir kanaatiniz mi var sizin? “
Sanık İhsan Göktaş :” evet, çünkü öyle bir şey olmasa şu anda benden niye kaçsın “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ size ev tutuyor irfan onu nasıl açıklıyorsunuz? Ev tutuyor. “
Sanık İhsan Göktaş :” Tutar, tuttuğu evde iki hafta sonra bana pompalı tüfek tutuluyor mükemmel bir şey. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ yani ev tutma süreci yeni bir süreç onu diyorum. “
Sanık İhsan Göktaş :” Efendim hani eğer öyle bir şey olsaydı yani Fikirtepe de evinde darp edilen birisiyim. Savcıya giden birisiyim o konularla eğer gerçekten öyle bir sosyal abi yapısı olsaydı gelip orda destek çıkardı. Ama ben şunu biliyorum bugünün tarihiyle tabi bunu daha öncede hissetim de İrfan Yıldız kendisini tehlikeye atmayarak bazı yerlere beni monte etti. Benden doğru alabildiği bilgileri aldı ve kullandı. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ bu Erhan’ın çağırdığı yere gittiniz mi, üst düzey bir yetkiliyle tanıştıracağım dediği yere gittiniz mi?”
Sanık İhsan Göktaş :” İstanbul’a birkaç kişi geldi. Bende kendilerine hani bunlar yani fayansçıda şurda burda buluşuyorlar benimle ben artık bunları ciddiye almayacağım diyerek reddettim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ görüşmeye gitmediniz? “
Sanık İhsan Göktaş :” Görüşmeye gitmedim. Ama Erhan beyle görüştüm bi kaç kere ama o kişilerle görüşmedim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “ o çok dedim şeyle geliştirebiliyor dedim kardeşim bana birkaç soru sordular mesela dediler ki manuel kumanda edildiğinde ne kadar mesafede kumanda edebiliyoruz. Ben dedim ki perhes olması lazım onun. Onun cevabını veremedim tabi ben. İhsan, onlar işte teferruatlı ince şeyler onlar dedim ya, x kişi, Erhan sizin beyanınıza göre ha, teknik konuları dedim bizim yeğenle konuşursunuz dedim. O şekilde şu anda dün akşam gittiler kardeş onlar. Telefon bekliyorum belki Ankara’ya gitme durumumuz var haberin olsun tamam mı kardeşim. İhsan, inşallah dayı bi yol açılsın da inşallah dayı. X kişi, sen hiçbir yere şey yapma kardeş hiçbir yere ilgilenme tamam mı gerekeni ben yapacağım. O evle de ilgilenme pek onu daha sorma. Bu ev nedir ilgilenme dediği ev?”
Sanık İhsan Göktaş :” Ev arıyordum taşınabilmek için. Yerimi değiştirmem gerekiyordu.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Niye ilgilenme dedi size yani? “
Sanık İhsan Göktaş :” Ben sana ev bulacağım ben sana yardım edeceğim diye. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yani hiç komutanın dediği gibi davran hiçbir şey bilmiyorum hatırlamıyorum. Ne demek bu hiçbir şey bilmiyorum hatırlamıyorum. Kim size bu yönde telkinde bulundu.”
Sanık İhsan Göktaş :” Erhan bey ve yani bu Erhan bey ismini soy ismini bilmiyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Erhan size diyor komutanın dediği gibi söyle diyor. “
Sanık İhsan Göktaş :” Komutan dediği de Ankara’da Ertekin diye bana tanıştırdığı birisi. Ama onun üzerine de o Ertekin ve Erhan’ın ve İrfan Yıldızın vs. onların üzerine de bana mit personeli bunlar çantacıdır, dikkat et senin soyup soyarlar seni ihale yaparlar senin haberin bile olmaz demişti ki, sonuçta zaten öyle oldu. “
Mahkeme Başkanı :” Kim o MİT personeli?”
Sanık İhsan Göktaş :” onlar bana isimlerini vermezler direk Ankara’da mit binasına girip çıkan iki tane arkadaşlar “
Mahkeme Başkanı :” Yan MİT personeli diyorsun öbürünün yanına gidip konuşuyorsunuz öyle mi? yani aynı binada mı bu adamlar?”
Sanık İhsan Göktaş :” yok efendim hayır, aynı binada olur mu yok. yani şimdi ordaki konuşmayla şey yok hani çok ters şeyler bir araya geliyor içinden ben bile çıkamıyorum bu sefer.
Mahkeme Başkanı :” Bir telefon okunuyor size “
Sanık İhsan Göktaş :” işte o telefondaki Erhan’ın bana derdi bu Göktaş gözcüsü kimseyle gitmesin yani beni başka bir şirketlerle kurumlarla görüşüp bu teknik cihazın yapına başka yerden doğru girmesin bizim elimizden uçurup kaçmasın diye işte sana ev bulacağız şekeriyle sana yardım edeceğiz şekeriyle şeyler verdi hani elde tutma çabaları ama şuan hiç birisi yok “
Mahkeme Başkanı :” Ama şekil olarak anlatış olarak böyle şeker verip de kandırılacak bir kimliğiniz kişiliğiniz yok. yani çok net çok açık rahat konuşuyorsunuz yani bunları çok rahat anlayabilecek düzeyde görüyorum sizi böyle yanılıyor muyuz?”
Sanık İhsan Göktaş :” Yok yanılmıyorsunuz yani yanılmıyorsunuz.”
Mahkeme Başkanı :” Niçin böyle aylarca oraya koştunuz buraya koştunuz herkesten herkes şeker verdi size nasıl oldu bu?”
Sanık İhsan Göktaş :”Telefonum insanlarda var ve beni arıyorlar bende onlara evet diyorum veya hayır diyorum. Veya gerçekten yardımları olacak mı diye bekliyorum. Ama sonuçta Türkçe tabiriyle hepsi kofti çıktı ve çantacı çıktı o kelimeleri ben Türkiye’de öğrendim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “ 7,4,2008 tarihli İlkay ile yaptığınız bir görüşmede İlkay’ın biraz önce deşifre programında yetkili bir bayan olduğunu söylediniz. İbrahim Durul jandarma istihbarat Yavuzla Ayşe arasındaki para trafiği, para trafiğinden kastınız nedir hatırlayabildiniz mi konuşmayı?”
Sanık İhsan Göktaş :” İbrahim Durul denen kişinin gerçek adı Kemal Çeliktaş’tır. Ve bu Kemal Çeliktaş etrafındaki ekiple beraber Ayşe Nazmiye Uca’ya daha doğrusu santolojiye hizmet etmektir. Yani sokak ağını ekibini oluşturmaktadır. Kemal Çeliktaş ve ekibi tarafından birçok kez darp edildim ve bir çok kez saldırıya uğradım. Bu İbrahim Durul hani bir fantezi isimdir gerçek o kişi Kemal Çeliktaş’tır. Dediğim gibi de Ayşe ile Ayşe’nin hani Türkiye’deki İhsan konuşmasın veya konuşturulmasın diye kumpasları organize eden kişinin kendisidir. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yavuz’la Ayşen arasındaki para buradaki Yavuz kimdir? Yavuz Kara dediğiniz kişi mi?
Sanık İhsan Göktaş :” Bu Levent yukardaki askeri birimdeki masanın sahibiydi. Emekli oldu. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Sizin deminden beri bahsettiğiniz Yavuzla aynı kişi mi bu ?”
Sanık İhsan Göktaş :”evet efendim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Nedir onların arasındaki para trafiği Ayşenle Yavuz arasındaki?”
Sanık İhsan Göktaş :” Yavuzun görevi bu dosyayı yukarıya ulaşılmasını engellemek. Ve tam tersine de dosyanın çıkacağı yere tam tersine ihsan psikolojik dengesi bozuk insandır ciddiye almayan ibaresini yukarı tarafa bildirmiştir bunu da biliyorum. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yavuz da mı santolojiyle irtibatlı birisi yani nedir? “
Sanık İhsan Göktaş :” Yavuz paraya çok seven birisi onu biliyorum. Görevini kötüye kullanacak kadar parayı çok seven birisi. “
Mahkeme Başkanı :” nerde görevli bu?”
Sanık İhsan Göktaş :” Bu maslakta hani bu oto sanayi var ya maslakta “
Mahkeme Başkanı :” jandarma komutanlığı var orda “
Sanık İhsan Göktaş :” Evet orda vaktinde istihbarat biriminde çalışan görevliydi. Çünkü ordaki hakiki oranın numarasıyla kendisine ulaşabildiğim birisiydi. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yavuz’a siz güvendiğinizi biraz önce o anlama gelen beyanlarda bulundunuz ilk kez söylediniz yani Yavuz’un santolojiyle irtibatı olduğunu santolojiyi de kendinizin can düşmanı olduğunu söylüyorsunuz. “
Sanık İhsan Göktaş :” Bakın ben insanlarla bir araya gelince hemen not veremem. Yani ben kimim ki hemen not vereyim. Şimdi yürürüm yürüme esnasında da adam ağzından çıktığını pratik edip dökerse ve bu pratiktekini de ayakta tutmayı başarırsa ben derim tamam bu adam %100 gerçek. Ben Yavuz Kara da, Yavuz Kara işte x, bana kendisini tanıttı kartını gösterdi. Ben fazla irdeleyince hemen alıp cebine soktu. Dediğim gibi o yukarıdaki görev masasındaki telefona da hep kendisi çıkardı. Ordan doğru onu zaten gerçek olduğunu o zaman anladım ben. Ve ama Yavuz ben kendisine kaç kere ya evrak istemiyorsun hani birim istihbarat birimindenim diyorsun hani ki öylesinde. Masa numaran çünkü orası ama benden evrak bile istemiyorsun. Tam tersi santoloji örgütünün adamlarının bilmek istediği soruları bana soruyorsun. Tabi buna sordum bu ne iştir diye ama sonuçta da Ankara’ya ben dosya götürmeye çalıştığımda onun kulağına geliyor oda bana.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Siz bu kişiye güvenmişsiniz ve boşanma davasında size verdiği kişilere gitmişsiniz yani sözüne itibar etmişsiniz. “
Sanık İhsan Göktaş :” ama zamanlama farklı. Hani zamanlama farklı. Şimdi hani sonunda olayı daha öne çekip bana sorarsanız ben burda bayılırım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Ayşen kimdir?”
Sanık İhsan Göktaş :” kim? “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Ayşen, Ayşen’le Yavuz arasındaki Yavuzl’a Ayşen arasındaki para trafiğinden bahsediyorsunuz. “
Sanık İhsan Göktaş :” Ayşen Nazmiye Uca’dır o Ayşe dediğim kelimelerin sonunu yutuyorum Ayşen Nazmiye Uca’dır ordaki kişi “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ onun arasında bir para trafiği olduğunu tespit ettiniz öyle mi? nedir bu kimden kime gidiyor bu para?”
Sanık İhsan Göktaş :” Santolojiden Ayşe’ye, Ayşe’den de Yavuz’a. Yani adam yoksa niye görevini kötüye kullansın. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “19.3.2008 de yaptığınız bir görüşme var. İstanbul il jandarma komutanlığı adına kayıtlı bir telefonla yaptığınız görüşme. X kişi diye geçiyor. İhsan ha, gardaş merhaba bi buluşalım senle ya, bir zaman ayır bana ya, bu x kişi kimdir?”
Sanık İhsan Göktaş :” Bu Yavuz Kara x denilen kişi emekli ayrıldığından sonra onun yerine gelen meslek kişi mesleğini alan aynı masaya oturan kişiye geçmiş cep telefonu bu böyleymiş usul böyleymiş ve ben o kişiyi Yavuz’dur diye aradım mesaj çekmiştim. O konuşmada kendisi bana Yavuz’un hani kendisinin Yavuz olmadığını ama onun telefonunu teslim aldığını dile getirdi ve ordaki okuduğunuz konuşmayı yaptık. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ x kişi, ya şöyle ben sana zaman ayırayım da ben şimdi ben bu telefonu kullanıyorum. Ben onun görevine gelmedim. Önce onu söyleyeyim. Yani o senin konunda benim de branşım da değil ondan dedim bir düşüneyim bakayım bu işlerle ilgilenen kim var onları yönlendireyim diye. Ora polis bölgesindeyse polise ve savcılıkla bir diyalog kursanız o arkadaş için daha iyi olur. İhsan valla öyle yapacağım artık çünkü beni 2,5-3 sene önce o ben şuyum buyum diye geldi buluştuk benden bırak bilgi istemeyi bir tane sayfa evrak istemedi ki, ben yurt dışında bu konuda korunuyorum. Hakikaten korunuyorum. Emniyet tarafından daha doğrusu emniyet tarafından daha doğrusu Alman istihbaratı tarafından korunan kişiyim. Çünkü öldürür çünkü onlar o örgütün ölüm listesindeyim ben hani ben bunları da evrakı bu Jandarmada görevli olduğunu söylediğiniz bir kişi bu Alman istihbaratı tarafından korunduğunuzu söylemekten kastınız nedir biraz önce bazı insanlara söylüyordum ki benim güçlü biri olduğumu düşünsünler. Netice de bir devlet yetkilisiyle konuşuyorsunuz. Neden Alman istihbaratı tarafından korunuyorum diyorsunuz ,? “
Sanık İhsan Göktaş :” Anlattım neden korunduğumu da anlattım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ sorumu anlamadınız yani bir devlet yetkilisine karşı kendinizce bir önlem almanızın sebebi nedir? “
Sanık İhsan Göktaş :” sonuçta gerçek olduğu için söyledim. Hani farklı bir şey veya yalan bir şey söylemedim. Ben Mehmet’le de konuşsam avukatla da konuşsam savcıyla da konuşsam emniyetle konuşsam sonuçta gerçek neyse onu söylüyorum. Ve o konuşmada da olayın hatta vahimi yetini veya ciddiyetinin farkına varılsın diye de Alman istihbaratı birimi tarafından can güvenliğinden ötürü korunan birisiyim dedim. Ve bu yanlış değil dedim. Bunun da altını çizmemin sebebi hani ne diyorlar hani ciddi bir şey olmasa dediğim gibi Alman devleti neden benimle uğraşsın. Neden koruma versin ki. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “ İrfan ile msn görüşmenizde Ankara’daki engelleneceğinizi umduğunuz bir dosyadan bahsediyorsunuz bu nedir bu dosya? “
Sanık İhsan Göktaş :” Ya benim boşanma dosyam Ankara’ya gitmişti çünkü bir yüksek mahkemeye gidiyor sonuca karşı “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Cevat Çalık mı takip etti boşanma davanızı ?”
Sanık İhsan Göktaş :” Çok kısa bir süre takip etti. Daha sonra da işte telefonlarıma çıkmadı kendisi irtibatımız koptu. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfan ile bindiğiniz bir BMW den bahsediyorsunuz nedir bu BMW kime ait bu BMW?
Sanık İhsan Göktaş :” Benim bildiğim İrfan Yıldıza ait kendi arabası ve bu arabaya ikinci kez Ankara’ya götürdüler beni tekrar Ertekin denen kişiyle buluşturmak için ve 2. gittiğimizde de zaten olay işte bu şey var İlkay hanımı anlatıyorum ya, fayansçı dükkânında buluştular vs. hani bunların makamı falan yok diye o konuşmayı o BMW ile gittiğimizde yapıldı. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Yani fayansçıya BMW ile gittiğiniz Ankara’ya “
Sanık İhsan Göktaş :” BMW ile gittik evet “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Kahramanı nerden tanıyor İrfan?”
Sanık İhsan Göktaş :” onu bilemiyorum ama tanıdığını söylüyor. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Siz tanıyor musunuz Karhamı? “
Sanık İhsan Göktaş :” Yok efendim Kahramanı ilk defa burda gördüm. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Tarif ediyorsunuz uzun boylu öldüreceğim falan gibi beyanlarınız var kastınızın olup olmadığı konusunu sormuyorum hani öldürmekten bahsettiğiniz bir kişi Kahraman. “
Sanık İhsan Göktaş :” Allah Allah ben Kahraman’ı ordaki tariflere göre biliyorum işte Kahraman var uzun saçlı saten İrfan da bana diyordu Kahraman uzun saçlı senin gibi diye. Benim de saçım uzundu ama öbür türlü ben Kahramanı tanımam. Hani burda tanıştık diğer türlü tanımam. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfan Yıldızın bahsettiği bir web sitesi var orda sunum yapacağınızdan bahsediyor nedir bu sunumunuz? Web sitesi sunumu?
Sanık İhsan Göktaş :” efendim birkaç tane web sitem var şu an hangisi hatırlayamıyorum ama büyük ihtimalle bu göktas gözcüsünün web sayfasını konu etmiştir. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ İrfanın kendisiyle görüştüğünü söylediği Hüseyin Görümün görüştüğü Barbaros adlı kişi kimdir? “
Sanık İhsan Göktaş :” O da Kuvai Milliye derneğinde ben görmedim kendi faaliyetini hem Ayşe hanımın hem daha sonra kendisinin bahsettiği hani Necip Barbaros Hasar isminde işte yaşına ulaşmış biraz ayağı şey ayağında problem var topallayarak yürüyor eski Almancılardan Necip Barbaros Hasar da Hüseyin Görümün derneğinde yapılanmasında uzun süre Hüseyin Görümün yanında olmuş olan kişi. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Barbaros Almancı mı dediniz?”
Sanık İhsan Göktaş :” Evet Almancı. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Asker değil yani? “
Sanık İhsan Göktaş :” Yok canım asker değil. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Kahramanla İrfan arasında bir diyalog var mı sizin bildiğiniz?
Sanık İhsan Göktaş :” Bilmiyorum efendim. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “9.12.2007 tarihinde Fikri Karadağ ile Fenerbahçe ordu evinde görüştünüz mü? 9.12.2007 yani şişli de görüştüğünüz tarihten iki gün sonra “
Sanık İhsan Göktaş :” Şimdi mahalle olarak ismini, bilmiyorum ama ikinci kez buluştuk ve işte o bank hani sokak bankı vardır odundan oturulur vs. orda buluştuk. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ ordu evini bilirsiniz değil mi ne olduğunu ordu evinin?
Sanık İhsan Göktaş :” ordu evi tamam “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ ordu evinde görüşme yaptığınız mı?
Sanık İhsan Göktaş :” Yok biz Fikri Karadağ ile ordu evinde buluşmadık öyle bir şey yok. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “20.12.2008 tarihinde x şahısla görüşmenizde Zeytinburnu’nda gözaltına alınma olayınız konuşuluyor ve ardından Kuvai Milliye dosyalarının dün gece kaldığınız bir kişiye teslim ettiğinizden bahsediyorsunuz kimdir bu?”
Mahkeme Başkanı :” Bir Dakka cevap versin bi cevap versin, cevap versin ondan sonra kim o?”
Sanık İhsan Göktaş :” efendim o evrak’ı tam anlayamadım nasıl bir evrak hani nedir “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ x şahısla görüşmenizde İhsan, işte suçsuzluğumuz x şahıs size soruyor, aldın mı alındın mı ne oldu Mustafa da garip bir mesaj çekmiş İhsan, evet alındım. Allah’a şükürler olsun suçsuz olduğumuz anlaşıldı artık. Sadece birisi benim bu giyim kentte kaldığım 3 katlı büro var ortaklaşa bir şey yapmak istediğimiz ama ortak olamadığımız. 3 kere aynı projede beni dolandırmaya kalkan adamın bürosu var orada işte o aralar büromu oraya taşıyacaktım eşyalarımı işte sandalye masa dosyalarımı sayacaktım onu bu arada birden telefon geldi ben o adamın bürosunu satmaya çalışmışım evraklar düzenlemişim, yine devam ediyorsunuz x şahısla İhsan, işte suçsuzluğumuz anlaşıldı. Burada kısaca şunu söyleyeyim eşyaları alacağım iki üç gün içinde. Alacağım onları zaten saçma bir şey zaten öyle bir şey yapsam eşyalarımı neden orada bırakayım anlıyor musun? O dosyalar benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun kime teslim edildi o da şey de Kuvai Milliye de dosyalar x şahıs değil değil değil. Ya dün kaldık ya gece ha, anladın mı fazla açık konuşamıyorum dediği. Açar mısınız bu görüşmeyi?
Sanık İhsan Göktaş :” Bu santoloji örgütünün sürekli 3 senedir yanımda taşıdığım 800 sayfaya yakın orijinal evrak vardır. Orijinal yazılar orijinal imzalar orijinal antetli evraklar bu evrakları ben kaybedersem Türkiye’de her hangi bir departmana birime anlattığım şeyler hepsi havada kalır konu gerçekten vahim olduğu için de benimle alay ederler sen saçmalıyorsun diye.
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Kuvai Milliye de dosyalardan kastınız ne? Kuvai Milliye de dosyalar “
Sanık İhsan Göktaş :” dosyalarımın bazıları benim tekstil kentteydi bazıları da sürekli yanımda önemliliğinden dolayı yanımda taşıdığım dosyalarda bazıları da Kuvai Milliye de “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ x şahıs kimdir?
Sanık İhsan Göktaş :” Konuşmayı her halde Faruk’la yaptım ben Faruk olması lazım. “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Mustafa da garip mesaj çekmiş diyor x şahıs size İhsan, evet alındım sonra Allah’a şükürler olsun Mustafa kimdir buradaki?”
Sanık İhsan Göktaş :” Büyük ihtimalle Mustafa Morlevi “
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu : “ Mustafa Morlevi “
Sanık İhsan Göktaş :” evet büyük bir ihtimalle odur. “
Dostları ilə paylaş: |