Eğitimimize algılama konusuyla başlıyoruz. Algılarımız, dışarıdaki dünyanın zihnimizdeki temsil ediliş biçimini dolayısıyla, neye tepki vereceğimizi sürekli etkiliyor.
Demekki insanlar arasındaki iletişimde, ne söylenildiğinden ziyade nasıl söylendiği ya da davranıldığı önemli, çünkü insan beyni tarafından öncelikli olarak, sözsüz sinyaller yorumlanıyor.
Demekki insanlar arasındaki iletişimde, ne söylenildiğinden ziyade nasıl söylendiği ya da davranıldığı önemli, çünkü insan beyni tarafından öncelikli olarak, sözsüz sinyaller yorumlanıyor.
Birçok insan karşısındakiyle iletişim kurarken algılarını keskinleştirmeyi, dikkatini yoğunlaştırmayı (Kalibre etmeyi) ihmal eder.
Kalibrasyonu zayıf olan kişiler, söylediklerini sabırla dinleyen bir kişinin, aslında kibarlığından veya bizi kırmak istemediğinden dolayı sohbete katlanmış olduğu gerçeğini algılayamaz.
Kalibrasyonu zayıf olan bir satış temsilcisi ise, müşterisinin gerçek ihtiyacını veya ürünü satın almak istemediğini zamanında algılayamaz ve gereksiz dil dökebilir.
Neden Kalibrasyon ?
Beden dili öğretisini, tüm insanlar için genellemek mümkün değildir. Konuşurken burnunu kaşıyan her bireyin, her zaman yalan söylediğini iddia etmek yargısız infaza benzer. Bundan dolayı tüm dikkatimizi
Uygulama önerisi:
a) En az iki dakika dikkatli bir şekilde, partnerinizin beden dilini bilinçli bir şekilde gözlemleyin. Daha sonra çıkarımlarınız hakkında partnerinizle konuşun.
b) Bir partner ile birlikte bir video fragmanını televizyonunuzun sesini tamamen kısarak dikkatle izleyin. Gözlemlerinizin zihniniz tarafından nasıl yorumlandığına dikkat edin. Daha sonra video fragmanını sesli izleyin ve hatalı yorumlamalarınıza hangi sinyallerin yol açtığını analiz etmeye çalışın.
KALİBRASYON
Birinin yalan söylediğini nasıl anlayabilirsin? Belirtileri nelerdir?
Daha önce mutlaka karşındakinin doğruyu söylemediği hissine kapılmışsındır. Yine de, bunca tecrübeye rağmen bu soruya açıklayıcı, net bir cevap vermek kolay olmasa gerek. Peki nasıl kanaat getirebiliyoruz karşımızdakine güvenebileceğimize yada güvenemeyeceğimize ? Konuşurken sesinde dalgalanma mı oluyor ? Veya göz temansından mı kaçınıyor ? Yoksa sadece güvensiz birine mi benziyor ?...
Tüm bunlar beden dili konusundaki genellemelerdir. Her insanın bir birey olarak özel olduğunu düşünürsek, bu genellemelerle yola çıkmak bizi yanıltabilir. Elbette sorunun cevabı geçen eğitim konumuzla ilgili.
Tüm bunlar beden dili konusundaki genellemelerdir. Her insanın bir birey olarak özel olduğunu düşünürsek, bu genellemelerle yola çıkmak bizi yanıltabilir. Elbette sorunun cevabı geçen eğitim konumuzla ilgili.
Karşımızdakinde algılamış olduğumuz “Benzeşimli” sinyaller, bizde güven duygusu çağrıştırırken “Benzeşimsiz” sinyaller ise güvensizliğe ve uyumsuzluğa neden olur. Bu sinyalleri (belirtileri) bilinçli olarak algılayabilmek için Kalibrasyona ihtiyacımız var. Kalibrasyonu, karşımızdaki kişide oluşan küçük değişimleri, bilinçli bir şekilde algılama becerisi olarakda tanımlayabiliriz
Aşağıda belirtilen bazı ayrıntılar üzerinde algılarımızı yoğunlaştırıp, bu ayrıntılarda meydana gelen değişimleri gözlemlememiz bize ihtiyacımız olan ipuçlarını sağlayacaktır.
BODY TALKS !...
Kişiyi bir süre izledikten sonra davranış emareleri hakkında zihnimizde bir norm ya da standart değer oluşacaktır. Belirlenmiş olan bu standart ya da normdan sapma derecesi yükseldiğinde ise aradaki fark beynimiz tarafından öncelikli olarak yorumlanarak stres hormonunun (cortisol) salgılanmasına, güvensizlik ve rahatsızlık hislerinin oluşmasına yol açacaktır.
Kişiyi bir süre izledikten sonra davranış emareleri hakkında zihnimizde bir norm ya da standart değer oluşacaktır. Belirlenmiş olan bu standart ya da normdan sapma derecesi yükseldiğinde ise aradaki fark beynimiz tarafından öncelikli olarak yorumlanarak stres hormonunun (cortisol) salgılanmasına, güvensizlik ve rahatsızlık hislerinin oluşmasına yol açacaktır.
Kalibrasyon becerisi zayıf olan kişilerde bu süreç bilinçdışı işler. NLP uygulayıcıları bu durumu benzeşimsiz (uyumsuz) iletişim kurma olarak tanımlar. Yani kişiye özgü, standart davranış emarelerinin dışına çıkma, söz (içerik) ile ses tonunun özellikleri veya beden dilinin bize sunmuş olduğu belirtiler arasında bir uyumsuzluk söz konusudur.
Örneğin: "Bu akşam yemeğe çıkalım mı?" sorusunu yönelttiğin partnerinin : “Canım istemiyor” sözleriyle teklifini geri çevirirken, diğer taraftan beden dili ve ses tonuyla: “Aslında hiçte fena bir fikir değil”, anlamına gelen onaylayıcı sinyaller vermesi bu duruma örnektir. Kişiden gelen sözlü (verbal) ve sözsüz (non-verbal) sinyallerin birbiriyle çelişkili olması durumu NLP de “benzeşimsizlik” olarak tanımlanır.