13. AĞIr ceza mahkemesi


Duruşmaya kısa bir ara verildi.”



Yüklə 371,01 Kb.
səhifə4/4
tarix11.08.2018
ölçüsü371,01 Kb.
#69353
1   2   3   4

Duruşmaya kısa bir ara verildi.”

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Bu arada bir kısım sanıklar müdafileri Av. Ahmet Çörtoğlu, Av. Seçil Özdikmenli ve Av. Feyza Yüksel’inde geldikleri görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı.

Sanık Hasan Ataman Yıldırım tekrar huzura alındı.

Sorgu ve savunmasına kaldığı yerden devamla.



Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Sayın Başkanım Değerli Mahkeme heyeti Sayın savcılar şimdi sayfa 648’de 5. paragrafta iş yerinde yapılan aramada burda 99 grup silah mühimmat gibi ifadelerle başlayan bir liste olduğundan bahsediyor. Biliyorsunuz ben ikmal subayıyım demiştim bu ikmal subayı olarak bu Amerikan stok kontrol sistemi ile ilgili bir yazıdır bu da 78. klasör sayfa 297’de vardır 16 sayfalık bir liste o listeyi de incelediğimiz zaman. İçinde bütün Dünya’da görülen buradaki bilgisayar masa sandalye yer döşemesi dışarıda kullandığın otomobil, araba, uçak aklınıza ne geliyorsa yiyecek, içecek, benzin, akaryakıt, giyecek her şeyi kodlayan dünya’daki bütün malzemeyi kodlayan stok kontrol sisteminin bir özetidir. O da 16 sayfalık daha ben onu göstereyim buradan 78 297. 297 girebilir miyiz oraya? Evet dikkat ederseniz bu daktilo ile yazılmış federal ikmal grup sınıflandırması diyor 10 grubundan başlıyor. 10 grubunu silahlarla başlar ana grup 10’dur. 10,05, 10,10, 10,20 filan diye böyle gider. 12 atış kontrol gibi bombalar vesaire var ama bu 10 grubu olduğu için 14 güdümlü mermi, uçak vesaire ben denizci olduğum için daha ziyade denizcilerle ilgili kısımlar dikkat ederseniz uçak kısmını es geçmişiz ama gemicilerle ilgili gemi, bot falan deyince bunlar daha detaylı şamandıraya varana kadar 20, 50 yazıyor demiryolu deyince bize lazım değil diye bu deniz kuvvetlerine benim kuvvetlerine benim kullandığım bu saman kâğıttır aşağı yukarı 25, 30 yıl evelinden saman kağıda ve daktilo ile yazılmış bir listedir zaten belli oluyor bilgisayar şeyi değil. Eski bir liste ben bunu stok kontrol için buradan faydalanarak gerek şişe camda gerek toprak holdingde kodlama sistemi yaratmıştım baştaki mesela kodlarda silah yerine orda ki şişe camda camları şeyde mesela hastane otomasyonunda yine benzer şekilde toprak holdingde de seramikleri koyarak bölüm bölüm yapmıştık. Daha sonra motorlu falan geliyor bunlara bakarsanız makineler yine gemilerde makine kullanıldığı için daha detaylı yazıyor dikkat ederseniz silah kısmı çok sadece ana başlıkları vardı burda ise daha biraz detaylı yataklar yatak dediği bilyeli yatak falan gibi makine yatakları yani. Bunlar buradan işimize yarayan kısımları askeriyede kullanmak üzere alınmış bir liste. Evet, bu şekilde geçersek listeleri burda telefon, radyo, sualtı, elektrik, elektronik malzemeler, elektrik telleri gibi hatta fotoğraf kimyevi malzeme vesaire bunda vardır biz daha ziyade teknik kısımda çalıştığımız için teknik malzemeler burda ağırlıklı yoksa bunun içine büro levazımatı, büro, kırtasiye, müzik aletlerine dair varana kadar spor levazımatı vardır. Bu genel bir listedir bakın burda üzerinizden geçiyorum evet bu liste benim bahriyedeyken kullandığım çıkarken de gizli falan değildir. Tabi o devirde internette yoktu bu 1984 yılından önce ama hangi yıl olduğunu bilmiyorum belki 80 yılı belki daha evvel. Basılmış bir liste bu konuyla ilgili olarak yine kızıma söyledim internetten araştırdı federal subly classificion yani federal ikmal sınıflandırması diye Türkçesi ile beraber internetten girip arama yaptığı zaman 17 milyon tekrar ediyorum 17 milyon adet sonuç çıkıyor. Bunun içinde de uğraşıp adresleri de var şimdi bunu vereceğim size. Benim buradaki anlattıklarımın detayları da var bende olmayan kısımlarda var mesela uçak kısmı burda detaylı bizde yoktu orada bunlarla beraber olan sayfalarca dokümanlar var burda da bunun aynısıdır orda onu karşılaştırırsanız bu genel internetten alınabilen Amerika’dan çıkmıştır. Ama NATO olarak NATO’ya ordan da bütün Dünya’ya geçmiştir aynı zamanda Türkiye’de de milli mal numaralama merkezi vardı eskiden şimdi ne olduğunu bilmiyorum Ankara’da. Odalar birliği falan bakıyordu bu işle ilgili olarak Türkiye odalar birliğinin önce askeriydi sonra sivile geçti odalar birliğine geçti bu şekilde Türkiye’de de bunun muadili Türk malları için kod var bu ana grup sınıflarından sonra birde ülke kodu giriyor Türkiye’nin de kodu 27’dir. Dolayısıyla Dünya çapında hangi ülkede hangi mal ne grupla ilgili olduğu tespit edilebilir ben bunu size takdim edeyim sadece bu listenin başındaki silah kısımlarını alıp bunu kapatıyorum dolayısıyla sanki ben silah kodlaması yapıyorum gibi benim bu yazılı olarak daha sonra CD’de de vereceğim bunu. Buradaki yazdıklarımı onları internetten de kontrol edebilirsiniz. Şimdi burda 648 sayfada 6. paragrafta şöyle bir şey var; Sinan Aygün’le bağlantı kurmaya çalışıyorlar biz partide oturduğumuz zaman partideki kurucu üyelerle yöneticilerle bu partideki kimlere gidebiliriz. Sinan Aygün’de biliyorsunuz, şimdiki gibi değil, şimdi sesi çıkmıyor ama hatta geçen geldiğinde de burda gördüm kendimle tanıştırdım daha evvelden tanışmış değilim ilk defa burda tanıştım dedim hiç sesiniz çıkmıyor. Zaten ara verdiği zaman hemen gidiyor arka tarafa kendisini göremiyoruz bir kere yakaladım sordum dedim böyle böyle de bağ kuruyorlar biz orda partimizin üyelerinden zaten benim defterimde yazıyor bunları ordan çıkarmışlar yani ajandamda yazıyor 2006 yılı ajandasında. Parti kurucu üyemiz Rüştü Yumuk diyor ki ben Ankara’ya gittiğimde Sinan Aygün’e uğrarım kendisine partimizi anlatırım tanıyıp tanımadığını da bilmiyorum ama Ankara’ya gidiyorum diye o görevi ben alayım ben kendisiyle irtibat sağlayıp bize partimize çağırırım diyor olay budu onun dışında bir irtibatım yok. Şimdi o arada Behiç Gürcihan’ı sordular bana sorarken bir sürü insan sorarken Behiç Gürcihan bir tane daha Behiç Kılıç var onu da sordular. Şimdi beyin ben Behiç’i tanıyorum zaten oraya geç vakitti orada tanımıyorum da demedim ama isimler bir sürü isim gösteriyorlar isimler arasında atlamışım. Şimdi burda da bu arada şunu da söyleyeyim biraz konu harici olacak ama diğer arkadaşlar diyor ki bizim de savunmamız var sen hani savunmasını yarın bitir yani bir aceleye getiriyorlar bende ne kadar hızlı, yavaş anlatacağımı şaşırıyorum. Çok hızlı geçtiğimiz zaman konu anlaşılmıyor bunu sorayım Sayın Başkanım yarın devam edebilir miyim?”

Mahkeme Başkanı :”Pazartesi.”



Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Ama bu durumda mümkün olduğu kadarda ben yani bu gecede ne kadar geç olursa ben 12’ye kadarda olsa anlatırım yani zaman olarak bugün hiç değilse mümkün olduğu kadar anlatayım isterim Behiç Kılıç’ı oradaki isimleri pardon Behiç Gürcihan’ı oradaki isimler arasında ilk başta atladım ama daha sonra orda anlattım çünkü dedi aha burda bak notu var anlattım. Şeyi oradaki notları yine burda bir Emin Şirin lafı var Emin Şirin’de yine şöyle oldu Behiç Gürcihan bizim onu söyleyeyim Behiç Gürcihan ilk partinin kuruluşu sırasında ben kendisini internetten tanıyorum. Onun yaptığı bir toplantıya da gittim daha evvelden ama çokta fazla bir irtibatımız olmadı da kendisi 2023 olarak yani Cumhuriyetin yüzüncü yılına bir şeyler yapmak istiyordu faydalı bir şeyler. Daha sonra biz parti kurma çalışmalarında internetten duydu bir iki toplantıya katıldı daha sonra katılmadı o zamanki başkanımız olan onu bir gruba da yazdı. Parti içinde bir çalışma grubuna, teknik gruptu galiba kendisi toplantılara daha sonra katılmadı, gelmedi, irtibatımız koptu biz partiyi kurup partinin üyesi de olmadı, kurucusu da olmadı. Partiyi kurduktan sonra kendisi bir gün bana dedi ki ben Emin Şirin’i tanıyorum daha sonradan buradan öğreniyorum Emin Şirin’le kendisi bir tanışmış gazeteci olarak gidip. Sizin dedi partinize faydalı olur söyleyeyim mi? Bende dedim memnun oluruz Emin Şirin’i bildiğim kadarıyla basından bizim partimize gelse o zamanda milletvekiliydi. Mecliste partimizin de adı milletvekili ile Çağdaş Türkiye partisi bir milletvekili ile temsil ediliyor diye olur kendisi de kaliteli bir insan öyle anlıyorum halen de bu fikrim değişmiş değil. Dolayısıyla öyle bir konuşmamız geçti aldığım notlar var orda onu bana sordular onun dışında benim Emin Şirin’le bir ilişkim yok. Ama Behiç Gürcihan daha sonra bizim partiyle ilişkimize gelmedi hiçbir şekilde partiyle ilgili herhangi bir toplantıya da katılmadı ilk başka biz partinin adı olmadan yeni oluşum diye çalışmıştık. Yeni oluşum olarak bir iki defa görüştük ondan sonra bir deha gelmedi. Sayfa 649 şimdi tekrar hani bunu polis sahte belgeleri koydu diyorum ama ben bunun detayını anlatmıştım o 3. bölümde onun için bunların detayına girmiyorum orda anlattığım için. Yalnız söylediğim gibi aramalarda çok üstünkörü arama yapıldı zaten onlar koymuşlar ne koyacağını biliyorlar dolayısıyla daha sonra biliyorsunuz bu CD’ler üzerinde parmak izi istedik mahkeme heyetinizde bunu kabul etti. İşte Levent Göktaş’ın CD’si emanette bozulurca parmak izi de çıkmadı. Daha sonra bu araştırma iptal edildi. Benimde o sahte dedikleri CD’ler üzerinde parmak izimi araştırsalar bulamayacaklar sade evden çıkanlarda parmak izim olabilir diğer şirkettekileri zaten kullanmıyorum, genellikle elamanlar kullanıyor. Bende çok az bir kısmını baştan imzalamıştım, dolayısıyla onlarda parmak izim araştırılsa çıkmayacak. İlk başta ben 24 adet CD’yi imzaladım sonra diğerlerini diğer elamanlar imzaladı yine bu CD, DVD‘lerden bakıldığı zaman evden çıkan 16 ve 18 numaralı CD’ler boş veya DVD iş yerinden çıkanda 31, 69, 70, 89, 90 ve 96 ve 116 numaralı CD’lerde boş yani boş olarak iade edilmiş. Zaten o koydukları sahte olan CD’lerde onlarda muhtemelen boştu bilhassa 117’den o çok sırıtıyor ona da daha sonra geleceğim bir takımı onların bilgilerine benim bilgilerimde diskimden alarak oraya koymuşlar. Zaten bu CD’lere dolu bile olsa içlerine ilaveler yapılabilir. Ben burda bir konuşmamda şunu demiştim bilgisayarcı olarak biz müşteriye gittiğimiz zaman bilgisayara takla dahi attırabiliriz yani fizikken ben bu pardon takma attırmak hariç her işi yaptırabiliriz yani ben fizikken bunu alıp böyle döndüremem donanım olarak ama yazılım olarak içine her şey yaptırabiliriz. Zaten burda savunmalarda biliyorsunuz Birol Başaran bunu çok detaylı olarak gösterdi. Hüseyin Ersöz’de gösterdi avukat. Yani herhangi bir dosyaya istediğiniz tarihli istediğiniz kişi tarafından yazılmış gibi yapılan yapılarak dosya yüklenebiliyor, dosya değiştirilebiliyor ve her türlü işlem yapılabiliyor veya dosyanın içeriği değiştirilebiliyor bunları burda fiilen denemelerde gördük. Dolayısıyla o belgeler alınırken zaten hukuka uygun alınmadığı için sonradan mutlaka bir şeyler dolduruldu. Şimdi 649’da evet 5. paragrafta orda evet bazı listeler var 41 kişinin listenin tamamı daha sonra ben burasıyla burası tutmadı orda şaşırdım 49. Heh tamam buldum evet 649’un ortalarında oluyor sayfada orda diyor 129 kişinin diyor listesi var diyor ben baktım orda 41 kişinin var ama başka bir yerde 129 kişi diyor saydım 126 diyor. İddianamede değişik yerlerde değişik klasörlerde burda yazıyor 79. klasör sayfa 50’de var değişik bunlar bu listeler benimle hiç ilgisi olmayan avukat Kazım Özok tarafından 2 Nisan 2008’de yaratılmış. Daha sonra da Şafak Yürekli tarafından 7 Temmuzda üzerinde değişiklik yapılmış. Ben avukatı da, bu avukatı da tanımıyorum Şafak Yürekli’yi de tanımıyorum ama bana kişisel bilgileri yazmaktan kodlamaktan veya tutmaktan hakkımda dava açılıyor. Gazetelerde de yazıyor Hasan Ataman Yıldırım kişileri fişlemiş. Ben kimseyi fişlemedim etmedim. Bi de buradakiler Ergenekon sanıkları avukat Ergenekon sanıklarını tutmuş kodlamış zaten burada Sayın Haşıloğlu da sormuştu hatırlarsanız Birol Başaran’a senin Görol diye bir ismin var mı diye çünkü Birol’u 110. sırada yazmışlar 126. sırada da tekrar Gürol Başaran diye bir daha yazmışlar. Ben Birol Başaran’ı tanıdığımı söylemiştim biliyorsunuz. Dolayısıyla ben tanıdığım bir kişiyi listeye niye hatalı olarak yazayım bu bir. İkincisi zaten ek klasör dosyalarında söylediğim gibi burada listenin aslı var burada 79. klasörde. Orda bunları yazanlar kimler oldukları da belirli. Bunun benle hiçbir ilgisi yok. Bide bu listeleri daha sonra bir yerde yazıyorum yani incelediğimiz zaman mesela diyelim ki, Ahmet Tuncay Özkan ben Tuncay Özkan’ın Ahmet diye adı olduğunu bilmiyordum burada öğrendim. Orada hep kişilerin göbek adları da var yani veya ilk adları da var. Dolayısıyla ben hiç bilmediğim kişilerin bu adlarını da alıp nasıl yazarım ancak bunu bir avukat resmi çalışma için yapmış belli bu çok belli. Bende daha evvelden hiçbir şekilde kişilerin adlarını ilk adını da yazdığım yok öyle bir liste yok. Öyle bir çalışmam da yok. Zaten yazmam da kişiler hakkında yazacak olsam öyle bir şey yazmam. Ben avukat değilim ki yani niye bana onların ilk adları da lazım.daha sonra yine sayfa 649 da sondan yedi ve sekizinci satırlarda orda Kingston marka işte o flashdisk USB bellek Stormax hafıza kartlarından bahsediliyor. Bunları defalarca anlattım bunları benle hiçbir ilgisi yok hatta o kartı benim teknik müdürüm bile elektronik mühendisi bile ilk defa gördü o parçanın ne olduğunu anlamadı. Onu elemanların daha sonra tespit ettiklerini geri iade edildiklerini yani bize verildikten sonra tespit edildiğini anladık. Burada işte gizli bilgiler koymuşlar TSK’ya ait bilgiler koymuşlar ama bu arada bir takım herkes tarafından bilinen bilgiler de var. Artı bu TSK’ya ait gizli bilgileri de ek dosyalara koydular bütün herkese verildi buradan internette dolaşıyor madem bu kadar gizliydi niye bunlar bu şekilde açığa çıkarıldı bilhassa 18 Mart gemisinin bilgileri de var. Yani bir yerde savcılarda bu bilgileri aleni hale getirerek bütün dünyanın önüne koyarak bilhassa hem dostumuz hem zaman zaman düşmanımız deyim ben dost olarak görmek istiyorum Yunanistan’ı Yunanistan’a da istemediği kadar yani bilgi verilmiş oluyor. İstihbarat bilgisi bu çok yanlış. Evet biz bunları zaten hemen sahte olduğunu anlayıp daha evvelde belirttiğim burada da var Ankara Cumhuriyet başsavcılığı 2009/8745 dosya ile 16 Ocak 2009 da suç duyurusunda bulunduk. Burada Star televizyonunda da Uğur Dündar arena programında da avukat Serdar Öztürk de bu durumu açıklamıştı Levent Göktaş’ın avukatı. Biliyorsunuz o avukat da çok iyi çalışıyor diye arkadan onu da tutukladılar. Evet 650. sayfada sekizinci paragrafında ben gözaltına alınmadan altı gün önce 1 Ocak tarihinden yılbaşı oluyor Erdal ile başlayan var. Beş kişi ile onu da koymuşlar oraya. Ben yılbaşında söylediğim gibi herkese e posta gönderirim. Veya bazen cep telefonundan işte yılbaşı tebriki gönderirim. Ama bu kişilerden cevap gelemediği için veya görüşemediğim için beş kişi bunlar arkadaşlar bunları da yılbaşının ertesinde aramıştım. Burada önemli bir şey söyleyim. O zaman benim telefonum da telefon dinlemesine geleceğim. Benim telefonum ben tutuklanmadan evvel işte onu on gün filan yani 28 Aralık 2008 de izlenmeye başlamış TİB kayıtlarına göre veya mahkeme kaydı geldi. Dolayısıyla dinlendiğine göre orada gözükmüştür ben konuşmada da bir arkadaşımı aradığımda şöyle söylüyorum, diyorum, cep telefonundan beri arıyor diyorum cepten çok konuşmayalım ben seni normal telefonunu ver diyorum normal telefondan arıyorum. Bu iki konuşmada oraya girmiştir. Niye cep telefonundan normal konuşmaya geçtim onu da izah edeyim zaten bu telefon kayıtları tapeleri yok. Ben parti başkanı olduğum sırada çok fazla telefonu ve uzun süre herkesle konuştuğum için kulaklarımda halende var bir çınlama var onun için doktora gidip geldim burada da gittim halen hapta içiyorum o konuda. Kulaklara zararlı olduğu için cep telefonu mümkün olduğu kadar normal Türktelekomun hani telefonunu kullanmaya istiyorum. Hatta hanım bile evde telsiz telefon istemişti yok demiştim. Normal telefonu kullan o telsiz telefonlar da yine radyasyon yayıyor zararlı. Ama tabi bu tapelerim yok zaten gizli bir şey olsaydı oraya koyarlardı. Benim hiçbir tapem yok. Ben başka bir şey de düşünmeye başladım. Bu arada onu söyleyim. Muhtemelen diyorum beni uzun süre dinlediler. Baktılar ki bir şey bulamadılar son mahkeme kayıtlarında sade son dinlemeyi koyuyorlar tutuklanmadan kısa bir süre evvelkini. Çünkü diyecekler ki, sen yani mahkeme heyeti diyecek polise veya savcılığa siz bu adamı bu kadar süre dinlediniz hiçbir şey yok niye tutukladınız. Benim tutuklanma sebebim olarak şöyle düşünüyorum, başka subaylara gidecekler en kolayda o belgeleri benim şirketime koyup benim üzerimden öbür tarafa deniz subaylarına sarkacaklar diye acele beni o tarihte hemen yazıp son anda beni son anda listeye dahil ettiklerini düşünüyorum. Evet, sayfa yine 650 de sondan iki satır ve öbür şeyi geçtiğinde öbür sayfaya geçtiğinde orda flashbellekler var orda diyor ki polisin yaptığı üst aramasında bulundu diyor. Polis benim üst aramamı şöyle yaptı. Hiç ceplerime falan bakmadı. Ne zaman ki ben polisin masasında o iki tane sahte belleği görüp burada sizden çıktı deyince dedim sen bellek istiyorsan buyur dedim bakın şimdi de var bende cebimde ben önemli bilgileri cebimde taşırım. Şu bir tanesi iki tane var burada da hemen çıkardım bellekleri hemen bir tanesini unuttum üç adette bir tanesini cebimden iki tanesini de çantamdan, dur dedim çantam da burada. Aldım çantamdan da iki tane hemen masanın üzerine koydum. Buyur dedim bellek istiyorsan burada. Benim o belleklerinde hiçbir şey yok. Beni üzerimden polisin önünde çıktı gördü çantamdan çıktı. Çanda da yine polisle aynı oda da oturuyoruz benim odada oturuyor. Oralarda bir şey yok. Evet, sonra 651. sayfaya geçiyorum. Burada inceleme tutanaklarından bahsediyor. Şimdi bana konan belleklerde 49-50-73-37 ve 48 bunlarda 37-48-49-50 ve 73 bunlar da sahte bilgileri koymuşlar onları tespit ettim hemen. Bunlar CD. Daha sonra yine 652 de geçiyor sayfada DVD 117 var. Bu da sahte bununda sahte olduğunu çünkü bu şeylerde iddianameyi ben parça parça inceliyorum ek klasörleri inceliyorum inceledikçe ortaya çıkartıyorum. Yine sayfa 652 paragraf üçte orda şüphelinin üst aramasında bulunan diyor işte benim verdiğim esasında onların bulmadıkları eksport diye başlayan dosya var. Bu da yeni partinin Kartepe çalışmalarında. Bunu sordular orda akil adamlar var. Tabi daha doğrusu orda bana Kartepe’de burada bu çıktı demiyor. Bana sorulan soru akil adamlar var akil adamlar nedir diye soruyorlar. Bende durup dururken birden akil adam hiç aklıma gelmiyor. Sonradan öğreniyorum ki , bu ek klasörleri incelediğim zaman savcılığın bana orda sorduğu akil adamlar bunları daha sonra detaylı da anlatacağım. Benim o orda bulunan esasında Kocaeli Kartepe’de not dosyaları içinde aldığım notlar. Daha doğrusu orda slayt olarak gösterilip anlatılan onlar. Biliyorsunuz akil adam bir ülkede veya bir toplulukta bilge ada iyi insanlar doğru güvenilir bizde diyoruz ki, parti olarak partinin örgütlenmesinde çalışmasında akil adamlar olacak onlara da soru soracağız. Sorunlarımızı ordan halledeceğiz gayet güzel bir şey. Evet, bunu sanki biz terör örgütü örgütlüyoruz orda akil adamlara soracağız gibi bunu da bir suçlama olarak konmuş. Daha sonra 652 sayfada paragraf yedi ve sekizlerde burada XLS diye bir dosya var büyük harfle o küçük olması lazım. Bu internetten gelmiş 14 Nisan 2007 miting yürütme kurulu XYS diye. internetten de bizde bu kadar siyasi olarak bu işlerle ilgilendiğimiz için internetten göndermişler ama kimden gönderildiğini direk hatırlamıyorum. Bu 14 Nisan Tandoğan mitingini, mitinginin yürütme kurulu olarak galiba orda sekiz on kişinin ismi var. Telefonları var onları göndermişler. O resmi müracaatı yapan kişiler. Ha bunu sen mi yazdın. Bunu ben yazmam ben yazamam zaten. O dosya isimleri filanda benim kullandığım mantığa falan da uygun değil. Mesela burada görüyorsunuz yürütme derken yürütmeyi Türkçe ü harfleriyle yazmışlar. Ben ü harfi kullanmam. Bu direk internetten bana gelen bir dosya. Yine 652 de dijital inceleme ve değerlendirme raporu var. Ben yöntem olarak hep söyledim bu tip bilgileri oturup CD DVD’lere koymam. Sade evde az miktarda var orda da resimleri yapmıştım koymuştum ki, fotoğrafları hani ilerde resimler kaybolmasın etmesin hatıra olarak bulunsun diye. Bide pek DVD kullanmıyorum ben kendim çünkü DVD sürücüler daha yeni çıktığı için CD sürücüler her yerde çalışır. DVD sürücüde de çalışır ama CD’ler hem yeni hem eski sürücülerde çalışır. CD’ler daha eski dolayısıyla hem de daha ucuz olduğu için ben orda DVD kullanmıyorum ama mesela 117 numaralı DVD’yi kaptırmışlar. Evet ordan yine sayfa 652 de bir numaralı medya inceleme olarak bu 117 CD’den bahsediyor. Bunun içine söylediğim gibi bana ait dosyalarla ait olmayan dosyaları koymuşlar. Şimdi bu dosyanın içine bakarsak içinde rehberi boşluk 2008 nokta XLS diye bir dosya var. Evet ben orda genelde büyük harf kullanmam. Ortasında boşluk kullanmam. 2008 desem de rehber bunun tarihini yazarım. 2008 de hangi tarih. Bu tamamen benimle ilgili olmayan zaten bu dosyaların kimler tarafından yapıldığına falan baktığımız zaman benle ilgisi olmadığını gözüküyor. Yazanı bilgi nokta bakım demiş. Son save eden de orda beş altı yedi sekiz iki sıfır üç iki gibi bir ad vermiş benim hiçbir bilgisayarımda böyle bir numara yok. TUBİM diye bir şeyler yazmışlar. Bide bunu tutmuşlar yedek olarak diskim yedekler ataytprehber2008 altına koymuşlar. CD de peki ata’yı anladım ata ytp yeni Türkiye partisi ama yeni Türkiye partisi 2003 yılında olan bir olay. Benim 2008 yılında yeni Türkiye partisinin adına ordaki rehber diye bir takım isimleri oraya koymam mümkün değil. Yani saçma bir yere koymuşlar. Hem ben yedek alacağım hem alırken aldığım yedeği de saçma sapan bir yere koyacağım. Bu benle ilgili değil. Hem dosya 2008 yılına ait. Hem yeni Türkiye partisi 2003 yılına ait. 2003 yılına 2008’i niye koyuyum. Burada amiral general amiral sicil eş görev iletişim bilgileri vesair bir takım bilgiler var. Bunların benle hiç ilgisi yok. Bu tamamen dışarıdan yüklenmiş. Tamamen sahte. Şimdi o dosyanın içine yine tutmuşlar yedek olarak sanki orada buldular ataytpözel büro grup toplantısı. Özel büro grup toplantısı Erkut Ersoy’un yaptığı bir toplantı. Bu toplantıya katıldım 24 kişinin adı var benim de adım var. Bu toplantılar onu söyleyim gizil değil. Saklı değil. Onları o özel büro grubundan internette yayınlıyorlar hatta bu katılımcı listelerini yayınlıyorlar. Diyorlar şunlar şunlar katılıyor diye gönderiyorlar. Yani bu liste internette o grupta yayınlanan bir liste. Benim de maillerim arasında olabilir. Ama ben bunu zaten diskimde olan bir şeyi tutuyum niye başka ilgisiz hiç ilgisiz bu subay astsubay general amiral listeleriyle aynı DVD’nin içine koyuyum. Olacak iş değil. Evet daha sonra yine burada Behiç Gürcihan biz parti yemeği yaptık Behiç Gürcihan yemeğe geldi resmi var diyor. Sonra hatırladım listeleri falan gördükten sonra. Behiç Gürcihan iki tane yemek yaptık benim bu listeye baktığımda sonradan inceleyince anlıyorum hepsi aklımda değil zaten. Behiç Gürcihan bizim parti olarak yaptıktan sonra bir kokteyli daha doğrusu bir yemeğe geldi o yemeklerin birinde de 30 Ağustostaki yemek ona geldi. Yemeğin önünde önce kokteyli var sonra arkadan yemek var. Yemeğe katılmadı sadece kokteyle katılıp başka bir yere giderken uğrayıp kısaca bir kokteyle katılıp orda bir resim resmimiz var. Ondan sonra yemeğe katılmadan gitti. Dolayısıyla ben onu yemeğe katıldı olarak hafızamda kalmamış. Zaten soruyorlar yemeğe katıldı hayır diyorum. Ama kokteyle katılmış çünkü benim ek dosyalarda o yemeğin resimleri de var. Yemeğe katılanlar da masa masa orda resimler var. Olsa orada gözükür. Yine daha sonra orda yine 652 numaralı sayfanın sonunda madde 17 diye geçiyor tbtksnm.rar diye şifreli bir dosya var. Bu dosya TÜBİTAK’ındır zaten adından belli. TÜBİTAK bilimsel araştırma teknik araştırma kurumunun biz arge çalışmalarını yapıyoruz. Bu dosya araştırma kurumu tarafından yapılmış orda otomatik tarihi de var. 13.8.2009 demişim ama bu yanlış herhalde 2009 olmayacak, 2008 olacak. Biz internete bağlandığımız zaman TÜBİTAK’ın dosyasına giriyoruz. Orda bir program çalışıyor kendi makinemize de save ediyoruz. O arge çalışması için TÜBİTAK’a müracaatla ilgili bir dosyadır. Bu saklı gizli değil onun şifresi de isteseler onu da bulup verirdik. Daha sonra 653 orda madde 18 diye geçiyor en başında. Orda çtpfaks.txt diye bir dosya var. Bu dosyanın txt bide xls uzantılı olan iki tanesi var bu değişik yerlerde aynı dosya geçiyor. Bu şu çağdaş Türkiye partisi için dikkat ederseniz mesela ben burada ÇTP değil CTP diye yazmışım Ç harfini kullanmamışım kullanmam. Kullandığım listede bir takım isimler var. Şimdi o listeler içinde sadece akşam gazetesi Cumhuriyet gazetesinden başlayarak diğer kişilerinde adı geçiyor. Bu listeyi sonraki sayfaya koymuştum ama bunu internetten bakmam lakım şeyden ek dosyadan bakmam lazım. Burada Güler Kömürcü, Mustafa Balbay, Gürbüz Çapan gibi isimler var. Bu liste aşağı yukarı on beş yirmi kişilik yaptığımız şu, akşam gazetesini almışız Cumhuriyet gazetesini almışız ve sağdan soldan bir iki topladığımız listeyi aldık yazdık bunları gönderecektik faks gönderecektik partinin reklamı için veya partinin toplantılarını daha doğrusu zaman zaman beyanatlarımız oluyor onları göndermek için yapılmış bir liste. Fakat bilgisayara zaten txt ve xls olmasının sebebi şu, Excel olarak hazırlıyoruz txt haline çevirip ordan da faks gönderme programına aktarıyoruz. Program öyle çalışıyor. Fakat bir kere denemeye bakalım dedik aşağı yukarı yirmi kişi var çalışmadı iyi de çalışmadı çokta zaman alıyor boşver dedik sadece internetten göndermeye başladık. Ben bu listenin aslını bulup sonra gösteririm. Dolayısıyla hatta burada Gürbüz Çapan’a da ben soru sormuştum Mustafa Balbay da buradadır sormuştum onlar da hiçbir şekilde faks göndermedik öyle bir deneme yaptık olmadı. Şimdi biliyorsunuz Cumhuriyet gazetesinin internette sayfası var. Bu sayfaya girdiğiniz zaman basit kısımlarına giriyorsunuz her yerine giremiyorsunuz çünkü ben Cumhuriyet abonesi değilim yani bu sitenin diğer taraflarına girmek için abone olup numara alıp veya kendinizi tanıtacaksınız bir şifre alıp o şekilde girmeniz lazım. Bu da gazeteler genelde böyle yapıyorlar. Kimler nerelerden girdi hangi isimler bizle ilgileniyor bunları tespit etmek için. Ama galiba şimdi paralı olmuş duyduğuma göre. O zamanda paralı mıydı bilmiyorum ama. Yani beni internet şey üzerinden Cumhuriyet gazetesi Mustafa Balbay ile bağlamaya çalışıyorlar ama ben Cumhuriyet gazetesinin internet abonesi de değilim. Gazete okuyor musunuz gazete sayısını dışarıdayken çok az okuyup genellikle televizyon haberleri ve vaktim yok zaten ve de şirkette de gazeteyi yasaklamıştık bir yerde ben baş olarak okursam herkes okur şirketin gazete okumaktan iş yapamaz hale gelir. O bakımdan ben internet üzerinden mümkün olduğu kadar olayları takip ediyordum. Birde akşamları televizyondan haberleri izleyerek o şekilde izlerim. Yani benim Cumhuriyetle de bir ilgim yoktur. Mustafa Balbay ile de bir ilgim yok burada tanıştık. Yine orda 19 numara olarak evet sayfa 653 de 19 numara ben İlyas Çınar’a bir e posta yeniyıl için göndermişim. Birde parti kuruluşunda reklam için herkese gönderdiğimiz Oktay Yıldırım’a giden bir e posta var 2005 yılında. Daha sonra yine yeni oluşum için taksim Nipon otelde bir toplantı yapmıştık adı yeni oluşum. Behiç Gürcihan da bilim ve teknoloji komisyonu olarak geçiyor ama bunu o zamanki başkan Metin Bozkurt vardı o yazdı. Bu çalışsın dedi ama o bir kere toplantıya geldi bir daha gelmedi. Ondan sonra bir ilişkimiz olmadı. Daha sonra Birol Başaran olayını belki burada tekrar anlatmaya gerek yok ama Birol Başaran’ın konuşmasında savunmasında konuşulmuştu. Ben Birol Başaran’ı 1995-98 yılları bu Unix kullanıcıları derneği dernekte tanıdım. Kendisi kaliteli biri fakat kendisiyle özel veya siyasi bir toplantımız olmadı bide ben dernekte başkanlığım sırasında değil ben başkanlıktan ayrıldıktan sonra onlar geldi. Hemende değil aramızda başka bir yönetim var daha sonraki yönetimde onlar yani aramızda bir başka yönetim var. Ben Birol’ların yönetimine vermedim teslim etmedim. Ama dernekte de Yasemin Çelik diye bir arkadaşımız var. Derneğin sekreteri olarak veya yöneticisi gibi oldu artık yani derneklerde. Dernek koordinatörü olarak adı geçiyor. Bu bana yılbaşından evvel tam yılbaşı üstü aradı Ataman böyle böyle Birol tutuklu o bir web sitesi yapmış Birolbaşaran.com buraya girip bir şeyler yazar mısın dedi. Cep telefonumdan ve muhtemelen de bu benim konuşmam dinlemeye takılmış olabilir. O günlerde oldu. Bende tuttum 3 Ocak 2009 tarihinde yazdım. Sevgili Birol Başaran seni ilk yıllar evvel Unix işte bilgisayar kullanıcıları derneğinde tanıdım. Doğru dürüst sözüne güvenilir biri olarak hep taktir ettim. Senin bu olayda hiç ilgilin olmadığını düşünerek en kısa zamanda tahliye olacağını ümit ediyorum her zaman Atatürk yolunda yürüyeceğiz. Sevgilerimle Ataman Yıldırım diye yazdım. Bu çıkmadı bir iki gün sonra girdim baktım çıkmayınca bir daha yazdım ayın 5’inde bir daha yazmışım yine benzer şekilde unuttuğum için benzer ifadeleri ikinci defa tekrarladım. Daha sonra bir gün sonra mı ne girdim muhtemelen çünkü buraya girilen bilgileri avukatı kontrol ediyor ondan sonra devreye alıyormuş. Onun için benim yazdığım hemen çıkmıyor. Çıkmış. Şimdi böyle bir örgüt olsa ben Birol ile aynı örgütten olsam. Ben o kadar salak mıyım tutacağım Birol’a kendimi deşifre edeceğim o şey web sitesi de Birol da içeride o sırada mutlaka izleniyordur. Yani böyle bir örgüt çalışması vesaire yok. Zaten o gün konuşmalarda söyledik o Kadıköy ADD’de ayrılmış ben daha sonra bir sene sonra veya iki sene sonra neyse Beşiktaş ADD’ye üye oldum. Yani benim onla hiçbir ilişkim olmadı. Ondan sonra sayfa 653 orda 37 numaralı CD’nin içeriği diye geçiyor alt tarafa doğru o sayfanın altına doğru olan kısımda. Bu içeriğin tamamı sahte. Bir tane orda var devgenç. Devgenç ile ilgili bir dosya koymuşlar. Ben hayatım boyunca devgenç ile işçi partisiyle veya başka sol derneklerle veya partilerle ilişkim olmadı. Sosyal demokrasi olarak daha evvel söyledim hangi partilerde bulunduğumu. Ama bu partilerle ha bu adam solcudur buna kaptıralım diye işçi partisi devgenç ne varsa koymuşlar. Peki benim işçi partili herhangi biriyle şimdiye kadar bir telefon görüşmem var mı bir bağlantım var mı? Yok. Ondan sonra bir dosya. Başkanlıktan gelen isimler nokta xls demin söyledim. Excel dosyası yapıyorlar Excel dosyasının içine Koray Özyurt ile ilgili zaten dosyayı burada veriyorum ben 79. klasör şurda diye detayları var. Orda onu Koray Özyurt diye biri save etmiş. Ben Koray Özyurt’u tanımam. Altında bir maddeye geçiyoruz. Şule ablaya mektup nokta doc albay Koray Özyurt göya yazmış Doğu Perinçek’e bu mektubu. Deniz kurmay kıdemli binbaşı Koray Özyurt’un biyografisi de bir şeyde buldum klasörde ek klasörlere koymuşlar o 1990, 1985 yılında deniz harp okulundan mezun yani ben deniz kuvvetlerinden ayrıldıktan bir sene sonra o harp okulundan mezun oluyor. Aynı zamanda bahriye de dahi bulunmamışız ben okulda da bulunmadım harp okulunda. Yani öğretmen olarak filan bulunmadım o tarihlerde. Benim öğrenciliğim çok eski. Hani bir laf var damdan düşenin halinden ancak damdan düşen anlar diyor. Ben dolayısıyla burada damdan düştüğüm için burada buradaki tutukluların halini nasıl sahte belgelerle sahte cephanelerle kurduklarını burada anlamış oluyorum. Bir de dediğim gibi bu başkanlıktan gelen isimler birkaç yerde daha geçiyor detayları var. Onun içinde biri birinle konuşmuş şöyle yap böyle yap diye. Böyle bir konuşmayı alıp da Excel dosyasına yazılıp da başkasına gönderilir mi hiç olacak iş değil aklım almıyor. Niye ben tutacağım böyle bir dosya olsa bunu niye alıp CD’ye koyup saklayacağım. Mümkün değil. Yine 3 numaralı başka bir CD sayfa 654. 48 numaralı CD, bu da tamamen CD işçi partisi ve burada adı geçen Mehmet Adnan Akfırat’la hiçbir ilişkim yok ben bunları tanımıyorum. Yani Adnan Akfırat’ı tutuklandıktan sonra burada adını duymaya başladım okudukça. Yine alevi olayıyla ilgili daha evvelde anlattım. Alevi olayıyla ilgili bir takım belgeler koymuşlar oraya işte Çetin Doğan’ın adı var. Ona gıcık olan Hasan Celal Güzel tarafından basın toplantısında dağıtılmış olan yazılar var. Aydınlık dergisi haber yapmış fotokopilerden taranmış koymuş onlar okunmuyor bile. Başka bir yerde daha iyi okunaklı halinde polis yazmış ordan okudum. Ne olduğunu anlamaya çalıştım. Bunlar esasında bu tarafın balyoz vesaire uydurması. Çetin Doğan’a saldırı için onun yapmışlar alt yapısını. Yine devgenç ile ilgili tüzük diye devgençin tüzüğünü koymuşlar. Bu benle hiç alakası olan bir şey değil. Söylüyorum tekrar tekrar benim işçi partisi devgenç veya o tip kuruluşlarla şimdiye kadar hiçbir ilişkim olmadı sıfır. Bununla ilgili bir şey ispat etsinler ortaya çıkarsınlar ben kafamı keserim. Yine daha sonra 50 numaralı CD sayfa 654-55-56-57’ye geldiğimiz zaman orda 4 numaralı medya diye geçiyor. Bunun içinde bunu da tamamen 50 numaralı CD sahte içinde hrg.xls diye yazmışlar. Bunun içine ben mesela isim versem Ergenekon dokuz sekiz sıfır dokuz gibi bir isim veririm. Tarihini veririm bir şeyini veririm. Veya Ergenekon hrg sıfır dokuz agu ağustos anlamında nokta sıfır dokuz diye isim veririm. Bu isimler veya benle ilgili değil. Zaten bu dosyalara baktığımız zaman ek dosyalarda yazan çizen kimler olduğu belli. Benle alakası olmadığı belli. Yine orda avukat Kazım Özok burada bir sürü tarihi şey olduğu için bunları tek tek okumuyorum bunları yazılı da vereceğim sizin önünüzde de gözüküyor. Ha bu arada şunu söyleyim ben olmazsa bunu en kısa zamanda veya bugün de olabilir burada anlattıklarımı veya anlatacaklarımın hepsini CD’ye burada çekip verebilirim. Çünkü hazırlıksız geldiğim için veya bilgisayara ordan USB’den de verebilirim. Avukat Kazım Özok’un işte bilgileri anlattım. Bunları sanki D diskinden alınmış gibi koymuşlar değiştirme tarihleri vesaire haa burada bir tane bir şey var 76. klasör pdf, pdf 83 kesme 203 de yazan avukat Kazım Özok oluşturma tarihi var 2.4.2008. En son kaydeden 7 Temmuz daha sonra Şafak Yürekli. Fakat burada çelişki var yani Nisan 2008 de Kazım Özok yaratıyor. 7 Temmuzda da avukat Şafak Yürekli değiştiriyor. Bir saat sonra da avukat Kazım Özok dosyayı aynı saniyede sıfırdan yaratıp değiştiriyor. Bunların da adreslerini koydum. Yukarıda da var ben şimdi buradan aşağı indim ama mavi ile işaretlediğim kısmın tamamını incelediğimiz zaman burada bir terslik var. Başka bir dosyada da evet bu dosyanın oluşturma tarihinde tekrar Özok’un sanki D diskinden alınmış gibi değiştirme tarihi 7 Temmuz, 7 Temmuz halbuki aşağıda da 7 Temmuzda 2008 de bunu Şafak Yürekli yazmış oluyordu. Yani bir o yazıyor bir o yazıyor bir öbürü diye böyle yanlış şeyler yapmışlar. Ben bazı incelediğim zaman gördüm. Esasında bu iddianameye yazdıkları buradaki tarihler onların resmini çekip koymuşlar. Gerçek bilgileri koymamışlar oraya koydukları bilgiler şunlar. Muhtemelen bir program yapmışlar o programa elle dolduruyorlar. Bugün hazırlıklı olmadığım için ben yarın veya öbürsü gün gösteririm onların detaylarını, mesela tarih kısmında alfabetik karakter var orda isim geçiyor. Tarih içinde program alfabetik karakter geçiremez. Bir isim olmaz. Bunlar tamamen bir program yapılıp elle doldurulup ordan sonra buraya konmuş. Yani gerçek bilgiler copy edilerek iddianameye konmamış. Yine bu listeye bakarsak listede dediğim gibi ben kişilerin ilk adlarını değil mesela Sinan Aydın Aygün’müş ben bunu ilk defa burada duyuyorum. Sinan Aygün diye ben bilirim. Mustafa Ali Balbay, Mustafa Balbay ben olsam yazsam yani bunun gibi bir sürü örnekler verdim. Dolayısıyla bu listenin benim tarafımdan yazılmadığı benim tarafımdan daha evvel Birol Başaran, Gürol Başaran olduğu gibi yanlış yazıldığı böyle bir şey olsa ben o kişilerle irtibatta olsam ya gönderdiğiniz bilgi yanlış olmuş doğrusu budur diye onlara bir e posta gönderirdim. O da yok öyle bir şey de yok. Ben ilk defa bunları savcılıkta duyuyorum. Daha sonra da iddianamede görüyorum. Bunlar benle hiç ilgisi yok. Daha sonra 657. sayfanın sonuna doğru yeni master plan devletin yapılandırması var. Bunları ilk defa görüyorum. Notdök diye bir şey var güya Mehmet Zekeriya Öztürk, Şafak Yürekli bunlar bunlarla ilgili notlar var. Ben bu kişileri hiç duymadım daha evvelden. Den nokta xls diye yine Şafak Avukat Kazım Özok tarafından yazılmış bunu söylemiştim daha evvel biliyorsunuz avukat Kazım Özok askeriyeden ayrılmış bir hakim şimdi dışarıda avukatlık yapıyor. Muhtemelen nerede olduğunu da bilmiyorum buraya gelen bir avukata sorup ordan öğrendim. Muhtemelen kendisi buradaki askeriyedeki subay astsubaylar hakkında onların disiplin cezaları ile mahkemeleriyle ilgili kendine tuttuğu bir not. Bunu buraya koymuşlar. Herhalde Şafak Yürekli ile bir ilgisi var mı yok mu onu da bilmiyorum. Şafak Yürekli’yi de en son yazdı deyip bir yerden bulup çalmışlar veya uydurmuşlar. Onu da bana koymuşlar ordan da Şafak Yürekli’ye gittiler. Yine sayfa 658-59-60’a geldiğimiz zaman tdy.ppt diye bir şey var. Türkiye devriminin yolu bu işçi partisiyle ilgili bir takım şeyler var. Doğu Perinçek galiba yazmış etmiş. Hiç onlarla bir ilgim olmadı. Daha sonra 660 da sayfada şüpheli Ataman Yıldırım’dan elde edilen bu belgeler daha çok taban yaratmak oluşturmak söylem için İlhan Selçuk Doğu Perinçek’ten elde edilen gizli hiç kimseye gönderilmeyen bölümlerin gerçek amacı örgütün üst düzey sorumluları sunulmak üzere hazırlanmış diyor. Şimdi bu ifadelere göre ben örgütün üst düzey yöneticisiyim. Halbuki, ben burada üyelikle suçlanıyorum. Bu da saçma. Yani üstte söylediğiyle suçlama yanlış. Ben örgütün üyesi değilim olmayan bir örgütün şimdi örgüt deyince sanki varmış gibi oluyor. Olmayan bir örgütün ne üyesiyim ne de üst düzeyim tamamen bunlar saçma. Benim İlhan Selçuk ile de herhangi bir ilişkim olmadı. Gazeteyi de zaten takip etmiyorum evet burada yazıyorum bu yüz lira karşılığında bir yıllık bağlanma ücretiyle demin söylemiştim e gazeteye bağlanılabiliyor. Bunu da yeni öğrendim. Ama benim öyle bir üyeliğim yok. Bunlar tamamen polis tarafından konmuş ben dediğim gibi gazeteleri okuyamadığım gibi vakitsizlikten gerek Cumhuriyet gerek aydınlık dergilerini alıp okumuş değildim ama şimdi tutuklandıktan sonra içeride minimum sekiz bir ara on dörde kadar çıktık şimdi on gazete okuyoruz. Değişik gazeteleri alıp bunların hepsinden burada da bir sürü var gazetelerden toparladığım veya yazılı iddianame savunmamda da var toparladığım bilgileri de kullanıyorum. Yani bu kadar gazeteyi inceliyorum. Bilhassa Ergenekon’la ilgili. Benim düşüncem bize çamur atan bu komployu kuranlar gerçek suçlular dışarıda onlar ve işbirlikçileri adalete hesap vermelidir. Daha sonra sayfa 660 burada tabi benim çok uzun gösterirken bir sürü sayfalarda kodlamalar var kişilerin. Hiç tanımadığım kişiler. Bunları da geçtim sayfa 660’a. Evet, burada 660 da sayfa 661 de başlıyor milliyetçi inisiyatif diye bir yahoo grup var ordan gelen bir e postada şimdi yahoo ve e mail gibi gmail gibi bir sürü postalar geliyor. Bunların hepsini de okumuş değilim. Bazen okuyamadıklarım da oluyor. Neticede burada Kocatepe de Türkiye ittifakı diye 28 Ağustos 2005 tarihinde yapılmış gruba gönderilmiş benim şahsıma değil. Gruba gönderilmiş o alt tire Ozansoy diye birisi bu O’nun da ne anlama geldiğini bilmiyorum. Yani tanıdığım bir şahıs değil. Bu şahıstan adresi de kuvaimilliye@kuvaimilliye.gen.tr böyle bir yerden gelmiş bir e posta var. Milliyetçi inisiyatif grubuna gelmiş benim şahsıma değil. Burada 26 Ağustosta Kocatepe de toplantı yapıldığı Kocatepe üniversitesinde afyon da eğitim yapıldığı paneller yapıldığı örneğin burada Rauf Denktaş’ın Kuzey Kıbrıs kurucu cumhurbaşkanı Turgut Özakman vesaire yazarlar konuştukları bu e postayı da burada okumak isterdim ama detayına gerek yok bunlarla ilgili bilgiler var burada. Biliyorsunuz her yıl 26 Ağustosta bu tip toplantılar yapılıyor, anma toplantıları. Burada da gazeteden aldığım 27 Ağustos 2009 da gazetelerde bu konularla ilgili bu sene posta gazetesi diyor ki on bin yürek Ata’nın izinde zafere yürüdü. Aynı bu tip toplantılar eğitimler yapılıyor. Birçok insan katılıyor. Buraya AKP’liler de katılıyor. AKP’li kişilerde Burhanettin Çoban katılmış oranın garnizon komutanı katılmış vesaire bir sürü insan on dört kilometrelik yolu yürümüşler. Bununla ilgili bilgi benim bilgisayarımda gruba gelmiş şahsıma da değil. Buraya iddianameye girmiş. Niye bunu yazmışlar. Niye Kocatepe bunlara ters geliyor. Niye kuvai milliye niye insanlar yürüdü onu on bin yürek bu sene de yürümüş zafere niye bunu buraya koymuşlar iddianameye bunu aklım mantığım kesinlikle almıyor. Ben vatanımı seven biriyim burada da bu kadar kişi vatanını seviyor. Bunun içinde AKP’liler de var. Bu sene bak çevre orman bakanı Veysel Eroğlu da yürümüş. Vali Haluk İmga da yürümüş. Belediye başkanı yürümüş. Bana gelen haberde benzer şekilde 2005 yılına ait. Yine yeniçağ gazetesinde de benzer haberler var. Yine daha sonra gazetelerde var. Biliyorsunuz albay Reşat Çiğiltepe de intihar etmişti. Zamanında alamadı diye. bunlarla ilgili bunları kısa geçiyorum. Şimdi demek oluyor ki, bu tip kutlamalara devlet ve vatandaş katılıyor. Bu tip haberlerin iddianamede bulunmasının sebebi nedir. Mevcut hükümette destekliyor bunu. Daha sonra sayfa yine 661 de 29 Ağustos 2005 tarihinde generallerin Demirel’den ricası diye bir e posta var. Kemalin ordusu adresinden gelmiş. Ekosiyaset yahoo grup nokta com adresine gelmiş. Bu benim şahsıma gelmiyor. Ekosiyaset grubuna geliyor. Bu yazının içinde bu yazı da ek klasörlerde var. İsmail Hakkı Karadayı’nın adı geçiyor. Diyor ki, liderliğini Genelkurmay başkanı eski başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın yaptığı askeri grup önce toplantı yapmış sonra Demirel’i ziyaret etmiş. Haaa şimdi anlıyorum. Bu benle ilgili değil ama niye konuyo. Hep beni köprü olarak kullanmışlar. İsmail Hakkı Karadayı’ya bir ara bir numara diye adı geçiyordu ya çamur atacaklar ha Ataman Yıldırım da çıktı dosyası deyip buraya konmuş. Bu dosyayı yazan kişi kemalinordusu@yahoogrup.com kim olduğunu bilmiyorum. Adı belli değil. Bu provokatör de olabilir. Kim olduğu belli değil niye bunu yazmış. Öyle geliyor ki o tarihten beri bu komployu hazırlayanlar hazırlamış. Bu şekilde gitmiş. Yine ben bu e maillerde galiba emin değilim yüzde yüz ama böyle bir kişi bir gruba attığında bir şey yazıyor başka bir gruba başka türlü yazıyor bende iki grupta olduğu için böyle bir kişiyi yakalayıp onun hakkında böyle bir yazı yazmıştım. Benim e postalarım bilgisayarlarım elimde olsa bunları çıkartıp koyarım. Yine PKK terör örgütü internetten gelen bir şey var. Demokrasi platformunda platforma attığım İlyas Çınar’a giden benden yazı var. Orda bir şey yok suç unsuru yok. Sade İlyas ile bağlantısı var diye. yine başka iddianamede yine bulunan e postaların dökümlerini incelediğimiz zaman Behiç Gürcihan’dan internetten gelen e postalar var. Çağdaş Türkiye partisinin kuruluşuyla ilgili benim herkese gönderdiğim Behiç’e de gönderdiğim hatta Birol’u da davet ettiğim bir yazı var. Birol da konuşulmuştu. Faks listeleri daha evvel anlattım. Bunlar tekrar buradan geçiyor. Olay bu daha evvel yine miting uygulama esasları ha bir de burada 14 Nisan Tandoğan mitinginin uygulama esasları var. Bu da yine internetten gelen bir doküman. Evet sayfa 664 bana da çok fazla bilgi koydukları için bunların cevaplarını vermek durumundayım teker teker veriyorum. Hızlı geçtiğim için arada atladığım bir şey olursa onları da çapraz sorguda veririm. 664 evet, burada vodafone.doc diye bir dosya burada da deniz subayların bir kısmı subayların adı geçiyor. Son yazanda Murat Ünlü o meşhur belgesi bulunan Murat Ünlü. Küfürlü bir konuşma var. Birine bir kere benim konuşmam küfürlü konuşmam kimseyle burada Levent albayım gayet yakından biliyor kaç aydır beraberiz on dört aydır de Murat Ünlü benden de küçük küfürlü herhangi bir şeye konuşması yazması böyle bir şeyi alıp göndermesi benim de bu küfürlü konuşması konuşmayı alacağım doc dosyasını alıp saklayacağım. Şimdi burada dikkatinizi çekmek istiyorum burada bir yanlışlık var dosyada. Bu önemli. Şu mavi ile işaretlediğim kısım. Bu konuşma düzmece bir kere. Zaten doc dosyasını konuşma niye yazılmış ayrı dava da diyor ki, deniz altıcı kurmay binbaşı Serdar Y. Y’nin yanaşık olduğunu anladım. Daha sonradan onu ben tespit ettim. İçerideki Hayrettin Ertekin de teyze çocuğuymuş. Hayrettin Ertekin ile biz aynı koğuşta kalıyoruz. Ancak bu kişi 2003 yılında binbaşıymış. 2006 yılında albay olmuş. Hayrettin Ertekin de 2008 Ocakta tutuklanmış. Yani Hayrettin Ertekin içeride olduğu zaman, içerideki teyze çocuğu var ya, Hayrettin Ertekin teyze çocuğu diyor. Binbaşı söylemiş diyor halbuki bu kişi iki senelik albay. İki senelik albay için arkadaşı binbaşı diyor. Onun için bu belge sahte. Bunu da benim şansıma Hayrettin Ertekin ile aynı koğuşta olduğum için tespit ettim yoksa bulamayacaktım. Bu dolayısıyla bu belgelerin sahte olduğu çook açık olarak ortada bilmiyorum anlatabildim herhalde. İki senelik albaya konuşurken deniz altıcı kurmay Serdar Yanaşık diye söylüyor. Tertip merkezi konuşmasında işte bu bilmem ne kafalı onları es geçiyorum. İşte uygun temaslar küfürle karışık bir takım senaryolar filan bunları yazmışlar. Bu tamamen sahte. CD’si sahte bırak içindeki bilgi de sahte. Polisler orda atlamış. Bu storemax’ın içinde yine bir takım dosya adları vardı onlarla da ilgili bakim, bu değil, ben bir dosya hazırladım da onunla ilgili onu da. Neyse onu ben bulup size veririm. Şurada bir yerde olacak şimdi vakit kaybetmeyelim. Bunun içine konan dosyaları benle ilgili değil dedim. Bunları İTÜ de çıkarttırdık daha doğrusu ben tutuklandıktan sonra bunu geri verince şirkete şirketindir diye şirketin disklerini verirken o sahte ve sadece bellekleri vermişler. Kızlarım da İTÜ de bunların içeriğindeki bilgileri çıkartıp onu Genelkurmaya gönderildi avukatım vasıtasıyla bunların benle hiçbir ilişkisi yok. Onları vereceğim size sonra. Daha sonra örgütsel irtibatlar kısmı var.”

Mahkeme Başkanı:" Efendim oraya orda kalınız lütfen. Orda bitiriyoruz.”

Sanık Hasan Ataman Yıldırım:”Şimdi başkanım yani hem devam edebilirim hem de yarın yapabilir miyim nasıl.”

Saatin 18:35 olması karşısında sanığın sorgu ve savunmasının tespiti işlemine bugünkü oturuma mahsus olmak üzere son verildi.



GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.

Oturuma 09.04.2010 Cuma günü saat 09:00’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara verilmesine oy birliğiyle karar verildi. 08.04.2009



BAŞKAN 20909 ÜYE 28298 ÜYE 37266 KATİP 128041


Yüklə 371,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin