koroz f. horoz
korozdon-, horozlanmak, kunuım satmak.
korozdonuu. kendini beğenme, tekebbür, azamet.
korpus, r. gövde
korrektor, r. musahhih.
korrektura, r. tashih provası, tashih,
kors, 1. çatırdı ve kıtırdıyı taklittir; kors-kors külot: kahkaha ile gülüyor; 2. başkalarına karşı kaba ve patavtsız; korş kişi: kaba ve pata vatşız adam.
korsulda-, 1. davudi ses çıkarmak; 2. hırlamak;3. gümbürdemek; 4. mec. kaba konuşmak .
korsuldak, (ses hakkında) alçak, davudiye çalan.
korsuldoo, işs. korsıulda-'dan.
korsun-, hakarete duçar olmak, hor görülmek.
korto (= kende) kısa 'boylu, cüce.
kortoğoy — korto.
kortonğdo-, hareketlerinde kısa boylu şişmana, cüceye benzemek.
kortoy-, kısa boylu şişman ve cüce görünüşünde bulunmak.
kortuk, 1. tesadüfen enenmeden kalan koç; koydu kortuk fomzat ats. koyunu kortuk bozuyor; 2. = korto.
Dostları ilə paylaş: |