sebepker, müsebbip, âmil; sebepker bol-: sebep olmak, sebebiyet vermek.
sebeptüü, sebepli, neticesinde; mıltığım cok sebeptüü: tüfeğim olmadığından dolayı; ooruğan sebeptüü: hastalık yüzünden.
sebildüü, (destanda) süslü, bezikli.
sebin-, kendi üzerine serpmek, püskürmek; atır sebin: kendi kendine ıtır sürmek.
sebüü, serpme, saçma.
sebüüçü, ekici; sebüüçü maşina: tohum ekme makinası.
sedep, a. sedef.
seelik-: eelikkenden seelikti: aşırı derecede heyecana geldi.
seep, sep- III’ ten gerundif.
seer I, 1. Çin Türkistanında çınğ’ ın (bk. çınğ I) 1/16 ine muadil olan ağırlık ölçüsü; 2. sar, sara; Çin Türkistanında bir sikkedir (gümüş sar takriben 1 ruble 60 kopik veya 1 ruble 70 kapik kıymetinde oluyordu).