A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə1708/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   1704   1705   1706   1707   1708   1709   1710   1711   ...   1828
töröçül, es. bürokart.

töröçülük, 1. beylik, bey tavırları; 2. es. bürokratizm.

törölö-, törö gibi muamele veya hareket etmek (bk. törö I).

törölöş-, bürökratlaşma. törölük. beylik. bey tavırları.

töröön, eröön sözünün tekidir.

törösü-, beylik taslamak, azamet satmak.

töröt, doum, doğurma; töröt üyü: doğum evi.

törsögöy = torsoğoy.

törsönğdö- = torsonğdo.

törsöy = torsoy.

tört, dört.

törtkül, 1. dört köşeli. murabba: buruş törtkül mat.: bozuk murabba: 2. kale. hisar; törtkülün tört kat uruptur folk.: kendisine dört sıra kale inşa etti.: 3. şehir yeri (eski bir meskun mahallin haberleri); buzulğan eski törtküldöy atanğdın şaar-kalası folk. babanın şehri bir harabeye benziyor.

törtöö, dört tane.

törtültük, (karş. ekiltik) dört adet yerine geçen.

törtülük, dörtlük.

törtünçü, dördüncü.

töş, 1. göğüs. döş; calanğ töş: yaman, şiddetli; töş carı: bir metre kadar uzunluk ölçüsü (uzatılmış kolun parmak uçlarından göğüsün yarısına kadar); 2. dağın eteğinden birparça yukarı kısmı; yamaçın aşağı kısmı; töş tayan, bk. tayan.

töşö-, döşemek, sermek; taş töşö-: taş döşemek (mes.. sokağa); may töşö mec.: kandırmaya çalışmak. töşök, yatak; töşök canğırt-: 1) yatağı yenilemek; 2) mec. tekrar evlenmek; töşök salar es.: yeni evlilere yatak düzmek mukabilinde verilen hediye; töşök talaş: toprağa adamakıllı gömülen ipi çekip çıkarmak (bir düğün adetidir); töşök tart-: yatakta yatmak (hasta hakkında); hastalanmak; bir ay töşök tartıp cattım: bir ay yatakta kaldım (hasta yattım).

töşöl-, 1. döşelmek, serilmek (teğelti hakkında) taş töşölgön köçö: taş döşelmiş sokak; 2. meleke kesbetmek; töşölgön cazuuçu: tecrübeli muharrir töşölgön corğo: çok koşarak meleke kesbetmiş olan yorga.

töşön-, bir nesneyi, döşek, sergi olarak kullanmak.

töşönçü, döşek: yatak; töşöngön töşönçünğ barbı?: serecek bir şeyin var mı? töşönçü-orunçu bk. orunçu.

tötö, doğru, düz; tötö col: doğru yol; tötö bar-: doğru. kestirme gitmek.

tötögö kırmızı ve beyaz keçe parçalarından dikilen, obanın dış tarafından tuurduk (bk. tuurduk I) ile üzük’ün (bk. üzük I) birleştiği yerin birparça yukarısından geçerek. obayı kuşatan şerit şeklindeki süs; tötögö baştık es.: beyaz ve kırmızı keçe parçalarından küçük torbalar şeklinde dikilen ve obaya uuk (bk.)’ların uçlarına asılan tezyinat.

tötölö-, doğru yönde hareket etmek; tötölöp ayt-: uzatmadan söylemek doğru söylemek.

tötön, hayranlık ve taaccup ifade eden kelimedir; tötön cakşı: gayet iyi; tötön oşondoy kılsa eken!: böyle yaparsa ne iyi olurdu!; tötön alardın kiçinekey baldarın kötsönğ!: sen onların küçük çocuklarını görseydin (ne şeker şeylerdi

onlar)!.


tötöp, teselli. avunma, rahatlanma; könğülgö tötöp emespi? kalbe ferahlık değil midir?; anı köönümö tötöp kılıp alıp cürömün: kalbimde onun hakkında çok iyi hatıralar taşıyorum.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1704   1705   1706   1707   1708   1709   1710   1711   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin