türsüldök, 1. ayak patırtısı çıkaran: 2. ayak patırtısı; 3. mec. çırpınan (korkudan); koyon cürök türsüldök, korkoğunğ mında kalınğar folk.: hop eden tavşan kalpli korkaklar burada kalsınlar.
türsüldöt-, et. türsüldö-‘den.
türt-, dürtmek, itmek, közgö türtüp körsöt-: göze dürterek göstermek (birisinin dikkatini çekmek).
türtkönsü-, dürter gibi gözükmek.
türtkü, dörtme; türtkü ber-: harekete getirmek.
türtkülö-, mütemadiyen dürtmek, teşvk ederek birkaç defa itmek.
türtkünçü, dürtücü. muharrik; türtkünçü bolup oturğan sebep: teşvik edici sebep.
türtkünçük, 1. hor görülen, herkes tarafından hakaret gören, itilen, kakılan; 2. mec. öksüz, yetim.
türtüü, işs. türt-‘ten; bir türtüü menen: bir dörtmekle, bir darbeyle.
Dostları ilə paylaş: |