tüşümdüü, karlı, iyi mahsüllü.
tüşün-, anlamak, kavramak.
tüşünbööçülük anlamama, anlamazlık.
tüşünböstük, anlamayış, anlaşamamazlık, sui tefehhüm.
tüşündür-, anlatmak, izah etmek, izahat vermek.
tüşündürgüç, anlatıcı, müfessir.
tüşündürmö, izahat; tefsirat.
tüşündürül-, pas. tüşündür-‘den.
tüşündürüü, anlatma, kafasına sokma.
tüşünğkü, düşük, inik; könğülü tüşünğkü, bk. könğül.
tüşünt-, anlatmak; izah etmek.
tüşünük, 1. izah; tüşünük ber-: izahat vermek; tüşünük işteri: izahat verme işleri. 2. kavram.
tüşünüksüz, anlaşılamayan
tüşünüktüü, anlaşılan.
tüşünül-, anlaşılmak.
tüşünülbögöndük, anlaşılmazlık, anlaşmamazlık, sui tefehhüm.
tüşünümsüzdük, anlaşılmazlık, içinden çıkılmazlık.
tüşünüş-, müş. tüşün-‘den.
tüşünüü, anlama, kavrama.
tüşür-, indirmek, düşürmek; cük tüşür-: yükü almak (sırtından indirmek); köşögö tüşür-: perdeyi indirmek; süröt tüşür-: resim çıkarmak; oozdon tüşürböyt: ağzından düşürmüyor (boyuna anıyor); işten tüşür- yahut orundan düşür-: vazifeden çıkarmak; eske tüşür-: hatırlatmak.
tüşürkö- (manaca) = tüşürkön-.
Dostları ilə paylaş: |