ÇARE/TEDBİR
1ـ التَّلَطُّفُ في الحِيلَةِ أجْدى مِنَ الوَسيلَةِ/ 2025.
1- Çare bulmakta şefkatli olmak, vesile etmekten iyidir. /2025
2ـ لِكُلِّ شَيْءٍ حيلَةٌ/ 7291.
2- Her şeyin bir çaresi vardır. /7291
3ـ مَنْ قَعَدَ عَنْ حيلَتِهِ (جِبِلَّتِهِ) أقامَتْهُ الشَّدائِدُ/ 8671.
3- Çaresinin peşinde olmayıp gayret göstermeyeni zorluklar ayağa kaldıracaktır. /8671
ÇARESİZLİK
1ـ مِنْ عَلاماتِ الخذْلانِ اسْتِحْسانُ القَبيحِ/ 9405.
1- Çirkin bir şeyi güzel saymak, (ilahî yardımdan nasipsiz kalmanın) çaresizliğin belirtilerindendir. /9405
2ـ مِنْ دَلائلِ الْخِذْلانِ الاسْتِهانَةُ بِحُقُوقِ الإخْوانِ/ 9412.
2- Kardeşlerinin haklarını hafife almak, (ilahî yardımdan) nasipsizliğin delillerindendir. /9412
3ـ الخذْلانُ مُمِدُّ الْجَهْلِ/ 719.
3- Çaresizlik, cahilliğin yardımcısıdır. /719
4ـ الْمَخْذولُ مَنْ لَهُ إلَى اللِّئامِ حاجَةٌ/ 1541.
4- Çaresiz olan, alçak kişilere ihtiyaç duyandır. /1541
ÇEKİNMEK
1ـ مَنْ لَمْ تَرْتَدِعْ يَجْهَلْ/ 8187.
1- (Günahtan) çekinmeyen cahildir. /8187
ÇEKİŞMEK
1ـ مَنْ لاحَي الرِّجالَ كَثُرَ أعْدائُهُ / 8074.
1- İnsanlarla çekişip duranın düşmanları çoğalır. /8074
ÇİLEKEŞ
1 ـ رُبَّ دائبٍ مُضَيِّعِ/ 5276.
1- Nice çilekeş insanlar vardır ki (ömürlerini) zayi ederler. /5276
2 ـ رُبَّ كادحٍ لِمَنْ لا يَشْكُرُهُ/ 5289.
2- Nice çilekeş insanlar vardır ki uğruna çalışıp çabaladıkları kimse, ona teşekkür dahi etmez. /5289
ÇOCUKLAR
1ـ عَلِّمُوا صِبْيانَكُمْ الصَّلاةَ، وَخُذُوهُمْ بِها إذا بَلَغُوا الحُلُمَ/ 6305.
1- Çocuklarınıza namazı öğretin. Buluğa erdikten sonra onları namazdan dolayı sorgulayın/ cezalandırın. /6305
ÇOK EVLİLİK
1ـ مَنْ أكْثَرَ الْمَناكِحَ غَشِيَتْهُ الفَضائِحُ / 9052.
1- Çok evleneni rezillikler kuşatır. /9052
ÇOK HİLE YAPAN/HİLEKÂR
1ـ اَلْمَكُورُ شَيْطانٌ / 192.
1- Çok hile yapan şeytandır. /192
2ـ اَلْمَكُورُ شَيْطانٌ في صُورَةِ الإنْسانِ / 1465.
2- Çok hile yapan insan sûretindeki şeytandır. /1465
3ـ مَنْ مَكَرَ حاقَ بِهِ مَكْرُهُ / 7834.
3- Kim hile yaparsa hilesi kendisine döner. /7834
4ـ مَنْ مَكَرَ بِالنَّاسِ رَدَّ اللهُ سُبْحانَهُ مَكْرَهُ في عُنُقِهِ / 8832.
4- Kim insanlara hile yaparsa Allah da hilesini kendisine çevirir. /8832
5ـ لا أمانَةَ لِمَكُورٍ / 10441.
5- Çok hile yapana güvenilmez. /10441
6ـ لا يَحيقُ الْمَكْرُ السَّيّيءُ إلاّ بِأهْلِهِ / 10818.
6- Kötü hile ehline döner. /10818
ÇOK KONUŞMAK
1ـ قُرِنَ الإكْثارُ بِالمَلَلِ / 6716.
1- Çok konuşmak, bıkkınlık ile eştir. /6716
2ـ مَنْ أكْثَرَ هُجِرَ / 7670.
2- Çok konuşan saçmalar. /7670
3ـ مَنْ كَثُرَ مَقالُهُ سُئِمَ / 7780.
3- Çok konuşanın sözünden bıkılır. /7780
4ـ مَنْ كَثُرَ كَلامُهُ زَلَّ / 7822.
4- Çok konuşan hata eder. /7849
5ـ مَنْ كَثُرَ كَلامُهُ كَثُرَ مَلامُهُ / 7849.
5- Çok konuşan çok azar işitir. /7849
6ـ مَنْ أكْثَرَ مِنْ شَيْءٍ عُرِفَ بِهِ / 7860.
6- Bir şeyi çok yapan onunla tanınır. /7860
ÇOKLUKLA ÖVÜNME
1ـ تَكَثُّرُكَ (تَكَبُّرُكَ) بِما لا يَبْقي لَكَ وَ لاتَبْقي لَهُ مِنْ أعْظَمِ الجَهْلِ / 4576.
1- Sana kalmayacak ve senin de ona kalmayacağın şeylerin çokluğuyla övünmen en büyük cehalettendir. /4576
D
DAHİL OLMAK/GİRMEK
1 ـ مَنْ دَخَلَ مَداخِلَ السُّوءِ اُتُّهِمَ/ 7778.
1- Kötü yerlere girip çıkan töhmet altında kalır. /7778
2 ـ لِكُلِّ داخِلٍ دَهْشَةٌ وَذُهُولٌ/ 7270.
2- Her dahil olan için korku ve gaflet vardır.[30] /7270
3 ـ لِكُلِّ داخِلٍ دَهْشَةٌ فَابْدَأوا بِالسَّلامِ/ 7314.
3- Her dahil olan için korku vardır, o halde (onunla söze) selamla başlayın. /7314
4 ـ لِكُلِّ قادِمٍ حَيْرَةٌ فَابْسُطُوهُ بِالكَلامِ/ 7315.
4- Her gelip geçenin şaşkınlığı vardır, o halde onu (güzel) sözle genişletin/rahatlatın. /7315
DALKAVUKLUK
1ـ إيّاكَ وَ الْمَلَقَ، فَإنَّ الْمَلَقَ لَيْسَ مِنْ خَلائِقِِ الإيمانِ / 2696.
1- Dalkavukluktan kaçın! Çünkü dalkavukluk imanlı insanların karakterlerinden değildir. /2696
2ـ لَيْسَ الْمَلَقُ مِنْ خُلْقِِ الأنْبِياءِ / 7453.
2- Dalkavukluk, peygamberlerin ahlakından değildir. /7453
3ـ مَنْ كَثُرَ مَلَقُهُ لَمْ يُعْرَفُ بِشْرُهُ / 7963.
3- Çok dalkavukluk yapanın gerçek güler yüzü ortaya çıkmaz. /7963
4ـ إنَّما يُحِبُّكَ مَنْ لا يَتَمَلَّقُكَ وَ يُثْني عَلَيْكَ مَنْ لا يَسْمَعُكَ / 3875.
4- Sana dalkavukluk yapmayan senin dostundur ve seni öven (o övgüyü) sana duyurmaz. /3875
DARLIK/SIKINTI
1ـ لِكُلِّ ضيقٍ مَخْرَجٌ/ 7266.
1- Her darlığın bir genişliği/kurtuluşu vardır. /7266
2ـ مَا اشْتَدَّ ضيقٌ إلاّ قَرَّبَ اللهُ فَرَجَهُ/ 9566.
2- Zorlaşan hiçbir darlık yoktur ki Allah ondan kurtuluşu yakınlaştırmamış olsun. /9566
DAVET
1ـ وَقَرَ سَمْعٌ لَمْ تَسْمَعِ الدَّاعِيَةُ/ 10105.
1- Daveti işitmeyen kulak sağırlaşmıştır.[31] /10105
2ـ ما اخْتَلَفَتْ دَعْوَتانِ إلاّ كانَتْ إحْديهُما ضَلالَةً/ 9592.
2- Çelişen iki davetten biri şüphesiz bâtıldır. /9592
1- Dedikodudan uzak dur. Çünkü bu iş, kin tohumu eker; insanı Allah'tan ve halktan uzaklaştırır. /2663
2ـ أسْرَءُ الصِّدْقِ النَّمِيمَةُ / 2939.
2- En kötü doğru söz, dedikodudur. /2939
3ـ اَلنَّمِيمَةُ شيمَةُ المارِقِ / 900.
3- Dedikodu, dinden çıkanın mizacıdır. /900
4ـ اَلنَّمِيمَةُ ذَنْبٌ لايُنْسي / 1380.
4- Dedikodu, unutulmayacak bir günahtır. /1380
5ـ بِئْسَ الشّيمَةُ النَّميمَةُ / 4387.
5- Söz dolaştırmak ne de kötü sıfattır. /4387
6ـ مَنْ سَعي بِالنَّميمَةِ حارَبَهُ القَريبُ وَ مَقَتَهُ البَعيدُ / 8781.
6- Söz dolaştıranla yakınları kavga eder, yabancılar da ona düşman olur. /8781
7ـ مَنْ نَقَلَ إلَيْكَ نَقَلَ عَنْكَ / 9133.
7- Sana söz getiren, senden de (başkalarına) götürür. /9132
8ـ لاتَعْجِلَنَّ إلي تَصْديقِ واشٍ وَ إنْ تَشَبَّهَ بِالنّاصِحينَ فَإنَّ السّاعِيَ ظالِمٌ لِمَنْ سَعي بِهِ غاشٌ لِمَنْ سَعي إلَيْهِ / 10327.
8- Söz dolaştıran, kendisini nasihat edene benzetse bile onu hemen doğrulama! Çünkü o, sözünü sana getirdiği kimseye zulüm etmiş, sözü götürdüğü kimseyi de aldatmıştır. /10327
9ـ لاتَكُونُوا مَساييحَ َو لا مَذاييعَ / 10424.
9- Söz dolaştıran ve başkalarının sırrını açıklayanlardan olmayın. /10424
10ـ لاتَجْتَمِعُ أمانَةٌ وَ نَميمَةٌ / 10581.
10- Emanet ve dedikodu biraraya gelmez. /10581
11ـ أكْذِبِ السِّعايَةَ وَ النَّميمَةَ باطِلَةً كانَتْ أوْ صَحيحَةً / 2442.
11- Dedikodu yapanı ve ara bozanı (sözü) yalan da olsa, doğru da olsa yalanla! /2442
12ـ اَلسّاعي كاذِبٌ لِمَنْ سَعي إلَيْهِ ظالِمٌ لِمَنْ سَعي عَلَيْهِ / 1833.
12- Dedikodu yapan, yanında dedikodu yaptığı kimse için yalancı; dedikosusunu yaptığı kimse içinse zalimdir. /1833
Dostları ilə paylaş: |