İSLAM
1ـ الإسْلامُ هُوَ التَّسليمُ، وَالتَّسْليمُ هُوَ اليَقيْنُ، وَاليَقيْنُ هُوَ التَّصْديقُ، وَالتَّصْديقُ هُوَ الإقْرارُ، وَالإقْرارُ هُوَ الأداءُ، وَالأداءُ هُوَ العَمَلُ/ 1935.
1- İslam, teslim olmak; teslim, yakin etmek; yakin, tasdik etmek; tasdik, ikrar etmek; ikrar, eda etmek, eda etmekte amel etmek demektir. /1935
2ـ إنَّ للإسْلامِ غايَةً فَانْتَهُوا إلى غايَتِهِ، وَاخْرُجُوا إلَى اللهِ مِمّا افْتَرَضَ عَلَيْكُمْ مِنْ حُقُوقِهِ/ 3524.
2- Şüphesiz İslam'ın bir hedefi, amacı vardır. Öyleyse o hedefe ulaşın; Allah'ın size vacip ettiği haklardan (onları yerine getirerek yüz akıyla) çıkın. /3524
3ـ اَلإسْلامْ أبْلَجُ المَناهِجِ/ 456.
3- İslam, yolların en aşikâr olanıdır. /456
4ـ وقال (ع) في ذكرِ الإسْلامِ: تَبْصِرَةٌ لِمَنْ عَزَمَ، وَآيَةٌ لِمَنْ تَوَسَّمَ، وَعِبْرَةٌ لِمَنِ اتَّعَظَ، وَنَجاةٌ لِمَنْ صَدَّقَ/ 4552.
4- Hz. Ali (a.s) İslam'ı şöyle tanıttı:
Ciddî-azimli bir şekilde ona yönelen için basiret, feraset ve zeyrekliği olan için nişane- öğüt, nasihat alan için ibret, tasdik eden içinse (veya doğru olan içinse gerçekten iman getirirse) kurtuluştur. /4552
5ـ زينَةُ الإسْلام إعْمالُ الإحْسانِ/ 5502.
5- İslam'ın ziyneti ihsan etmektir. /5502
6ـ شَرَعَ اللهُ لَكُمُ الإسْلامَ، فَسَهَّلَ شَرايِعَهُ، وَأعَزَّ أرْكانَهُ على مَنْ حارَبَهُ/ 5780.
6- Allah İslam'ı sizler için yol kıldı, hükümlerini kolaylaştırdı, onunla savaşmak isteyen için erkanını sağlamlaştırıp galip kıldı. /5780
7ـ ظاهِرُ الأسْلامِ مُشْرِقٌ، وَباطِنُهُ مُونِقٌ/ 6069.
7- İslam'ın zahiri nurlu aydınlık, bâtını ise güzel/ sevilendir. /6069
8ـ غايَةُ الإسْلامِ التَّسليمُ/ 6349.
8- İslam'ın hedefi/ sonu, teslim olmaktır. /6349
9ـ وَالإسْلامَ أماناً مِنَ المَخاوِفِ/ 6608.
9- İslam, korkulan tehlikeli şeylerden korunmak için güven (kalesi)dir. /6608
10ـ مِلاكُ الإسْلامِ صِدْقُ اللِّسانِ/ 9727.
10- İslam'ın ölçüsü doğru konuşmaktır. /9727
11ـ لا مَعْقِلَ أمْنَعُ مِنَ الإسْلامِ/ 10665.
11- İslam'dan daha sağlam sığınak yoktur. /10665
12ـ يَحْتاجُ الإسْلامُ إلَى الإيمانِ/ 11018.
12- İslam'ın imana ihtiyacı vardır. /11018
13ـ أسْلِمْ تَسْلَمْ/ 2220.
13- İslam getir, esenlik bul. /2220
İSRAF
1ـ اَلإسْرافُ مَذْمُومٌ في كُلِّ شَيْءٍ إلاّ في أفْعالِ الخَيْرِ/ 1938.
1- Hayır ve güzel ameller dışında her işte israf kınanmıştır. /1938
2ـ ألا وَإنَّ إعْطاءَ هذا المالِ في غَيرِ حَقِّهِ تَبْذيرٌ وَإسْرافٌ/ 2759.
2- Bil ki ! Şüphesiz elinde olan bu malı yersiz olarak bağışlaman, savurganlık ve israftır. /2759
3ـ أقْبَحُ البَذْلِ السَّرَفُ/ 2857.
3- En çirkin bağış israftır. /2857
4ـ إنَّ مَنْعَ المُقْتَصِدِ أحْسَنُ مِنْ عَطاءِ المُبَذِّرِ/ 3406.
4- Mutedil insanın bahşiş etmemesi israf eden kimsenin bahşişinden daha iyidir. /3406
5ـ إنَّ إمْساكَ الحافِظِ أجْمَلُ مِنْ بَذلِ المُضَيِّعِ/ 3407.
5- Malını koruyan kimsenin koruması zayi ve israf eden kimsenin bağış yapmasından daha iyidir. /3407
6ـ اَلإسْرافُ يُفْنِي الجَزيلَ/ 335.
6- İsraf etmek çoğu mahveder. /335
7ـ اَلإسْرافُ يُفْنِي الكَثيرَ/ 515.
7- İsraf bolluğu mahveder. /515
8ـ اَلتَّبْذيرُ عُنْوانُ الفاقَةِ/ 890.
8- Boş yere harcama yapmak fakirliğin alametidir. /890
9ـ اَلتَّبْذيرُ قَرينٌ مُفْلِسٌ/ 1043.
9- İsraf, iflas etmenin arkadaşı ve kardeşidir. /1043
10ـ ذَرِ الإسْرافَ مُقْتَصِداً، وَاذْكُرْ فِي اليَوْمِ غَداً/ 5186.
10- Mutedil olmakla israfı terk et ve bugünden yarını (kıyameti) hatırla. /5186
11ـ ذَرِ السَّرَفَ فَإنَّ المُسْرِفَ لا يُحْمَدُ جُودُهُ، وَلا يُرْحَمُ فَقْرُهُ/ 5188.
11- İsraf etmeği terk et! Zira israf edenin bahşişi övülmez ve fakirliğine merhamet edilip acınılmaz. /5188
12ـ سَبَبُ الفَقْرِ الإسْرافُ/ 5529.
12- Fakirliğin nedeni israftır. /5529
13ـ عَلَيْكَ بِتَرْكِ التَّبْذيرِ وَالإسْرافِ وَالتَّخَلُّقِ بِالعَدْلِ والإنْصافِ/ 6123.
13- İsrafı ve savurganlığı terk etmeği, insaf ve adaletli olmayı kendine ilke edin. /6123
14ـ في كُلِّ شَيْءٍ يُذَمُّ السَّرَفُ إلاّ في صَنايعِ المَعْرُوُفِ وَالمُبالَغَةُ فِي الطَّاعَةِ/ 6527.
14- Hayır işte israf ve Allah’a itaatte mübalağa etmenin dışında bütün işlerde israf etmek kınanmıştır. /6527
15ـ فَدَعِ الإسْرافَ مُقْتَصِداً، وَاذْكُرْ فِي اليَوْمِ غَداً، وَأمْسِكْ مِنَ المالِ بِقَدْرِ ضَرُورَتِكَ، وَقَدِّمِ الفَضْلَ لِيَوْمِ حاجَتِكَ/ 6596.
15- Mutedil olmakla israf bırak, bugünden yarını hatırla, malından ihtiyacın miktarınca sakla, artan kısmını ihtiyacın olacağın gün için gönder gitsin. (yani kıyametin için bahşişte bulun) /6596
16ـ كَفى بِالتَّبْذيرِ سَرَفاً/ 7025.
16- Aşırı gitmek (harcama yapmak) israf için yeterlidir. /7025
17ـ كَثْرَةُ السَّرَفِ تُدَمِّرُ/ 7122.
17- Çok israf etmek insanı helak eder. /7122
18ـ لَيْسَ في سَرَفٍ شَرَفٌ/ 7511.
18- İsraf etmekte şeref yoktur. /7511
19ـ مَنِ افْتَخَرَ بِالتَّبْذيرِ احْتَقَرَ بِالإفْلاسِ/ 9057.
19- İsrafından dolayı iftihar edip övünen, iflas etmesi ile de küçülür. /9057
20ـ ما فَوْقَ الكَفافِ إسْرافٌ/ 9465.
20- İhtiyaçtan fazlası israftır. (Merhum Hansari ise şöyle tercüme etmiştir: İhtiyaçtan fazla miktarı (Allah yolunda harcarsan) israf değildir. /9465
21ـ لا جَهْلَ كَالتَّبْذيرِ/ 10446.
21- İsraf gibi bir cahillik yoktur. /10446
22ـ لا غِنى مَعَ إسْرافٍ/ 10538.
22- İsraf ile zenginlik olmaz. /10538
23ـ وَيْحَ المُسْرِفِ، ما أبْعَدَهُ عَنْ صَلاحِ نَفْسِهِ وَاسْتِدْراكِ أمْرِهِ/ 10092.
23- İsraf edene vay olsun! Hangi şey onu nefsini ıslah etmekten ve işini derk edip anlamaktan alıkoyup uzaklaştırdı!? /10092
İSTEK / HIRS / MEYİL
1ـ اَلرَّغْبَةُ مِفْتَاحُ النَّصَبِ/ 281.
1- Hırs, zahmetin anahtarıdır. /281
2ـ ثَمَرةُ الرَّغْبَةِ التَّعَبُ/ 4647.
2- Hırsın meyvesi zahmettir. /4647
3ـ رَغْبَتُكَ في زاهِدٍ فيكَ ذُلٌّ/ 5384.
3- Seni istemeyeni istemen zillettir. /5384
4ـ مَنْ رَغِبَ فيكَ عِندَ إقْبالِكَ زَهِدَ فيكَ عِنْدَ إدْبارِكَ/ 8878.
4- İkbâlinin önü açıldığında seni isteyen, bahtın kapandığında senden kaçınır. /8878
5ـ مَنْ رَغِبَ في حَياتِكَ فَقَدْ تَعَلَّقَ بِحِبالِكَ/ 9216.
5- Hayatta kalmanı isteyen, gerçekte senin ipine asılmıştır. /9216
6ـ مَنْ رَغِبَ فيما عِنْدَ اللهِ كَثُرَ سُجُودُهُ وَرُكُوعُهُ/ 9127.
6- Allah katındakileri isteyenin secde ve rükûları çoğalır. /9127
7ـ مَنْ رَغِبَ فيما عندَ اللهِ أخْلَصَ عَمَلَهُ/ 7945.
7- Allah katındakileri isteyen amelini ihlaslı eder. /7945
8ـ مَنْ رَغِبَ فيما عِندَ اللهِ بَلَغَ آمالَهُ/ 8573.
8- Allah katındakileri isteyen emellerine kavuşur. /8573
9ـ إنَّكُمْ إنْ رَغِبْتُمْ إلَى اللهِ غَنِمْتُمْ وَنَجَوْتُمْ وَإنْ رَغِبْتُمْ إلَى الدُّنيا خَسِرْتُمْ وَهَلَكْتُمْ/ 3853.
9- Şüphesiz siz Allah’a meyledecek olsanız kazançlı çıkar, kurtuluşa erersiniz; ancak, dünyaya meyledecek olsanız zarar eder, helak olursunuz. /3853
Dostları ilə paylaş: |