Özet
James Grunig’e göre 1850’lerden itibaren halkla ilişkiler uygulamaları dört ayrı model altında incelenebilir. Grunig 1850-1900 yılları arası uygulamaları “Basın Ajansı ve Tanı- tım” olarak adlandırırken, 1900’den başlayarak 1920 yılına kadar süren halkla ilişkiler faaliyetlerini “Kamuoyu Bilgilen- dirme” başlığı altında, 1920’lerden itibaren 1960’ların sonu ve 70’lerden sonraki uygulamaları ise “İki Yönlü Asimetrik ve İki Yönlü Simetrik Model” başlığı altında ele almıştır. “Basın Ajansı/Tanıtım Modeli” halkla ilişkiler uygulamaları propagandayla benzerlik göstermekte ve dürüstlük her za- man gerekli görülmemektedir. İletişim ise, daima kuruluş- tan, hedef kitleye biçiminde, tek yönlü özelliğe sahiptir. “Kamuoyu Bilgilendirme” uygulamaların temel amacı, kuru- luşla ilgili ama her zaman ikna amacı taşımayan bilgi yay- maktır. Bu modelin uygulayıcıları daha çok kuruluşun basın sözcülerini andırır biçimde faaliyet gösterirler. İletişim yine kuruluştan hedef kitleye biçiminde tek yönlü olmakla birlik- te, basın ajansı modelinden farklı olarak dürüstlük her za- man iletişimin temelini oluşturur.
“İki Yönlü Asimetrik Model” uygulamalarının amacı bilimsel
ikna olarak
ifade edilmekle birlikte, uygulayıcıları daha çok tanıtım uzmanı görevini görürler. Bu modelde, kamuoyuna kuruluşun bakış açısını benimsetebilmek, halkın desteğini kazanabilmek için davranışlarla ilgili araştırmalar ve sosyal bilim teorileri büyük önem taşımaktadır. Uygulanan iletişim iki yönlü olmakla birlikte, halkla ilişkiler uygulamalarının sonucuna göre kuruluşun politikasını değiştirmesi söz konu- su olmadığından asimetriktir. Yani amaç ikna yoluyla hedef kitlenin davranışlarında kuruluşu destekleme yönünde deği- şiklik yaratabilmektir.
“İki Yönlü Simetrik Model”in uygulayıcıları kuruluş ile hedef kitle arasında ortak zemin yakalamayı amaçlayan aracı göre- vi görmektedir. Sosyal bilim teori ve yöntemlerinden yarar- lanmakla birlikte, genellikle halkla ilişkiler programlarının
hazırlanmasında iletişim teorileri yol gösterici özelliğe sahip- tir. Diyaloğa dayanan bu model uygulamalarında, yönetimin aldığı feed-back’ten etkilenmesi ve politikasına yön vermesi söz konusudur. Bu ise modeli iki yönlü asimetrik modelden ayıran en önemli özelliktir.
1980’lerde başlayan halkla ilişkilerde mükemmelleşme çaba- ları sonucunda “Durumsal Model” ortaya çıkmıştır. Mükem- mel halkla ilişkiler, simetrik bir
yön çizgisinden hareket eder, ancak duruma göre tamamıyla farklı taktikler de kullanılabi- lir. Burada söz konusu olması gerekn hedef, değişik çatışma- çözüm stratejileri ve iletişim kampanyaları yardımıyla her iki tarafın da çözümlerine ulaşmaktır.
Halkla ilişkiler, sahip olduğu kapsam itibariyle iki önemli boyutu ihtiva eden bir disiplindir. Bu boyutlardan biri, ku- rumun dış hedef kitlelerine yönelik olarak gerçekleştirilen ve kurum dışı halkla ilişkiler olarak isimlendirilen boyuttur. Diğer boyutu ise kurumun iç hedef kitlelerine yani çalışan- larına dönük faaliyetleri kapsayan kurum içi halkla ilişkiler oluşturmaktadır. Her iki boyut da kurum için hayati nitelikte öneme sahiptir.
Başarılı olmak ve varlığını devam ettirmek isteyen kurum- lar, dış hedef kitleyle olduğu gibi çalışanlarıyla da iletişim kurmak zorundadır. Kurumlar çalışanlarını bilgilendirmeye, dinlemeye, onlara açıklama yapmaya ve onlardan bir şeyler öğrenmeye hazır olmalıdırlar. Tüm bunları sağlamanın yolu, kurum içi halkla ilişkiler uygulamaları yapmaktan geçmek- tedir.
Kurumun çalışanları dışındaki hedef kitleyle karşılıklı iyi niyet ve anlayışı sağlamak ve sürdürmek amacıyla
gerçekleş- tirdiği faaliyetler, kurum dışı hakla ilişkiler kapsamındadır. Halkla ilişkiler süreci araştırma, planlama, uygulama ve de- ğerlendirme aşamalarından oluşur.