Anahtar söZCÜkler/key words


Küreselleşme Sürecinden Beklenen Yararlar



Yüklə 3,03 Mb.
səhifə9/37
tarix15.09.2018
ölçüsü3,03 Mb.
#82394
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   37

3.1.6. Küreselleşme Sürecinden Beklenen Yararlar


Küreselleşme; fikirlerin, insanların, mal ve hizmetlerin ve sermayenin artan şekilde serbest akışı yoluyla ekonomilerin ve toplumların entegrasyonunu sağlamaktadır. Büyüyen entegrasyon, seçme şansını artırarak ve bilgiyi yaygınlaştırarak insan özgürlüğünü artıracaktır (Anitat, 2002:5).

Küreselleşme, birçok yararı beraberinde getirmektedir. Küreselleşme sayesinde büyük pazarlar yaratılarak, malların dünyada en iyi üretilen yerden en ucuza alınması sağlanırken, kaynakların etkin dağılımı ve riskin paylaşılması nedeniyle yaşam standartları iyileşmektedir.

Sachs'e (2000) göre küreselleşme; bütün ekonomiler açısından daha yüksek büyüme oranlarına önderlik edecek ve hızlı büyüme ile yavaş büyüme arasında hiçbir dezavantaj yaratmayacaktır (Sachs, 2000:239).

Küreselleşme, sermayenin ülkeler arasında rahatça dolaşabilmesini sağlamakta, özellikle yüksek getiri potansiyeli olan piyasalara yoğun sermaye girişi olmaktadır. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkeler düzeyini yakalamalarına yardımcı olmaktadır (Tulay ve Erdönmez, 1998:1).

Küreselleşme ile birlikte, dünyada birçok insan daha uzun yaşamakta ve yaşam standartları yükselmektedir. Gelişmekte olan ülkelerdeki birçok insan için bir fabrikada çalışmak, tarım kesiminde kalıp pirinç yetiştirmekten daha iyi bir tercihtir (Stglitz, 2002:8)

Küreselleşme sürecinin milliyetçi önyargıları yıkacağı, dünya yurttaşlığına doğru giden yolu açacağı, bilginin sınırsız ve engelsiz dolaşmasına olanak sağlayacağı savunulmaktadır. Bu bağlamda, küreselleşmiş bir dünyada refah, özgürlük, eşitlik ve demokrasinin kendiliğinden oluşacağı varsayılmaktadır.

Küreselleşme; sınırsız serbest değişim, yani ulusal gümrük duvarlarının kaldırılması, özelleştirme, monetarizm, para politikalarıyla kalkınma, paranın egemenliği, ulusal ve uluslararası boyutlarda tam rekabet, verimlilik, rekabete dayanmayanın yok olması gibi konulara atıfta bulunmaktadır (Sayın 1996:479).

Ekonomik küreselleşme sürecinin yaratacağı kazanımların, yaratacağı maliyetlerden daha fazla olacağını savunanlar bulunmaktadır. Küreselleşme sürecinde kazançların daha fazla olacağı iddiasında bulunanlar, öncelikle, dönüşümün maliyetleri olacağını, ancak kaybedenlerin kayıplarının zaman içerisinde kazananlar tarafından karşılanacağını ileri sürmektedir. Dolayısıyla, küresel toplumun bütünüyle gelişme eğilimi içerisine gireceği savunulmaktadır (Selamoğlu, 2000:37).

Dünya Bankası Başkanı James D. Wolfensohn küreselleşme için şunları söylemektedir: "Biliyoruz ki, küreselleşmenin büyümeye katkıları olabilir ve olmaktadır. Ama, dışarıda kalanları ihmal edemeyiz ve biz onların gelişme yolunda nasıl daha iyi ilerleyebilecekleri konusunu göz ardı edemeyiz" (The World Bank, 2002:331).

3.1.7. Ülkelerarası Gelişmişlik Düzeyi Farklılıkları ve Küreselleşme


Küreselleşme süreci toplumlara hem yeni olanaklar ve yeni zenginlikler sunmakta hem de yeni eşitsizliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, bu sürecin merkezinde yer alan ülkelerle diğerleri arasındaki refah uçurumu derinleşmektedir. Merkeze yaklaşıldıkça refahtan alınan pay artmakta, uzaklaşıldıkça azalmaktadır.

Dünya nüfusu artarken, yeni dünya ekonomisinde küresel sistemden yararlanan gelişmiş ülkeler ve sistemin dışında bırakılan gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurum gittikçe genişlemektedir (Erdinç, 1999:119). Ancak, gelişmekte olan ülkelerin küresel entegrasyonu kendi çıkarlarına uygun hale getirebilmelerinin daha kolaylaştığını düşünmek de olasıdır. Gelişmekte olan ülkelerin küreselleşmeyi kendi avantajlarına çevirmeleri ve bundan büyük yararlar sağlamaları söz konusu olabilmektedir. Ancak, bunu gerçekleştirebilmenin yolu, gelişmekte olan ülkelerin izleyecekleri ekonomik politikaya bağlıdır ve sanayileşmiş ülkelerin bu politikalara tepkileri oldukça önemlidir.

Uluslararası sermayenin hareket serbestisi ve yeteneği, üretimi de değişik bölgelere kaydırabilme olanağını beraberinde getirmektedir. Ancak, uluslararası sermayenin azgelişmiş ülkeleri seçmesi, yalnızca ucuz veya düşük işgücü maliyetleri nedeniyle değil, bu ülkelerde endüstri ilişkileri sisteminin yeterince küreselleşememiş olmasından kaynaklanan, işgücü lehine korumacı yasaların olmayışındandır (Büyükuslu, 1997:18).

Küreselleşme ile birlikte birbirine yakınlaşan bir gelişmiş dünya ile, onlardan giderek uzaklaşan bir geri kalanlar dünyası ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, gelişmiş toplumlar içinde de giderek büyüyen bir geri kalanlar topluluğu oluşmaktadır. Bazıları için küresel fırsat olan, kimileri için küresel ve kalıcı kayıplar anlamına gelebilmektedir (Keser, 1999:4).

Küreselleşmenin sağladığı düşünülen fayda ve fırsatların henüz dünya geneline yansımadığı söylenebilir. Nitekim, bu durum birkaç gösterge ile daha iyi anlaşılmaktadır: Dünyada elde edilen gelirin % 86’sı, dünya ihracatının % 82’si, yapılan dolaysız yatırımların % 68’i ve internet kullanıcılarının % 93.3’ü refahı en yüksek olan ve % 20’lik nüfusu barındıran gelişmiş ülkelerin elinde bulunurken, bu rakamlar dünya nüfusunun % 60’ını oluşturan ülkeler için sırasıyla % 13, % 17, % 31 ve % 6.5, en fakir % 20 nüfusa sahip ülkeler için de sırasıyla % 1, % 1, % 1 ve % 0.2 olarak gerçekleşmektedir (Devrim ve Altay, 2000:49).

Küreselleşme ile birlikte fakir ve zengin ülkelerin gelirlerinin birbirine yaklaşacağını düşünmek çok iyimser bir yaklaşımdır. Ücretlerin birbirine yaklaşması zaman almakta ve bu çoğu zaman gerçekleşmemektedir. Bu anlamda bakıldığında, yakınlaşmanın değil ayrışmanın yaşandığı söylenebilir. En zengin ülkelerdeki kişi başına gelirin, en fakir ülkelerdeki kişi başına gelire oranının 1970 ile 1985 arasında beş kat arttığı hesaplanmıştır. 1960 ve 1986 yılları arasında, dünyanın en fakir nüfusunun yarısının üretim içindeki payı % 7.3’ten % 6.3’e düşmüş, en zengin nüfusun % 20’sinin ise üretim içindeki payı ise % 71.3’den % 74.1’e yükselmiştir (FORUM, 1995:44).

Dünyanın zengin % 20’lik nüfusu, üretimin % 85’ine sahiptir. Buna karşın, geri kalan dünyada yoksulluk artmaktadır. Örneğin, dünyada günde bir dolar veya altında bir gelirle yaşayan ve mutlak yoksul sayılan insan sayısı 1987’de 1.2 milyar kişi iken, 2000'li yıllarda bu sayı 1.5 milyar kişiye yükselmiştir ve bu sayının 2015 yılında iki milyara yaklaşması beklenmektedir. Buna karşın, bu dönemde zengin ülkelerin ulusal gelirleri ile birlikte kişi başına düşen gelirleri de artmıştır. Gelişmiş ülkelerde kişi başına gelir 1970’li yıllarda ve 1980'li yılların başlarında 10,000 dolar dolayında iken, 1990 sonlarında 24,000 dolar dolayına yükselmiştir (Koray, 2002:202).

Batı Avrupa ülkeleri, ekonomilerine belirli müdahalelerde bulunarak gelir eşitsizliklerini dengelemeye ve küresel sürece entegre olmaya çalışmaktadır. ABD modelinde, gelişmiş sanayi toplumlarının rekabeti sonucu ortaya çıkacak fırsatların, gelişmemiş ülkelere de faydalar sağlayacağı görüşü savunulmaktadır. Dünya Bankası, IMF ve OECD tarafından da benimsenen bu görüş, gelişmekte olan ülkeler için küresel sürece uyum politikaları geliştirerek, bu ülkelerin kamu mali yönetimlerini düzenleme yönündedir. Azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sürece uyumu için, devlet müdahalesinin azaltılması ve serbest ticaret ile serbest sermaye hareketlerinin gerçekleştirilmesi istenmektedir (Devrim ve Altay, 2000:51).

Küreselleşmenin nimetlerinden en fazla ABD’nin yararlandığı görülmektedir. ABD’nin tek süper güç olarak taşıdığı ağırlığı kullanıp küresel oyunun kurallarını empoze etme gücünün, başka ülkelerde bulunduğunu söylemek zordur. ABD’nin öne çıkmasına neden olan faktörlerin çoğu taklit edilemez niteliktedir. Ayrıca, bilgi çağının ve yeni ekonominin ilk öne çıkanın arayı açmasına olanak tanıdığını da unutmamak gerekmektedir. Bu nedenle, ABD egemenliliğinin yakın gelecekte de süreceğini düşünmek yanlış olmayacaktır (Ulagay 2000:127).


Yüklə 3,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin